Türkiye’nin en kalabalık beşinci şehri olan Antalya, Akdeniz bölgesinde yer alıyor. Turizm denilince Türkiye’de akla gelen ilk yer olmakla birlikte, her yıl sayıları milyonlarla ifade edilen yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Ekonomisi genel olarak turizme dayalı olsa da, tarım ve ticaret de bölge için oldukça önemli. Yapılan araştırmalar, kentin 50 bin yıllık bir tarihi olduğunu gösteriyor. Şehrin Lidyalılar döneminden beri aynı ismi taşıdığı bilinmekte. Tarihi yapılar, antik kentler, doğal güzellikler ve şehrin her yerine yayılan tesisler, dünyanın dört bir yanından milyonlarca turisti her yıl buraya çekiyor. Yapılan son sayımlar, kent nüfusunun 2.246.356 olduğunu gösteriyor. Yüz ölçümü 20.177 olan Antalya, oldukça yüksek bir nüfus yoğunluğuna sahip.
Kentin ekonomisi büyük ölçüde tarıma ve turizme dayanıyor. Hatta Antalya’nın Avrupa’daki en önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu söylemek mümkün. Şehrin her yerinde beş yıldızlı oteller ve gece kulüpleri bulunuyor. Ayrıca, kentin G-20 Zirvesi ve Expo 2016 gibi etkinliklere ev sahipliği yapmış olması, uluslararası açıdan önemini arttırıyor. Tarım, turizm ile birlikte önemli bir gelir kaynağı olarak kabul edilebilir. Antalya, Türkiye’de en çok muz ve portakal yetiştirilen il olarak biliniyor. Ayrıca mandalina, limon, greyfurt gibi turunçgillerin de önemli bir kısmı Antalya’da yetişiyor. Kentin ılıman iklimi, tropikal meyveler de dâhil birçok meyve ve sebzenin yetişmesine olanak sağlıyor. Turizm tesislerinin artması mera alanlarını azalttığı için hayvancılığın geliştiğini söylemek zor. Ancak balıkçılık, kentin önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor.
Antalya, kelime olarak “Attolos Yurdu” anlamına geliyor. Şehirdeki yerleşimlerin Paleolitik ve Mezolitik dönemlere kadar dayandığı bilinmekle birlikte, buranın ilk defa Lidyalılar döneminde bir kent hâline geldiği bilinmekte. Antalya sınırları içinde Perge, Patara, Kesros gibi Hitit yerleşimleri olduğu biliniyor. Antalya, Yunan mitolojisinde sıklıkla söz edilen bir bölge. Truva Savaşları’ndan sonra Akalıların buraya geldikleri rivayet ediliyor. Stratejik konumu sebebiyle Roma döneminde de önemli bir merkez olan Antalya’nın sınırları, kente adını veren II. Attolos’un yaptığı surlarla belirlenmişti. 1391 yılında Osmanlı egemenliğine giren kent, Kıbrıs ile yapılan ticarette önemli bir merkez hâline geldi.
Kaleiçi ile Muratpaşa arasındaki merkez bölgesi turistik açıdan oldukça rağbet görüyor. Otel ve eğlence kulüplerinin genellikle burada yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte, Antalya kent merkezleri dışında da gezilebilecek birçok yer var. Köprülü Kanyon, Beldibi Mağarası, Karain Mağarası gibi yerler kentin doğal mirasında önemli bir yere saihp. Ayrıca Antalya’da başlayıp 500 kilometrelik bir hat boyunca devam eden Likya Yolu, her yıl binlerce turistin ilgisini çekiyor. Antalya, sınırları içinde en çok antik kent bulunduran şehir olarak biliniyor. .
Antalya’da oldukça gelişmiş bir toplu taşıma sistemi var. Günün her saatinde, şehrin merkez bölgesine ve ilçelere otobüs bulmak mümkün. Seferler özellikle yaz aylarında artıyor. Antalya’da taşımacılık hizmeti veren Antalya Havalimanı ve Alanya Havalimanı’ndan dilediğinizi seçerek hava yolu ile ulaşımınızı sağlayabileceğiniz gibi kara yolu veya deniz yolunu da tercih edebilirsiniz.