Selçuklulardan miras kalan Kayseri, pek çok Selçuklu eserine ev sahipliği yapmaktadır. Hazırladığımız Kayseri tarihi yerler listemizde de şehrin tarihine ışık tutan önemli eserleri sıraladık…
Kayseri tarihi hakkında; Yaklaşık MÖ 3000 senesinde Erciyes Dağı’nın eteklerinde kurulmuş olan Kayseri, ticaret yollarının merkezinde bir konumda bulunmasından ötürü tarih boyunca ilgi odağı bir yerleşim yeri olmuştur ve geçmişte “Mazaca” olarak bilinmiştir ve bu isim Roma dönemine kadar kullanılmıştır. Roma döneminde ise şehrin adı “Kaisareia” olacaktır ve bu isim zamanla devşirilerek “Kayseri” olarak Cumhuriyet dönemine ulaşmıştır.
Kayseri, MÖ 3000’li yıllardan Asur, Hitit, Frig ve Roma döneminin sonuna kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu zengin geçmişin yansımaları ise Kültepe Ören Yeri başta olmak üzere Kayseri’nin her noktasında görülebilmektedir.
1067 senesinde Selçukluların egemenliğine giren Kayseri, bu tarihten günümüze kadar her zaman Türk egemenliğinde kalmıştır ve şehrin özellikle mimari eserlerinde Türklerin bu hakimiyetinin yansıması görülebilmektedir.
Cumhuriyet dönemine geldiğimizde ise şehrin 1924 Anayasası ile il statüsü kazandığını görüyoruz. İlk uçak fabrikasının bu şehirde kurulması ve önemli demiryollarına ev sahipliği yapması ise şehri sanayi açısından hem geçmişte hem günümüzde ülkemizin en önemli şehirlerinden biri yapmaktadır. Şehir günümüzde gerek ticari açıdan gerekse şehirleşme açısından ülkemizin diğer şehirlerine örnek gösterilen bir şehir konumuna gelmiştir.
Kayseri’nin en ünlüleri; Elbette Kayseri deyince insanların ilk aklına gelen şey mantı ve pastırma oluyor. Tabi söz konusu Kayseri’deki ünlü tarihi yerler olunca Kayseri Kalesi ilk sıradaki yerlerden biri. Kayseri’de bolca kümbet bulunması ise Kayseri’yi bu konuda hayli zengin bir şehir yapmaktadır.
Kayseri gezi tavsiyesi; Kayseri’ye geldiğinizde gezmenin yanı sıra tavsiye edebileceğimiz en önemli şey muhteşem Kayseri mutfağını tatmanız olacaktır. Dillere destan Kayseri mantısı, et sucuğu ve pastırma başta olmak üzere şehirde tadabileceğiniz çok özel lezzetlerin sizi beklediğini bilmenizi isteriz.
Müze kart; Müzekart seçeneği ile şehirdeki çeşitli müze ve ören yerine ücretsiz girme şansına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Kayseri’nin bu anıtsal kalesi, ilk olarak 3. yüzyılda Roma İmparatoru III. Gordion döneminde inşa edilmiş ve bundan 300 yıl sonra, 6. yüzyılda Bizans İmparatoru Justinian tarafından yeniden inşa edilmiştir. Kalenin bugünkü görülen hali ise büyük oranda 13. yüzyılda hüküm sürmüş olan Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat’a aittir. Yapı dış kale ve iç kale olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Dış kale surlardan ve burçlardan oluşmaktadır. İç kale kısmı ise Osmanlı döneminde kalenin savunma misyonuna gerek olmadığı için mahalleler kurularak yerleşim yeri olarak değerlendirilmiştir. Yapı 1711, 1778, 1886 ve son olarak da 1990 yıllarında önemli tadilat işlemlerinden geçirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Kayseri Kalesi, benzer kalelerin aksine düzlük bir alanda inşa edilmiştir ve Kayseri’nin korunmasında ve şehirde kolay bir şekilde ticaret faaliyetlerinin yürütülmesinde önemli bir görev üstlenmiştir.
Burası neresi? İsminden de anlaşılacağı üzere iki kısımdan oluşan müzenin birinci kısmında ziyaretçileri dijital bir müze deneyimi bekliyor. İkinci kısmında ise Mimar Sinan’ın eserlerinin maketleri incelenebilmektedir. Müzenin açılışı, ismi Kayseri ile bütünleşmiş olan Kadir Has’ın çabaları sonucu gerçekleşmiştir. Dijital müze kısmı 2003 yılında hizmet vermeye başlamıştır.
Müze toplamda 6 kattan oluşmaktadır. Binanın giriş katı kent müzesi, ikinci katı ise Mimar Sinan Müzesi olarak hizmet vermektedir. Diğer katlarda ise çeşitli sosyal tesisler yer almaktadır. Mimar Sinan’a ayrılan kısımda 400 metrekarelik bir sergi alanı bulunmaktadır. Şehir müzesi kısmındaki 5 metre çapındaki Kayseri maketi ise oldukça ilgi çekicidir.
Neden gitmeliyim? Burası dijital müzecilik anlamında dünyadaki ender örneklerinden biridir ve Türkiye’deki ilk dijital müze girişimidir. Müze içinde hem Kayseri hakkında çok önemli bilgileri dijital imkanlarla öğrenebilir hem de Mimar Sinan’ın eserlerini inceleyebilirsiniz.
Not: Müzedeki envanterlerin yakın zamanda Seçuklu Uygarlığı Müzesi’ne taşındığı yönünde bilgilere ulaştık ancak bu konuda net bir bilgi henüz bulunmuyor. İlerleyen dönemde konu hakkında edindiğimiz net bilgileri bu başlık altında sizlerle paylaşmış olacağız.
Burası neresi? 13. yüzyılın Anadolu’daki önemli sosyologlarından biri olarak kabul edilen Ahi Evran, bölgedeki esnaf ve sanatkarların sorunlarına eğilmiş ve onların birlik kurmasına önayak olmuştur. Müze, Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş ve farklı meslek gruplarının kullanmış olduğu farklı araç ve gereçler sergilenmektedir. Müzede aynı zamanda Ahi Evran’ın bizzat kullanmış olduğu deri terbiye etmek için kullanılan taş da sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Anadolu’da yeşermiş pek çok meslek grubuna ait önemli araç ve gereçleri incelemek için Kayseri gezisi listenize mutlaka bu müzeyi de eklemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Gevher Nesibe Gıyasiye ve Şifahanesi içinde bulunan müze, 6 yıl gibi kısa bir sürede yarım milyondan fazla ziyaretçi tarafından ziyaret edilmiştir. Müzenin bulunduğu yapı, Selçuklu döneminin en önemli eserlerinden biri olup, Gıyaseddin Keyhüsrev’in kardeşi Gevher Nesibe Sultan adına yaptırılmıştır. 1205 senesinde yapımına başlanmış olan yapı, Dünya’nın ilk modern tıp merkezi olarak kabul edilmektedir. Bina, 2010-2014 yılları arasında restore edilerek 21 Şubat 2014 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açmıştır. İçinde 600’ün üzerinde eser sergilenmektedir. Ziyaretçiler aynı zamanda 1000’den fazla sikke örneğini de inceleme olanağı bulmaktadır.
Neden gitmeliyim? Selçuklu Uygarlığı Müzesi, dünyadaki ilk ve tek Selçuklu müzesi olma özelliğine sahip olması nedeniyle Kayseri’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Bu arada burayı ziyaretiniz sırasında Mimar Sinan Parkı’nın içinde, hemen yakınlarda bulunan Avgunlu Medresesi’ni mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Geçmişi 15. yüzyılın ilk senelerine dayanan Güpgüpoğlu Konağı’nın günümüzdeki haline ulaşması 18. yüzyıla kadarki eklemeler sonucu gerçekleşmiştir. Müzede ziyaretçiler Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait toplamda 1121 eseri inceleme fırsatını yakalamaktadır. Bunun yanı sıra 18. yüzyılda Kayseri’deki ev yaşamına dair önemli ipuçları da ziyaretçileri etkileyen detaylar arasında bulunmaktadır. Ünlü gezgin Evliya Çelebi de Kayseri ziyareti sırasında karşılaştığı evden çok etkilenmiş ve Seyahatname’de bu evden de bahsetmiştir.
Neden gitmeliyim? Müzenin bulunduğu Güpgüpoğlu Konağı, Kayseri evleri içinde en iyi şekilde korunanların başında gelmektedir. Birbirinden etkileyici eserler ve gündelik yaşama dair canlandırmalar da müzeyi çekici kılan detaylardandır.
Burası neresi? Atatürk Evi, Atatürk’ün Heyet-i Temsiliye Reisi unvanıyla Kayseri’de konakladığı zaman kaldığı binada bulunmaktadır. Bina İmamzade Reşit Ağa tarafından 19. yüzyılda yaptırılmıştır. Bina, 1978 senesinde kamulaştırılmış ve 1983 senesinde Atatürk Evi olarak hizmete açılmıştır. Binanın ikinci katının müze haline getirilmesi ise 10 Aralık 1988 senesine denk gelmektedir. Müze içinde toplamda 41 eser sergilenmektedir. Binanın giriş ve bodrum katı ise Güzel Sanatlar Galeri Müdürlüğü tarafından değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Kayseri Atatürk Müzesi, Atatürk’e ait çekilmiş fotoğrafları ve belgeleri inceleyebilmek için gidilebilecek önemli noktaların başında gelmektedir. Bina, aynı zamanda klasik Kayseri ev mimarisini yakından görebilmek için de tercih edilmesi gereken bir yerdir.
Burası neresi? 1969 senesinde iki katlı bir binada hizmet vermeye başlayan Kayseri Arkeoloji Müzesi, Kayseri’nin antik dönemden günümüze kadarki tarihini incelebilmek için gidilebilecek en önemli duraklar arasında bulunmaktadır. Kültepe Ören Yeri’ndeki çalışmalarda elde edilen önemli eserler günümüzde bu müzede kronolojik olarak sergilenmektedir. Eserler günümüzde 2 salonla bahçedeki teşhir alanında sergilenmektedir.
Birinci salonda ziyaretçiler MÖ 5500 dönemine kadar uzanan Kalkolitik dönemden MÖ 3000 dönemine uzanan Tunç Devri’ne kadarki döneme ait eserleri görebilmektedir. Bunun yanı sıra Kültepe Ören Yeri’nde çıkarılan eserler sergilenmektedir. Bu eserler arasında tabletler, çanak çömlekler ve daha pek çok eser yer almaktadır. Diğer salonda ise Kayseri ve çevresinden elde edilmiş olan Roma, Helenistik ve Bizans medeniyetlerine ait çeşitli eserler arkeolojik olarak sıralanmıştır. Bahçeye gelindiğindeyse aynı dönemlere ait çeşitli heykeller sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Kayseri ve çevresindeki arkeolojik oluşumları güzel bir şekilde incelemek için bu güzel arkeoloji müzesini ziyaret etmenizi öneririz.
Burası neresi? Kayseri’deki en önemli tarihi yapılar arasında bulunan Şah Cihan Hatun Kümbeti ya da halk arasındaki ismiyle Döner Kümbet, şehrin Selçuklu döneminden kalan özel mimari yapılarından birisidir. Kümbet isminden de anlaşılacağı üzerine Şah Cihan Hatun adına yaptırılmıştır. Kümbetin tam olarak hangi tarihte yapıldığına dair bir bilgi bulunmamaktadır andan 1275 tarihinde yapıldığı tahmin edilmektedir.
12 köşeye sahip olan kümbet, kare bir kaide üzerinde yükselmektedir. Kesme taşlardan inşa edilmiş olan yapı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Neden gitmeliyim? Selçuklu’dan kalma en özel eserlerden biri olması nedeniyle bu güzel kümbeti gezi listenize dahil etmeniz gerektiğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Yapım yılının 1280 olduğu kitabesinden anlaşılan kümbeti yaptıranın ise Emir Cemaleddin Bin Muhammed olduğu belirtilmektedir. Kümbetin kim için yapıldığı ise tam olarak bir sır… Kesme taş tekniği ile inşa edilen kümbet, Selçuklu dönemindeki pek çok eser gibi altıgen planlı bir şekilde yapılmıştır. Yapının üst kısmı ise klasik konik biçiminde tasarlanmıştır. Yapının üzerinde yer yer bitkilerle ilgili süslemelere de yer verilmiştir. Kuzey yönünde bir giriş kapısı bulunmaktadır. Kümbetin içine girilmesine izin verilmemektedir ancak dışarıdan kümbetin mimarisini rahatlıkla inceleyebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Çok büyük bir detaya sahip olmasa da Melikgazi ilçesine gelenler için Selçuklu kümbet mimarisi incelemek adına görülmesi gereken yerlerden biridir ve çok fazla zaman ayırmadan kümbeti incelemeyi bitirebilirsiniz.
Burası neresi? Kitabesinden anlaşıldığı üzere Hasbek Kadı Kümbeti, 1184 ile 1185 yılları arasında inşa edilmiştir ve Kayseri sınırları içinde en eski kümbetlerden biridir. Sekizgen planlı bir şekilde inşa edilmiştir be çatısı da konik sekizgen formda tasarlanmıştır. Nisan oğlu Ali’nin oğlu Mesud’un türbesi olduğu belirtilmektedir ancak kümbet içindeki sanduka günümüze kadar ulaşamamıştır.
Neden gitmeliyim? Hasbek Kadı Kümbeti, şehrin en eski kümbetlerinden biri olması nedeniyle görülebilecek yerlerden biridir. Kümbetin merkezi bir konumda olması da burası cazip kılmaktadır.
Burası neresi? Anadolu Selçuklu dönemi eserlerinden olan Beşparmak Kümbeti’nin 13. veya 14. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Sivri beşik tonozlu yapı dörtgen bir forma sahiptir. İki katlı bir yapıya sahip olan kümbete çıkmak için bir de merdiven bulunmaktadır. Alt katı türbe olarak kullanılmış olan yapının üst katı ise mescit olarak değerlendirilmiştir.
Burası neresi? Kümbet ve türbeler konusunda oldukça zengin olan Kayseri’de görülebilecek tarihi yerlerden biri de Sırçalı Kümbet… Kümbetin 14. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir ancak bu konuda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Geçmişte çinilerle bezeli olmasından dolayı “Sırçalı” ismiyle anılmıştır. Klasik konik çatıların aksine oval bir çatıyla bezenmiştir ve yuvarlak bir yapıya sahiptir ancak kaidesi gene dörtgen bir yapıdadır. Kümbetin kapısı ise sade bir yapıdadır.
Yapı çok uzun bir süre virane bir şekilde kalmış ve 1940 senesinde Mimar Macit Kural’ın çabaları ile restore edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Sırçalı Kümbet, uzun yıllar ayakta kalmayı başarabilmiş önemli yapılardan biridir. Aynı zamanda etkileyici mimarisi de burasını cazip kılan detaylar arasındadır.
Burası neresi? Taş ve ahşap işçiliği ile inşa edilmiş olan geleneksel Kayseri evleri, şehrin geçmişine ışık tutan önemli detaylardan biridir. Genellikle iki veya üç katlı, önünde avlusu ile inşa edilmiş olan bu evler, şehirdeki yaşam hakkında ziyaretçilerine fikir vermektedir. Güpgüpoğlu, Zennecioğlu ve Mollaoğlu konaklarıyla İmamoğlu ve Camcıoğlu evleri bölgede mutlaka zaman ayrılması gereken yapılar arasında yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Osmanlı ve Selçuklu döneminin mimarisi ile inşa edilen bu yapılar hem güzel fotoğraf kareleri yakalamak hem de sokakların huzurunu hissetmek için görülmesi gereken yerlerden biridir.
Burası neresi? Bölgede, 1871 senesinde öncelikle Amerikan Kız Okulu, 1882 senesinde ise Erkek Okulu hizmet vermeye başlamıştır. Kız okulu daha sonra Paşa Konağı ismi verilen yapıda hizmet vermeye devam etmiştir. İki okul da 1914 senesine kadar eğitim vermeye devam etmiştir. I. Dünya Savaşı sonrası kız okulu hastaneye dönüştürülmüştür. Hastane, 1972 senesine kadar hizmet vermiştir.
Günümüzde binanın yatakhaneler, müdür ve öğretmen lojmanları Erciyes Üniversitesi Sosyal Tesisleri olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Burası neresi? Selçuklu döneminde yapılan Sahabiye Medresesi’nin 1267 senesinde Selçuklu vezirlerinden Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Medrese dikdörtgen bir planda inşa edilmiştir. Tek katlı ve iki eyvanlı bir şekilde inşa edilmiştir. Açık bir avlu etrafında medrese odaları bulunmaktadır. Medresede ortaya çıkarılan etkileyici taş işçiliği burayı çok daha değerli kılmaktadır. Medrese günümüzde belediye tarafından açık sosyal tesis olarak ziyaretçilerine hizmet vermektedir. Medrese odaları ise kitapçılar çarşısı olarak değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Tıpkı Hacı Kılıç Camii’ndeki gibi muhteşem bir taç kapıya sahip olması Sahabiye Medresesi’ni daha değerli kılmaktadır. Cumhuriyet Meydanı gibi merkezi bir konumda bulunması ve içerisindeki sosyal tesiste dinleme olanağı sunması da Sahabiye Medresesi’ne zaman ayırmak için geçerli olan diğer sebepler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Selçuklu dönemi eserlerinden olan Hunat Hatun Külliyesi, Alaeddin Keykubad’ın karısı Mahpesi Hatun tarafından yaptırılmıştır. Külliyenin yapım tarihinin ise 1237-1246 yılları arasında olduğu belirtilmektedir. Külliyenin süslemelerinde özellikle Selçuklu motifleri dikkat çekmektedir. Külliye içinde cami, medrese, hamam ve Mahperi Hatun’un Türbesi gibi dini ve yaşamsal alanlar yer almaktadır.
Külliyenin ana kısımlarından biri olan medrese, 1929 senesinde Vali Fuat Bey’in isteği üzerine müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Arkeoloji Müzesi olarak hizmet veren bina, 1969 senesinde müzenin taşınmasının ardından Etnografya Müzesi olarak hizmet vermiştir. Bu müze de 1998 senesinde Güngüpoğlu Konağı’na taşınınca, medrese hediyelik eşyaların satıldığı keyifli bir çarşı olarak kullanılmaya başlanmış ve halen bu şekilde hizmet vermeye devam etmektedir. Medrese içinde tefsir ve hadis derslerine de yer verilmektedir.
Kaçırmayın! Külliye içinde bulunan çay bahçesinde bir bardak çay eşliğinde mutlaka zaman geçirmeli ve ney sesinin verdiği huzuru hissetmelisiniz. Türbede bulunan mukarnaslı kaide ise buradaki özel detaylardan biri olduğundan türbeyi de özellikle incelemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Kayseri’nin en merkezi noktalarından biri olan Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Saat Kulesi’nin geçmişi Osmanlı’nın son dönemlerine, II. Abdülhamid zamanına dayanmaktadır. 1906 senesinde yaptırılan kulenin Tavlusunlu Salih Usta tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Kare plana sadık kalınarak inşa edilen kulenin yüksekliği ise 10 metredir. Saatin mekanizması Leipzig’den getirilmiştir ve mekanik bir düzeneğe sahiptir.
Saatin yanındaki küçük bina ise geçmişte “muvakkıthane” olarak kullanılmaktaydı ve bu çok önemli bir görevdi. Bu görevi üstlenen müezzinlere namaz vakitlerini çok dakik bir şekilde bildirmekle yükümlüydüler. Bu küçük bina günümüzde hediyelik eşya satışı için kullanılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kayseri Saat Kulesi, Kayseri’nin önemli buluşma noktalarından biridir. Bu nedenle bu merkezi ve tarihi noktayı da görmenizi isteriz.
Burası neresi? Kayseri’nin turistik yerleri arasında ilk sıralarda Mimar Sinan’ın 1573 senesinde inşa ettiği Kurşunlu Camii de yer alıyor. Caminin Mimar Sinan’ın kendi memleketinde yapılmış olması yapıyı ayrıca önemli kılmaktadır. Kubbenin kurşunla kaplanmış olması caminin ismini kazanmasında rol oynamıştır.
Cami, 16. yüzyıl Osmanlı cami mimarisinin klasik örneklerinden biri olarak tek kubbeli bir şekilde inşa edilmiştir. Camideki muhteşem süslemeler ve mermer giriş kapısı burayı görülesi kılan detayların başında gelmektedir. Caminin kendisi kadar sivri kemerlerle ayağa kaldırılmış olan şadırvan da oldukça ilgi çekicidir.
Neden gitmeliyim? Bu eser, Mimar Sinan’ın Kayseri’de inşa ettiği ve günümüze ulaşan tek eser olması nedeniyle kendisinin mimari yeteneklerini yakından görmek için ziyaret edilmesi gereken noktalardan biridir.
Burası neresi? 1211 senesinde Atsız Elti Hatun tarafından onartıldığı kitabesinden anlaşılan Gülük Camii, Melikgazi ilçesinde bulunmaktadır. Caminin 12. yüzyılın ilk yarısında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Cami şu anda kendisinden geriye çok fazla bir şey kalmamış olan, kuzey kısmında kalan hamam ile bir külliye formunda inşa edilmiştir. Caminin inşasında kesme taş kullanılmıştır. Yapı, 1334 senesindeki depremle zarar görmüş ve hemen ardından 1335 senesinde Alemuddin oğlu Külek tarafından yeniden onartılmıştır.
Neden gitmeliyim? Kayseri’nin önemli tarihi eserleri arasında bulunmasından ötürü şehre gelenler için burası da görülesi yapılardan biridir.
Burası neresi? Sultan Abdülhamid’in izni ile 1886 senesinde kilise olarak inşa edilen yapı, 1925-1926 yıllarında camiye çevrilmiştir. Bazı kaynaklar yapının Metropolit Ionnis tarafından yaptırıldığını belirtmektedir. Caminin özellikle dış mimarisi hayranlık uyandırmaktadır. İç kısmı ise bakımsızlıktan çok da çekici değildir. Günümüzde ibadete açık olan cami, turistler tarafından da ilgi görmektedir.
Neden gitmeliyim? Yaman Dede Camii, özellikle dış mimarisi nedeniyle Kayseri’nin gezilecek yerleri arasına dahil edilmesi gereken yapılardan biridir.
Burası neresi? Selçuklu dönemi eserlerinden biri olan Hacı Kılıç Camii ve Medresesi’nin yapımı 1249 senesine tarihlenmektedir ve Selçukluların Kayseri’de son zamanlarında hediye ettikleri eserlerden biridir. Caminin Ebu’l-Kâsım Bin Ali Tûsî tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Cami, yan tarafındaki aynı isimdeki medrese ile bir bütünlük oluşturmaktadır. Her iki yapı da pek çok Selçuklu eserinde olduğu gibi kesme taşlarla inşa edilmiştir. 52×37 metrelik bir dörtgen alanda inşa edilmiştir. Zaman içinde hasar gören cami, 1547 senesine gelindiğinde Sinan Beyzade Hüseyin Bey tarafından tadilat geçirmiştir.
Neden gitmeliyim? Hacı Kılıç Camii, sahip olduğu muhteşem taç kapısı ve mihrabındaki etkileyici süslemeler ile Kayseri’nin tarihi yerleri arasında çok özel bir yere sahiptir ve bu nedenle şehirden ayrılmadan önce mutlaka görülmelidir.
Burası neresi? Kayseri’nin Roma dönemine kadar uzanan geçmişinde yolculuk yapmak isteyenler için Soğanlı Harabeleri görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Bu döneme ait mağara ve kiliseler bölgenin geçmişi hakkında bilgiler sunmaktadır. Bölgenin kalkerli yapısından dolayı taşlara oyulmuş mağara ve mezarlara sıklıkla rastlanmaktadır ve alana yayılan harabeler için yaklaşık yarım günlük bir zaman dilimi ayırmanız gerekmektedir. Bölgede yaklaşık 50 civarında kayalara oyulmuş kilise bulunmaktadır ve bu kiliselerin başlıcaları arasında Gök, Karabaş, Tokalı, Yılanlı gibi kiliseler gelmektedir.
Neden gitmeliyim? Kapadokya bölgesinde bulunması nedeniyle Kayseri’deki bu yapılar oldukça ilgi çekici yerler arasında bulunuyor. Bu da burayı ziyaretçiler için oldukça cazip kılmaktadır.
Kaçırmayın! Soğanlı Köyü’ne geldiğinizde kendiniz ve sevdikleriniz için bölgede yapılan keyifli bez bebeklerden de mutlaka satın almanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Tarihi açıdan Kayseri’nin en meşhur yerleri arasında bulunan Ali Dağı Yeraltı Şehri, Talas ilçesinde Ali Dağı mevkiinde yer almaktadır. Şehrin Bizans döneminden kaldığı ve 1300 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Yeraltı şehri 2010 yılındaki düzenlemenin ardından ziyarete açılmıştır. Yeraltı şehrinin uzunluğunun 528 metre olduğu tespit edilmiştir. Şehrin geçmişte çoğunlukla depo, kilise, mutfak ve sığınak olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kaçırmayın! Bölgeye geldiğinizde muhteşem Ali Dağı manzarasının da tadını çıkarmalısınız.
Burası neresi? Kayseri merkeze 20 km mesafede bulunan Kültepe, şehrin tarihinde önemli bir yere sahiptir. Burası geçmişte, MÖ 2000 yıllarında Kaniş Krallığı’nın merkezi olarak kullanılmıştır. Çevre yerleşim noktaları ile olan kolay bağlantı avantajından ötürü Kültepe, ekonomik ve siyasal anlamda bölgenin en önemli noktalarından biri olmayı başarmıştır. Bölgenin ilk zamanlardaki adının “Kaniş” veya “Neşa” olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir ve bu belgeler Kaniş’in Anadolu’daki en eski uygarlıklardan biri olduğunu belirtmektedir. Bölgede 1948 senesinden bu yana gerçekleştirilen kazılarda bölgenin geçmişine ışık tutan pek çok eser ortaya çıkarılmıştır.
Neden gitmeliyim? Kültepe Tabletleri olarak 2015 senesinde UNESCO Dünya Belleği listesine alınan tabletler, Asur çivi yazısı ile yazılmış olup, dünyanın en önemli yazılı kaynakları arasında gösterilmektedir. Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerinin bu bölgede çıkarılmış olması Kültepe’yi arkeolojik alanlar arasında çok özel bir yere taşımaktadır.
Burası neresi? Erdemli Harabeleri, Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde bulunmaktadır. Burası Kayseri’ye yakın gezilecek yerler arasında bulunmaktadır ve 6000 yıllık geçmişi ile Kayseri’nin tarihine ışık tutmaktadır. Harabeler içinde dikkat çeken yapılar arasında manastır, kilise ve kaya mezarları bulunmaktadır. Bölgede Erciyes Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen kazılarda 11 kilise gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu kiliselerin isimleri ise şöyle; H. Eustathios Kilisesi, H. Nikolaos Kilisesi ve Şapeli, Mikhael Kilisesi, Kilise Camisi, Tek Nefli Kilise, Kırk Martir Kilisesi, Saray Manastırı Kilisesi, Ayı Kilisesi ve Oniki Havari KilisesiHarabelerin olduğu bölgedeki doğal güzellik ise ziyaretçiler için bonus niteliğinde…
Neden gitmeliyim? Kayseri’nin tarihi hakkında çok önemli bilgilere ulaşabileceğiniz bu önemli tarihi ve doğal bölgeyi mutlaka görmelisiniz.
Kayseri’nin tarihi yerleri hakkında hazırladığımız yazımız hakkında fikir ve önerilerinizi paylaşmak isterseniz bize yorum kısmından hemen yazabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…