Düsseldorf nerede & hangi ülkede? Düsseldorf Almanya’da bulunmaktadır ve Almanya Federal Eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya’nın başkenti olarak kabul edilmektedir. Şehir, Ren Nehri’nin Doğu kıyısında, Köln şehrinin yaklaşık 30 kilometre kuzey tarafında bulunmaktadır.
Düsseldorf hakkında; Düsseldorf şehri, endüstriyel Ren-Ruhr bölgesinin idari ve kültürel merkezi olarak biliniyor. Şehrin adı tarihte ilk olarak 1159 senesinde geçmiştir. Düsseldorf isminde geçen köy, Ren Nehri’nin küçük bir koluydu ve 1288 senesinde Berg kontu tarafından kiralanmıştır.
Şehirdeki hızlı ticari ve ekonomik büyüme, 1870’li yıllarda demir-çelik endüstrilerinin kurulmasıyla hız kazanmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki yıkımda şehirde büyük tahribatlar meydana gelmiş, ancak savaş sonrasında eski binaların çoğu onarılmış ve yeni binalar inşa edilerek şehirden savaşın izleri ortadan kaldırılmıştır.
Düsseldorf’un Ren Nehri üzerinde üç limanı ve Lohausen’de Almanya’nın en işlek sivil havaalanlarından biri vardır. Şehir günümüzde özellikle bankacılık ve toptan satış sektörleriyle ön plana çıkmaktadır. Ruhr’daki birçok işletmenin idari merkezi burasıdır. Demir, çelik, kimyasallar, cam ve tekstil şehrin en önemli endüstri kolları arasında bulunmaktadır.
Dünya çapında bir alışveriş merkezi olan Düsseldorf’ta alışveriş için uğrayacağınız birçok önemli nokta bulunuyor. Aynı zamanda burası dünyada en metrekare başına en fazla barın düştüğü yerlerden biridir. Eski Şehir bölgesine uğradığınızda sadece 1 kilometrekarelik bir alanda 260’tan fazla restoran, kulüp ve bar bulunmaktadır. Bu da Düsseldorf gece hayatının ne kadar renkli olduğunu bizlere gösteriyor.
Ortalama gezi süresi; Düsseldorf diğer büyük Alman şehirleriyle kıyaslandığında daha kısa bir zaman dilimi içinde gezilebilecek bir şehirdir. Düsseldorf’un görülmesi gereken yerleri ve yapılacak şeyleri için 2 günlük bir gezi planı yapmanız yeterli olabilir. Eğer daha uzun bir plan yapmak isterseniz bu süreyi 3 gün yaparak şehrin tadını daha rahat çıkarabilirsiniz.
Düsseldorf pahalı mı? Düsseldorf’ta yeme içme ve özellikle de konaklama, ülkenin en pahalı şehirleri kadar uçuk fiyatlarla karşılaşmanıza sebep oluyor. Hatta Königsallee Almanya’nın en pahalı caddesi olarak bilinir. İndirim kartlarını değerlendirerek veya her ayın ilk çarşambası ücretsiz olan müze ve sanat galerilerini takip ederek bu pahalılıktan bir miktar sıyrılabilirsiniz.
Düsseldorf nasıl bir yer? Güvenli mi? Suç oranlarının düşük ve insanların yasalara saygılı olduğu bir şehir olan Düsseldorf, en az benzer büyüklükteki Avrupa şehirleri kadar güvenli bir yerdir. Cinayet, soygun, tecavüz gibi suç oranları çok düşüktür. Düsseldorf’ta gecenin bir yarısı yalnız bir kadının ıssız bir yerde yürüdüğünü görebilirsiniz. Şiddet ve suç oranının arttığı tek yer özellikle hafta sonları sarhoş turistlerle kavga etmeye istekli yerel gençlerin sık sık karşılaştığı “Altstadt” bölgesi olacaktır.
Tabi gene de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Özellikle de yankesiciler birçok şehirde olduğu gibi burada da ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu nedenle cüzdanınızı ve değerli eşyalarınızı sırt çantası yerine vücudunuza yakın bir yerlerde muhafaza etmeniz faydalı olacaktır.
Düsseldorf’u ziyaret etmek için en iyi zaman; Düsseldorf’ta ılıman bir iklim hakimdir ve yılın her zamanı bu şehri ziyaret edebilirsiniz. Bununla birlikte eğer sıcak ya da ılık havaları seviyorsanız ziyaretinizi Mayıs ve Eylül arasında planlamanız sizin için daha iyi olacaktır.
Yardımcı uygulamalar; Düsseldorf’ta sıkıştığınız yerde imdadınıza koşacak ve gezinizi daha eğlenceli, keyifli hale getirecek uygulamaların cep telefonunuzda yüklü olduğundan emin olmalısınız.
-Gezi için;
-Ulaşım için;
Ulaşım; Dusseldorf’ta şehir içi ulaşım için metro, tramvay, halk otobüsleri ve taksi gibi seçeneklerden size uygun olanlarını tercih edebilirsiniz. Şehirdeki ulaşım için ziyaretçiler çeşitli indirim kartlarından faydalanabilmektedir. Şehirde toplamda 7 metro hattı, 11 tramvay hattı ve 90’dan fazla otobüs hattı yerel halka ve ziyaretçilere hizmet vermektedir.
Bu kapsamlı toplu taşıma sistemi sayesinde şehir içinde bir yerden bir yere gitmek konusunda insanların pek bir sıkıntısı bulunmuyor. Şehir içi ulaşımdaki tarife ve güzergahlar için burayı takip edebilirsiniz.
Tasarruf kartları; Düsseldorf pahalı bir şehir olduğundan, özellikle ziyaretçiler için indirim kartları hayati önem taşıyor. Siz de daha ekonomik bir Düsseldorf gezisi gerçekleştirmek istiyorsanız mutlaka bir adet Dusseldorf Card temin etmelisiniz.
Dusseldorf Card: Düsseldorf bölgesinde toplu taşıma araçlarıyla havaalanı da dahil olmak üzere ücretsiz seyahat, rehberli şehir turları, müzelerde ücretsiz giriş ve hediyelik eşya alımlarında %50’ye varan indirim gibi çeşitli imkanlara sahip olmak için şehrin en popüler kartını edinebilirsiniz. 1, 2, 3 veya 4 günlük seçenekleri bulunan kartı 11,90€’dan başlayan fiyatlarla satın alabilirsiniz. Detaylar için kartın web sitesini inceleyebilirsiniz.
Düsseldorf – İstanbul saat farkı; Düsseldorf ile İstanbul arasında 2 saat zaman farkı bulunmaktadır ve Düsseldorf İstanbul’dan 2 saat geridedir. Yani şu an İstanbul’da saat 08.20 iken Düsseldorf’ta 06.20’dir.
Düsseldorf’ta ne yenir? Ne içilir? Düsseldorf’taki yemekler, çeşitliliği ve lezzeti ile hayli ünlüdür. Şehirde aklınıza gelebilecek hemen hemen her mutfağı deneyebileceğiniz restoranlara rastlamanız mümkündür. Buraya gelenler aynı zamanda şehrin geleneksel lezzetlerinden rheinischer sauerbraten, westfälischer pickert, grünkohlessen gibi geleneksel lezzetleri de deneyebilir. Düsseldeorf’a geldiğinizde mutlaka denemeniz gereken tatların detaylı listesi için Düsseldorf yeme içme rehberimizi mutlaka incelemelisiniz.
Restoran bahşiş oranları; Düsseldorf’ta servis ücreti çoğunlukla menü fiyatına dahildir ve ekstradan bahşiş verme gibi bir zorunluluğunuz bulunmuyor. Bununla birlikte Düsseldorf’ta başta restoranlar olmak üzere farklı hizmet alanlarından hizmet aldığınızda bahşiş vermek bir gelenektir. Restoranların büyük bir kısmında bahşiş oranları %10 ile %25 arasında değişmektedir. Bununla birlikte gerçek bahşiş oranı aldığınız hizmetin kalitesine göre değişebilir ve düşük bir hizmette daha düşük bir bahşiş oranı belirleyebileceğiniz gibi kaliteli bir hizmet karşılığında daha fazla miktarda bir bahşiş de bırakabilirsiniz. En ideal bahşiş ise hesabı yuvarlak bir rakama veya tam bir Euro’ya “yuvarlamak” şık bir davranış olarak kabul edilecektir.
Şehrin ünlüleri; Düsseldorf diğer Alman şehirleri gibi rağbet görme de şehirde ilgi çeken önemli noktalar bulunuyor. Bu noktalar arasında en dikkat çekenlerin başında ise Der Neue Zollhof geliyor. Bu nedenle Düsseldorf gezilecek yerler listenizde mutlaka bu etkileyici mimari noktayı de eklemelisiniz.
Gezi önerisi; Eğer teknolojinin kalbi Düsseldorf’a ilk defa geliyorsanız bu önerilerimizi dikkate almanızda fayda var. Öncelikle buraya geldiğinizde kesinlikle Rheinturm’u gözleriniz aramalı ve burayı görmelisiniz. Sipariş verirken ise hizmet veren kişilerin soğuk davranışlarına hazırlıklı olmanızda fayda var. Her yerde kredi kartı geçmeme ihtimaline karşı yanınızda ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek miktarda nakit bulundurun. Ve pazar günleri Almanlar için yürüyüş günü olduğundan çoğu yer kapalıdır. Bu nedenle de alışveriş ya da mekanlarda takılma gibi bir planınız varsa bunu pazar günleri dışında gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bu arada hareketli bir gece planlıyorsanız, toplu taşıma araçlarının gece yarısından sonra çok seyrek çalıştığını da aklınızda bulundurun.
Burası neresi? Duesseldorf’un en popüler yapılarından olan Rheinturm Kulesi, 1981 yılında inşa edilmiştir. Telekomünikasyon amacıyla inşa edilmiş olan kule, 234,2 metre yüksekliğiyle Duesseldorf’un en yüksek kulesidir. 1979-1982 yılları arasında inşa edilen Ren Kulesi, mimar H. Deilmann tarafından tasarlanmıştır. Güney şehir merkezinin kenarında bulunan kule, Kuzey Ren-Vestfalya eyalet meclisi ve WDR’nin yakınlarında yer almaktadır.
Muhteşem Duesseldorf manzarasıyla ziyaretçileri kendine çeken Rheinturm’un en üst kısmı cam cepheden oluşmaktadır. Panoramik şehir manzarası sunan kulenin en üst katından şehri izleyebilir, manzaraya karşı lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. 144 koltuğa sahip olan ve 172,5 metre yükseklikteki QOMO Restaurant, kendi ekseni etrafındaki tam dönüşünü 72 dakikada tamamlamaktadır.
Neden gitmeliyim? Havanın güzel olduğu zamanlarda Köln Katedrali’ne kadar olan muhteşem bir manzaranın keyfini sürebileceğiniz bu kule, aynı zamanda lezzetli yiyeceklerin tadına bakma imkanı da sunmaktadır. Restoranda Avrupa dokunuşlu Asya ve özellikle Japon mutfağını deneyimleyebilirsiniz. Restoranı dönerken ziyaret etmek istiyorsanız, ziyaretinizi 13.00-16.30 arasında gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Burası neresi? Şehrin Ren Nehri kıyısında bulunan Der Neue Zollhof, üç ayrı binadan oluşmaktadır. Bir proje halinde yapılmış bu binalar farklı mimarileri ve küçük pencereleriyle dikkat çekmektedir. Şehre farklı bir görünüm kazandıran bu binalar Duesseldorf’un simgesi sayılmaktadır. Binalar 1996 ile 1999 yılları arasında Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanmıştır.
Binalar 28.000 metrekarelik bir ticari alan sağlamak amacıyla ortaya çıkarılan bir projenin neticesinde inşa edilmiştir. Tek bir proje olarak sunulan bu üç mimari yapı, aynı pencere biçimlerinin tutarlı bir şekilde uygulanması ile birleştirici bir kentsel kompleks haline gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Özellikle mimari yapılara ilgi uyanların görmesi gereken binalardaki geometrik unsurlar, kullanılan kütle ve dış malzeme yapıların her birinin benzersiz bir kimlik kazanmasına olanak sağlamıştır. Bu da ziyaretçiler için etkileyici bir mimari deneyime dönüşmektedir.
Burası neresi? Kültürel etkinliklerden hoşlananlar, Düsseldorf’un Ehrenhof semtini kesinlikle ziyaret etmelidir. Buraya geldiğinizde Düsseldorfer Symphoniker isimli şehir orkestrasının evi olarak 1926 senesinde inşa edilmiş olan etkileyici bir konser salonu olan Tonhalle sizi karşılayacak.
Neden gitmeliyim? Bina günümüzde hala birinci sınıf orkestranın evidir ve yıl içinde düzenli olarak burada hala performanslar sergilenmeye devam etmektedir. Ayrıca pop ve rock sanatçıları da burada zaman zaman konserler vermektedir.
Burası neresi? Aziz Lambertus Kilisesi, Düsseldorf’ta görülebilecek en eski binalardan biridir ve hem içeriden hem de dışarıdan ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan bir güzelliğe sahiptir. Tuğlalı Gotik tarzda 1288 senesinde şehirlikte inşa edilen yapı, üç nefli bir salon kilisesidir.
1815 senesinde çıkan bir yangın sonucunda kulesi yok olmuştur. Yenilenme sırasında nemli ve kurumamış bir ahşap kullanıldığı için çatı bükülmüştür. Bu durum bir efsaneye dayandırılmaktadır ve şeytanın kiliseyi sökmeye çalıştığı sırada kilisenin çatısı bükülmüştür. Kilisenin 1950’li yıllardan kalma yeni batı portalı, heykeltıraş Ewald Matare tarafından ortaya çıkarılmış bir eserdir.
Neden gitmeliyim? Aziz Lambertus Kilisesi, Düsseldorf’un en popüler turistik mekanları arasında bulunmaktadır. Gerek içerideki muhteşem freskleriyle gerekse de dışarıdaki muhteşem tuğla malzemeli mimarisi ile dikkat çeken yapıya doğru mutlaka bir yürüyüş gerçekleştirmeli ve bu yapıyı incelemelisiniz.
Burası neresi? Duesseldorf’ta 1 km boyunca uzanan Königsallee, şehrin en sevilen yürüyüş alanları arasında bulunuyor. İki tarafı ağaçlarla kaplı olan bu kanal boyunca kafe, restoranlar ve mağazalar bulunmaktadır. Königsallee’yi yoğunluğun daha az olduğu sabah saatlerinde ziyaret etmenizi öneririz.
Neden gitmeliyim? Kısaca “KÖ” olarak da adlandırılan Königsallee, ilham verici bir alışveriş cenneti ve heyecan verici Düsseldorf gece hayatı için uğranması gereke en önemli yerlerden biridir. Cadde moda ile alakalı kişiler için bir podyum olduğu gibi aynı zamanda önemli bir dinlenme yeridir. Adeta bir yaşam tarzına dönüşen cadde, şehrin yaşam sevincini keşfetmek isteyenler için mutlaka uğranması gereken bir noktadır.
Burası neresi? Dünyanın en fazla barına sahip olan bölgesini merak ediyorsanız Altstadt’a gelmeli ve bira dolu bir gecenin keyfini yaşamalısınız. Küçük bir alan olmasına karşın bu bölgede 260 civarında bardan seçim yapmanız hayli zor olacaktır. Bölgede bulunan bira fabrikaları zaten burayı cazip kılan en önemli detaylardan biridir ve burada biracılık kültürünü yakından tanıyabilirsiniz.
Bira fabrikalarının yanı sıra çok sayıda öğrenci barı, restoran, sanatçıların takıldığı mekanlar ve müzik kulüpleri her bölgede her zevke uygun bir şeyler bulunabileceğini gösteriyor.
Neden gitmeliyim? Bira fabrikaları burayı eşsiz kılan en önemli detayların başında geliyor. Bunun yanı sıra bölgedeki kiliseleri ya da sanat ve kültür merkezlerini de ziyaret edebilirsiniz. Dilerseniz eşsiz gıda pazarını ziyaret etmek için Carlsplatz’a uğrayabilir ya da bölgenin diğer alışveriş olanaklarını da değerlendirebilirsiniz. Burası aynı zamanda keyifli bir yürüyüş yapmak için de günün her saati şehrin en cazip noktaları arasında sayılmaktadır.
Burası neresi? Burası şehre 1929 senesinde dahil olmuş, bölgenin en eski ve en lüks mahallelerinden biridir. Mahallede yiyecek ve el işi ürünleri satan geleneksel Alman dükkanları bolca bulunuyor ve bu dükkanlar gezmesi çok keyifli Arnavut kaldırımlı sokaklarda sıralanmıştır.
Mahallede aynı zamanda Kaiserswerth Sanat Arşivi (Kunstarchiv Kaiserswerth) ile birbirinden keyifli kafe ve restoranlar da dahil olmak üzere çok sayıda sanat galerisi de bulunuyor. Geçmişi 13. yüzyılda kadar uzanan Aziz Suitbertus Kilisesi, azizin mezarı ile dikkat çekiyor. Bununla birlikte Barbarossa olarak da bilinen İmparator I. Frederick’in imparatorluk kalesi olan Kaiserpfalz ise bölgenin en tarihi noktalarından biridir. Kalenin büyük bir kısmı harabe olmasına karşın dört metreden daha kalın duvarlarıyla hala etkileyiciliğini korumaktadır.
Neden gitmeliyim? Mahalledeki Barok binaları keşfetmek ve Ren Nehri üzerindeki adeta bir resim gibi görünen mükemmel konumunu keşfetmek için çok ideal bir gezi bölgesidir. Kaiserpfalz’a ait kalıntılar muhteşem Ren manzarasını seyretmek için de mutlaka uğranması gereken bir yer olarak listenizde bulunmalı.
Kaçırmayın! Günün sonunda Kaiserwerth bölgesindeyseniz, gün batımını Ren Nehri üzerinden izlemek için, nehir boyunca uzanan Galerie Burghof bira bahçesini değerlendirebilirsiniz.
Burası neresi? Nicholas de Pigage adına 18. yüzyılda inşa edilmiş olan Benrath Kalesi, Rokoko tarzı mimarisiyle şehrin dikkat çekici noktalarından biridir. Sarayın inşasına 1756’da başlanmış ve 1770 senesinde tamamlanmıştır ve Fransız mimar Nicolas de Pigage tarafından tasarlanmıştır. Sarayın inşasındaki gecikme ise Yedi Yıl Savaşı’na denk gelmesinden kaynaklanmıştır. Saray Prenses Elizabeth Auguste için The Prince-Elector tarafından yaptırılmıştır.
Saray bir zevk sarayı olarak inşa edilmiştir. Belki de bu nedenle sarayın dışı pembe tonlarında boyanmış, çiçek tarhları, çeşmeleri ve süslü bahçeleri de bu nedenle göze çarpmaktadır. Prensesin de, Prensin diğer kadınlarla gayri meşru ilişkilerinden dünyaya gelen çocukları olması nedeniyle prensten nefret ettiği ve bu nedenle de saraya hiç gelmediği rivayet edilmektedir. Sarayın daha sona Karl Theodor tarafından bir av köşkü olarak kullanıldığı ve sonrasında ise hizmetçilerin bakımına bırakıldığı söylenmektedir.
Sarayın salonları çoğunlukla düğün, konser, resitaller gibi çeşitli etkinlikler için değerlendirilmektedir. Saray arazisi ise Kasım-Aralık aylarında Noel pazarı için değerlendirilmektedir. 61 hektarlık alana yayılan saray arazisinin büyük bir kısmı doğal koruma alanı olarak ilan edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Günümüzde müze olarak kullanılan yapı içerisinde, yapıldığı döneme ait eserleri barındırmaktadır. Hem müzeyi gezip hem de iç mimarisini ve antika mobilyalarını görmek istiyorsanız mutlaka Düsseldorf gezi planınıza bu etkileyici kompleksi eklemenizi tavsiye ediyoruz.
Sarayın doğu kısmında bulunan Avrupa Bahçe Sanatı Müzesi ve batı tarafında bulunan Doğa Tarihi müzesi ile ziyaretçiler 18. yüzyıldan kalma muazzam heykel çalışmalarını, resimleri ve diğer eserlerden oluşan koleksiyonları inceleme fırsatına sahip olmaktadır. Saray ve bahçesi geniş yürüyüş yolları ile, birkaç saat geçirmek için hoş bir yerdir.
Düsseldorf köklü tarihi ile de ziyaretçilerini memnun eden Alman şehirlerinden biridir. Bununla ilgili hazırlamış olduğumuz Düsseldorf tarihi yerler listemizi inceleyerek şehrin en önemli tarihi yerleri hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Burası neresi? Biyolojik çeşitliliğin odak noktası olduğu Aquazoo Löbbecke Müzesi içerisinde eşsiz eserler görebilmeniz mümkün. Müze 1987 yılından beri ziyaretçilere doğa tarihi hakkında bilgiler sunuyor. Müzede gerçekleştirilen tadilatın ardından yeniden açılması ise 2007 yılında gerçekleşmiştir.
Müze içinde toplamda 25 temalı oda bulunmaktadır. Doğa tarihinin ayrıntılarla yansıtıldığı müzede 1.400 adet nesneden oluşan bir koleksiyona sahiptir. Müzeyi ziyaret edenler toplamda 560 deniz canlısının biyolojik evrimini görme fırsatını yakalamaktadır ve özellikle çocuklu aileler için Düsseldorf’ta gezilecek yerler arasında bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Bu etkileyici doğa müzesi haklı olarak uluslararası bir üne sahiptir ve Düsseldorf müzeleri içinde mutlaka zaman ayrılması gereken noktalardan biridir. Burası, nesli tükenmekte olan çeşitli hayvanların bakıldığı ve zaman zaman çoğaltıldığı bir yer olarak BM’den birçok ödül alarak önemini resmi olarak da kanıtlamıştır.
Burası neresi? Duesseldorf geziniz sırasında sanatsal noktaları da ziyaret etmek isterseniz Kunstpalast Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneriyoruz. Cam sanatının ve grafik sanatının birbirinden güzel örnekleri barındıran müze içerisinde 80.000 fazla grafik ve 3000’den fazla cam eser bulunmaktadır. Müze, iki kere yeniden inşa edilmiş olan 1902 senesinden kalma eski bir müzenin bulunduğu yerde bulunmaktadır.
Kuntpalast’ın geçmişi 17. yüzyılda Seçmen Johann Wilhelm von der Pfalz’ın katkılarıyla orta çıkmasına uzanmaktadır. Koleksiyonun öne çıkan noktaları arasında, galerinin adını taşıyan “Bakirenin Göğe Kabulü” ve “Venüs ve Adonis” isimli resimlerin yer aldığı Rubens Galerisi Frans van Douven gibi Seçmen Jan Wellem’in sarayında görev yapan diğer ressamlara ait eserler yer alıyor.
Neden gitmeliyim? Gotik, Barok, Goethe dönemlerine ait eserleri görebilirsiniz. Ziyaretçiler tek bir çatı altında beş farklı müzeyi gezme fırsatına sahip olabilmektedir. Müze kompleksinde aynı zamanda uygulamalı sanat, grafik ve cam sanatlarına dair koleksiyonlar da görülebilmektedir.
Burası neresi? Duesseldorf’ta bulunan Neanderthal Müzesi, 1996 yılında açılmıştır. Müze içerisinde insanlık tarihini dört milyon yıl öncesinden itibaren başlayıp bugüne kadar anlatıyor. Müze içinde 1856 yılına ait aynı isimdeki iskeletin yanı sıra Neander Vadisi sahasındaki daha yakın tarihli kazılardan elde edilen kalıntılar da bulunuyor. Müzedeki temalar, “Yaşam ve Hayatta Kalma”, “Araçlar ve Bilgi”, “Mit ve Din”, “Çevre ve Diyet” ile “İletişim ve Toplum” isimlerindedir.
Neden gitmeliyim? Geleneksel medya öğelerinin yanı sıra sesli sunumların da bulunduğu müze içerisinde Afrika savanlarındaki ilk insanları tarif den heykelleri görebilir, heykellerle resim çekilebilirsiniz. Avrupa’nın evrim üzerine kurulmuş olan en modern müzelerinden olan Neanderthal Müzesi, önemli turistik yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Duesseldorf’ta film endüstrisinin tarihini inceleyebileceğiniz özel müzelerde biridir Film Müzesi. Teknik ekipmanlardan, süslemelere her türlü ayrıntının incelendiği ve muhafaza edildiği müze içerisinde sinemanın ilk dönemlerine doğru yolculuğa çıkabiliyorsunuz.
Müzenin kalıcı koleksiyonu dört katta bulunuyor. Müzede sadece sinema tarihinin ilk girişimlerine dair izleri görmekle kalmıyor, aynı zamanda bir replika film stüdyosunda setler, kameralar, ışıklar, rüzgar kameraları içinde kendinizi bir film yıldızı ya da bir yönetmen olarak hayal etme şansına da sahip olabiliyorsunuz.
Müzenin kalıcı sergisi içinde aşağıdaki koleksiyonlar bulunuyor:
Neden gitmeliyim? Charlie Chaplin, Federico Fellini, Alfred Hitchcock başta olmak üzere sinemanın en önemli isimlerinin küçük ve büyük hataları hayranlarını bekliyor. Müzeyi ziyaret edenler gölge tiyatrosunun ve stop motion filmlerinin ilk günlerini öğrenebilecek. Siz de bir sinema aşığı iseniz bu müze kesinlikle Düsseldorf gezilecek yerler listenizde bulunmalı. Burası aynı zamanda klasik filmlerin ve prömiyerlerin sunulduğu Black Box sinemasına da ev sahipliği yapıyor.
Burası neresi? Almanya‘nın en özel koleksiyonların en sahipliği yapan Nordrhein-Westfalen Galerisi’nde oldukça keyifli zaman geçireceksiniz. Çizimler, resimler, heykeller ve fotoğrafların bulunduğu müze de Almanya’nın en meşhur sanatçılarının eserleri sergileniyor. Müze içinde Picasso, Matisse, Mondriaan, Warhol gibi sanatçıların eserleri görülebilmektedir.
Müze binası, 1971 senesinde açıldığında Hollandalı mimar Aldo van Eyck tarafından koruma altına alınmıştır ve Almanya’da müze amacıyla özel olarak inşa edilmiş olan ilk galeri binası olma özelliğini taşımaktadır.
Neden gitmeliyim? Yaklaşık 50 yıl önce kurulan müze, 1945 sonrasındaki sanat dünyasına odaklanıyor ve ziyaretçilere çok önemli sanatçıların çok önemli eserlerini inceleme fırsatı sunuyor.
Burası neresi? Canlılarla iç içe olmayı seviyor ama onların bir kafese kapatılmasını sevmiyorsanız Wildpark’ı görmelisiniz. 40 dönümlük arazi içerisine doğada istedikleri gibi hareket edebilen canlıları yakından görebiliyor, ellerinizle besleye biliyorsunuz. Park içerisinde görebileceğiniz canlı türleri arasında; geyik, sülün, keklik, kuş türleri, kediler ve rakun gibi canlılar bulunuyor.
Wildpark’ın temelleri ilk olarak 1927 yılında sadece 10 hektarlık bir alan içinde atılmıştır ve içeride sadece alageyik ve karaca bulunmaktaydı. 1944 senesinde kapatılan park, 1952 senesinde 30 hektarlık bir alana çıkarılarak yeniden açılmıştır. Bu önemli doğal park alanı günümüzde 40 hektarlık bir alanı kaplıyor.
Neden gitmeliyim? Güvenliğinizi tehdit etmeyen sevimli canlılar sayesinde keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Hem çocuklar hem yetişkinler burayı ziyaret ederek vahşi hayvanları yakından deneyimleyebilir ve isterse çocukların hayvanları beslemeleri sağlanabilir.
Burası neresi? Nordpark’ın kuzeybatı köşesinde bulunan Japon Bahçesi, gizli kalmış ve keşfedilmeyi bekleyen bahçeden bir mücevherdir. Yansıma Bahçesi olarak da isimlendirilen Japon Bahçesi, 5.000 metrekareden daha fazla bir alanı kaplamaktadır. Bahçede bulunan her taş, ağaç ve gölet, Uzak Doğu mitolojisini takip edenler çok farklı anlamlar taşımaktadır.
Bahçe çoğunlukla çam ve Japon akçaağaçlarından oluşmaktadır ve özel bir şekilde budaması yapılmaktadır. Örneğin karaçamlar kesim şekli nedeniyle telkâri ve bulut şeklinde bir yapıya bürünür. Özellikle dört adet taş fener, doğal taştan yapılmış geleneksel taş oyma tekniğinin en güzel örneklerinden biridir. Bahçe, 1970’li yıllarda Japon bahçesi ve peyzaj mimarı olan Iwakii Ishiguro ve oğlu Shojiro tarafından tasarlanarak hayata geçirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Japon çiçek ve peyzaj sanatını daha yakından incelemek ve biraz huzur bulmak istiyorsanız bu güzel bahçeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bahçeye gelenler 6.000’den fazla türü görebilmektedir. Aynı zamanda bahçeye düzenlenen rehberli turlara da katılabilirsiniz. Bahçeye girişte herhangi bir ücret talep edilmemesi ise Düsseldorf’ta ücretsiz yapılabilecek şeyler listenize bu bahçeyi de kesinlikle ekleyeceğiniz anlamına gelmektedir.
Burası neresi? 18 metre yüksekliğinde bir yarım küre içinde bulunan sera, şehrin güney tarafındaki Heinrich Heine Üniversitesinin arazisine bitişik bir konumdadır ve şehrin sembol yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. 1.000 metrekarelik bir alana yayılmış olan botanik bahçesi içinde Akdeniz, Kaliforniya, Şili, Güney Afrika, Yeni Zelanda ve Asya kökenli 400 civarında bitki bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kır çiçeklerinden oluşan geniş bir alanda oluşturulan bölümlerde, doğa tutkunları birçok ekolojik olayı ve doğal güzelliği gözlemleyebilir.
Burası neresi? Düsseldorf şehir merkezinin kuzey kısmında bulunan bu 68 dönümlük park alanının geçmişi 1770 senesine kadar uzanmaktadır. Parkın tasarımında İngiliz peyzajının etkileri gözlenmektedir. Geniş çayırlar ve ormanlık alanların hakim olduğu parkta aynı zamanda çok sayıda akarsu ve gölet de bulunmaktadır.
Park içinde Hofgärtnerhaus ismiyle bilinen ve bahçenin mimarı Maximilian Weyhe’nin eski evi olan yapı da bulunmaktadır. Court Gardener House olarak adlandırılan yapı, günümüzde Tiyatro Müzesi’ne (Theatermuseum Düsseldorf). Bahçede ünlü Alman şair Johann Wolfgang von Goethe’nin eserleri de bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Park muhteşem peyzajının yanı sıra bir dizi ilginç modern heykeli ve peri masalı figürleriyle Märchenbrunnen ve Henry Moore’un bir heykeli de dahil olmak üzere çeşitli anıtlara da ev sahipliği yapan çok keyifli bir yürüyüş noktasıdır ve şehrin karmaşasından kaçabileceğiniz çok önemli bir sığınak görevini üstleniyor. Bahçe, aynı zamanda Almanya’daki ilk ve en eski halk bahçesi olması nedeniyle tarihi bir öneme de sahiptir.
Burası neresi? Eko Haus, 1993 senesinde şehrin Niederkassel bölgesinde açılmıştır. Burası, Düsseldorf’ta, şehirdeki büyük Japon nüfusuna adanmış küçük bir vahadır. Küçük geleneksel bir Japon evi çevresinde şekillenmiş Japon bahçeleri ve bu bahçenin ortasında bulunan bir Budist tapınağı ile Eko Haus, adeta resimli kitaplardan fırlamış gibi duruyor.
Neden gitmeliyim? Japon tarzı bir çay seremonisine katılmaya ne dersiniz? Ya da mürekkeple boyama sanatı, hat sanatı ya da ikebana gibi geleneksel Japon sanatlarıyla tanışmak istiyorsanız Eko Haus sizin için doğru yer!
Düsseldorf’un yerel yaşamını merak eden ziyaretçiler için şehirde kurulan birçok çiftçi pazarından birini ziyaret etmek önemli şeylerden biridir. Bu pazarlar, doğrudan çiftliklerden gelen taze sebze ve meyvelerin yanı sıra, et, kümes hayvanları, yumurta, peynir gibi diğer çeşitli doğal ürünleri de bulabileceğiniz noktalardır.
Neden gitmeliyim? Pazarların çoğu alışverişin yanı sıra ziyaretçilerin açlığını giderebileceği atıştırmalık ya da öğle yemeği seçeneklerini de sunmaktadır. Bu da ziyaretçiler için yarım günlük çok keyifli bir aktivite sunmaktadır. Özellikle Nador Pazarı, Ren Çiftçi Pazarı bu pazarlar arasında en fazla rağbet görenleridir.
Burası neresi? Old Town civarındaysanız bu yemek cennetine gelerek muhteşem yiyeceklerle karnınızı doyurabilirsiniz. Dilerseniz sadece bir atıştırmalık da alabilirsiniz. Pazarda yerel halk tarafından üretilen ürünler, et, hamur işleri ve patates gibi yiyecekler içeriyor. Bunun yanı sıra Almanya’dan ve dünyanın dört bir yanından gelen hazır yiyecek satıcıları da burada bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Carlplatz’a gelerek dilerseniz yeme içme ihtiyacınızı giderebilir ya da eve hatıra olarak biraz kahve ya da baharat satın alabilirsiniz.
Düsseldorf, Almanya’nın en önemli alışveriş ve ticaret merkezlerinden biridir. Burada bulunan ve Almanya’nın en pahalı caddelerinden biri olarak kabul edilen Königsallee başta olmak üzere pek çok caddede bulunan alışveriş imkanları sayesinde pahalı ama keyif veren bir alışveriş deneyimi yaşayabilirsiniz. Königsallee boyunca moda dünyasından en büyük ve en iyi markalarının mağazalarını görebilirsiniz.
Burası neresi? Otomobil tutkunları için Classic Remise, Düsseldorf’un gezilecek görülecek önemli yerleri arasında bulunuyor. Adeta bir otomobil cenneti olan mekan, eski model arabalara yönelik şehrin en gözde duraklarının başında geliyor. Classic Remise Dusseldorf, 2006 yılında kapılarını açmıştır. Bu isim 2010 yılında Meilenwerk AG tarafından eski sahiplerinden birinden alınınca, ismi 2010 yılında bugünkü halini almıştır.
Neden gitmeliyim? Merkezde eski arabaların bakımı yapıldığı gibi yedek parça, otomobil temalı giysiler, model arabalar ve daha fazlasını almak için ya da sadece tarihi ve eski arabalara bakmak için şehirde mutlaka görülmesi gereken durakların başında gelmektedir. Burada aynı zamanda klasik otomobil satışları da gerçekleştirilmektedir.
Düsseldorf’ta yapılacak pek şey bulunuyor. Birçok alışveriş imkanı sunan şehir, aynı zamanda renkli gece hayatı, yeme içme olanakları, turları, sosyal ve kültürel etkinlikleri ile ziyaretçilerin sıkılmayacağı muhteşem bir Düsseldorf gezisi gerçekleştirmesini sağlıyor. Şehir Berlin, Hamburg ya da Köln gibi daha popüler şehirler için Almanya’da harika bir alternatif. Peki, öyleyse Almanya’nın Düsseldorf kentinde yapılacak en iyi şeylerin özüne girelim…
Özellikle yaz aylarında Düsseldorf’u ziyaret ediyorsanız, şehrin silüetini tanımanın ve keşfetmenin en iyi yolu manzaralı bir tekne turu gerçekleştirmekten geçiyor. Nehirde düzenlenen ve yaklaşık 1 saat süren yolculuk esnasında hem içeceğinizi yudumlayabilir, hem de şehrin manzarasının keyfini sürebilirsiniz. Manzaranın yanı sıra, kanallar boyunca şehrin muhteşem mimarisini görecek ve Almanya’nın ilk kablolu köprüsü olma özelliğine sahip olan Theodor Heuss Köprüsü’nü de inceleme şansına sahip olacaksınız.
Tekne turu için hizmet veren iki tur şirketi bulunuyor. Biletinizi Weisse Flotte ve KD isimli şirketlerden birinden satın alabilirsiniz.
Düsseldorf festivaller konusunda da ziyaretçilerini memnun eden bir şehir. Yıl boyunca bu sanayi merkezi şehirde birbirinden keyifli ve renkli festivaller gerçekleştirilmektedir.
Bu festivaller arasında en sevilenlerden biri Dusseldorfer Karneval. Köln’den sonra ikinci olarak bu şehirde düzenlenen festival kostümler, müzik ve muazzam bir geçit töreni ile ülkenin zirvedeki şenliklerinden biridir.
Her Temmuz ayında düzenlenen Größte Kirmes am Rhein’e de şehrin büyük etkinliklerinden biridir. Bir hafta süren etkinlikler için şehre ortalama her yıl 4 milyon civarında insan geliyor. Festival esnasında, şehrin koruyucu azizi olan Aziz Apollinaris bir geçit töreniyle anılmaktadır. Festival 100 yılı aşkın bir süredir düzenli olarak gerçekleştirilmektedir.
İnanmakta zorluk yaşayabilirsiniz ancak Düsseldorf’ta 100’den fazla sanat galerisi bulunuyor ve sanatı, müzeleri sevenler için bu, Düsseldorf’u çok cazip bir yer haline getiriyor. Bunun için yaklaşık 40 müzenin gecenin çok geç saatlerine kadar açık olduğu ‘Nacht der Museen’ ismi verilen “Müzeler Gecesi” en ideal ziyaret dönemidir.
Kunstsammlung, Kunsthalle, Kunstpalast, Kunst im Tunnel (KIT), Wehrhahn Line, The Stylites, Reinraum gibi sanatla iç içe olan ziyaret noktaların mutlaka Düsseldorf gezi listenize dahil etmelisiniz.
Düsseldorf’un renkli gece hayatı sayesinde ziyaretçiler sabahın ilk ışıklarına kadar eğlencenin sınırlarını zorlama şansına sahip olabiliyor. Şehrin gece hayatı, çoğunlukla Altstadt bölgesinde toplanmıştır ve burada bar ve pub hizmet vermektedir. Şehrin Eski Kent bölgesinde 260’tan fazla bar ve pub bulunmaktadır.
Düsseldorf özellikle bira sevenler için harika bir gece hayatının kapılarını aralıyor. Bar Engel ve Im Goldenen Ring hem yerli halkı hem de turistlerin en favori yerleri arasında bulunuyor. Ünlü Düsseldorf birasını denemek isteyenler için Uerige harika bir seçenektir.
Ratinger Strasse, göz alabildiğince barlar, restoranlar ve kulüplerle doludur. Bu mekanlar arasında seçim yapmak sizin için hayli zor olacaktır. Zur Uel bölgenin en meşhur mekanlarından biridir ve neredeyse her gece doludur. Bu bira salonu aynı zamanda geleneksel ve deneysel Alman yemeklerinin bir karışımını da sunuyor. Leibevoll da bir bar ve bir salonu birleştiren ve oldukça keyif veren seçeneklerden biridir.
Dr. Jazz şehrin en ilgi gören ve harika bir gece geçirmek isteyenlerin favori yerlerinden biri. Bu caz kulübünde cazdan daha fazlası var ve her zaman neşe en üst düzeyde oluyor. El Papayago da gidilebilecek önemli gece kulüpleri arasında bulunuyor. Bu gece kulübünde hafta boyunca farklı temalara sahip geceler yaşama fırsatını yakalayabilirsiniz. Burası aynı zamanda merkezi bir konumda olması nedeniyle otellerine yürüme mesafesinde bir yer arayan turistler arasında oldukça popülerdir.
Media Port da şehrin gece kulüpleriyle ünlü bir diğer bölümüdür. Ren Nehri üzerindeki yansımalarla oldukça renkli görüntülere sahip olan bu mahallede özellikle gece yaşamı oldukça büyülüdür. Bu mahalleye gelerek erken saatlerde akşam yemeği ile açılışı yapabilir ve sonrasında sabahın erken saatlerine kadar eğlenebilirsiniz.
Dünya çapında üne sahip Orta Çağ katedraliyle bilinen Köln, Düsseldorf’a oldukça yakın bir konumda olması nedeniyle Düsseldorf’ta günübirlik gezi gerçekleştirmek isteyenler tarafından çokça tercih edilmektedir. İki şehir arasında geçmişten gelen tatlı bir sürtüşme ve rekabet var ve her iki şehir de kendilerinin en iyisi olduğunu iddia etmektedir. Düsseldorf’tan Köln’e yolculuk sadece 30 dakika sürmektedir.
Yürüyüş yapmayı seviyorsanız ve konaklama esnasında biraz doğayla iç içe olmaktan hoşlanıyorsanız Neanderlandsteig günübirlik gezi için tercih edebileceğiniz keyifli rotalardan biridir. Burası daha uzun bir konaklama planı olanlar için de tercih edilebilir.
Toplamda 235 kilometrelik dairesel bir rota içinde bulunan bölge, toplamda 17 bölümden oluşuyor ve siz dilerseniz istediğiniz kısımları listenize dahil edebilirsiniz. Bu rotalar içinde zaman zaman orta dereceli tepelikler olsa da zorluk seviyesi olarak “kolay” olarak derecelendirilmiştir. Bütün detaylar için burayı inceleyebilirsiniz.
Düsseldorf çok bisiklet dostu bir şehir olduğundan, her yerde bisiklet yolları bulunuyor. Yani bisiklet kiralamak, Düsseldorf’u nasıl gezeceğiniz konusunda ilk muhteşem seçeneğiniz oluyor. Tabi sırt çantanız ağırsa bu seçeneğe alternatifler bulmanız gerekecek.
Özellikle yeraltı için “U” harfinin kullanıldığı hatlar ve istasyonlar ile metro ve tramvay hatları gece yarısına kadar yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bazı hatlar ve istasyonlar yerin altında iken bazı istasyon ve hatlar yerin üstünde konumlanmıştır. Turizm ofislerinden bir ağ haritası temin ederek şehrin ulaşım sistemini gözden geçirebilirsiniz. Yaygın bir otobüs ağının yanı sıra tren ve tramvay gibi toplu taşıma araçları için de uygun biletler mevcuttur.
Düsseldorf turistik yerleri için bir A3 bölgesi biletine ihtiyacınız olacak. Tek veya 4 biniş gibi seçeneklerin yanı sıra 24 veya 48 saat geçerli biletlerden birini satın alabilirsiniz. Bunun yanı sıra 3 yolculuğa kadar geçerliliği olan “K” (Kurzstrecke) seçeneği de bulunmaktadır. Biletinizi her tramvay istasyonundan temin edebilirsiniz. Detaylar için şu linki inceleyebilirsiniz.
Alternatif olarak şehirde kullanabileceğiniz çok sayıda elektrikli scooter bulunuyor. Bunun için uygulamayı indirin ve hızlı bir profil doldurarak kart bilgilerinizi kaydedin. Daha sonra karşınıza çıkan elektrikli scooteri sürmeye başlayın.
Düsseldorf’ta telefon kullanımı için ya aboneliğinizin olduğu operatör ile iletişime geçerek hattınızı yurt dışı kullanımına açtırmanız ya da ön ödemeli veya faturalı yeni bir hat almanız gerekmektedir.
Yurt dışında kullanabileceğiniz yeni bir hat satın almak için pasaportunuzla birlikte bir GSM operatörü bayisine gidebilirsiniz.
*Almanya’nın en sevilen şehirlerinden olan Duesseldorf’u ziyaret etmek isterseniz, anında en ucuz Duesseldorf uçak biletleri sayfasına göz atabilirsiniz.
Düsseldorf gezilecek yerler yazımız ile ilgili fikir ve görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
Not: İçeriğimiz son olarak 07.03.2022 tarihinde güncellenmiştir.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…