Özkan

1- Rumeli Hisarı Hakkında Genel Bilgiler

Sarıyer ilçesi sınırları içinde bulunan Rumeli Hisarı muhteşem manzarası ve etkileyici mimarisi ile şehre gelenleri büyüleyen en önemli yapıların başında gelmektedir.

Rumeli Hisarı tarihi açıdan da büyük öneme sahiptir. İstanbul’un fethi esnasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan hisar, yapılış amacı göz önünde bulundurulduğunda fethin başarıyla tamamlanmasında büyük rol sahibi olmuştur. Hisarın aynı zamanda yeniçerilerin cezalandırılmasında ve esir elçilerin hapsedilmesinde kullanıldığı ifade edilmektedir.

Komşusu Anadolu Hisarı’nın tam karşısına boğazın en dar noktasında konumlandırılan hisar sayesinde fetih sırasında Bizans’a kuzeyden gelecek yardımların önüne geçilmiş ve zafere ulaşmada katkı sağlanmıştır. Hisarın tamamlanması kimi kaynaklara göre 139 gün sürerken kimi kaynaklarda ise bu süre 4 ay olarak belirtilmektedir.

3 adet kuleden oluşan hisarın kulelerine sorumlu paşaların ismi verilmiştir. Bu kuleler Zağanos Paşa, Halil Paşa ve Saruca Paşa isimleri anılmıştır. Hisarda aynı zamanda çeşitli boyutlarda 13 adet burç bulunmaktadır. Hisara girişler Dağ, Dizdar, Hisarpeçe ve Sel  ismi verilen 4 ana kapıdan ve Mezarlık isimli tali kapıdan sağlanmaktadır.

Yapımı esnasında yaklaşık 3 bin kişinin 24 saat çaba harcadığı hisarın projesi ise Fatih Sultan Mehmet’in bizzat kendisi tarafından çizilmiştir. Bütün bu özellikleriyle Rumeli Hisarı İstanbul’un gezilecek tarihi yerleri arasında ayrı bir öneme sahiptir. 30 dönümlük bir alanı kaplayan hisar Boğazkesen, Yenice Hisar ve Kulle-i Cedide gibi farklı isimlerle de anılmaktadır.

2- Boğazın İncisi Rumeli Hisarı

1918 ve 1953 yıllarında onarımdan geçirilen hisar günümüzde müze olarak hizmet vermekte olup İstanbul’un müzeleri arasında önemli bir konuma sahiptir. Muhteşem bir boğaz manzarası ile sizi karşılayan bahçede pek çok top, gülle gibi savaş malzemeleri sergilenmektedir. Bahçede aynı zamanda Boğaz’ın gemilere kapatılması esnasında kullanılan zincirin bir parçası olduğu söylenen bir zincir parçası da bulunmaktadır. Bunun yanı sıra çeşitli konser ve kutlamalara da ev sahipliği yapan hisar İstanbul’un kültürel alandaki önemli noktalarından biri olarak da hizmet vermektedir. İstanbul’da özellikle yaz döneminde bulunduğunuz takdirde hisarda gerçekleştirilen konserlere katılmanızı tavsiye ediyoruz 😉

Rumeli Hisarı aynı zamanda yemek yemek ve kahvaltı yapmak için de gidebileceğiniz boğaz manzaralı en güzel yerlerin başında geliyor. Burada bulunan birbirinden nezih ve kaliteli mekanlarda midenizi şenlendirirken manzaranın tadını çıkarma fırsatını yakalayabilirsiniz. Gittiğiniz mekanlarla ilgili önerilerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın 🙂

3- Rumeli Hisarı Giriş Ücreti

Hisar çarşamba günleri dışında haftanın her günü ziyaret edilebilmektedir. Müzekartı olanların ek ücret ödemediği hisarı kartı olmayanların ziyaret etmek için 10₺ ödemesi gerekmektedir.

Hisar içinde bulunan Hisarlar Müzesi 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında 09:00-17:00 saatleri arasında; 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında ise 09:00-19:00 saatleri arasında ziyarete açık bulunmaktadır.

4- Rumeli Hisarı Nerede? Nasıl Gidilir?

Hisar İstanbul’un merkezi ve bolca ziyaretçi alan Sarıyer ilçesinde Yahya Kemal Caddesi üzerinde yer almaktadır. Buraya ulaşım ise oldukça kolay ve zahmetsizce gerçekleştirilebilmektedir. Müzeye eğer otobüsle gelmek isterseniz Rumeli Hisarı otobüs durağı, Aşiyan otobüs durağı, Rumeli hisar üstü otobüs durağı seçeneklerinden birinde inerek kolay bir şekilde hisara ulaşabilirsiniz.

Hisarın bulunduğu noktaya otobüs dışında metro ile de gelmeniz mümkün. M6 metro hattını kullanarak Boğaziçi ve Etiler duraklarında inerek ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Kendi aracınızla gelmek ya da hisarın konumunu tam olarak görmek isterseniz paylaştığınız haritadan faydalanabilirsiniz.

Bu arada İstanbul’a gelmişken Rumeli Hisarı ile yetinmeyi düşünmüyorsanız İstanbul gezilecek yerler listemizdeki yerleri inceleyerek şehrin altını üstüne getirebilir, yorucu ama çok eğlenceli bir tatil yapabilirsiniz 🙂 İçeriklerimizin takipçilerimiz için daha faydalı olmasını isterseniz de gezdiğiniz yerlerle ilgili yorum kısmından bizimle paylaşımda bulunabilirsiniz.

1- Yıldız Sarayı

Yıldız Sarayı, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında inşa edilmiş olan ve hem karmaşık hem de çok önemli bir döneme şahitlik etmiştir. Saray muhteşem mimarisi ve tarihi açıdan sahip olduğu önem nedeniyle İstanbul’un gezilecek tarihi yerleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Osmanlı Devleti’nin yönetim noktalarından biri olarak değerlendirilmiş olan saray ilk olarak III. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmıştır. Saray II. Abdülhamid’e ev sahipliği yapması nedeniyle de Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur. İhtişamı ile dikkatleri üzerine çeken saray sonraları gerçekleştirilen eklemelerle günümüzdeki son halini almıştır.

2- Yıldız Sarayı’nın Bölümleri

Yıldız Parkı’nın hemen yanında konumlanmış bu saray geçmişimize dair büyük izler taşımaktadır. Türk Osmanlı saray mimarisinin son kalesi olarak inşa edilmiş Yıldız Sarayı içinde ziyaretçilerin görmesi gereken çok önemli bölümler bulunmaktadır;

Büyük ve Küçük Mabeyn Köşkü

Mabeyn Köşkleri sarayın özellikle devlet işlerinin görüşülmesi ve devlet adamların istirahat edebilmesi için tasarlandığı yerler arasında bulunuyor. Büyük ve Küçük Mabeyn Köşkü Osmanlı mimarisine dair son dönemlere yetişebilmiş önemli yapılardan biri olarak kabul edilmektedir.

Şale Köşkü

1870 yılında inşasına başlanan köşk 3 dönemde tamamlanmıştır. Köşkün adı ise Fransızca’da “dağ evi” anlamına gelen “chalet” kelimesinden gelmektedir. Köşk saray içinde önemli misafirlerin ağırlanabilmesi adına bir misafirhane görevi görmekteydi.

Müzeler

Sarayı ziyaret edenler için müzeler gezinin önemli bir bölümünü kaplamaktadır. Bu müzelerden Yıldız Sarayı Müzesi en çok ilgi gören yerlerin başında geliyor. Müze içinde II. Abdülhamid döneminden kalma çeşitli Osmanlı eşyaları sergilenmektedir. Burada bulunan özellikle mobilyalar hayli ili çekicidir. Bunun yanında bulunan Şehir Müzesi içinde ise çeşitli porselenler ve tahta oyuncaklar sergilenmektedir. Yıldız Sarayı Tiyatrosu ve Opera Evi ile Porselen İmalathanesi de sarayın görülmesi gereken önemli müzeleri arasında yer almaktadır. İmalathane bir dönem sarayın porselen ihtiyacını karşılamak için üretim yapmış ve günümüzde aynı zamanda müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Yıldız Camii

Osmanlı mimarisinin etkileyici özellikleri ile inşa edilmiş olan Yıldız Camii ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli yerler arasında bulunuyor.

Marangozhane

Hasbahçe’nin en önemli noktalarından olan Marangozhane, II. Abdülhamid’in ilgi alanlarından olan ahşapla ilgilendiği ve çeşitli ürünler yaptığı bir atölye olarak değerlendirilmiştir. Burada Sultan’ın yaptığı çeşitli eşyalar ve kullandığı malzemeler sergilenmektedir.

3- Yıldız Sarayı Giriş Ücreti

Yıldız Sarayı, ziyarete açık olduğu dönemde 10₺ karşılığında ziyaret edilebilmekteydi. Müzekartı olanlar ise ek bir ücret ödemeden bu özel yapıyı ziyaret etme şansına sahip olabilmektedir.

4- Yıldız Sarayı Ziyaret Saatleri

Öncelikle sarayın gerçekleştirilen tadilatlar nedeniyle ziyarete geçici olarak kapalı tutulduğunu belirtmemiz lazım. Normal şartlarda ise saray 15 Nisan – 2 Ekim tarihleri arasında yaz saati uygulamasıyla 09:00-19:00 saatleri arasında; 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında ise kış saati uygulamasıyla 09:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

5- Yıldız Sarayı Nerede? Nasıl Gidilir?

Beşiktaş’ta bulunan saray kolay ulaşılabilir konumu sayesinde zorlanmadan bulabileceğiniz bir yerde bulunuyor. Buraya dilerseniz vapur seferleri ile Beşiktaş İskelesi’ne gelerek kısa bir yürüyüşün ardından ulaşabilirsiniz.

Eğer metrobüs veya otobüs seferleri ile bu etkileyici sarayı ziyaret etmeyi planlıyorsanız YTÜ durağında inmeniz ve kısa bir yürüyüş yapmanız gerekmektedir. Detaylı yol tarifi almak isterseniz aşağıdaki haritadan sarayın yerini inceleyebilirsiniz.

Umarız en kısa sürede Osmanlı dönemin en etkileyici yapılarından olan Yıldız Sarayı yeniden ziyarete açılır ve herkes bu muhteşem sarayı yakından görme şansını yakalar 🙂 Gezinizin ardından gözlemlerinizi ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmak isterseniz yorum kısmına yazabilirsiniz.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Türkiye’nin müze olarak anlam kazanan ilk kurumu olarak dikkat çekmektedir.

1- Müze Hakkında Genel Bilgiler

İçinde binlerce önemli tarihi eserin sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzeleri , ziyaretçilerine unutulmaz bir müze deneyimi yaşatmaktadır. Müze dünya üzerinde de en iyi 10 müze arasında yer almaktadır.

Topkapı Sarayı ile Gülhane Parkı arasında kalan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul’un en önemli müzeleri arasında bulunmakta ve ülkemizin mutlaka görülmesi gereken en değerli müze oluşumlarının başında gelmektedir. Depoda bulunan eserlerle birlikte Anadolu ve dünya medeniyetlerine ait bünyesinde 1 milyondan fazla eser bulunan müze ziyaretçilerini kendini hayran bırakma konusunda oldukça başarılı.

Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet döneminde müzecilikle ilgili çeşitli atılımlar yapılmış olsa da esas müzecilik anlayışı imparatorluğun son dönemlerinde kendini göstermiştir. Aya İrini Kilisesi içindeki eserler için Müze-i Humayun ismiyle 1869 yılında kurulan kuruluş daha sonra günümüzdeki ismini almıştır. Müzenin yöneticilik görevine ise dönemin sanat alanında önde gelen isimlerinden olan Osman Hamdi Bey’e verilmiştir.

2- İstanbul Arkeoloji Müzeleri ‘nin Bölümleri

Huzur veren bir bahçeye de sahip olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Arkeoloji Müzesi, Çinili Köşk ve Eski Şark Eserleri Müzesi olmak üzere üç ana müzeden oluşmaktadır.

Arkeoloji Müzesi

Neo-Klasik tarzda inşa edilen Arkeoloji Müzesi, kompleksin ana binası olarak hizmet vermektedir. Yapıya 1903 ve 1907 yıllarında yapılan eklemelerle bina bugünkü halini almıştır. Günümüzde bu bina içinde İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilmiş olan çok önemli eserleri görmek mümkün olabilmektedir.

Çinili Köşk

Bina 1472 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Topkapı Sarayı içinde yaptırılmıştır. İstanbul’da Selçuklu mimarisi etkisiyle yapılmış tek yapı olma özelliğine sahip Çinili Köşk, müze kompleksi içindeki en eski yapı olması yönünden oldukça önemlidir. İstanbul Arkeoloji Müzeleri ‘nin temeli de bu binada sergilenen İslami ve arkeolojik eserlerle atılmıştır. Müze içinde günümüzde Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden toplanmış olan çok önemli çini eserler sergilenmektedir.

Eski Şark Eserleri Müzesi

Müzenin bulunduğu bina daha önce Güzel Sanatlar Akademisi olarak değerlendirilmekteydi. Hatta yapı Osmanlı döneminde Güzel Sanatlarla ilgili ilk eğitim birimi olma özelliğini de taşımaktaydı. 1917 yılında burada bulunan Akademi Cağaloğlu’na taşındıktan sonra burası Eski Şark Eserleri Müzesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müze içinde Yakın Doğu’ya ait eserler sergilenmektedir.

2- İstanbul Arkeoloji Müzeleri Giriş Ücreti

İstanbul Arkeoloji Müzeleri giriş ücreti olarak 20₺ ödemeniz gerekmektedir. Biletinizi 09:00-16:00 saatleri arasında gişelerden temin edebilirsiniz. Müzekartınız varsa müzeyi ücretsiz bir şekilde ziyaret etme hakkınız bulunuyor. Müzekart ve diğer ücre

3- İstanbul Arkeoloji Müzeleri Ziyaret Günleri ve Saatleri

Müzeyi ziyaret etmek isterseniz pek çok müzede uygulanan ziyaret günleri gibi burayı da pazartesi günleri dışında her gün ziyaret edebilirsiniz.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri 30 Ekim – 15 Nisan tarihleri arasında 09:00-16:45 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Müzeye son giriş ise 16:00’da gerçekleştirilebilmektedir. Müzeyi yaz döneminde ziyaret etmek isterseniz 15 Nisan – 30 Ekim tarihleri arasında  09:00-18:45 tarihleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Bu tarihler arasında son giriş ise 18:00’a kadar yapılabilmektedir.

4- İstanbul Arkeoloji Müzeleri Ulaşım Bilgileri

İstanbul Arkeoloji Müzeleri içerisinde araçlar için park yeri bulunmuyor. Bu nedenle özel aracınız yerine müzeye gelmek için toplu taşıma araçlarını kullanmak sizin için daha avantajlı olacaktır. Aksi halde aracınız için otopark aramak zorunda kalabilirsiniz.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Gülhane Parkı’na çok yakın bir konumda bulunuyor. Müzeye gelmek için en çok tercih edilen seçeneklerin başında T1 tramvay hattı geliyor. Bu tramvay hattını kullanarak “Gülhane” durağında indiğiniz takdirde kolay bir şekilde müzeye ulaşabilirsiniz. Anadolu Yakası’ndan müzeye gelmek isteyenler Eminönü’ne gelen vapur hatlarını kullanarak Eminönü’nden kısa bir yürüyüşle müzeye ulaşabilir. Bunun yanı sıra Marmaray hattını kullanarak Sirkeci İstasyonu Çağaloğlu ve Hocapaşa çıkışlarını değerlendirebilir ya da İstanbul’un pek çok noktasından Eminönü’ne gelen halk otobüsleri ile de Eminönü’ne gelebilirsiniz. Detaylı yol tarifi için aşağıda paylaştığımız haritayı inceleyebilirsiniz.