Marmara Bölgesi sınırları içerisinde yer alan Çanakkale’nin tıpkı İstanbul gibi hem Asya hem de Avrupa kıtasında toprakları bulunuyor. 949 kilometrekare alan üzerine yayılmış şehirde, yapılan son nüfus sayımına göre 511 bin kişi yaşıyor. Nüfusun 297’bini şehirde, 214 bini de kırsal bölgelerde ikamet ediyor. Ayrıca, Ege Denizi’ndeki Türkiye’nin en büyük adaları olan Gökçeada ve Bozcaada Çanakkale’ye bağlı.
Bölgedeki ilk yerleşimini 6 bin yıl öncesinde, Bakır Çağı’nda yapıldığı düşünülüyor. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda bölgedeki ilk kalıcı yerleşimin izleri Milattan Önce 4800 – 4000 tarihlerine ait. Milattan Önce 3 binde bölgede Troya hüküm sürmüş, fakat 500 yıl sonra yaşanan deprem sonucu yıkılmış. Çanakkale, boğazlar sebebiyle stratejik öneme sahip olduğu için sırasıyla Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar ve Galatların egemenliğine girmiş. Milattan Önce 133 yılında ise Roma İmparatorluğu’na dahil olmuş. Roma’nın ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma sınırlarında kalan Çanakkale, 11. yüzyılda Türk komutan Çaka Bey’in seferleriyle Türkleşmeye başlamış, 13. yüzyılda Karesi Beyliği ile Türklerin etki alanı artmış. 1361’de ise Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiş. I. Dünya Savaşı’nın en kanlı cephelerinden biri olan Çanakkale Savaşı’nda tarih yazılmış ve Mustafa Kemal Atatürk, dünya sahnesinde boy göstermiş.
Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimine sahip Çanakkale’ye yılda ortalama 637 mm yağmur yağıyor. Temmuz ve ağustos aylarında sıcaklık 25 – 25 C derece dolaylarında seyrederken, ocak ayında ise ortalama -6 C dereceye düşüyor.
Bir milletin tarihinin yeniden yazıldığı Çanakkale’de görülmesi gereken yerlerin başında Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı geliyor. Birleşmiş Milletler’in de tanıdığı, ‘tarihi sit alanı’ ve ‘kültürel varlık’ olarak da tescillenen bölgede, 250 binden fazla Avustralya, Fransa, Yeni Zelanda ve İngiltere askerinin yanı sıra 60 bini aşkın Türk askerinin mezarı ve anıtları bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Troya Antik Kenti ise, dünyanın en önemli antik kentlerinden bir tanesi. Truva Savaşı’nda kullanılan meşhur Truva Atı’nın gerçek boyutlardaki maketini de burada görebilirsiniz. Çanakkale’de mutlaka gidilmesi gereken diğer yerler ise; Babakale, Kale-i Sultaniye, Çanakkale Deniz Müzesi ve Çanakkale Saat Kulesi.
Turizm potansiyeli yüksek şehirde gece hayatı da ziyaretçileri tatmin ediyor. Farklı müzik türleriyle farklı zevklere hitap eden bar ve pubların yanı sıra arkadaşlarınızla sohbet edebileceğiniz Benzin, açık havada eğlenebileceğiniz Depo ve Fener gibi mekanlar hizmet veriyor. Festival ve etkinlik programı anlamında biraz zayıf kalsa da Çanakkale’de yılda 5 festival düzenleniyor. Bunlardan en önemlileri; Uluslararası Çanakkale Çocuk Bienali, Biga Kültür ve Sanat Festivali ve Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali.
Çanakkale’ye gitmek isteyenler kara, hava ve deniz yolunu kullanabilirler. Otobüsle, uçakla ve vapurla seyahat edilebilen Çanakkale’ye şahsi aracınızla da gelebilirsiniz. Şehir içi ulaşımda ise genellikle otobüs ve minibüsler kullanılıyor. Taksiler de bölgeye yabancı kişiler tarafından tercih ediliyor.