Paris, tarihi M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanan zengin bir şehirdir. Roma dönemi kalıntılarından II. Dünya Savaşı sonrası anıtlara kadar Paris tarihi yerler listesi oldukça kabarık…
Paris tarihi hakkında; Bu muhteşem şehrin arkasında çok büyük bir tarih yatmaktadır. Şehrin geçmişi M.Ö. 259 senesine kadar uzanmaktadır. Seine kıyısında Kelt kabilesi tarafından şehirdeki ilk yerleşimin başladığı düşünülmektedir. M.Ö. 52 senesinde bir balıkçı köyü iken Romalılar tarafından fethedilmiş ve Lutetia isimli kasaba kurulmuştur.
4. yüzyılda şehrin adı “Paris” olarak değiştirilmiştir. Bu dönemde Hunlar tarafından kuşatılan şehir, bu kuşatmayı def etmeyi başarmıştır. 508 yılında Frank Krallığı’nın ilk kralı I. Clovis, şehri imparatorluğunun başkenti yapmıştır. 11. yüzyılda gelindiğinde şehir tam anlamıyla bir ticaret merkezi olmuştur.
14. yüzyılda gelindiğinde Paris, ayaklanmalarla baş etmek zorunda kaldı. 1358’de, Étienne Marcel bir tüccar isyanına öncülük etmiştir. İkincisi, 1382’de Maillot isyanı olarak bilinen bir vergi isyanıydı ve üçüncüsü 1413’te Cabochien isyanıydı. Bu isyanlar Yüz Yıl Savaşının bir parçası olmuş ve şehrin geleceğinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır.
Kuşkusuz Fransız Devrimi, Paris’in tarihi içinde en önemli olaylardan biridir. 14 Temmuz 1789 senesinde kraliyet sembolü olan Bastille, isyancılar tarafından basılmıştır ve bu olay ilk yazılı anayasanın 1791 senesinde yaratılmasını sağlamıştır. 1799-1815 yılları arasında şehrin hakimi Napolyon Bonapart döneminde ise şehir büyük gelişim kaydetmiştir.
Kasım 2015 senesinde Paris’te yaşanan bir terör saldırısı, Saint-Denis banliyölerinde 137 kişinin ölmesine ve 415 kişinin yaralanmasına neden olarak tarihin kanlı sayfalarında kara bir yer edinmiştir.
Paris’in en ünlüleri; Romanlara konu olan ünlü Notre Dame Katedrali, aşıkların buluşma noktası Eiffel Kulesi şehrin en ikonik ziyaret noktaları arasında bulunuyor. Şehirdeki tarihi yerlerle ilgili detaylara bu yazımızda bulabileceğiniz gibi Paris gezilecek yerler yazımızdan şehrin bütün turistik noktaları hakkındaki bilgilere de ulaşabilirsiniz.
Paris gezi tavsiyesi; Eiffel Kulesi’ni mutlaka görün ve cimrilik yapmayıp 🙂 en tepesine kadar çıkarak Paris manzarasının keyfini sürün. Şanzelize Caddesi’nde güzel bir yürüyüş yapın. Başta Notre Dame Katedrali olmak üzere şehrin birbirinden etkileyici dini yapılarını ziyaret edip, inceleyin. Tarihi Montmartre bölgesini keşfe çıkın. İlk aklımıza gelenler bunlar ancak Paris’te daha yapılacak çok şey olduğunu unutmayın ve gezi sürenizi olabildiğince uzun tutmaya gayret gösterin.
Müze kart; Paris Museum Pass, Paris Pass, Turbopass Paris, Paris Fast Pass, Paris Passlib, Paris Explorer Pass müze girişlerinde kullanabileceğiniz kartlar arasında bulunuyor. Detayları yazımızın son kısmında bulabilirsiniz.
Burası neresi? İnşaatı 1163 senesinde başlayan katedralin yapımı 200 sene sürmüştür. İle de la Cite’nin sonunda yer alan Notre Dame Katedrali, Paris’in en çok ziyaret edilen tarihi yerleri arasındadır. Katedral, özellikle Victor Hugo’nun romanının ardından 19. yüzyılda büyük bir üne kavuşmuş ve restore edilmiştir.
Notre Dame Katedrali, Paris kiliseleri içinde politik açıdan da farklı bir yere sahiptir ve yüzyıllar boyunca sıklıkla tarihsel olayların merkezinde yer almıştır. Önemli kişilerin cenazeleri, 1572’deki Marguerite Valois ayaklanması, 1804’de Napolyon Bonapart’ın taç giymesi de dahil olmak üzere Fransa tarihi için katedralin önemi çok büyük olmuştur.
Her şeyiyle muazzam bir yapı olan katedrali ziyaret ettiğinizde özellikle 13. yüzyıldan kalma vitray ve gül pencerelerine aşık olacaksınız. İç dekorasyondaki bütün unsurlar ve 43 metre yüksekliğindeki devasa tavan da muhteşem. Binadaki muhteşem Gotik detaylara hayran olmamak elde değil.
Neden gitmeliyim? Paris’in ve Fransa’nın en ikonik yapılarından biri olması ve tarihi açıdan çok önemli bir katedral olması burayı görülmesi elzem yerlerden biri yapıyor.
Kaçırmayın! Notre Dame’in hazinesi ve 70 metre yüksekliğindeki kuleden şehrin muazzam manzarası kaçırılmaması gereken detaylar arasında bulunuyor.
Not: Restorasyon çalışmaları nedeniyle şu anda katedral ziyarete kapalı ancak siz gene de dışarıdan yapıyı inceleyebilirsiniz. Çalışmaların 2024 yılına kadar tamamlanacağı öngörülse de bu konuda net bir bilginin olmadığını söyleyebiliriz.
Burası neresi? Paris’in hemen kuzey tarafında bulunan Saint-Denis Bazilikası, dünyanın en şaşırtıcı Gotik kiliselerinden ve Fransız Kraliyet tarihi alanlarından biridir. Bununla birlikte turistler tarafından çoğunlukla göz ardı edilen dini yapının, 1140-1144 yılları arasında inşa edilerek Gotik mimarinin en eski örneklerinden biri olduğu düşünülmektedir.
Mevcut yapının yerinde daha önce Gallo-Roma mezarlığının bulunduğu ve hacılarla diğer ziyaretçilerin Fransa’nın koruyucu azizi Saint-Denis’in kalıntılarını barındıran bu yeri 5. yüzyıldan beri ziyaret ettiği bilinmektedir. Burada daha sonra 475 yılında küçük bir şapel yapıldığı, 7. yüzyılda daha büyük bir kilise yapılarak azizin kalıntılarının kilisenin görülebilen bir yerine taşındığı da bilinmektedir.
Neden gitmeliyim? Fransa’nın en önemli karakterlerinden 70’den fazlasının mezarını işaret eden heykeller ve mezarlar bulunmaktadır. Burada 42 kral, 32 kraliçe, 63 prens ve 10 önemli tarihi figür gömülüdür.
Kaçırmayın! Vitraylarla bezeli cam bölmelerdeki muhteşem ışık oyunlarına odaklanmanızı ve bu manzaranın mutlaka keyfini çıkarmanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Montmarte Tepesi’nin üzerinde bulunan Sacre Coeur Bazilikası, Paris’in en sembol yapıları arasında bulunmaktadır. Burası Paris’in en etkileyici manzaralarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Roma-Bizans mimari tarzında inşa edilen bazilika, dört küçük kubbeden ve 83 metre yüksekliğindeki ana kubbeden oluşmaktadır.
Sacre Coeur, Fransız Ulusal Meclisi’nin aldığı kararla 1871 yılında Prusya ile gerçekleştirilen savaşta hayatlarını kaybeden Fransız askerlerin anısına 1873 yılında inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Manzarası ile insanı büyüleyen yapı, sahip olduğu ve dünyanın en büyüklerinden biri olarak kabul edilen dev çanı ile ilgi odağı olmuştur. Bazilikadaki 480 metrekarelik muhteşem mozaik de buraya gelmek için önemli nedenler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Vitraylarla örülü dikkat çekici bir kilise olan La Sainte Chapelle, IX. Louis tarafından 1241-1248 yılları arasında inşa edilmiştir. Şapelin yapımında 15 etkileyici cam panel kullanılmıştır. Fransız Devrimi sırasında şapelin büyük bir kısmı yıkılmıştır. Kimin tarafından yapıldığı ise bilinmiyor. Yapı, öncelikle kraliyet şapeli olarak kullanılmış Dikenli Haç ve diğer önemli dini sembollerin depolanması için kullanılmıştır. Dikenli Haç, günümüzde Notre Dame Katedrali’nde muhafaza edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Burası çoğu sembol yapıya göre daha az bilinse de La Sainte Chapelle, Paris’te gezilecek tarihi yerler arasında bulunuyor. Özellikle vitraylı yapısı bu şapeli çekici kılan önemli detayların başında gelmekte ve Hristiyanlığın en önemli Gotik mimari yapılarından biri olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? 1889 Dünya Fuarı (The World Exposition of 1889) için inşa edildiğinde pek çokları tarafından gereksiz ve ucube bir yapı olarak görülen Eyfel Kulesi, günümüzde Paris’in mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında kabul edilmektedir ve şimdiye kadar 200 milyondan fazla ziyaretçiyi kendisine hayran bırakmayı başarmıştır. Kule, ismini inşa ettiren firma olan Gustave Eiffel’den almaktadır. Çelik konstrüksiyon sistemi ile inşa edilmiştir ve toplam ağırlığı 10 tonun üzerindedir.
Neden gitmeliyim? Paris’le özdeşleşmiş bir yapı olan Eyfel Kulesi, görülmeden Paris gezisi tamamlanmış sayılmaz. Özellikle de akşam ışıklandırmasında etkileyici bir görünüme sahip olan yapı, 312 metre yükseklikten Paris’i seyretme gibi bir zevki de sizlere sunmaktadır.
Kaçırmayın! Kuleyi ziyaret ettikten sonra Chamd de Mars’a ve bahçesine yürüyerek hayran kalabilirsiniz. Ha bu arada Paris’ten alınacak en güzel hediyelik eşyalar arasında bu kulenin biblolarının bulunduğunu da belirtelim.
Burası neresi? Marie de Medici için bir ev olarak 1715 yılında inşasına başlanan saray, devrim esnasında bir hapishane, 1800 yılında Napolyon’un tahtı, 19. yüzyılda senato ve II. Dünya Savaşı sırasında Paris’teki Luftwaffe Genel Merkezi dahil olmak üzere pek çok amaca hizmet etmiştir. Burası bugün bir kez daha Fransız Senatosu’na ev sahipliği yapmaktadır. Sarayın kütüphanesi ise 450.000 kitaplık dev bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.
İlk olarak 80 senato üyesi vardı ancak 1814’de Napolyon’un düşmesinin ardından senatonun yerini “Chambre des Pairs” aldı ve 271 kişiye yer açmak için 1836 yılında Kral Louis Phillippe, sarayı genişletmek için mimar Alphonse de Gisors’u görevlendirmiştir.
Neden gitmeliyim? Günümüzde Fransa ile ilgili çok önemli kararların alındığı bina, geçmişte de bu görevi üstlenmiş ve bu özelliği ile Fransız tarihinin önemli mihenk taşlarından biri olmuştur.
Burası neresi? Heykel, Amerikan toplumu tarafından Fransız Devrimi’nin 100. yılı anısına 1889 senesinde Fransa’ya armağan edilmiştir. Fransa 1886 senesinde ise, günümüzde Amerika’nın en büyük simgelerinden kabul edilen daha büyük bir “Özgürlük Heykeli”ni ABD’ye vermişti.
Paris’te 5 adet Özgürlük Anıtı kopyası bulunmaktadır ve en büyüğü 11,5 metre yüksekliği ile auxle aux Cygnes adada bulunan bu heykeldir.
Neden gitmeliyim? Amerika’daki devasa boyutlardaki heykelin daha mütevazı boyutlardaki bir örneğini görmek bizce güzel bir etkinlik olacaktır.
Burası neresi? Paris’in kalbinde yer alan bu bina kesinlikle Paris’in tarihine tanıklık eden yapılardan biri. Aslen bir kraliyet sarayı olan Conicergerie, dünyanın en meşhur hapishanelerinden biridir. 14.yüzyılda IV. Philip yönetiminde inşa edilmiştir. Fransız Devrimi sırasında pek çok önemli isim giyotine gitmeden önce bu binada hapsedilmiştir.
Neden gitmeliyim? Ziyaret boyunca Paris’teki en eski binalardan biri olan Conciergerie’nin tarihini yakından tanıma fırsatını yakalayabileceksiniz. Suçluların hücreleri ve Fransız Devrimi’nin kahramanlarının mezarlarının burada olması yapıyı Paris’te ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri yapıyor.
Kaçırmayın! Orta Çağ’ın en büyük salonlarından Salle des Gens d’Armes ve Marie-Antoinette’nin mezarı olan şapel yapının mutlaka görülmesi gereken noktaları arasında bulunuyor.
Burası neresi? Paris’te çok fazla bilinmese de Saint Jacques Kulesi, şehrin prestijli yapılarından biri. Gotik tarzda inşa edilmiş olan kule, aslında Saint-Jacques-de-la-Boucherie Kilisesi’nin günümüze ulaşabilen tek kalıntısıdır. 62 metre yüksekliği ile kule, 16. yüzyıldan beri bölgenin en önemli kalıntılarından biri olmuştur. Yapı, 1509-1523 yılları arasında inşa edilmiştir. Kulenin dibindeki Pascal heykeli, kendisinin burada da deneylerine devam ettiğini göstermektedir. Bunun dışında kulede daha birçok çarpıcı vitray ve heykel çalışması bulunmaktadır.
1793 yılında, Fransız Devrimi sırasında yağmalanan kilise yıkılır ve sadece kule ayakta kalır. 1836 yılında kule kamulaştırılır. 2006 yılında kulede restorasyon çalışmaları başlar ve 2009 yılında yeniden ziyaret açılır.
Neden gitmeliyim? Kule, Paris’teki önemli Gotik mimari örneklerinden biridir. Çok fazla kişi tarafından bilinmediğinden de ziyaret esnasında kalabalık olmaz ve rahat bir gezi deneyimi sunar. Tepeden sunulan muhteşem Paris manzarası da cabası… Tabi 300 basamaklık biraz zorlu bir tırmanmayı da göze almak gerekiyor.
Burası neresi? Pompidou Merkezi, Renzo Piano ve Richard Rogers tarafından tasarlanan mimari bir harikadır. 1971 senesinde açılan bu farklı mimarideki bina, açık hava yürüyen merdivenleri ve renkli devasa boruları ile Paris’te gezilip görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Renklerin yoğun bir şekilde kullanıldığı binada elektrik tesisatları dahi farklı renklerdeki borular kullanılarak yapılmıştır. Böylece ziyaretçiler için seyrine doyum olmayan karışık ama bir o kadar da muhteşem bir mimari yapı ortaya çıkmıştır.
Merkez, 20. ve 21. yüzyıl eserleri konusunda dünya çapında bir referans olan Ulusal Modern Sanat Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Merkezde müzik, tasarım veya sinema gibi çeşitli sanat dallarına dair etkinlikler ve geçici sergiler bulunmaktadır. Binada her yıl 20 geçici sergi sergilenmekte ve müzenin arşivinde 70,000 eser bulunmaktadır. Burası aynı zamanda bir kütüphane olarak da görev yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Muhteşem sanat organizasyonlarına dahil olmak için bu merkez tam bir biçilmiş kaftan ama her şeyden önce sıra dışı mimarisi ile kesinlikle görülmesi gereken noktalardan biri.
Burası neresi? Sürgün Anıtı, II. Dünya Savaşı sırasında, 1941-1944 yılları arasında Fransa’dan Nazi ölüm kamplarına sürgün edilen 200.000 kişinin yad edilmesi için 12 Nisan 1962 tarihinde açılmıştır. Eski bir morgun yerinde Notre Dame’ın karşısındaki Seine kıyısında inşa edilen sürgün anıtı, mimar Pingusson tarafından klostrofobi ve umutsuzluk duygusu uyandırmak için tasarlanmıştır.
Anıtın bir bölümünde “sonsuz bir umut alevi” ve şu yazılar yer almaktadır: “Gece ve siste uyuyan ve Nazi toplama kamplarında imha edilen 200.000 sürgünün anısına adanmıştır.”
Neden gitmeliyim? Anıt, mimari anlamdaki detayları sayesinde ziyaretçilerin, gerçek manada umutsuzluğu, yalnızlığı ve sürgün edilenlerin hissettikleri çaresizlik duygusunu hissettirmeyi başaran önemli yapılardan biridir.
Burası neresi? Burası, 1670 senesinde VIX. Louis döneminde bir hastane ve yaralı askerler için iyileşme evi olarak inşa edilen geniş bir komplekstir. Des Invalides’in bir kısmı bugün bu görevini hala sürdürmektedir ancak burayı esas ünlü kılan ise Napolyon Bonapart’ın mezarını barındırmasıdır. Fransa’nın en önemli askerlerinden Napolyon’un naaşı 1840 yılında kompleksin içine defnedilmiştir. Yapı içinde günümüzde 100’ün üzerinde gazi yaşamını sürdürmektedir.
Kompleks içinde Church of the Dome ve The Soldiers’ Chapel isminde iki adel ibadethane bulunmaktadır. Bu ibadethaneler daha sonra birleştirilmiş ve katedral olarak kabul edilmiştir. Ayrıca tesis bünyesinde Musée de l’Armée (Ordu Müzesi) isminde bir müze bulunmaktadır. Bu müze, geniş bir askeri eserler koleksiyonuna ve ayrıntılı bir cephaneliğe sahiptir.
Burası neresi? Hotel de Ville de Paris, 1357’den beri Paris Kent Konseyi’ne ev sahipliği yapmıştır. Neo-Rönesans tarzında olan mevcut bina, 1871 yılında yakılan eski binanın yerinde Théodore Ballu and Edouard Deperthes isimli mimarlar tarafından inşa edilmiştir. Binanın bazı bölümleri ise ilk yapıdan kalmadır.
Neden gitmeliyim? Paris’in Orta Çağ döneminin Paris kültürü hakkında fikir edinmek için gerçekleştirilen bir gezinin merkezine alınması gereken yapıların başında Belediye Sarayı gelmektedir.
Kaçırmayın! Versay’da bulunan “Aynalar” odasının bir benzerini bu binada keşfedebilirsiniz. Pek çok ücretsiz büyük sergiler de burada sergilendiği için bu sergileri de kaçırmamanızı öneririz.
Burası neresi? “Paris Operası” ya da “Palais Garnier” olarak da bilinen Opera Garnier, görkemli binasında 2.000 kişiyi misafir edebiliyor. III. Napolyon zamanında, 19. yüzyılda, 1862 ile 1875 yılları arasında inşa edilmiştir. Charles Garnier tarafından tasarlanan ve 1875 yılında Academie Nationale de Musique Theatre de l’Opera ismiyle göreve başlamıştır. Neo-Barok tarzda inşa edilmiş olan yapı, Paris Balesi’nin evidir. Opera, 1989 senesinde daha çağdaş bir bina olan Opera Bastille’ye taşınmıştır.
Neden gitmeliyim? İçerisinde meşale tutan iki kadın heykelinin karşıladığı Opera Garnier’i deneyimlemenin en iyi yolu burada bir gösteriye tanıklık etmiş olsa da, rehberli turlarla da sarayı keşfe çıkabilirsiniz.
Kaçırmayın! Etkileyici renkleri ile dikkat çeken “l’Opéra Restaurant” isimli mekanda güzel bir yemek deneyimini de mutlaka planlarınıza dahil edin.
Burası neresi? Latin Mahallesi’nde bulunan Panteon, 1758 ile 1790 yılları arasında inşa edilmiştir. İlk olarak şehrin koruyucusu aziz Geneviève için bir kilise olarak inşa edilmiştir. Fransız Devrimi sonrası ise yapı, bir mezara dönüştürülmüştür. Neoklasik tarzda ve Roma’daki Pantheon’dan esinlenilerek inşa edilen mozole içine ünlü yazar Victor Hugo gömülmüştür. Bunu dışında ülkenin yetiştirdiği en ünlü isimlerden Rousseau, Voltaire veya Alexandre Dumas da burada gömülmüştür. Bazı ünlü sanatçıların mezarları mevcut mezarlarından buraya büyük törenlerle taşınmıştır.
Neden gitmeliyim? Bina öncelikle mimari açıdan muazzam. Yani içine girmeseniz bile sizi dışarıdan gördüklerinizle bile kendisine hayran bırakıyor. Bunun dışında iç kısımdaki etkileyici mimari özellikler, aynı zamanda kitaplarını severek okuduğunuz pek çok dünyaca ünlü sanatçının mezarının bulunması da burayı çekici kılan detaylardan biri.
Kaçırmayın! İçeri girdiğinizde 1851 senesinde Léon Foucault tarafından icat edilen Foucault sarkacını da keşfedebilirsiniz. Bu sarkaç zamanının çok ötesinde bir buluştur ve dünyanın gerçekten döndüğünü ispatlamıştır.
Burası neresi? Arc de Triomphe, Paris’in en ünlü anıtlarından biridir. Dünyadaki en büyük kemerlerden biri olan anıt, 1806 yılında Napolyon Bonapart’ın Austerlitz’deki zaferini kutlamak için inşa edilmeye başlanmış ve Roma zafer kemerinden esinlenilmiştir. Anıtın tamamlanması ise yaklaşık 30 sene sürmüştür. 12 caddenin birleşim noktasında bulunması ise yapının dikkat çeken özellikleri arasındadır.
50 metre yüksekliği, 45 metre uzunluğu ve 22 metre genişliği ile civarda bulunanların asla gözünden kaçıramayacağı bir yapıdır. Arc de Triomphe’nin tarihi hakkında bilgiler sunan bir de müze bulunmaktadır. Ocak, 1921 tarihinde kim olduğu bilinmeyen bir askerin gömüldüğü “Meçhul Asker Türbesi” de takın hemen altında bulunmaktadır. Hitler’in Fransa’ya geldiği zaman görmek istediği ilk yerin burasının olması da politik açıdan takın önemini gösteren güzel örneklerden biridir.
Neden gitmeliyim? Paris manzarası için görülmesi gereken yerlerden biri ancak ücretlendirme konusunda biraz yüksek olduğu için gidip gitmeme konusunda değerlendirme yapmanız faydalı olacaktır.
Kaçırmayın! Her gün saat 18.00’da açılan “sonsuz alev” oldukça etkileyici bir manzara sunmaktadır. Paris’in panoramik manzarası için de anıtın zirvesine tırmanabilirsiniz.
Burası neresi? Orta Çağ’dan günümüze uzanan zengin tarihin bir kanıtı olarak hizmet veren, Palais du Louvre’nin içinde yer alan Louvre Müzesi (Fransızca LeMusée du Louvre), girişinde ikonik cam piramit ile bilinen dünyanın en ünlü sanat müzelerinden biridir. 10 Ağustos 1793 tarihinde kraliyet ailesine ait olan 500 civarında eserle açılmıştır.
İçeride Mısır antik eserleri, İtalyan Rönesans resimleri ve İslam sanatına ait pek çok eser, heykel, tablo, baskı ve çizimler sergilenmektedir. 73 bin metrekarelik bir alanda bulunan müzede 35 bin civarında sanat eseri bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Sanata az da olsa ilgisi olan herkesin Fransa ve Dünya sanat tarihi hakkında bilgi edinmek ve ufkunu genişletmek için bu müzeyi mutlaka görmesi gerekiyor. Müze o kadar kapsamlı ki 1 günlük bir zaman dilimi bile müzeyi tam anlamıyla ziyaret etmenize yetmeyebilir. Gezinizi planlarken bu detaya dikkat etmeniz de faydalı olacaktır. Biletinizi internet üzerinden almanız da mantıklı bir hamle olacaktır çünkü giriş önceliği online bileti olanlara verilmektedir.
Kaçırmayın! Pek çok muhteşem sanat eseri bu müzede ancak özellikle Leonardi Da Vinci’nin Mona Lisa isimli portre çalışması ve Milo Venüsü haklı olarak müzenin en kıymetli ve mutlaka görülmesi gereken eserlerinin başını çekmektedir.
Burası neresi? Notre Dame Katedrali’nin gölgesind 80 metre uzanan alan, Paris’i ziyaret etmek için ilgi çekici cazibe merkezlerinden biridir. Bir müze olarak değerlendirilen antik alanda, Paris’te yaşamış kabile ve medeniyetlerin yaşamlarını ve eserlerini araştıran atmosferik bir ortam sizi bekliyor.
Burada 2000 yıl önce Paris’te yaşamış Kelt kabilesi olan Parisii’nin muhteşem bir şekilde yeniden oluşturulmuş yerleşimini içermektedir. 1965-1972 yılları arasındaki arkeolojik kazılar sırasında keşfedilen kalıntılar, 1980 yılında tarih ve arkeoloji meraklıların zevkine müze olarak açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Müze, Paris’in binlerce yıldır büyük bir fırtınanın merkezinde durduğunu ve sayısız insanın Paris’i evlerine dönüştürmek için savaştığını ve öldüğünü hatırlatan önemli bir anıttır.
Kaçırmayın! Yetişkin ve çocuklar için slayt gösterileri ve rehberli turlar ile Paris’in tarihi ile ilgili bu etkileyici müzeden çok daha fazla keyif alabilirsiniz.
Burası neresi? Eski bir askeri hastane olan Esplanade des Invalides’te yer alan Ordu Müzesi ve Napolyon Mezarı, şehrin askeri tarihi ile ilgili görülmesi gereken yerleri arasında bulunuyor. Ordu Müzesi (Army Museum), Fransa’nın son 800 yılda savaştığı savaşlar hakkında bilgileri ve ordu tarihini içeriyor.
Neden gitmeliyim? Fransız askeri tarihi ile ilgili detayları incelemek ve bilgi sahibi olmak için bu müzeyi ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? 77.000 metrekarelik yedi sergi alanıyla büyüleyici boyutlara sahip Büyük Saray içinde çok çeşitli sergiler ziyaret edilebilmektedir. 1900 Dünya Fuarı için inşa edilen saray, günümüzde Fransa’nın ana sergi merkezlerinden biri olarak görev yapmaktadır. Sarayın yapım süreci mimar Girault’a emanet edilmiştir. Binanın sembolü ise 45 metre yüksekliğe sahip devasa cam tavanıdır. Bu da binaya bambaşka bir hava katmaktadır. Sahip olduğu bu özellikler ile bina, 2000 yılından bu yana tarihi bir anıt olarak listelenmektedir.
Büyük Saray, sadece sunduğu sergilerle değil, böceklerin dünya için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmek için çatıya konan arı kovanları gibi çok önemli detaylara da sahiptir.
Neden gitmeliyim? Burası her yıl pek çok farklı sergiye ev sahipliği yapmaktadır ve sanatsal etkinliklerden hoşlanan ziyaretçiler için önemli bir hazinedir.
Burası neresi? Seine kıyısı boyunca yapacağınız hoş bir yürüyüş esnasında sanatsal ve tarihsel bir dokunuş isterseniz Açık Hava Heykel Müzesi tam size göre! Müze, 1980 senesinde Rino Rossi Meydanı’nda açılmıştır ve burada César, Constantin Brancusi, Nicolas Schöffer ve Émile Gilioli çok önemli sanatçıların eserleri sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Bu açık hava müzesi hem şaşırtıcı hem de çok ilgi çekicidir. Açık Hava Müzesi, sadece heykellere adanmıştır ve çevresinde koruyucu bir çit vs. bulunmaz. Böylece onlara yaklaşabilir, her açıdan inceleyebilir ve hatta dokunabilirsiniz. Ayrıca müze, Notre-Dame Katedrali ve adası üzerinde harika bir manzara sunmaktadır.
Burası neresi? Hotel de Cluny, şimdi Cluny Müzesi’ne ev sahipliği yapan bir Orta Çağ konutudur. Burası 15. yüzyıldan kalma Gotik mimari ile inşa edilmiş bir yapıdır. Müze, Orta Çağ’ın sonlarından kalma 70 parçalık muhteşem halı ve günlük yaşama dair çeşitli nesnelerden oluşan koleksiyonun yanı sıra “Lady and The Unicorn” goblenini de içermektedir.
Tesis bünyesinde Roma İmparatorluğu’nun termal hamamlarına ait kalıntıları da görülebilmektedir. Müzenin odalarından biri olan tepidarium, aslında hamamın “sıcak odası” idi. 1. ve 2. yüzyılda inşa edilmiş olan Cluny termal banyoları, bize şehrin Roma antik dönemi hakkında çok şey anlatmaktadır. Bu hamamlar aynı zamanda Greko-Romen güreşlerinin yapıldığı bir arenaya da ev sahipliği yapmaktaydı.
Müze Düzeni;
Zemin Kat: Gallo-Roma hamamları (Burada geçici sergiler düzenlenmektedir). Orta Çağ döneminden güzel vitray pencereler ve heykeller içermektedir.
Birinci Kat: Lady and the Unicorn, duvar halıları, kumaşlar, resimler, ahşap oymalar vs. sergilenmektedir.
Bahçe: Orta Çağ tarzında dekore edilmiş bahçe bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Grand Hotel Saint Micheal’in yakınlarında bulunan Cluny Müzesi, sizi başkent Paris’in uzak geçmişine götürmeyi vadediyor.
Kaçırmayın! Kuşkusuz müzenin en önemli eseri olan 15. yüzyıldan kalma “Lady and the Unicorn” isimli goblen mutlaka görülmesi gereken eserlerin başında geliyor.
Burası neresi? Seine Nehri’nin sol yakasındaki Orsay Müzesi, 1900 Paris Dünya Fuarı için inşa edilmiş eski bir tren istasyonunu işgal ediyor ve bu durum burayı sergiler için olağanüstü bir yer haline getiriyor. Louvre kadar ünlü olmasa da 900’den fazla etkileyici resmin bulunduğu koleksiyonu ile dünyanın en önemli sanat koleksiyonlarından birine sahiptir. Müzede Renoir, Monet, Courbet gibi çok önemli ressamların muhteşem resimleri sergilenmektedir ve bu yönüyle Empresyonizm ile ilgili görmeniz gereken ilk yerlerin başında gelmektedir.
Neden gitmeliyim? Fransa’da sanatın önemli bir göstergesi olması nedeniyle Orsay, Paris’te mutlaka görmeniz gereken yerler arasında bulunmaktadır. Eğer sanatla ucundan kıyısından biraz ilgiliyseniz müzede saatlerin nasıl akıp gittiğini bile fark etmeyecek kadar keyifli bir ziyaret sizi bekliyor demektir.
Kaçırmayın! Terasındaki muhteşem manzarayı asla es geçmemelisiniz. Burası için alınan biletle Orangerie Müzesi’ne de giriş yapabildiğiniz için bu müzeyi ziyaret etmeyi de ihmal etmeyin.
Burası neresi? Bastille, 1789 senesinde Fransız Devrimi’nin ateşinin yakıldığı yer olması nedeniyle Paris ve Fransız tarihi açısından ayrı bir öneme sahiptir. Voltaire ve Demir Maskeli Adam dahil olmak üzere Paris’in önemli siyasi mahkumları, devrimle birlikte serbest bırakılmıştır. Devrimden hemen sonra hapishane yıkılmış ve yerine Bastille Operası ve bir anıt sütun dikilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bastille Meydanı, Fransız Devrimi’nin en önemli simgelerinden biri olmuştur. İşte bu nedenle bu tarihi bina, Paris ziyareti için mutlaka listede tutulması ve biraz zaman geçirilmesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Büyüleyici Montmartre, daha önce taş ocakları ve yel değirmenleri ile bilinen şehrin eteklerinde bir köyken, 1860 yılında Paris’in bir parçası olmuştur. Bölge o zamandan beri isyan ve yaratıcılığın sembolü haline gelmiştir. 1871’de Paris Komünü Montmartre’den doğdu. Montmartre aynı zamanda Bohemyalılara ve ünlü yazarlar, düşünürler ve sanatçılar için bir merkezdi. Picasso, Renoir ve Van Gogh bu sokaklarda ilham almıştır.
Neden gitmeliyim? “Ressamlar Tepesi” olarak da bilinen ve civarda bir sürü ressamın bulunduğu Monmartre, size Taksim’in sokaklarını anımsatacak. (Yakın zamanda ressamların bir portre için 50-100€ arası ücret istediğini belirtelim 🙂 ) Muhteşem manzarası ve Sacre Coeur gibi etkileyici bir mimari unsuru barındırması burasını keyifli bir yürüyüş rotası yapmaktadır.
Kaçırmayın! Bu tepeye geldiğinizde Sacre Coeur’u görmeden asla Paris’ten ayrılmayın.
Burası neresi? Avrupa’nın en eski ve en saygın üniversitelerinden biri olan Sorbonne, 1257 senesinde teolojik araştırmalar yapmak üzere Katolik Kilisesi’ne bağlı katipler ve keşişler için kurulmuştur. Yıllar boyunca da, 1968 öğrenci ayaklanmalarına kadar burası Avrupa’daki en yaratıcı beyinlerin yetiştirildiği bir yer olarak kendini kabul ettirmiştir.
Günümüzde üniversiteye bireysel veya turlarla giriş mümkün olmasa da mimari olarak dışarıdan görülebilmektedir.
Üniversitenin bulunduğu Latin Mahallesi ise Paris’in en eski mahallesidir. Sorbonne başta olmak üzere bölgedeki okullarda Latince eğitim verildiği için bu isimle anılmaktadır. Bu mahalle sadece öğrencilerin değil, Ernest Hemingway ve F. Scott Fitzgerald gibi önemli gurbetçi Amerikan yazarlar için de bir buluşma noktasıydı.
Neden gitmeliyim? Latin Mahallesi’nde birçok tarihi nokta bulunuyor ve mahallenin sokaklarında dolaşmak oldukça keyifli. Burada keşfedebileceğiniz birçok şey sizi bekliyor.
Kaçırmayın! Latin Mahallesi’ni ziyaret ettiğinizde Sylvia Beach tarafından kurulmuş olan Shakespeare and Co isimli İngilizce kitaplar satan dükkanı da kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Bu meydan klasik Fransız şehirciliğinin klasik bir örneğidir. Meydandaki ünlü Vendome Sütunu 1819 yılında inşa edilmiştir ve 43 metre yüksekliğe sahiptir. Bu sütun aynı zamanda Austerlitz Sütunu olarak da adlandırılmaktadır. Sütunun zirvesinde ise Sezar olarak giyinmiş bir Napolyon heykeli yer almaktadır. Paris’in en lüks meydanlarından biri olarak kabul edilen alan, Jules Hardouin-Mansart tarafından tasarlanarak dünyaya armağan edilmiştir. Meydan, 14. Louis tarafından Paris’in gücünü bütün dünyaya göstermek adına inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Paris’in en pahalı meydanlarından birinde zaman geçirmek istemez misiniz 🙂 Evet, burası oldukça pahalı ve binlerce dolarlık kıyafetler burada geçirdiğiniz süre boyunca size çok ucuz gibi gelebilir, çünkü burada çok daha pahalılarını göreceksiniz ve gördüğünüz mücevherlere hayran bir şekilde bakmaktan kendinizi alamayacaksınız.
Burası neresi? Bu mahalledeki evlerin çoğu şövalyeler ve kraliyet mahkemesi üyelerine ev sahipliğini yapan 17. yüzyıldan kalma binalardır. Bu da burayı Paris’in en ünlü tarihi yerleri arasına sokuyor. Vosges Meydanı, büyük ölçüde sağlam kalmayı başarmış önemli buluşma noktalarından biridir. Ünlü yazar Victor Hugo da 19. yüzyılda burada yaşamıştır.
Bölge, Fransız Devrimi’nin ardından bugün bile fark edilen pek çok kurumla Paris’teki Yahudiler için bir merkez olmuştur. Bölgedeki Yahudilerin işlettiği pastane, restoran ve çeşitli işletmeler de bunu kanıtlar niteliktedir.
Neden gitmeliyim? Hem tarihi geçmişi olması hem de birçok cafe, bar gibi keyifli zaman geçirilecek yerlere sahip olması nedeniyle Le Marais, Paris’in her zaman gözde tarihi semtlerinden biri olmayı başarmıştır.
Burası neresi? 17. yüzyılda Kardinal Richelieu’nun isteği ile inşa edilen Palais Royal, Louvre’den pek uzak sayılmaz. Bina günümüzde Danıştay Anayasa Konseyi ve Kültür Bakanlığına ev sahipliği yapmaktadır. 180’den fazla kemerle çevrili, 1674 yılında La Notre tarafından yeniden tasarlanan bahçesi ise iki hektarlık alanıyla tarihi bir bahçede sakin bir yürüyüş yapma imkanı sunuyor.
Neden gitmeliyim? Paris gezisi için huzurlu bir es vermek ve biraz sakinleşip, enerji toplamak için Palais Kraliyet Bahçeleri mutlaka listeye eklenmeli.
Kaçırmayın! Oradayken Daniel Buren’in “Les Deux Plateaux” ismindeki ilginç modern heykellerini görmek için Cour d’Honneur olarak bilinen iç avluya mutlaka uğramalısınız.
Burası neresi? Paris’te birçok popüler ve güzel mezarlık bulunuyor ancak Pere-Lachaise’nin içlerinde en güzeli olduğunu söyleyebiliriz. Mezarlıklar genelde kasvetli olsa da burası, etkileyici mezarlıkları ile huzurlu bir yürüyüş yapmak ve zaman geçirmek için çok ideal. Mezarlığın Eyfel Kulesi’ne mesafesi ise 7 km.
Oscar Wilde, Chopin, Moliere, Jim Morrison gibi pek çok ünlü ismin mezarlığı burada bulunuyor ve bu mezarlıklar alanda en çok ziyaret edilenlerin başında geliyor. Mezarlıkta aynı zamanda çatışmalarda ve savaşlarda ölenlere saygı göstermek amacıyla yapılmış önemli savaş anıtları da bulunuyor. Toplamda ise burada 70.000’in üzerinde kişi gömülmüştür.
Neden gitmeliyim? Pek çok ünlü ismin gömülü olduğu, muntazam bir mezarlık ziyareti, sizin için farklı bir deneyim olabilir.
Burası neresi? M.Ö. 1. yüzyılda inşa edilen bu antik alan, Paris antik kentleri arasında en eski olanıdır. Bu arenalarda yaklaşık 15.000 kişi aynı anda bulunabilmektedir. Arenaların boyutları başlangıçta 132 metre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeydi. Arena hayli zarar görmüş olsa da alanı ziyaret edenler hala oyuncuların soyunma odasının yerini, sahne platformunu ve çeşitli taş unsurları görebilir. Burası Cluny Müzesi ile birlikte Paris’te Gallo-Roma döneminin tek kalıntısıdır.
Neden gitmeliyim? Burası eğer geniş vaktiniz varsa Paris gezisi esnasında görmeniz gereken yerler arasında mutlaka bulunmalı. Ancak vakit anlamında biraz sıkıntılıysanız başka bir Paris ziyaretinize de bırakabilirsiniz. Tabi arenayı görmek Paris tarihi hakkında size geniş bir bakış açısı sunacağı için bizim önerimiz zaman yaratmanız yönünde olacaktır.
Burası neresi? Kemiklerin ve kafatasların labirenti olan Yeraltı Mezarları, Paris’te ziyaret edilecek en popüler tarihi yerlerden biridir. Yaklaşık 6 milyon Parislinin kalıntılarının burada gömülü olduğu tahmin edilmektedir. 5 katlı binaya eşdeğer bir derinliğe sahip mezarlığı tam manasıyla keşfedebilmek için ortalama 1 saatlik bir ziyaret gerekmektedir.
Yeraltı mezarları, şehir merkezinde taşan mezarlardan kemiklerin buraya aktarılmasıyla 1780 senesinde oluşmaya başlamıştır. Devrim sırasında terör mağdurlarının çoğu da buraya gömülmüştür. II. Dünya Savaşı sırasında ise Fransız direnişinin karargahı olarak kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Mezarlıklar her ne kadar ürkütücü olsa da bir şehirde yaşamış ve o şehrin tarihini oluşturan insanlara dair pek çok detayı bulabileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Paris Yeraltı Mezarlığı da bu konuda önemli noktalardan biridir.
Paris Pass nedir? Mümkün olduğunca fazla noktada avantaj sağlamak istiyorsanız en geniş seçenek Paris Pass olacaktır.
Nasıl temin edilir? Kartın sitesinden online olarak satın alabilirsiniz.
Ne kadar süre geçerli? 2, 3, 4 ve 6 günlük seçenekleri bulunuyor. Satın aldıktan sonra 2 yıl geçerliliği bulunuyor ve günlük süre ilk kullanımdan itibaren başlıyor.
Ücreti nedir? Aşağıdaki tablodan ücretlendirme ile ilgili detaylara ulaşabilirsiniz;
Avantajları nelerdir?
Paris Visite Travel Pass nedir? Paris’in bütün bölgelerinde ücretsiz bir şekilde seyahat etme imkanı sunan bir turist kartıdır.
Nasıl temin edilir? İstasyonlardaki bilet masaları ve otomatik satış makinelerinden veya Parisinfo ile çevrimiçi olarak doğrudan satın alabilirsiniz.
Ne kadar süre geçerli? 1, 2, 3 veya 5 gün geçerlidir. İlk kullanımdan itibaren geçerlilik süresi başlamaktadır.
Ücreti nedir? Paris veya banliyöler de dahil olduğunda ücretlendirme değişmektedir. Detaylar için sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Avantajları nelerdir?
Paris Museum Pass nedir? Paris’teki birçok müzeye ücretsiz giriş imkanı sunan bir turist kartı uygulamasıdır.
Nasıl temin edilir? Havaalanında veya Paris’teki birçok satış noktasından ve müze gişelerinden temin edilebilmektedir.
Ne kadar süre geçerli? 2, 4 veya 6 gün geçerlilik süresi bulunuyor. Her müzeye bir giriş hakkı sunmaktadır. İlk kullanımdan itibaren süre başlamakta ve 24 saat esasına göre kullanım süresi hesaplanmaktadır.
Ücreti nedir? 2020 yılı için 2 günlük (48 saat) bilet 52€, 4 günlük (96 saat) bilet 66€ ve 6 günlük (144 saat) bilet ise 78€
Avantajları nelerdir?
Ayrıca Turbopass Paris, Paris Fast Pass, Paris Passlib, Paris Explorer Pass gibi daha pek çok turist kartı seçeneği bulunuyor. Bu kartların avantajlarını ve fiyatlarını inceleyerek sizin için en avantajlı kartı belirleyerek gezinizi daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…