Pamukkale Travertenleri sayesinde, Türkiye’nin en önemli turistik destinasyonları arasında bulunan Pamukkale, tarihi zenginlikleri ile de dikkat çekiyor. Siz de bu tarihi noktaları merak ediyorsanız hazırladığımız Pamukkale tarihi yerler yazımız tam size göre demektir;
Pamukkale tarihi hakkında; Denizli’nin gezilecek yerleri arasında ilk sıralarda yer alan Pamukkale, doğal güzellikleri kadar köklü geçmişi ile de ziyaretçilerin hayran kaldığı noktalar arasında bulunuyor.
Şifalı su kaynakları sayesinde geçmişte sağlık açısından çok rağbet gören Pamukkale, MÖ 2. yüzyıldan bu yana tam bir cazibe merkezi olarak ilgi görmüştür. Şehrin Suriye Kralı 2. Antiyokustheos tarafından kurulduğu ve karısı olan Laodikya’ya adandığı bilinmektedir. Bölgede Türklerin hakimiyet kurması ise 1071 senesinde gerçekleşmiş ve Türklerle birlikte Laodikya’daki yerleşim alanı genişlemiştir. Daha sonra Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızını Yıldırım Beyazıt’a verdiği sırada Denizli ve çevresini de çeyiz olarak vermiş ve böylece Pamukkale Osmanlı topraklarına katılmıştır ve Osmanlı’nın yıkılışına kadar Osmanlı toprağı olarak kalmıştır.
Cumhuriyet döneminde ise bölge 15 Mayıs 1919 yılında Yunanlıların İzmir’i işgali sırasında düşmanlar tarafından talan edilmiş ve 4 Eylül 1922 senesinde düşmanlar şehirden kovulmuştur.
İlçenin resmi olarak kurulması ise 6 Aralık 2012 tarihinde gerçekleşmiştir. 2014 yılındaki belediye seçimlerinde ise belde ilk kez belediye başkanını seçmiştir.
Pamukkale’nin en ünlüleri; Hierapolis Antik Kenti içinde bulunan Pamukkale Travertenleri şüphesiz hem Denizli’nin simgesi hem de Pamukkale’nin görülmesi gereken en ünlü yerleri arasında bulunmaktadır. Bu nedenle Hierapolis’i ve travertenleri görmeden Pamukkale gezisi tam anlamıyla gerçekleşmiş sayılmayacaktır.
Pamukkale gezi tavsiyesi; Pamukkale, yaz aylarında çok kalabalık olan bir destinasyon olduğundan öncelikle gezi zamanınızı iyi ayarlamanızı öneriyoruz. Ayarlayabiliyorsanız bahar ayları ya da en kötü ihtimalle kış aylarında Pamukkale’da daha sakin ve keyifli bir gezinti yapabilirsiniz. Eğer sıcak bir zamanda geldiyseniz de en azından sabah veya akşam üzeri serin saatlerde gezmeniz mantıklı olacaktır.
Müzekart; Pamukkale’ye geldiğinizde veya gelmeden önce mutlaka Müzekart edinmenizi öneriyoruz. Böylece çok uygun bir ücret karşılığı edineceğiniz Müzekart sayesinde Pamukkale’deki başta Hierapolis Antik Kenti olmak üzere birçok noktaya ücret ödemeden giriş yapabilirsiniz.
Burası neresi? Pamukkale’den 200 metre yükseklikte bir tepede kurulmuş olan Hierapolis Antik Kenti, Pamukkale antik kentleri içinde çok önemli bir yere sahiptir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi içine dahil edilmiştir. Kentin ismindeki “Hiera” kelimesi ise Helen dilinde “kutsal” anlamına gelmektedir. Kentin MÖ 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Eumenes tarafından kurulduğu biliniyor. MÖ 188 senesindeki III. Antiochos ile Roma arasında gerçekleşen savaşın ardından yapılan Apomia Barışı ile Pergamon yönetimine giren şehir, MÖ 133 senesinde Asia eyaletine bağlanmıştır.
Şehirde Pagan, Roma, Yahudi ve Hristiyanlığın etkilerini görmek mümkün olabilmektedir. Frontinus Caddesi, Agora, Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium, Latrina, İon Sütun Başlıklı Ev, Plutonium, Apollon Kutsal Alanı, Katedral, Aziz Philippus Martriumu kentin önemli kalıntıları arasında bulunmaktadır.
MÖ 2. yüzyılda Pergamon Krallığı’nın hakimi olan Attalids hanedanı, bu kaplıcaları kurmuş ve havuzlarda şehirdeki şifa kaynağı termal sulardan faydalanmıştır. Hamamların yapımında büyük taş blokları kullanılmıştır. Kompleks yapı içinde açık ve kapalı, birbirine bağlanmış çeşitli alanlar yer almaktadır. Kompleks yapıdan geriye kalan bir hamam günümüzde aynı isimle müze olarak ziyaretçilerini kabul edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Hierapolis Antik kenti, geçmiş dönemin önemli tedavi merkezlerinden biri olarak kullanılmıştır ve bu özelliği ile dikkat çekmektedir. Kentin bütünlüğü ise onun değerini katlayan özelliklerinden biridir ve olağanüstü bir doğal alan üzerinde şekillenmiştir. Kent içindeki önemli ibadet yerleri ise burasının dini açıdan da çok önemli bir kent olduğunu bizlere göstermektedir.
Kaçırmayın! Kent içerisinde bulunan antik havuz, bir deprem sonrasında meydana gelmiştir ve kentin önemli durakları arasında yer almaktadır. Hierapolis Antik Tiyatro ise kentin en önemli kalıntıları arasında yer almaktadır. Antik havuz ve antik tiyatro ile ilgili detayları bir sonraki maddemizde ele aldık…
Burası neresi? Kleopatra Antik Havuzu, MS 7. yüzyılda bir deprem sonrası oluşan bir çukur sonucu ortaya çıkmıştır. Muhteşem sütunlar bu çukurun içine girmiş ve termal sular da çukuru kaplayarak doğal bir havuzun oluşmasını sağlamıştır. Söylentiye göre şifalı olduğunu öğrenen Mısır Kraliçesi Kleopatra havuzda yüzmek ve şifa bulmak için buraya gelmiş. Zaten ismi de buradan çıkmış. Havuzun bütün yıl boyunca sıcaklığının insan için ideal olan 36 derece olması insan sağlığı açısından faydalı olduğunu ispatlayan bir delil.
Neden gitmeliyim? Hem 1500 yaşındaki bir havuzda yüzmenin vereceği heyecanı yaşamak hem de şifasından istifade etmek için bu sıra dışı havuzda mutlaka yüzmenizi öneriyoruz. Bizce bu deneyim kesinlikle Pamukkale’de yapılacak şeyler arasında olması gereken bir etkinlik. Havuzda yüzme planınız varsa yanınızda ayakkabılarınızı koymak için poşet, havlu, yiyecek ve içeceğinizi de getirmenizi öneriyoruz. Dilerseniz havuzun olduğu yerdeki emanet dolaplarını kullanabilirsiniz. Havuzda fotoğraf çekimine izin verilmiyor. Havuzun fotoğrafçısı fotoğraf çekiyor ve beğendiğiniz fotoğraf olursa 50₺ karşılığında çıktısını ve dijital formunu satın alabiliyorsunuz.
Burası neresi? Hierapolis Antik Tiyatrosu, Pamukkale’nin tarihi yerleri arasında mutlaka zaman ayrılması gereken bir nokta. Burası Hierapolis Antik Kenti’nde bulunuyor ve etkileyici mimarisi ile dikkat çekiyor. 150 yıllık bir sürenin sonunda tamamlanabilen tiyatro, 1800 yıldır ayakta duruyor. Tiyatronun yapımının MS 3. yüzyılda tamamlandığı tahmin edilmektedir. Tiyatronun oturma yerleri bir yamaca yaslanmış bir şekilde inşa edilmiştir. Oturma aralarında toplamda 8 merdiven bulunmaktadır. Tiyatronun restorasyonu sırasında kullanılan malzemelerin %95’i tiyatroya ait malzemelerdir ve bu da tiyatronun aslına büyük oranda sadık kalındığı anlamına gelmektedir.
Neden gitmeliyim? Burası, Anadolu’da bulunan Roma tiyatroları içinde çok özel bir yere sahiptir. Restorasyon çalışmaları sırasında elde edilen bulgularda daha önce hiçbir yerde rastlanmayan çok özel kabartmalara rastlanmış olması da tiyatronun değerini katlamaktadır. Gerçekleştirilen yenileme çalışmalarının ardından kültürel faaliyetler için hizmet vermeye devam eden yapı 12.000 kişinin aynı anda etkinliklere dahil olmasına olanak tanımaktadır.
Burası neresi? Denizli’nin 6 km kuzeyinde bulunan Laodikeia Antik Kenti, ana yolların kavşak noktasında olması nedeniyle geçmişte önemli bir konumda bulunmaktaydı. Bölgenin en önemli antik kentlerinden olan Laodikeia’da gerçekleştirilen kazılar, buradaki yerleşimin Kalkolitik Dönem’den MS 7. yüzyıla kadar kesintisiz bir şekilde olduğunu göstermektedir. Kent daha önce Rhoas ve Diopolis isimleriyle de anılmıştır. Kent yaklaşık 5 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
Kentin kuruluşunun MÖ 3. yüzyıla dayandığı düşünülmektedir. Bu tarihte komutan II. Seleucus Antiochus tarafından eşi Laodike için kurulmuştur ve ismi de buradan gelmektedir. Bölge, sonrasında MÖ 130 senesinde Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur. Tiyatro ve anıtsal çeşme kent içinde görülebilecek en önemli tarihi noktalar arasında yer almaktadır. MS 494 senesindeki büyük bir depremle ciddi anlamda zarar gören şehir, sonrasında eski gösterişli günlerine tekrar dönmeyi başaramamıştır. Günümüzde kentteki kazılar hala devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Kent, Anadolu’nun en büyük metropollerinden biri olmuştur. Bu da tarih boyunca büyük medeniyetlerin bu şehri ele geçirmesine neden olmuştur. Küçük Asya’daki 7 önemli kiliseden birinin bu şehirde olması, Hristiyanlık açısından da şehrin önemli bir konumda olduğunu bizlere göstermektedir. Eşsiz mimarisi ve şehir yaşamını kolaylaştıran dahiyane su taşıma sistemleri de kenti ilgi çekici kılan detaylardan birkaç tanesi. Bütün bu detayları birleştirince şehrin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmesine şaşırmamak gerekiyor.
Burası neresi? MÖ 190 senesine tarihlenen Hierapolis Antik Kenti, Pamukkale’nin önemli antik bölgeleri arasında bulunmaktadır. Yaşanan deprem sonrası büyük oranda yok olan şehir, Romalılar tarafından yeniden inşa edilmiştir. Günümüzde tarihin bu etkileyici şehrine ait hamam, müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Müze, 1 Şubat 1984 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzenin kuruluş hikayesi ise 1970’li yıllara dayanmaktadır. Müzeyi ziyaret edenler sadece Hierapolis Antik Kenti’ndeki kazılardan elde edilen eserleri değil Laodikeia, Colossai, Tripolis, Attuda gibi antik bölgelerden gelen eserleri de görme fırsatını yakalamaktadır. Tunç Çağı’nın önemli şehirlerinden Beycesultan Höyüğü’ne ait eserler de gene bu müzede sergilenmektedir. Müzede heykeller ve lahitler salonu, küçük buluntular salonu ve tiyatro buluntuları salonu olmak üzere üç ana kapalı alan bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Hierapolis Antik Kenti’ni tam anlamıyla hissetmek ve civardaki diğer antik yerleşimler hakkında bilgi sahibi olmak için bu etkileyici müzeyi mutlaka Pamukkale tarihi yerler listenize dahil etmelisiniz.
Eğer Pamukkale tarihi yerler listemizle ilgili söylemek istedikleriniz varsa bunu bizimle yorum kısmından paylaşabilir ve yazımızı geliştirme konusunda katkı sunabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…