İrlanda gezilecek yerler yazımıza göz atıp, Avrupa’nın hem doğasıyla hem de kültürüyle büyüleyen ülkesi hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Yeni yerler keşfetmeyi seven okuyucularımız için ilk sırada;
Abbeygate Caddesi üzerinde bulunan Lynchs’s Kalesi kolay fark edilmiyor, ancak yine de, İrlanda tarihinin çarpıcı bir örneği olduğu kabul edilebilir. Kale, oyulmuş pençelere ve süsleme kalıpları ile dört kata sahip. Baskılardan korunmak için bölgenin güçlü ailelerinden biri tarafından yaptırılan kale, parçaları 14.yy’a kadar uzansa da büyük kısmı 16.yy’da inşa edilmiş.
Şehirdeki eski ve yeninin birleşmiş simgesi olan kale, günümüzde banka olarak faaliyet gösteriyor ama mesai saatleri içinde zeminindeki tanıtımlara katılabilirsiniz.
İrlanda’yla özleşmiş olan siyah bira Guinness’i eminiz ki duymuşsunuzdur. İrlanda’ya kadar gitmişken, bu özel biranın yapılışını yakından görebileceğiniz Guinees Storehouse’u ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Siyah biranın yapılışından bekleme süresine, saklanmasından dağıtımına kadar her türlü ayrıntının işlendiği yapı içerisinde gezerken lezzetli Guinnes birasının da tadına bakabilirsiniz. Storehouse’u dilediğiniz her gün 09.30-17.00 saatleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz.
Adı İrlandaca ‘temiz su’ anlamına gelen Phoenix Park, Dublin’de Liffey Nehri’nin kenarına kurulmuştur. Avrupa’nın en büyük parklarından biri olan Phoenix, 707 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
Ağaçların gölgesi altında dinlenirken etrafınızda dolanan geyikleri görürseniz şaşırmayın. Nadas geyiklerine ev sahipliği yapan bu park şehrin en çok ziyaretçi çeken noktaları arasında yer alıyor. Phoeniz Parkı dilediğiniz her gün ücretsiz olarak ziyaret edebiliyorsunuz.
Menlo Kalesi, Corrib Nehri kıyısında yer alan 16.yy’dan kalma büyük bir trajedi ve gizem barındıran bir kale. Kalede yaşayan bölgenin ünlü ailelerinden biri olan Blake ailesinin kızları, nedeni belirlenmeyen bir yangında hayatını kaybetmiş ve bedenine ulaşılamamış.
Sonrasında kaleyi satın alan bir baron da arabasında ölü bulunmuş ve neden öldüğüne dair hiçbir ize rastlanmamış. Bu esrarengiz havasıyla turistlerin ilgisini çeken bu tarihi eser, güzel ve mistik manzarasıyla da büyülüyor.
Dublin’in en turistik noktalarından biri olan Powercourt arazisinin hikayesi, bir şatonun eve çevrilmesiyle başlamıştır.
Dönemin en görkemli evlerinden biri haline gelen Powerscourt Evi, günümüzde; giyim eşyaları, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, cafeler gibi birçok noktası bulunmaktadır. Şato sadece içerisiyle değil muhteşem bahçesiyle de ilginizi çekecek.
Powerscourt Evi’ni haftanın her günü 09.30-17.30 saatleri arasında ziyaret edebilir, keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Avrupa’nın en büyük taş katedrallerinden olan Galway Katedrali, yerel kireç taşı kullanılarak 1965 yılında inşa edilmiş. Rönesans ve Gotik özellikler taşıyan katedral devasa kubbesi ve kavisli kemerleriyle de dikkat çekiyor. Kusursuz bir akustiği olan katedral binası, çeşitli müzik dinletilerine de ev sahipliği yapıyor.
Powerscourt Evi’ne kadar gitmişken İrlanda’nın en yüksek şelalesi olan Powerscourt Şelalesi’ni de ziyaret etmeyi unutmayın.
121 metre yüksekliğinde olan Powescourt Şelalesi, Powerscourt arazisi içerisinde bulunduğu için aynı ismi paylaşmaktadır. Evin oldukça yakınında olan şelaleyi görmenizi şiddetle öneriyoruz.
Dublin merkezide bulunan St Stephen’s Green Parkı,William Sheppard tarafından tasarlanmıştır. 1880’den beri halkın ziyaretine açık olan bu muhteşem park ,peyzajı ve bitki örtüsüyle dikkat çekiyor.
Özellikle sonbahar döneminde muhteşem bir atmosfer sahip olan park, uzun ağaçlara ve yapay göllere ev sahipliği yapmakta. Düzenli yürüyüş yolları sayesinde tüm parkı rahatlıkla gezebileceğiniz gibi gezerken birçok heykellerde karşılaşacaksınız. Temizliğin ve sakinliğin ön planda tutulduğu parkı dilediğiniz zaman gezebilirsiniz.
1800’lerden 1950’ye kadar şehrin tarihini kapsayan bu modern müzede, Galway’in tarihinden kesitler, şehre dair bilgiler, ikonik bir tekne ve farklı tarzda oluşturulmuş koleksiyonlar sergileniyor.
Müzenin zemin katında, Prehistorik ve Ortaçağ zamanlarına dayanan eserlerin bulunduğu büyüleyici bir koleksiyon bulunurken, birinci ve ikinci katlar Galway halkının tarihini, hikâyelerini ve deneyimlerini yansıtan sergilere ev sahipliği yapıyor.
Yıl boyunca geçici sergilere de ev sahipliği yapan müze, pazartesi ve pazar günleri dışında her gün 10.00-17.00 arası ziyaret edilebiliyor.
İrlanda’da Orta Çağ’dan kalma katedraller arasında en önemlisi olan Christ Church Katedrali, Roma Katolik Kilisesi’ne bağlıdır.
1030 yılında kurulmuş olan bu katedral hala ihtişamını korumasıyla şehrin en önemli turistik noktaları arasında yeri alıyor. Gotik ve Romanesk mimari özelliklerinin en güzellerine şahit olabileceğiniz bu yapı hakkında detaylı bilgiye iletişim kısmından ulaşabilirsiniz.
E-Mail: welcome@christchurch.ie
Telefon Numarası: +353 (0) 1-6778099
Galway’e kısa bir mesafede yer alan park anıt olarak kabul ediliyor. İrlandalı şairlere ilham olmuş bu park eskiden Gregory ailesinin malikânesinin olduğu alana kurulmuş. Ancak ev günümüze ulaşmamış. Park alanı içinde düzenlenen pek çok etkinliğe de katılabilirsiniz. Coole Park, haftanın her günü 8.00-19.30 arası açık.
İrlanda’da önemli politikacılardan, hırsızlara, tecavüzcülerden kimi zaman liderlere kadar birçok kişinin hapis yatmış olduğu bu cezaevi yıllar sonra turistlere açılmıştır.
Eskimiş hücreleriyle, paslı korkuluklarıyla ilk gün ki görüntüsünü korumayı başarmış olan Kilmainham Gaol’i turlarla gezebilirsiniz. Kilmainham Goal’ın açılış saatleri ve tur bilgileriyle alakalı detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.
İrlanda’da 1922 yılına kadar İngiliz yönetiminin merkezi olmuş olan Dublin Kalesi, 1204 yılında yapılmıştır. Kral John tarafından inşa ettirilmiş olan yapı içerisinde günümüzde iki adet müze ve kütüphane bulunmaktadır.
Tarihi mimarisiyle dikkat çeken yapı içerisinde gezdikten sonra bahçesinde dinlenebilir, etrafında bulunan kafelerde oturabilirsiniz. Kale, hafta içi her gün 09.45-17.45 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Adını aldığı belediye başkanı önderliğinde düzenlenen meydan şehrin tam merkezinde yer alıyor. 1700’lü yıllardan bugüne şehir için önemli bir mevkide olan Eyre Meydanı, eski Amerikan başkanı John F. Kennedy onuruna Kennedy Anıt Parkı olarak da adlandırılmış.
Ziyaretçilerinin dinlenme ve buluşma yeri olan meydan, 2007’de İrlanda Peyzaj Enstitüsü Tasarım Ödülü’nü almış. Eyre Meydanı çevresinde muazzam heykeller, dükkanlar, restoranlar ve hatta tarihi kent surlarını görmek mümkün. Yılın her mevsimi dolu dolu bir kalabalığın aktığı meydana uğramadan geçmeyin.
İrlanda’nın en turistik noktalarından olan Dublinia’da şehrin Orta Çağ dönemlerine geri dönebiliyorsunuz. Eski çağlardaki pazarları, evleri, tüccarların görünümünü, halkın kıyafetlerini ve daha birçok ayrıntıyı yakından inceleyebileceğiniz bu merkezde,700 yıl öncesine ait diş çekimi aletleri dahi bulunmakta.
Orta Çağ’dan Vikinglere uzanan bir yolculuğa çıkmak isterseniz Dublina’yı ziyaret etmenizi öneriyoruz. Dublina’yı haftanın her günü 10.00-18.30 tarihleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz.
En çok alkol tüketen ülkeler arasına ikinci sırada bulunan İrlanda’ya gittiğinize özel İrlanda viskilerinin yapılışını görme şansına sahipsiniz.
Jameson Distillery Bow St.’e uğrayarak şehrin lezzetli viskilerinin tadına bakabilir aynı zamanda farklı karışımları deneyebilirsiniz. Jameson Distillery Bow St.’i dilediğiniz her gün 10.00-17:30 saatleri arasında ziyaret etmeniz mümkün.
Dublin’in merkezinde bulunana İrlanda Ulusal Galerisi, önemli sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Clar Caddesi üzerinde bulunan İrlanda Ulusal Galerisi; İtalyan, İngiliz ve Hollandalı sanatçıların da eserleri ev sahipliği yapmaktadır.
2,500 yağlı boya , 5.000 adet çizim ve bir bu kadar heykelin bulunduğu galeri içerisinde toplamda 14.000 eser bulunuyor.Her bir eseri görmek istiyorum diyorsanız yaklaşık 90 dakikanızı ayırmanızı önerdiğimiz müze içerisinde sıkılmadan vakit geçireceğinize eminiz. Müzenin ziyaret saatleri aşağıda belirtilmiştir.
Pazartesi- Cumartesi:09.15-17.30
Pazar:11.00-17.30
İrlanda’nın en popüler seyahat noktalarından biri olan Dublin Zoo, barındırdığı sevimli canlılarla ziyaretçileri kendine çekiyor. Yaklaşık 400 canlı türüne ev sahipliği yapan Dublin Zoo’da birbirinden sevimli canlıları yakından görebiliyor, isterseniz besleye biliyorsunuz.
Fillerin, penguenlerin, kuşların ve Afrika savanlarında yetişen canlıların bir arada olduğu bu parkta, canlıların sağlıklı bir yaşam sürmeleri için tüm gerekenler düşünülmüş.Dublin Zoo’yu dilediğiniz her gün 09.30-16.00 saatleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz.
Dublin’in 5 kilometre kuzeyinde bulunana Ulusal Botanik Bahçe, Dublin Derneği tarafından 1795 yılında yapılmıştır.
20.000 adet bitki örneğinin bulunduğu botanik bahçe içerisinde aynı zamanda birbirinden farklı birçok canlı bulunmaktadır.
Büyük cam seralar içerisinde yetiştirilen farklı bitki türlerini gezebileceğiniz bu bahçede birbirinden farklı birçok çiçeği görebilir, huzurlu ve sessiz bir gün geçirebilirsiniz. Bahçenin ziyaret bilgilerine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Pazartesi-Cuma:09.00-17.00
Cumartesi-Pazar:10.00-18.00
Dublin’de bulunan Spire of Dublin Anıtı, 121,2 metre uzunluğa sahiptir. İğneye benzeyen yapısıyla dikkat çeken anıt, paslanmaz çelikten yapılmıştır. O’Connell Caddesi’nde bulunan anıtı dilediğiniz zaman ziyaret etme şansına sahipsiniz.
Bal mumunun sanatçılarının elinde harikalara dönebildiğine şahit olabileceğiniz Ulusal Mum Müzesi, birbirinden güzel heykelleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
Pop yıldızlarından, dizi oyuncularına dünyaca ünlü birçok yıldızın heykelini görebileceğiniz bu müze içerisinde sanatçılarla resim çekilebilir, birebir kopyalarıyla yan yana olmanın keyfini çıkarabilirsiniz.Müzenin ziyaret saatlerini ve giriş ücretlerini buradan öğrenebilirsiniz.
Dünyanın ilk mezarlık müzesi olan Glasnevin Müzesi, İrlanda’da görmeniz gereken yerler arasında yer alıyor. Kâr amacı gütmeden hizmet veren kuruluş biraz ürkütücü olsa da tüm geçmiş kayıtlarını görebilir, ilginç hikayelere sahip kişilerin hayatları hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Birçok ödüle layık görülmüş olan müzeyi 08.00-18.30 saatleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz.
Dublin’de bulunan Ha’penny Köprüsü ya da halk arasında bilinene adı olan Liffey Köprüsü şehrin tarihi simgeleri arasında yer alıyor. Dublin’in en eski fotoğraflarında bile görebileceğini bu köprü günümüzde hala kullanılmaktadır.
1816 yılında beri ayakta kalmayı başarabilmiş olan yapıyı şehri ziyaret derken görmenizi, üzerinden karşıya geçerek yıllar içerisinde kimlerin bu köprünün üzerinden geçtiğini yad edebilirsiniz.
İrlanda’nın sembollerinden biri haline gelen Blarney Şatosu, gelen turistlerin ve şehrin yerlilerinin popüler ziyaret noktaları arasında yer almakta. Günümüze gelene kadar birçok defa yıkılıp tekrardan inşa edilen yapıda en son değişiklik 1446 yılında Kral Dermot McCarthy tarafından yapılmıştır.
Bu kaleyi sadece taş yığınından ibaret düşünmeyin. Şato duvarlarından harika İrlanda manzarasını izleyerek başladığınız seyahatinizi, özenle dizayn edilmiş şato bahçesini gezerek devam ettirebilirsiniz.
Halkı inanışına göre Blarney Şatosu’nda duvara bir öpücük bırakırsanız beklemediğiniz yerden bir hediye alacağınıza inanılır. Her gün ziyaret edebileceğiniz şatonun giriş ücretleri hakkında detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.
1983 yılında Dr.Patrick Hillery tarafından açılmış olan Fota Wildlife Park, 100 hektar alan üzerine kurulmuş olup birbirinden farklı birçok canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır.
İrlanda’da genç, yaşlı herkes tarafından sevilerek gezilen bu parkta 30 memeli hayvan, 50 farklı kuş türü bulunmaktadır. Uçan canlıların yanı sıra tatlılıklarıyla meşhur kırmızı pandaları da bu park içerisinde sevebilirsiniz.
Haftanın her günü ziyaret edebileceğiniz parkı 10.00-18.00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Parkın gezi saatleriyle alakalı bilgi almak için tık tık.
1879 yılında inşası tamamlanan Saint Fin Barre’s Cathedral, Gotik mimari özellikleri kullanarak inşa edilmiş oldukça görkemli bir yapıdır. ’Diriliş Melekleri’ heykelleriyle süslenmiş olan kilise özel günler ve ibadet günleri dışında ziyaret edilebiliyor.
Âdem ve Havva figürleri, yaşam ve ölümü anlatan imgeler ve heykelleriyle İrlanda tarihinin en güzel yapılarından biri olan bu kiliseyi ziyaret edip, içerisine girmenizi öneriyoruz.
İrlanda’nın popüler turistik noktaları arasında bulunana St. Anns Church, 1726 yılında kırmızı kumtaşı ve kireçtaşından yapılmıştır. Tepe bir noktadan Lee Nehri’ni görebilecek şekilde konumlandırılmış olan kiliseyi ziyaret ederseniz, en üst noktasına çıkıp çanı kendiniz çalma şansını bulabilirsiniz.
19.yüzyılda kadın ve erkek mahkûmların tutuklu kaldığı Cork City Gaol Hapishanesi, günümüzde müzeye dönüştürülerek ziyaretçilere açılmıştır.
İrlanda Cork bölgesinde tutuklu bulunan mahkumların kaldıkları hapishanede; mahkum yatakları, gözlem odaları, tecrit kısımları, duvarlardaki yazıları ve ortak paylaşım alanları görülebilmekte.
Bunların yan ısıra o yıllarda gardiyanların birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları telsiz sistemleri de görebileceğiniz diğer ayrıntılar arasında yer alıyor. Müze giriş saatleri ve fiyatları hakkında detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.
Red Abbey, özellikle gitmenizi gerektirecek çok popüler bir nokta değildir ancak eğer ki Cork bölgesinin ayakta kalmayı başarmış en eski yapısını görmek isterseniz ziyaret edebilirsiniz.
13.yüzyıldan kalma bu manastır işgaller sırasında zarar görmüş olsa da yapılan restorasyon işlemleriyle hala ayakta kalmayı başarabilmiştir. Ulusal anıt olarak korunmasına özen gösterilen yapı kırmızı kum taşından yapılmış olması sebebiyle güneş vurduğunda oldukça hoş bir görüntü almaktadır.
Mimar John Francis Davis tarafından tasarlanmış olan Cork Ulusal Anıtı,1906 yılında yapılmıştır.
Anıtın üzerinde ‘’ 1798, 1803, 1848 ve 1867 tarihindeki savaşlarda hayatını kaybeden cesur adamların varlığını sürdürmek için onların anısına dikilmiştir’’ yazmakta. Büyük İrlandalı yurtseverlerin adının yazdığı anıt, Cork bölgesinin kültürel ve tarihi yapısı en güzel yansıtan yapılar arasında yerini alıyor.
Cork’un güneybatısında 160 hektarlık bir alan üzerine kurulmuş olan Tramore Valley Park, 2017 yılı ağustos ayında halkın ziyaretine açık hale gelmiştir. Yürüyüş yapabileceğiniz gibi binicilik alanlarını da kullanabileceğiniz bu alan içerisinde keyifle vakit geçirebilirsiniz.
Blackrock Kalesi, İrlanda halkının ülkeyi korsanlar ve diğer saldırganlardan korumak için inşa edilmiştir.1582 yılında yapılmış olan kale 5 katlı olmasıyla beraber içerisinde ziyaretlere açık sergi ve koleksiyonlar bulunmaktadır.
Turlarla gezebileceğiniz gibi kendi başınıza da ziyaret edebileceğiniz kalenin ziyaret günleri ve ücretleri hakkında bilgi almak için burayı inceleyebilirsiniz.
Türkiye’de neredeyse her yöreye ait farklı bir tereyağı tadı ve rengi vardır. Ülkemizde sevilerek tüketilen tereyağının müzesi olacağı aklınıza gelir miydi?
Dünyanın en büyük tereyağı üreticilerinden olan Cork’ta bulunan Tereyağı Müzesi’ni ziyaret ederek, tereyağından yapılmış sabunları, kremleri ve daha birçok ürünü inceleyebilirsiniz.
Cork’a can veren kimi zaman tarım kimi zaman ulaşım kimi zamanda muhteşem resimlerin arka planı olan Lee Nehri’ni görmelisiniz. Şehrin içerisine uzanan birçok kolu olan nehrin kenarında restoran ve kafelerde oturursanız muhteşem bir manzara eşliğinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
*Kuzey Avrupa‘nın en sevilen şehirlerinden olan İrlanda’yı ziyaret etmek isterseniz buradan İrlanda’ya uçak seferlerini inceleyebilirsiniz.
İrlanda gezilecek yerler hakkındaki görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlere iletebilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…