Güzel atlar diyarı Kapadokya, zengin kültürel ve tarihi geçmişiyle ülkemizin ve dünyanın gözde turizm noktalarının başında geliyor. En güzel peribacaları oluşumlarını gözleyebileceğiniz bölgenin en önemli tarihi duraklarını Kapadokya tarihi yerler listemizde sıraladık;
Kapadokya tarihi hakkında; Günümüzde Türkiye’nin kalbinde tam bir turizm cenneti olan Kapadokya’daki insanlık tarihi binlerce yıl öncesine uzanmaktadır ve günümüze kadar bölgede birçok imparatorluğun varlığına rastlanmıştır. Bu nedenle Kapadokya’yı ziyaret ettiğinizde Hititler, Persler, Madekonlar, Roma ve Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar gibi birçok medeniyetin izlerine sahip bir yerde yürüyor olacaksınız.
Geçmişte sınırları Karadeniz’e ve Toros Dağları’na kadar uzanmış olan Kapadokya bölgesi, günümüzde resmi bir bölge değil. Günümüzde ülkemizin 5 şehrini; Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Aksaray ve Niğde’yi kapsayacak şekilde çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bir durumda bulunmaktadır.
Şehrin günümüzdeki ismi Persler dönemindeki kullanılan “Katpatuka” isminden gelmektedir. Bugünkü kullanılan “Kapadokya” ismi Farsçadan gelmektedir ve “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelmektedir.
Bölgedeki yazılı kaynaklar Hititler döneminde başlamaktadır. Hititlerin bölgedeki hakimiyeti ise MÖ 12. yüzyılda son bulmuştur. Perslerin bölgede ağırlığını koyması MÖ 6. yüzyılda gerçekleşmiştir. MÖ 332 senesinde Büyük İskender Persleri bozguna uğratarak Kapadokya’yı ele geçirmiştir. Onun ölümünden ise bölgede Roma dönemi başlamıştır.
3. yüzyılda Kapadokya, Hristiyanlık için çok önemli bir eğitim merkezi halin gelmiştir. Bunu bölgedeki yapılmış olan kiliselerin çokluğundan da anlamak mümkün olabilmektedir. Bölgenin yumuşak toprak ve kaya yapısı sayesinde Roma askerlerinden kaçan Hristiyanlar Kapadokya’da birçok gizli ibadethane ve yerleşim yeri inşa etmiştir.
Arap akınlarına maruz kalan Kapadokya Bölgesi, 11. ve 12. yüzyılda Anadolu Selçukluları tarafından ele geçirilmiştir. Sonraki dönemde ise bölge Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolü altında güvenli ve huzurlu bir dönem geçirmiştir. Bölgede bulunan son Hristiyan toplulukları 1924-1924 yılları arasında Lozan Antlaşması ile gerçekleştirilen mübadele ile Kapadokya’dan ayrılmıştır.
Kapadokya’nın en ünlüleri; Kapadokya peribacaları, yeraltı şehirleri ve açık hava müzeleri ile ünlü bir bölgedir. Bölgenin kolay işlenebilen jeolojik yapısı sayesinde burada görebileceğiniz çok özel kaya oluşumları ve insan eliyle kayalar içine yapılmış pek çok önemli yapı görebilirsiniz.
Kapadokya’nın en ünlü tarihi yerleri arasında öncelikle Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı Yeraltı Şehri gelmektedir. Ortahisar Kalesi, Uçhisar Kalesi ise özellikle manzarayı seyre dalmak için görülmesi gereken noktalar arasında bulunuyor. Zelve, Göreme, Rahipler Vadisi ise özellikle görülmesi gereken açık hava müzeleri arasındayer almaktadır.
Kapadokya gezi tavsiyesi; Fiyatlar biraz yüksek olsa da Kapadokya’nın en popüler etkinliklerinden biri olan balon turuna mutlaka çıkmanızı öneriyoruz. Dilerseniz atv turlarına, peribacalarının arasında doğa yürüyüşlerine de katılabilirsiniz. Kapadokya gezisi sırasında bol bol yürüyeceğiniz için spor kıyafetler, rahat ayakkabılar tercih etmeniz faydalı olacaktır. Özellikle sıcak zamanlarda yanınızda su bulundurmanız da önemli olacaktır.
Müzekart; Özellikle Kapadokya bölgesi için Müzekart satın almak gerektiğini belirtmek isteriz. Başta açık hava müzeleri olmak üzere Kapadokya’daki birçok noktaya Müzekart kullanarak girebilir ve çok daha ekonomik bir Kapadokya gezisi yapma imkanına sahip olabilirsiniz. Müzekart, ülkemizdeki birçok müze ve ören yerine senede iki defa ücretsiz girme hakkı sunmaktadır.
Burası neresi? Nevşehir’deki en büyük yeraltı şehri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, geçmişi MÖ 3000’li yıllara dayanmakta ve Kapadokya’nın tarihi yerleri açısından çok önemli bir ziyaret noktası konumunda bulunmaktadır. Buraya ilk olarak II. yüzyılda, bölgenin hakimi olan Romalıların zulmünden kaçmaya çalışan Hristiyanların yerleştiği bilinmektedir. Tabi 1982 senesinde bölgede araştırma yapan Erik Van Doniken gibi şehirle ilgili farklı fikirlere sahip olanlar da bulunuyor: Kendisine göre bu yeraltı şehri, uzaylılar tarafından havadan gerçekleştirilebilecek saldırılara karşı korunma amacıyla yapılmıştır.
Şehrin toplamda 12-13 katlı olduğu tahmin edilmektedir ancak şu anda 8 kata kadar ziyarete açılabilmiştir. Toplam derinliğinin ise 80 metreyi bulduğu düşünülmektedir. Şehirde yaklaşık 20000 insanın aynı anda yaşayabileceği kadar bir alan bulunmaktadır ve zamanla ambar, mutfak, mezarlık, kilise gibi yaşamsal ihtiyaçların karşılanabileceği birçok alan oluşturulmuştur.
Neden gitmeliyim? 36 adet belirlenen yeraltı şehrine ev sahipliği yapan Nevşehir’deki en büyük yeraltı şehri olması, Derinkuyu’yu daha da önemli kılmaktadır ve Kapadokya’nın tarihi yerleri nerelerdir? sorusuna verilecek ilk cevaplardan biridir. Bu nedenle bütün yeraltı şehirlerini görmeye vakti olmayanlar için özellikle Derinkuyu görülmesi gereken noktaların başında gelmektedir. Bu arada yeraltı şehriyle ilgili eğitimli bir rehberlik hizmeti bulunmadığından ziyaretinizden önce detaylı bir araştırma yapmanız, burayı anlamanız açısından faydalı olacaktır.
Burası neresi? Klasik bir yeraltı şehri olan Özkonak Yeraltı Şehri, 4 kattan oluşmaktadır. Diğer yeraltı şehirlerinde bulunan su kuyuları, kiliseler, havalandırma sistemleri, sürgülü kapılar gibi yapıların yanı sıra burada haberleşmek amacıyla yapılan uzun ve dar delikler, burasını diğer şehirlerden ayırmaktadır. Sürgülü kapıların hemen arkasında bulunan delikler ise düşmanın kapıyı geçmesi halinde üzerine kızgın yağ dökmek amacıyla kullanılmaktadır.
Şehir, Avanos’a 14 km mesafede bulunmaktadır. Araştırmalar sırasında elde edilen Hititlere ait kalıntılar nedeniyle, yeraltı şehrinin Hititler döneminde yapılmış olabileceği üzerinde durulmaktadır. 1972 senesinden bu yana ziyaret edilebilen şehrin, günümüzde tamamı ziyarete açılamamıştır.
Neden gitmeliyim? Özkonak Yeraltı Şehri’ndeki gizli tüneller, avlanma delikleri gibi buraya özgü özellikler, burasını diğer yeraltı şehirlerinden farklı kılmakta ve görülmeye değer yapmaktadır.
Burası neresi? 8 katlı bir yapıya sahip olan Mazı Yeraltı Şehri’nin 6000 kişilik bir kapasitesi bulunuyor ve bir çoban tarafından şans eseri keşfedilmiştir. Antik dönemde “Mataza” ismiyle bilinen şehir, Ürgüp’e 18 km mesafede yer almaktadır. Şehrin 4 farklı girişi bulunmaktadır. Yeraltı şehrinin en büyük özelliği ise oldukça gösterişli bir şekilde inşa edilmiş olan kilisesidir.
Burası neresi? Kaymaklı Yeraltı Şehri, Derinkuyu ile birlikte Kapadokya’nın en önemli tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Nevşehir’e 20 km mesafede bulunmaktadır. 8 katlı olduğu belirtilen yeraltı şehrinin şu anda 4 katı ziyaret edilebilmektedir.
Yeraltı şehrinin içinde kilise, ahır, mezarlık, kiler, mutfak, oturma alanları gibi insanların ihtiyaç duyabileceği her türlü bölüm bulunmaktadır. Oldukça detaylı bir şekilde planlanmış havalandırma sistemi ise alt katlarda bile herhangi bir havasızlık yaşanmamasını sağlamaktadır.
Neden gitmeliyim? Girişte kırmızı oklar, çıkışta ise mavi okları takip ederek kolay bir şekilde bu etkileyici yeraltı şehrini ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Acıgöl ilçesine 10 km mesafede yer alan Tatlarin Yeralti Şehri de Kapadokya’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Şehrin şu anda 2 katı ziyarete açık. Diğer şehirlere göre daha fazla kiliseye sahip olması nedeniyle bu şehrin, manastır olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Şehrin farklı bir tuvalet yapısına sahip olması nedeniyle de dikkat çekmektedir.
Burası neresi? Bizans döneminden kalma şehirlerden biri olan Güzelyurt Yeraltı Şehri, Manastır Vadisi girişinde bulunuyor. Yeraltı şehrinin girişinde hayvanlar için bir ahır bulunmaktadır. Bu bölgeden üst kısma da geçiş bulunmasına karşın su akıntısından dolayı buradan ilerlemek pek mümkün olmamaktadır. Ufak bir kısmı ziyaret edilebilen Güzelyurt, diğer yeraltı şehirlerinin gölgesinde kalmış olsa da bizce görülmesi gereken güzel bölgelerden biri.
Burası neresi? Peribacaları denince akla ilk Ortahisar Kalesi gelmektedir. Burası bölgenin en büyük peribacası oluşumlarından biri olması nedeniyle oldukça dikkat çekici bir noktadır. Kale, 1200 metrelik bir rakımda bulunuyor ve yüksekliği 86 metredir. Kale etrafında 11. yüzyılda Horasan’dan göç eden Türkmenlerin evler yapmasıyla yerleşim başlamıştır. Kale, bölgeye hakim bir konumda olması nedeniyle savunma amacıyla da değerlendirilmiştir.
Frig, Lidya ve Persler gibi medeniyetlerin de varlık sürdüğü kalenin geçmişi MÖ 1500’lü yıllarda Hititlerin bölgeye hakim olmasına kadar uzanmaktadır. Bizans, Osmanlı gibi devletler döneminde de kale, korunma ve savunma amaçlı kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Burası Ürgüp, Avanos ve Göreme’yi kuşbakışı seyre dalabileceğiniz en güzel seyir teraslarından biridir ve bölgedeki en büyük peribacalarından biri olması, Kapadokya’nın tarihi yerleri arasında önemli bir noktada olmasını sağlamaktadır. Turizm açısından değerlendirilmeye başlanan ilk yer olması da burasını önemli kılmaktadır.
Burası neresi? Bölgenin en yüksek ve en eski yerleşim noktalarından biri olması nedeniyle burası, “Kapadokya’nın Çatısı” olarak adlandırılmaktadır. Kale, Nevşehir’in şehir merkezine 5 km mesafede bulunmaktadır. Kale içinde bazı antik yerleşim yerleri restore edilerek butik pansiyon olarak hizmet vermektedir.
Kalede iki büyük peribacası dikkat çekmektedir. Bu peribacalarından küçük olanı “Çavuş’un Kalesi” ve büyük olanı “Ağa’nın Kalesi” olarak isimlendirilmektedir. Tepenin en yüksek noktası 100 metrenin üzerindedir ve Peribacalarının muhteşem manzaralarını seyretmek için birebirdir.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’daki en güzel gün batımı manzaralarından birini seyretmek istiyorsanız gelmeniz gereken en iyi noktaların başında Uçhisar Kalesi gelmektedir. Özellikle Güvercinlik Vadisi’nin etkileyici manzarası en güzel bu kaleden görülebilmektedir.
Burası neresi? Ürgüp merkezde yer alan Temenni Tepesi, kutsal bir alan olarak kabul edilmektedir ve bu nedenle birçok kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Antik dönemde insanlar öldükten sonra buraya gömülmeyi çok istermiş. Buraya olan yoğun talepten dolayı kapasitesinin çok üstünde insan gömüldüğü belirtilmektedir. Tepede bulunan iki türbeye ise insanlar gelerek dua etmekte ve dilek dilemektedir. Tepenin ismi de bu nedenle “Temenni” olarak anılmaktadır. Tepedeki bu kümbet, daha önce Tahsin Ağa Halk Kütüphanesi’ne ev sahipliği yapmıştır ancak kütüphane, şu anda başka bir noktada hizmet vermeye devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Oldukça yüksek bir tepe olan Temenni Tepesi, muhteşem manzaraları görmenize olanak tanımaktadır. Yaklaşık 100 metrelik kayalara oyulmuş bir tünelden geçilerek ulaşılabilmesi ise burasını daha ilgi çekici kılmaktadır.
Burası neresi? Abdülhamid zamanında, 1898 yılında yapılmaya başlanan bu tarihi köprü, 2 sene içinde tamamlanmıştır. Köprünün yapımı için Avanos’un sevilen isimlerinden saray görevlisi Kurena Arif Bey ciddi çabalar göstermiştir. Köprü 11 ayaklı olarak inşa edilmiştir ve köprünün ayaklarında Çeç ve Karadağ civarından getirilen taşlar kullanılmıştır. 151 metre uzunluğa sahiptir.
Köprüden geçiş için 20 yıl boyunca geçiş ücreti alınmıştır. İlk yapıldığı dönemler köprünün üst kısmı tahta imiş ve zamanla yıpranmaya başlayınca 1924 senesinde dönemin milletvekili Ali Rıza Bey’in isteği ile değiştirilmeye başlanmıştır. Köprü son olarak 1995 senesinde tadilattan geçmiştir.
Neden gitmeliyim? Nevşehir’in tarihi yerleri içinde Osmanlı’nın son dönemlerinden kalması ile dikkat çekmektedir. Her ne kadar yenileme çalışmaları ile orijinal halini kaybetmiş olsa da Nevşehir’e girişte bu 120 yaşındaki köprüye kısa bir ziyaret gerçekleştirebilirsiniz.
Burası neresi? Nevşehir’de görebileceğiniz köprülerden bir diğer ise Tahta Köprü. Burası, 1973 senesinde yapılmıştır ve 180 metre uzunluğa, 2,30 metre ene sahiptir. Demir ayaklar üzerine yapılan asma köprünün Türkiye’nin 2. asma köprüsü olduğu tahmin edilmektedir. Köprü, Kızılırmak Nehri’nde karşıdan karşıya geçmek için kullanılmaktır ve sadece yaya geçişine açıktır.
Gün geçtikçe köprünün ziyaretçisi artınca, belediye tarafından güvenlik nedeniyle sırayla geçiş uygulaması başlatılmıştır. 2021 senesinin mart ayı içinde köprüdeki bir hasar nedeniyle de köprü, geçici olarak ziyarete kapatılmıştır.
Neden gitmeliyim? Köprüdeki tadilat tamamlandıktan sonra eğlenceli anlar geçirerek Kızılırmak’ın karşı yakasına geçmek için bu keyifli köprüyü kullanabilirsiniz ancak büyük beklentilere de girmeyin 🙂
Burası neresi? Kapadokya’nın mutlaka görülmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunan Zelve, bölgenin en eski yerleşim noktaları arasında bulunmaktadır. Alan içinde kayalar içine oyulmuş çok sayıda oda, manastır gibi çeşitli yaşam alanları yapılmıştır. 8. ve 13. yüzyılda bölgede yoğun bir şekilde yerleşim gerçekleşmiştir. Avanos’a 5 km mesafedeki Zelve Açık Hava Müzesi, ulaşım açısından oldukça pratik bir konumda bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’daki peribacaları oluşumlarını en net şekilde görebileceğiniz noktaların başında Zelve Açık Hava Müzesi gelmektedir. Alanda yer alan Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise ve Geyikli Kilise gibi önemli ibadet noktalarını da kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Pek çok kiliseye, şapele, mezarlığa sahip olan Göreme Açık Hava Müzesi, manastır eğitiminin ilk başladığı yer olarak kabul edilmektedir. Bu eğitimlerin ilk olarak Aziz Basil tarafından verildiği düşünülmektedir ve MS 4. yüzyılda yapılmıştır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan Göreme için en az 2 saatlik bir zaman ayırmanız gerektiğini bilmelisiniz.
Alanda görülebilecek tarihi noktaların başında Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Azize Barbara Şapeli, Azize Katerina Şapeli, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise geliyor. Bu nedenle Göreme Açık Hava Müzesi’ne geldiğinizde mutlaka buraları görmelisiniz.
Neden gitmeliyim? UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de eklenmiş olan müze, Kapadokya’nın en meşhur tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Bu nedenle Kapadokya gezisi sırasında bu önemli açık hava müzesini kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Doğal güzelliği ile Kapadokya’nın gizli kalmış güzelliklerinden biri olan Gomeda Vadisi, sahip olduğu tarihi yerler ile de dikkat çekmektedir. Vadi, 6 kilometrekarelik bir alanda yayılmaktadır. Günümüzde güvercinlikleri ile ünlenen Gomeda Vadisi, Roma döneminin önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur.
Vadide Aziz Basilios Kilisesi, Alakara Kilisesi gibi önemli ibadethanelerin yanı sıra yeraltı şehri, kaya kemer gibi görülmesi gereken başka önemli duraklar da yer almaktadır. Bölgedeki yapıların çoğunun 6 ile 9. yüzyıllar arasında yapılmış olduğu düşünülmektedir.
Neden gitmeliyim? Gomeda Vadisi, korku filmlerine de ilham kaynağı olmasından dolayı kimi insanlar için ürkütücü bir yer olarak kabul edilmektedir. Bu karşın muhteşem doğası ve tarihi ile vadi, Kapadokya’nın tarihi yerleri bakımından görülmesi gereken noktalar arasında bulunuyor.
Burası neresi? Paşabağ Vadisi’ndeki peribacaları oluşumu, diğer bölgelere göre farklılık göstermektedir ve rüzgarın aşındırmasıyla tepe kısmında bir şapka benzeri şekil oluşmuştur. Peribacalarının yüksekliği 1 metreden 15 metreye kadar değişkenlik göstermektedir. Burası Bizans döneminde bir sürgün yeri olarak kullanılmış ve özellikle din konusunda tecrit edilen kişiler buraya gönderilmiştir.
5. yüzyılda yaşamış olan Aziz Simeon adına yapılan şapel ve diğer birçok kaya oluşumu Rahipler Vadisi’ni ilgi çekici kılan detaylar arasında bulunuyor. Vadi aynı zamanda “Keşişler Vadisi” olarak da adlandırılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Ücretsiz olması, pek çok peribacası oluşumuna sahip olması gibi özellikleri, Paşabağ Vadisi’ni yerli ve yabancı turistler için ilgi çekici kılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Vadinin girişinde bulunan hediyelik eşyalar ile hem kendiniz için hatıra olarak hem de eş ve dostlarınıza hediye olarak bir şeyler satın alabilirsiniz.
Burası neresi? Kayalara oyulmuş pek çok ibadethaneye ve yerleşim yerine ev sahipliği yapan Güllüdere Vadisi, özellikle doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin en fazla tercih etti noktalardan biridir. Vadi, Çavuşin köyüne yakın bir konumda yer almaktadır. Üç Haçlı Kilise, Ayvalı Kilise, Yovakim – Anna Kilisesi, Haçlı Kilise ve Sütunlu Kilise vadideki görebileceğiniz kaya içine oyulmuş başlıca oluşumlardır.
Neden gitmeliyim? Birçok tarihi kilisenin yer almasının yanı sıra, özellikle gün doğumu veya gün batımında muhteşem manzaralara ev sahipliği yapıyor olması Güllüdere Vadisi’ni görmek için karşımızda duran sebepler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Güray Müze, dünyanın ilk ve tek yeraltı seramik müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Burası aynı zamana Türkiye’nin ilk seramik müzesi ve Avanos’un en eski çömlek atölyesidir. Seramik konusunda dünyaca ün yapmış olan Nevşehir’in meşhur müzesi içinde Bizans, Roma, Osmanlı, Selçuklu gibi geçmişte bölgede hakimiyet kurmuş topluluklara ait seramik eserler görülebilmektedir. Müzede yaklaşık 500 eser sergilenmektedir.
Müzede 3 bölüm bulunmaktadır. Antik Eserler Bölümü içinde çok eski çağlardan yakın tarihe kadarki orijinal seramik eserler sergilenmektedir. Modern Eserler Salonu içinde ise son yüzyıla ait daha güncel eserler görülebilmektedir. Son bölümü ise kütüphane, sergi salonu, kafeterya gibi sosyal alanlar için ayrılmıştır.
Burası bir müze olmasının yanı sıra 3700 metrekarelik devasa bir imalat ve satış noktası olarak da hizmet vermektedir. Dilerseniz kendi ellerinizle eserlerinizi ortaya çıkarabilirsiniz. Bu eserler sadece 20₺ + kargo bedeli karşılığında fırınlandıktan sonra adresinize gönderilmektedir. Bir gezi için muhteşem bir hatıra imkanı bizce…
Neden gitmeliyim? Bölgenin önemli değerlerinden seramik sanatıyla ortaya çıkarılmış muhteşem eserleri görmek ve seramik sanatçılarını canlı bir şekilde çalışırken görmek için bu keyifli ve etkileyici müzeyi ziyaret listenize dahil edebilirsiniz. Müze ziyaretiniz esnasında çömlek ve seramiğe dair çok fazla detay bilgiye de sahip olma şansına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Arkeoloji ve etnografya bölümlerinden oluşan Ürgüp Müzesi, Temenni Tepesi üzerinde yer almaktadır. Müze fikri 1965 senesinde etnografik ve arkeolojik eserlerin toplanmaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. 1971 senesinin temmuz ayında ise müze ziyarete açılmıştır.
Ürgüp Müzesi eserleri içinde ilk dikkat çeken şey giriş kısmında bulunan Mustafapaşa Kasabası’nda bulunan 10 milyon yıllık olduğu tahmin edilen dişi mamut fosilidir. Giriş merdivenlerinin olduğu kısımda ise taştan ve pişmiş topraktan yapılmış olan çeşitli çanak ve çömlekler görülebilmektedir.
Sergi salonunda ilk bölümde deniz canlılarına ait bazı fosiller göze çarpmaktadır. Arkeoloji bölümünde görülebilecek diğer eserler arasında Osmanlı, Bizans, Roma, Helenistik ve Eski Tunç Çağı gibi çok eski çağlardan kalma birçok eşya ve sikkeler görülebilmektedir.
Müzenin etnografya bölümüne geldiğimizde ise yakın döneme tarihlenmiş olan çeşitli silah, kıyafet, el yazması eserler, kitaplar, takılar, mutfak eşyaları gibi farklı nesneler sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’nın müzeleri arasında özellikle arkeoloji anlamında görülebilecek en keyifli müzelerden biri olması ve en çok ziyaret edilen Temenni Tepesi’nde olması nedeniyle bu güzel müzeyi Kapadokya gezilecek yerler listenize dahil etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Bebek Müzesi olarak da bilinen Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi, yaklaşık 200 yıllık tarihi bir konak içinde ziyaretçilerini kabul ediyor. Küçüklüğünden beri bebekler yapan müze kurucusu Sibel Radiye Gül, tamamen el yapımı olan 3 bin bebeklik koleksiyonunu bu güzel müzede ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Kültür Bakanlığı’na bağlı olmasına karşın “özel müze” statüsüne sahiptir.
Müzenin bir kısmı butik otel ve cafe olarak da hizmet vermektedir. Dileyen misafirler hem burada konaklama hem de bir şeyler yiyip içme olanağına da sahip olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Burası, zengin bebek koleksiyonu ile Türkiye’nin ilk el yapımı bebek müze olması nedeniyle Kapadokya’nın müzeleri içinde ayrı bir öneme sahiptir. Müze aynı zamanda Yunus Emre, Mevlana, Aşık Veysel, Dede Korkut gibi kültürümüzün önemli isimlerinin dekorlu olarak anlatılmasına da olanak tanımaktadır.
Burası neresi? Berrin Yıldız ve Murat Sarıkaya ismindeki iki kişinin çabalarıyla oluşturulan Ortahisar Etnografya Müzesi, 2004 senesinden bu yana ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Müze, Kapadokya’nın ilk turistik oteli olarak 1954 senesinde hizmet vermeye başlamış olan “Göreme Otel” binasının restorasyonunun ardından bu binada ziyarete açılmıştır.
İçerisinde bir de kafeterya bulunan müze, 12 odadan oluşmaktadır. Bu odalar; yapı odası, tarım odası, geleneksel mutfak, pekmez yapım odası, dokuma odası, Türk hamamı, köy meydanı, köy odası, kız isteme merasimi, kına gecesi, gelin odası ve Ortahisar hatırası odasıdır.
Kapadokya’nın tarihi ve kültürel değerleri görülebilmektedir. Müze binasında geçmişte Yaşar Kemal, Yılmaz Güney gibi sanat ve edebiyat tarihinin önemli isimleri de kalmıştır. Hatta Yaşar Kemal’in Kapadokya’da kalırken bölge ile ilgili bir roman yazmak için araştırma yaptığı da bilinmektedir.
Neden gitmeliyim? Bölgenin ilk etnografya müzesi olma özelliğini taşıyan müze, ziyaretçilerin Kapadokya halkının günlük yaşamına dair fikirler edinebileceği mankenlerle gerçekleştirilen canlandırmalara ev sahipliği yapmaktadır. Müze içinde aynı zamanda bir de restoran hizmet vermektedir ve dilerseniz bu restoranda bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Burası neresi? Selçuklu döneminde önemli bir yerleşim yeri olarak kullanılan köyde bulunan camide Selçuklu mimarisinin izlerini çok rahat bir şekilde görebiliyorsunuz. Caminin özellikle minaresi oldukça ilgi çekicidir. Çavuşin Köyü Avanos’a bağlıdır. Yapım tarihi tam olarak bilinmeyen camide ilk imamın Hafız Derviş olduğu düşünülmektedir.
Cami, kaya kütlesi oyularak yapılmıştır ve yaklaşık olarak 35 metrekare genişliğindedir. 1940’lı yıllarda camide genişletme çalışması yapılmış ve alanı 65 metrekareye kadar çıkarılmıştır. 1958 senesinde meydana gelen heyelanla cami ve köy atıl durumda kalmıştır. 2011 senesinde tadilattan geçen cami, günümüzde turizm açısından önemli ziyaret noktalarından biri konumunda bulunmaktadır.
Burası neresi? İlk dönem Hristiyanlığa ait boyama ikonların en güzellerine ev sahipliği yapan Çavuşin Kilisesi, Nevşehir’deki tarihi yerler noktasında mutlaka listeye eklenmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Tek nefli ve üç apsisli bir şekilde yapılmıştır ve günümüze sağlam bir şekilde ulaşabilmiştir. Yolu biraz zorlu olduğu için özellikle çocuklar ve yaşlı ziyaretçiler için biraz yorucu olabilmektedir.
Çavuşin Kilisesi, İmparator Nicephorus Phocas adına yapılmıştır ve 964-965 yıllarında yapıldığı düşünülmektedir. Kilisede görülebilen ikonlar İncil ve Hz. İsa’nın hayatından örneklere sahiptir. Mezarlıkta aynı zamanda, birçok kilisede olduğu gibi ölen kişiler için mezarlık da yapılmıştır. Kilise, Göreme’den yaklaşık 2,5 km uzaklıkta bulunmaktadır.
Burası neresi? Çavuşin bölgesindeki bir diğer dini yapı olan Vaftizci Yahya Kilisesi, kilise olduğu anlaşılan tak yapıdır. 5. yüzyıldan kaldığı düşünülmektedir.
Kilise içinde çok önemli ikonlar bulunmaktadır ve bu ikonların ve fresklerin zarar görmemesi adına flaşlı fotoğraf çekimine izin verilmemektedir. Kilisedeki en önemli ikon ise Hz. İsa’nın vaftizini yapmış olan Yahya’nın öldürülmesine neden olan “Salome’nin Dansı” anlatısı oldukça dikkat çekicidir. Kilisenin ön cephesi ne yazık ki yüzyıllar içinde zarar görerek tamamen çökmüştür. Vaftizci Yahya’ya adanmış kilisedeki freskler, yaşanan erozyonda ciddi zararlar görmüştür.
Neden gitmeliyim? Kilise, Kapadokya’daki en eski kilise ve bölgedeki en büyük ibadethanelerden biri olması nedeniyle de Kapadokya kiliseleri içinde dikkat çekmektedir. Tepeye çıktığınız zaman muhteşem manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Yönlendirmeler eksik olduğundan dikkatli olmanızda fayda var.
Burası neresi? Kapadokya’nın geleneksel sivil mimari yapısını görmek için görülebilecek öncelikli yerlerin başında Asmalı Konak geliyor. Bir dönem yayınlanmış televizyon dizisi ile ünlenen Asmalı Konak, günümüzde mimari yapısı ile ilgi odağı olmuş durumda. 200 yıl önce yapılmış olan 42 odalı konağın mimari açıdan atıl durumda kalmış olması ise insanı üzüyor.
Odalardan bir çoğu kapalı durumda olduğundan sadece birkaç odada sınırlı sayıda eşya görülebilmektedir ancak buna rağmen incelenmesi gereken yerler arasında bulunduğunu belirtmeliyiz.
Kapadokya tarihi yerler listemize eklemek istedikleriniz varsa bize yorum kısmından yazmayı ihmal etmeyin. Böylece yazımızın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…