Medeniyetler beşiği, dinlerin birleşme noktası Hatay, tarihi açıdan ülkemizin hazine sandığı niteliği taşıyor. İşte bu şehrin görülmesi gereken tarihi noktalarını Hatay’ın tarihi yerleri listemizde sıraladık;
Hatay tarihi hakkında; Hatay’ın tarihi, 2000’dan daha fazla bir zaman dilimini kapsamaktadır. MÖ 300’lü yıllarda Antakya kurulmuş ve bölgedeki yerleşik medeniyete dair izler oluşmaya başlamıştır. Şehre ilk yerleşenlerin Hatti topluluğu olduğu düşünülmektedir. Şehrin adı ise Seleucus’un babası olan Antiochus’tan gelmektedir.
Yaklaşık 300 yıl boyun Seleucus Krallığı’nın başkenti olarak kabul gören şehir, MÖ 64 senesinde Roma Krallığı’nın egemenliğine girmiştir. Romalıların ardından şehir Persler, Araplar, Ermeniler, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş ve idare edilmiştir. Arap ve Türk topluluklarının yanı sıra Ermenilerin de hala varlığını sürdürdüğü şehirde, bu farklı medeniyetler uyum içinde, kardeşçe yaşamaya devam etmektedir.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Suriye Fransız himayesi altında kalmış ve Antakya da bu himayenin altına girmiştir. Yaklaşık 2 yıl boyunca devam eden bu himayenin ardından 23 Temmuz 1939 senesinde şehir, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır.
Hatay’ın en ünlüleri; Hatay’ın en ünlü tarihi yerleri arasında ilk sıralarda Çevlik Ören Yeri içinde bulunan Beşikli Mağara ve Titus Tüneli gelmektedir. Habib-i Neccar Camii ve St. Pierre Kilisesi ise manevi açıdan görülebilecek en önemli noktalar arasında bulunmaktadır. Bizce bahsettiğimiz bu önemli tarihi yerleri görmeden asla Hatay’dan ayrılmayın!
Hatay gezi tavsiyesi; Hatay’da yapacağınız en güzel şeylerin başında Hatay’ın muhteşem yöresel lezzetleri ile kendinize ziyaret çekmek olacaktır. Affan Kahvesi’ni ziyaret ederek haytalının tadına bakmalısınız. Sadece tarihi noktaları değil de Hatay’daki bütün güzellikleri görmek isterseniz Hatay gezilecek yerler listemize mutlaka göz atmanızı öneriyoruz.
Hatay’ın en tarihi bölgesi Antakya. Bu nedenle gezi planınızı yaparken Eski Antakya bölgesini baz almanızda fayda var. Tarihi eserlerin bazıları birbirine yakın konumda bulunduğundan araca ihtiyacınız olmayacak. Titus Kaya Tüneli ve Beşik Mağarası gibi noktalar için ise bir araca ihtiyacınız olacak. Bu noktalara taksi ile gitmek ekonomik bir tercih olmayacağı için eğer aracınız yoksa araç kiralayarak gezinize devam etmeniz faydalı olacaktır.
Müzekart; Aziz Pierre Kilisesi, Hatay Arkeoloji Müzesi ve Çevlik Ören Yeri içindeki tarihi eserleri ücret ödemeden görmek için mutlaka Müzekart edinmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Hatay, yüzyıllar boyunca pek çok farklı medeniyet için yerleşim ve ticaret noktası olmuştur. Burada yaşayan medeniyetler ise geride pek çok tarihi eser bırakmıştır. Bunlardan biri de Beşikli Mağara içinde bulunuyor. Titus Kaya Tüneli’ne 100 metre mesafede bulunan bu mezarlar duvarlarla birbirinden ayrılmıştır. Mağara içinde toplamda 12 mezar bulunmaktadır.
Burası neresi? Beşikli Mağara’ya gidenlerin yol üzerinde görmeleri gereken önemli noktaların başında Titus Kaya Tüneli gelmektedir. Tünel günümüzden yaklaşık 2000 yıl önce yapılmış tam bir mühendislik harikasıdır. Bu tünel Roma döneminde Vespasian tarafından sel sularından korunmak amacıyla yapılmıştır. Yapımına Vespasian döneminde başlanan tünel ancak kralın oğlu Titus döneminde tamamlanabilmiş ve onun adıyla anılmıştır.
Neden gitmeliyim? Köleler ve Roma lejyonlarının çalıştığı tünel, toplamda 380 metre uzunluğa, 7 metre yüksekliğe ve 6 metre genişliğe sahiptir. Dünyadaki elle yapılmış en büyük tünel olması ise bu yapıyı çok özel kılan detaylar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Oldukça etkileyici taş işçiliğine sahip Aziz Simon Manastırı günümüzde hak ettiği ilgi ve bakımı göremeyen tarihi yerlerden biridir. Büyük taş kütlelerinin o dönemde oraya nasıl getirildiğine insan hayret ediyor. Bölgeyi ziyaret etmeden önce biraz tarih karıştırmanız ve bölgeyle ilgili bilgi toplamanız faydalı olacaktır çünkü ziyaret alanında herhangi bir bilgilendirme çalışması bulunmamaktadır.
Manastır, 132×160 metre ebatlarında, dikdörtgen bir alan üzerinde inşa edilmiştir. Manastırın MS 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Manastır içinde toplamda 3 kilisenin, bir vaftizhanenin ve Aziz Simon’un sütununun varlığından bahsedilmektedir.
Aziz Simeon Manastırı, mimari ve tarihi değerinin yanı sıra, hikayesiyle de oldukça dikkat çekiyor. Depremde ailesini kaybeden Simeon, kendini Hristiyanlığa adıyor. Ünlü filozof Diyojen’in hayatını bir fıçı içinde geçirmesi gibi, Simeon da tanrıya yakın olmak için bir sütün inşa ediyor ve hayatına bu sütün üzerinde devam ediyor.
Zamanla Simeon’un müritleri oluşuyor ve onlar da bu akıma katılarak Stillitler tarikatını kuruyor. Aziz Simeon’un ölümünden sonra müritleri tarafından yapılan manastırın ve Simeon’un 40 yıl boyunca üzerinde durduğu söylenen sütunun kalıntılarını günümüzde ziyaretçilerini ağırlamayı devam ediyor.
Burası neresi? St. Pierre Kilisesi’nin çok yakınında bulunan Cehennem Kayıkçısı ismi verilen bu taş kabartması, MÖ 2. yüzyıldan, Antiochus IV. Epiphanes döneminden günümüze kadar gelen önemli bir kaya büst olma özelliğini taşımaktadır. O dönem yaşanan bir veba salgını nedeniyle, salgının yok olması için yapımına başlanan “Kharon” büstü salgının durmasıyla birlikte yarım kalmıştır.
Kharon heykeli, Aziz Pierre Kilisesi’ne çok yakın bir konumda, yamaçta bulunmaktadır. 10 dakikalık çok zorlu olmayan bir tırmanışla büste ulaşılabilmektedir. Büstün yüksekliği 4 metreye ve 1,5 metre ebatlarındadır.
Burası neresi? Cenevizlilerin 1200’lü yıllarda yapmış olduğu Payas Kalesi, Cenevizlilerden sonra da şehirde yer alan diğer medeniyetler tarafından kullanılmıştır. Kale, “Cin Kalesi” olarak da isimlendirilmektedir. Kutsal hac yolları üzerindeki kale, hacca giden Hristiyanları korumakla görevi tapınak şövalyelerine aitmiş. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı’nın egemenliğine giren Payas Kalesi, Kıbrıs’ın fethinde de önemli bir rol oynamıştır. Kale, Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra padişahın isteği ile 4 yıllık bir çalışma ile sağlamlaştırılmıştır.
Evliya Çelebi’nin eserinde de bahsedilen kaleden “sağlam kale” olarak bahsedilmektedir. Kale, 18. yüzyılda çocuk hapishanesi olarak da kullanılmıştır. Kale, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin yanında yer almaktadır ve külliyeyi inşa eden Mimar Sinan, yapının kale ile bir bütün gibi algılanması için bir plan yapmıştır. Kale, kıyıdan 700 metre uzaklıkta bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Payas Kalesi, Hatay’daki tarihi eserler içinde büyük öneme sahip yerlerden biridir. Pek çok tarihi yapıya yakın olması da burayı cazip kılmaktadır. Bu nedenle Hatay’a geldiyseniz bu önemli tarihi eseri mutlaka Hatay gezi listenize eklemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Henüz değeri anlaşılamamış tarihi yapılardan olan Bakras Kalesi, Belen’de bulunuyor. Kalenin mimari özellikleri incelendiğinde Orta Çağ zamanından kaldığı tahmin edilmektedir. Zahmetli bir yoldan gidilen kale, viran halde olsa da heybetiyle sizi kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Tepelik bir konumda bulunan Bakras Kalesi, çevresini panoramik bir açıyla görebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Günümüzde kale biraz ilgisiz kalmış olsa da günümüze ulaşabilen kısımlarının hala etkileyiciliğini korumaktadır. Çıkış yolu biraz zorlu olmasına karşın, kaleye çıktıktan sonraki Amik Ovası’nın ve Hatay’ın muhteşem manzarasını görünce bu yola değdiğini anlayacaksınız.
Burası neresi? Kırıkhan’da bulunan Darb-ı Sak Kalesi, Arapça’da “geçit, yol” anlamına gelmektedir. Zaten kale, Haçlılar ve Osmanlılar döneminde Selçukluların saldırılarına karşı bir karakol olarak kullanılmıştır. Kaleye Bizanslılar zamanında “dağlılar” veya “Çobanlar Şatosu” olarak da anılmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Geçmişte askeri anlamda çok önemli bir konumda bulunan kale, günümüzde Beyazıt-i Bestami hazretlerine ait türbe ve mescit sayesinde manevi açıdan doyuma ulaşmak isteyen ziyaretçiler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Ziyaret noktasındaki kalenin ise ne yazık ki günümüze çok fazla bir parçası ulaşamamıştır. Türbenin bulunduğu noktanın manzarası ile ziyaretinizi daha keyifli bir hale getirecek.
Burası neresi? Anadolu’da inşa edilen ilk cami olması hasebiyle ayrı bir öneme sahip olan Habib-i Neccar Camii, gerek tarihi zenginliği gerekse mimari dokusuyla görenleri kendisine hayran bırakan şehirdeki önemli yapılardan biridir. Cami, Antakya’nın Araplar tarafından 638 senesinde ele geçirilmesinden sonra inşa edilmiştir. Caminin şadırvanı ise 19. yüzyılda inşa edilmiştir.
Hz. İsa’nın havarilerinden Yunus, Yahya ve Şem’un Sefa’nın kabirlerinin olması nedeniyle birçok Hristiyan tarafından da ziyaret edilen cami insanı gerçekten çok etkiliyor. Caminin eski bir tapınağın temelinin üzerine inşa edildiği düşünülmektedir. Tek minareli bir yapıda inşa edilmiştir.
Habib-ii Neccar Camii de Aziz Simeon Manastırı gibi ilginç bir hikayeye sahip; Hristiyanlığı yaymak için Kudüs’ten Antakya’ya gelen iki havari şehre huzursuzluk getirdikleri gerekçesiyle halk tarafından katlediliyorlar. Bu olayı öğrenen Habib-ün Neccar dağdaki atölyesini bırakıp şehre iniyor ve havarileri desteklediğini, halkın Hristiyan inancını kabul etmesi gerektiğini söylüyor. Habib-ün Neccar da havarilerle aynı kaderi paylaşıyor. Müslümanların Antakya’yı fethettikten sonra buraya Habib-ün Neccar anısına bir cami inşa ediyorlar.
Neden gitmeliyim? Yıllara meydan okuyan Habib-i Neccar Camii, Hatay’da yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerden biri ve bu cami, Anadolu’daki ilk cami olması münasebetiyle büyük bir manevi ziyaret noktasıdır.
Burası neresi? Antakya ilçe merkezinde yer alan Ulu Cami, 1271 yılında yaptırıldığı düşünülüyor. Kesin yapım tarihi bilinmeyen cami, şehrin en eski tarihi yapılardan biridir. 1986 ve 2000’li yıllarda çeşitli onarım çalışmalarından geçen cami günümüzde varlığını koruyan ve Antakya’nın tarihi dokusunu yansıtan yapılar arasındadır.
Memluk Sultan’ı I. Baybars tarafından yaptırıldığı düşünülen külliye cami içerisinde medrese, yazlık cami, şadırvan, iki adet türbe, çeşme, imaret ve çeşitli dükkanlar yer almaktadır. Özellikle caminin muhteşem taş ve ahşap işçiliği dikkat çekmektedir. Antakya camileri içindeki en büyüğü ve en eskisi olması nedeniyle, manevi mekanları ziyaret etmeyi sevenler için burası mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Sokullu Mehmet Paşa Kervansarayı içinde bulunan yapı, II. Selim Camii olarak da adlandırılmaktadır. Caminin kitabesinde 1574 senesinde inşa edildiği yazmaktadır. Caminin inşasında “Ters T” planı uygulanmıştır. Cami, Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.
Kaçırmayın! Camiyle aynı yerde bulunan ve 1350 yaşında olduğu düşünülen anıt zeytin ağacı da gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerlerden birisidir. Ağaç, 1976 senesinde “anıt ağaç” olarak tescillenmiştir.
Burası neresi? Hatay’da görülmesi gereken birçok kilise bulunuyor. Bunlardan en önemlileri ise Hristiyan alemi için ayrı bir öneme sahip olan, Habib-i Neccar Dağı’na yakın bir konumda bulunan St. Pierre Kilisesi. Burası dünyadaki ilk Katolik kilisesi olma sıfatına sahip ve bu nedenle her yıl yurt dışından da ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bu kilise Kayalardan sızan suyun toplandığı küçük bir havuza sahip olması ve bir kısmının kayalara oyularak yapılmasıyla da oldukça farklı bir kilisedir.
Mağaranın taban kısmında bulunan mozaik kalıntıları da bu kiliseyi ilgi çekici kılmaktadır. Mozaikler üzerinde gerçekleştirilen araştırmalar neticesinde MS 4. veya 5. yüzyıllara ait olduğu tahmin edilmektedir. Aynı zamanda mağara içinde, gelebilecek saldırılarda kaçışı kolaylaştırmak adına gizli bir de tünel bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? St. Pierre Kilisesi, Hristiyanlık inancı için önemli yapılardan biri. Öyle ki kilise, 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından hac yeri olarak ilan edilmiştir. Ayrıca Hristiyan isminin de ilk olarak bu kilisenin cemaatine verildiği rivayet edilmektedir. Mağara, müze kilise olarak ziyaret edilmektedir ve otopark sıkıntısı bulunmamaktadır.
Burası neresi? Aziz Paul Kilisesi, Hürriyet Caddesi üzerinde bulunmaktadır. 1860’lı yıllarda yapımına başlanmış ancak 1872 senesinde meydana gelen deprem kiliseye büyük zarar vermiştir. Kilise ancak 1900’lü yılların başında ibadete açılabilmiştir. Kilise, dikdörtgen bir planla inşa edilmiş ve sağ tarafına çan kulesi eklenmiştir. Kilisenin yapımı 1931 senesinde tamamlanmış ancak zamanla hasar görmesi nedeniyle 1986 senesinde onarılmıştır.
Kilisede günümüzde ibadete devam edilmektedir. Kilise son olarak 2000 senesinde toplamda 6 süren bir restorasyon çalışmasının ardından güçlendirilmiştir.
Burası neresi? Antakya Arkeoloji Müzesi, Hatay’ın tarihi hakkında görülebilecek en zengin koleksiyonlardan birine sahiptir. Oldukça modern bir şekilde tasarlanan müze, 2014 senesinden bu yana ziyaretçilerini kabul etmektedir.
3000 metrekarenin üzerinde bir alanda Paleolitik dönemden Osmanlı dönemine kadar pek çok medeniyete ait eserler sergilenmektedir. Bu geniş sergi alanında dünyanın en önemli mozaik örneklerinden bir kısmı da görülebilmektedir. Bu mozaiklerin en ilgi çekenleri arasında “Terkedilmiş Ariadne Mozaiği”, “Yakto” ve “Satyr ve Hermaphroditos Mozaği”, “Mevsimler Mozaiği”, “Venüsün Doğuşu Mozaiği”, “Artemis Mozaiği” ve “İskelet Mozaiği” isimli mozaikler bulunmaktadır. Aynı zamanda çok önemli mezar ve lahit kalıntıları da müze içinde görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Sahip olduğu eşsiz koleksiyon sayesinde Antakya Arkeoloji Müzesi, Hatay gezilecek yerler listesinde en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. Dünyanın en önemli mozaik eserlerini görmek ve Hatay’ın tarihi içinde keyifli bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız bu güzel dizayn edilmiş müzeyi mutlaka görmelisiniz. Bu arada ziyaretiniz öncesinde müze içindeki eserler hakkında ön bilgi edinmeniz, müzeden alacağınız zevki daha da arttıracaktır.
Burası neresi? Müze, Dörtyol ilçesinin Özerli Mahallesi sınırları içinde bulunmaktadır. İlk Kurşun Müzesi, 9 Ocak 2014 tarihinde ziyaretçilerini kabul etmeye başlamıştır ve 3 katlı tarihi bir yapıda bulunmaktadır. Binanın 1920’li yıllarda yapılmış olabileceği düşünülmektedir. Müzenin ilk olarak belediye binasındaki tek bir odada sergilenmesi ise 9 Ocak 1997 tarihinde Kadir Aslan’ın çabalarıyla açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Müze içinde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Hatay’ın kurtuluşunda çok önemli roller oynayan kişilerin balmumu heykelleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra çeşitli savaş eşyaları, resim ve tablolar, madalyalar gibi çok çeşitli nesneler de sergilenmektedir.
Burası neresi? Burası, 1911 senesinde inşa edilen oldukça tarihi bir yapı. İki kattan oluşan tarihi binanın alt katında hizmet veren Affan Kahvesi, ziyaretçileri hayli şaşırtan bir mekan. Giriş kısmı klasik bir kahvehane görünümüne sahip olan mekanın arka kısmında bulunan bahçesi ise insanı zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Neden gitmeliyim? Affan Kahvesi’ni özel kılan şey ise sadece Hatay’da tadabileceğiniz “haytalı” ismi verilen lezzetin burada sunuluyor olması. “Haytalı nedir?” diye merak edenler için özel yapım limonlu ve vanilyalı dondurmanın gül suyu ile ikram edilen bir tür yiyecek olduğunu söyleyebiliriz. Bizce Hatay’da yapılacak şeyler arasında en keyif veren şeylerden biri haytalı yemek olacaktır 🙂
Neden gitmeliyim? Ziyaretiniz sırasında sizi en çok etkileyecek yerlerden biri de Vakıflı Köyü olacak. Hatay tarihi yerler listenize dahil etmenizi istediğimiz Vakıflı Köyü, Türkiye’deki son Ermeni Köyü olması açısından oldukça önemlidir.
Sağlı sollu sakin, muhteşem bahçelere sahip evlerde yaşayan Ermeniler, köyü ziyarete gelenlere oldukça saygılı ve misafirperver. Tabi ki onların mahremiyetine özen göstermeniz de önemli.
Neden gitmeliyim? Öncelikle bizce çevreye ve temizliğe duyarlı olması nedeniyle örnek olması açısından ziyaret edilmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanı sıra bir hoşgörü ziyareti olması anlamında önemlidir. Dilerseniz köy halkının ürettiği organik ürünleri de satın alabilirsiniz.
Kaçırmayın! Eğer açık olduğu bir zamana denk gelirseniz köyde bulunan Hatay Surp Asdvadzadzin Kilisesi’ni mutlaka ziyaret etmeli ve köyün çay bahçesinde bir şeyler içip köy halkı ile sohbet etmelisiniz. Köye gelirken yol üzerinde bulunan “Hz. Musa Ağacı” olarak nitelendirilen anıt ağacı da mutlaka görmelisiniz.
Hatay’ın tarihi yerleri ile ilgili hazırladığımız listemize ek tavsiye gezi noktalarını aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilir, yazımızın geliştiricilerinden biri olabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
Sınavımda çıktı. Burdan yaptım. Paylaştığınız için teşekkürler ????
Teşekkür ederim. Hatay turu düzenliyordum çok yararlı oldu.
teşekkürler ödevimdi onun için buradan baktım