Bavyera’nın başkenti ve Almanya’nın üçüncü büyük şehri olan Münih tarihi, bir manastır olarak başlamış ve keşişlerin pazar kurduğu bir alan olarak gün geçtikçe gelişmiştir. İster uzun bir hafta sonu için isterseniz de kalıcı olarak bu şehri hayatınıza almayı planlayın, her durumda Münih tarihi yerler listemizdeki noktalar sayesinde bu şehre aşık olabilirsiniz.
Münih tarihi hakkında; Münih, geçmişi çok eskilere dayanan bir şehir ve şehri dolaşırken siz de tarih kokusunu ciğerlerinizde hissedeceksiniz. Münih’deki tarihi yerler hakkındaki listemize geçmeden önce dilerseniz şehrin tarihine kısaca bir göz atalım;
Münih, Carolingian İmparatorluğu zamanında, 1158 tarihinde Saksonya ve Bavyera Dükü Aslan Henry tarafından kuruldu. Otuz Yıl Savaşları sırasında şehir, İsveçli II. Gustavus tarafından işgal edildi. 1806 yılına gelindiğinde şehir, Bavyera Krallığı’nın başkenti oldu. Şehri yöneten krallar burayı kültür ve sanat anlamında da başkent yapma konusunda çalışmalar yürüttü ve Alman resim sanatı 19. ve 20. yüzyıla adeta damgasını vurdu.
20. yüzyıl Münih için çok çalkantılı geçecektir. 8 Kasım 1923 yılında Nazizmin kurucusu Hitler bir barda isyan hareketi başlattı. Bu hareketin meyveleri ise 1933 yılında hükumetin ele geçirilmesiyle toplandı. Bu tarihte oluşturulan Dachau Kampı da bu anlamda görülebilecek, geçmişin izlerini yansıtan önemli noktalardan biri olmuştur.
II. Dünya Savaşı sırasında şehir büyük darbe alsa da yeni ve modern binalar ile şehrin çehresi değişti. Münih hala Bavyera’nın başkenti olmaya devam ediyor ve Almanya’nın en köklü şehirlerinden biri olma özelliğini sağlam bir şekilde koruyor.
Münih’in en ünlüleri; Marienplatz şehrin en ünlü meydanı ve insanların buluşma noktası. Bu nedenle Münih tarihi hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen herkesin öncelikle bu meydanın ruhunu yakından hissetmesini gerektiğini düşünüyoruz.
Münih gezi tavsiyesi; Münih meydanları tarihi eserler konusunda tam bir hazine niteliği taşıyor. Bu nedenle şehrin meydanlarını mutlaka iyi incelemenizi ve buralarda keyifli ve ilgi çekici yürüyüşler yapmanızı öneriyoruz. Alman birası ise lezzeti kadar tarihi özelliği nedeniyle denenmesi gereken lezzetlerden. Şehrin en önemli noktaları için ise Münih gezilecek yerler listemize göz atmanızı öneriyoruz.
Münih müze kartı; Şehirdeki müzelerde Münich Card, Münich City Card ve CityTourCard seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Bu kartlarla ilgili bilmek istediklerinize yazımızın son kısmında yer verdik.
Almanya’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında Münih de yer alıyor. Münih’in en özel tarihi noktalarını sizler için derledik;
Burası neresi? Bu meydan, pazarlar ve birçok turnuva için kullanıldığı 1158 tarihinden bu yana şehrin kalbi olmuştur. Ünlü belediye binası Neues Rathaus’un önünde bulunan bu meydan, her gün binlerce kişi için bir araya gelme ve keyifli vakit geçirme yeri olarak tercih edilmektedir. Meydanın ismi 17. yüzyılda dikilen Marian Sütunu’ndan gelmektedir. Bu anıt 1638 yılında dikilmiştir ve İsveç güçlerinin 30 yıllık savaş sonrasında şehirden çekilmesini kutlamaktadır. Meydanda bulunan sayısız dükkan ise alışverişkolikler için burayı tam bir cennet kılmaktadır. Burası aynı zamanda Adolf Hitler’in Bavyera’yı ele geçirmek için 8 Kasım 1923 yılında darbe girişimine başladığı yer olarak da Münih tarihi içinde önemli bir yere sahiptir.
Neden gitmeliyim? Burası şehrin en simge noktalarından biri olması nedeniyle Münih’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Muhteşem bir buluşma noktası olmasının yanı sıra saat 11.00 ile 17.00 saatleri arasında dans eden figürlerden oluşan bir atlıkarıncaya sahip olan Glockenspiel guguklu saati burayı görmeyi şart kılmaktadır. Heykelcikler her çan çalışında yaklaşık 10 dakika dans etmektedir ve bu durum turistler için çok ilgi çekici olmaktadır.
Kaçırmayın! Eğer Noel zamanı Münih’e gelmişseniz Noel’den üç hafta önce başlayan Noel pazarlarını mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Efsanesi! Şehirde büyük bir veba salgınının baş gösterdiği ve halkın veba salgınının bitmesi durumunda bu meydana bir Hz. Meryem heykeli dikme adağında bulunduğu rivayet edilmektedir. Veba ortadan kalktıktan sonra ise az önce bahsettiğimiz şehre adını veren heykel dikilmiştir.
Burası neresi? 13. yüzyılda şehrin ticari anlamda önemli meydanlarından biri olan Karlsplatz, günümüzde de Münih’in en değerli noktaları arasında bulunmaktadır. Yayalar için çok önemli bir buluşma noktası olarak görev yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Karlsplatz genellikle şehir merkezinde alışveriş yapmak için iyi bir başlangıç noktasıdır. Bu ünlü meydan ve şehir kapısı, Münih’in yayalar bölgesinin batı ucunu oluşturur ve Marienplatz’a götürür.
Kaçırmayın! 14. yüzyıldan kalma bir şehir kapısı olan Karlstor, Karlsplatz’ın kuzey bölgesinde bulunuyor ve şehrin geçmişine ışık tutuyor. Bu nedenle de bu kapıyı da meydanı ziyaret ettiğinizde es geçmeyin.
Burası neresi? Bavaria ordusunu onore etmek için 1841-1844 yılında inşa edilmiştir. Bu anıtsal yapı, Odeonplatz’ın odak noktası konumunda bulunmaktadır. Bu anıtsal yapı, Johann Tilly ve Karl Philipp von Wrede’nin heykellerini içermektedir. Yapı, Floransa’da bulunan Loggia dei Lanzi tarzında tasarlanmıştır. Burası aynı zamanda 9 Kasım 1923 yılında Adol Hitler yandaşlarının yürüyüşü nedeniyle çıkan çatışmayla da bilinmektedir. Bu çatışma esnasında 16 yürüyüşçü ve 4 polis memuru hayatını yitirmiş, Hitler de 9 ay hapse mahkum edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Feldherrnalle genellikle şehrin daha az fark edilen yerlerinden olmasına karşın “Münih’in tarihi yerleri nelerdir?” şeklinde bir sorunun cevapları arasında bulunuyor. Geçmişte bu anıta oturup ayaklarınızı sallayarak keyif yapabilirken günümüzde ne yazık ki düşme tehlikesinden dolayı bu yasaklanmıştır.
Burası neresi? Bu bronz broşürler, Nazilere karşı korkusuzca mücadele eden bir grubun anısına yapılmıştır. Bu grubun adı “White Rose” olarak bilinmektedir. Bu anıt Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi içinde bulunmaktadır. Anıt civarında detaylı açıklamalar bulunmaktadır ve bunları incelemek yaklaşık yarım saat sürmektedir.
Neden gitmeliyim? 1940’lı yıllarda meydana gelen Nazi çatışmalarında çok bilinmeyen ancak önemli bir rol oynayan Hans ve Sophie kardeşlerin önderliğindeki grupla ilgili önemli bilgiler edinebilir ve Alman tarihi hakkında geniş bir perspektif yakalayabilirsiniz.
Kaçırmayın! Bu gençlerle ilgili daha detaylı bilgiler için anıta yakın bir konumda, üniversitede bulunan müzeyi de ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz ancak yan odalarda öğrenciler hala ders işlemeye devam ettiğinden sessiz olmanız gerekiyor.
Burası neresi? Eski Belediye Binası, bugün Münih’in belediye meclisi için temsili bir bina olarak hizmet vermektedir. Bina Marienplatz’ın sembol yapısı olarak göze çarpmaktadır. Binanın yapımı 1310 senesine belgelenmektedir. Belediye, 1874 yılında yeni binasına taşınmıştır.
Neden gitmeliyim? Eğer bir Münih gezisi planlanacaksa geziye elbette buradan başlanmalı. Bu sevimli bina adeta bir yaşanmışlık abidesi olarak görenlerin uzun süre gözlerini ayıramadığı bir bina olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Bina içinde bugün hizmet veren Spielzeugmuseum isimli oyuncak müzesi de burayı ziyaret etmeyi gerekli kılan bir diğer sebep. Müzede 19. yüzyılın başlarından günümüze kadar olan dönemde üretilmiş çok farklı oyuncakları görebilirsiniz.
Kaçırmayın! Binayı ziyaretinizin ardından Marienplatz’da keyifli bir yürüyüş yapmayı da ihmal etmeyin.
Burası neresi? Kartpostalların favorisi olan Yeni Belediye Binası, Gotik mimarisi ile şehre layık bir sembol yapıdır. 1874 yılında belediye, yeni binasında hizmet vermeye başlamıştır. Binanın tasarımı Georg von Hauberrisser tarafından yapılmış ve inşası 1867-1908 yılları arasında tamamlanmıştır. 9159 metrekarelik bir alanı kaplayan binada 400 oda bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Binanın hizmet vermeye başladığı 1908 yılından bu yana 11.00, 12.00 ve 17.00’da harekete geçen Glockenspiel guguklu saati turistlerin vazgeçilmez odakları arasında bulunuyor. 32 gerçek karakterden oluşan ve 15 dakika süren bu hareketli gösteri şehrin en sevilen etkinlikleri arasında bulunuyor.
Burası neresi? Residenz’in doğu tarafında, 1755 yılında inşa edilen Cuvillies Tiyatrosu, Rokoko tiyatrosunun Almanya’daki en güzel örneklerinden biridir. Mozart’ın İdomeneo’sundan günümüze kadar pek çok önemli opera için burası hala eşsiz bir gösteri salonu olarak hizmet vermektedir. II. Dünya Savaşı’nda aldığı darbelerden sonra 1958 senesinde tiyatro yeniden inşa edilerek Mozart’ın “Figaro’nun Evliliği” operasıyla resmen yeniden açılmıştır.
Kaçırmayın! Residenz içinde bulunan tiyatroyu ziyarete geldiğinizde kompleksin diğer bölgelerini de mutlaka görmeniz gerek.
Burası neresi? Kral Ludwig tarafından 1850 senesinde inşa edilen 18.5 metre yüksekliğindeki heykel, Bavyera’nın başarılarını ve ihtişamını temsil etmektedir. Tamamen bronz döküm olan heykelin 90 ton civarında bir ağırlığa sahip olduğu tahmin edilmektedir. Heykel, mimar Ludwig Schwanthaler tarafından tasarlanmış, metal işleriyle uğraşan Johann Baptist Stiglmaier ve yeğeni Ferdinand von Miller ise heykelin bronz olarak yapılmasıyla görevlendirilmiştir.
Neden Gitmeliyim? Heykel, birçok barış gösterisi, devrim eylemleri Nazi kutlamaları ve kazalara şahitlik etmiş, Münih’in tarihi hakkında önemli anıtların başında gelmektedir.
Kaçırmayın! Heykelin içindeki gizli gözlem merdiveni sayesinde bütün Münih şehir merkezini dört bir yandan görme fırsatına sahip olabiliyorsunuz.
Burası neresi? Şehir merkezinin batısındaki bu güzel bahçe, 19. yüzyılda kraliyet ailesine ait olan inşa edilen 67 dönümlük yeşil alana sahiptir. Doğal yaşamı da inceleme fırsatı sunması burasını yetişkinler için olduğu kadar çocuklar için de çok cazip bir nokta yapıyor.
Neden gitmeliyim? Bu eşsiz güzellikteki doğal alan, yerliler için piknik yapmak ve doğa yürüyüşü için en popüler mekanlardan biridir. Siz de keyifli ve dinlendirici bir gezi için burayı tercih edebilirsiniz.
Kaçırmayın! Bahçeler, 8.000 kişi kapasiteli dünyanın en büyük birine de ev sahipliği yapıyor ve burada bir bira içmeye kesinlikle değer.
Burası neresi? Aziz Peter Kilisesi, Münih’in en simgesel yapılarından biridir. Eski Kent bölgesinde bulunmaktadır ve çok ünlü olmasa da çok değerli bir kilisedir. Kilisenin kulesi 56 metre yüksekliktedir.
Neden gitmeliyim? Kiliselerin büyük çoğunluğu aynı görsel ögelere sahip olduğu için ilginizi çok çekmeyebilir ancak tüm şehir manzarasının tadını çıkarmak istiyorsanız burası doğru adres! 299 adımla çıkılan kilisenin kulesinden şehir merkezinin panoramik manzarası burasını kesinlikle gidilmesi gereken bir yer haline getiriyor.
Efsanesi! Söylenene göre kulenin iki yüzüne de birer saat yerleştirilmesinin nedeni aynı anda iki kişinin saate bakabilmesidir. Bize çok ilginç gelmedi ama gene de bu bilgiyi paylaşalım istedik 🙂
Burası neresi? Bavyera Dükü V. William tarafından inşa ettirilen kilise, 1583-1587 yılları arasında inşa edilmiştir. Alplerin kuzey bölgesindeki en büyük Rönesans kilisesidir ve Roma’daki Aziz Peter Kilisesi’nin ardından Avrupa’daki en büyük tonozlu tavan sahip ikinci kilise konumunda bulunmaktadır. Bu projenin hayata geçirilmesi için dükün Münih’in merkezindeki 87 evi yıktırdığı söylenmektedir.
Kaçırmayın! Binanın iki girişi arasında oldukça ünlü bir anıt bulunuyor: Başmelek Mikail’in bir iblisle savaştığı anı temsil eden bronz heykele mutlaka dikkat etmelisiniz.
Burası neresi? Sendlingerstrasse’daki binalar arasında sıkışmış, Almanya’nın en güneyindeki Rococo tarzındaki binalarından biridir. Bu küçük şapel yalnızda 22 x 8 metre ebatlarındadır ancak süslü mermer işi çalışmalar ve heykeller burayı oldukça çekici kılmaktadır. 1733 ile 1746 yılları arasında Asam kardeşler tarafından kişisel bir şapel olarak inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bu kiliseyi diğerlerinden ayıran önemli bir özellik bulunuyor: Burası herhangi bir dini düzene bağlı olmayan özel bir şapeldir. Bu da kardeşlere düzen ve iç dekorasyon konusunda kiliselerde alışılmadık bazı şeyler deneme fırsatı vermiştir. Kilisenin batıya bakması ve minber karşısında bulunan haçın alışılmadık derecede küçük olması bu farklılıklardan bir kaçıdır. 1700’lü yılların imkanları göz önüne alındığında bu kadar etkileyici bir mimariye sahip bir yapının yapılmış olması da insanı hayrete düşürüyor gerçekten.
Kaçırmayın! Dış kısmı yeterince etkileyici olan bu yapının özellikle St. John figürü ile taçlandırılan muhteşem kapısı kesinlikle görülmeye değer.
Burası neresi? Burası Meryem Ana Katedrali olarak da bilinmektedir. 15. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olmasına karşın II. Dünya Savaşı sırasında büyük darbeler almış ve sonrasında zamanla yenilenmiştir. İkiz kubbeleri 100 metreli yüksekliği ile dikkat çekmektedir. Kilise 109 metre uzunlunda ve 40 metre genişliğinde bir arazi üzerinde yükselmektedir. Kilisenin tasarımındaki sadelik ve süssüz ve huşu içindeki duvarları oldukça meşhurdur. Kilisede aynı anda 20.000 kişi ibadet edebilmektedir. Bavyera kralı IV. Ludwig’in mezarı da bu kilisenin içinde bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Frauenkirche’nin iki ikonik soğan kubbesi, Münih siluetinin en belirgin parçasıdır ve şehirde daha güzel kiliseler olmasına karşın hiçbiri Frauenkirche’nin ruhuna sahip değildir. Bu nedenle Münih kiliseleri arasında bu kilisenin ayrı bir öneme sahip olduğunu belirtmek isteriz.
Kaçırmayın! Münih ve Alplerin muhteşem manzarası için kilisenin eşsiz kulesine tırmanabilirsiniz.
Efsanesi! Sundurmanın taban kısmındaki garip ayak izinin, kiliseye gelen şeytanın ayak izi olduğu rivayet edilmektedir. Şeytanın penceresiz bir kilise yapılacağını duymasıyla keyiften bu izi bıraktığı söylenmektedir. Ayak izinin 42 numara civarında olduğunu da belirtelim bu arada 🙂
Burası neresi? İtalyan Barok tarzında 1663 ile 1690 yılları arasında inşa edilmiş olan Theatine Kilisesi, tarzıyla sizi bir Akdeniz şehrindeymiş gibi hissettirebilir. Kilisenin kulesi 66 metre ve kubbesi 71 metre yüksekliğindedir. Kilise tahtın beklenen varisi olan Max Emanuel’in doğumuna teşekkür etmek için yaptırılmıştır. Kilisenin dış kısmında birçok mermerden Aziz heykeli bulunmaktadır. İç mekanda ise zengin sıva süslemeli beyaz renk hakimdir. Castar de Crayer tarafından 1646 senesinde çizilmiş olan The Virgin Enthroned with Angels 1676 senesinde çizilmiş olan Holy Kinship isimli resimler yer alıyor.
Neden gitmeliyim? Görkemli sarı cephesi ile sizi karşılayan yapı mimari detayları sayesinde şehre gelenlerin her daim dikkat ettiği yerlerden biri.
Kaçırma! Kapılardan şahitlik edebileceğiniz 1722’den kalma evangelistlerin görüntüleri, 1688’e dayanan siyah ahşap minber ile Wittelsbach ailesine ait dinlenme yeri ve sunaklar kilisenin kaçırılmaması gereken yerleri arasında bulunuyor.
Burası neresi? NeoKlasik tarzda inşa edilmiş olan Münih Ulusal Tiyatrosu, Avrupa’nın en iyi opera evlerinden biri ve Bavyera Devlet Balesi, Bavyera Devlet Orkestrası ve Bavyera Devlet Operası’na ev sahipliği yapmaktadır. Mevcut tasarımı ve revakları 1825’ten kalmadır. Savaşlarda büyük hasar alan bina, Karl von Fischer’ın tarafından 1960’kı yıllarda yeniden inşa edilmiştir.
Kaçırmayın! Eğer bilet alabilirseniz bu muhteşem binada etkileyici bir gösteri izlemenizi öneriyoruz. Şayet bilet bulamazsanız da rehberli bir turla binayı daha yakından tanıyabilirsiniz.
Burası neresi? Bir yüzme havuzunun “Münih’in tarihi yerleri nelerdir?” sorusuna yanıt olamayacağını düşünmeniz pek olası bir durum. Tabi bu havuz Art Nouveau tarzında 1901 yılında yapılmış olunca durum değişiyor. Havuz bu tarihten beridir halka açık bir havuz olarak hizmet vermektedir. İçeride aynı zamanda bir Roma buhar banyosu ve Fin hamamı bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Belki yüzmeyi sevmeyebilirsiniz ancak tavanların sıva süslemeleri, klasik motifler, ferforje korkuluklar ve kaprisli lamba tutacakları ile burası tam bir sanat eseridir.
Kaçırmayın! Burası sadece yüzmek ya da mimari güzellikleri incelemek için değil aynı zamanda bahçedeki eşsiz cafesi ile de ilgi görmektedir. Bahçede lezzetli Alman biralarından yudumlayarak muhteşem bir yemek yemeyi ihmal etmeyin. Ortalama bir öğünde 10-15€ arası bir ücret ödeyeceğinizi de belirtelim.
Burası neresi? Sıradaki tarihi yer bira seven ziyaretçileri epey memnun edecek bir nokta. Ünlü Hofbrauhaus’un tarihi 16. yüzyıla kadar uzanır ve ziyaretçilerine mükemmel bir Alman bira salonu deneyimi sunar. Biraevinin ilk birasını 1591 yılında ürettiği ifade edilmektedir. Masasız bira içme gibi bir durum olmadığı için mutlaka kendinize oturacak bir yer bulmanız gerekmektedir ve mümkünse buraya gelmek için cuma ve cumartesi günlerinden kaçının çünkü bu günler Münih’teki en popüler turistik yerlerden biri olarak bir bira içmek için 45 dakika kadar beklemeniz olası. Yapının iç tasarımında ise samimi bir ortam hissediliyor. Tavanda çeşitli hayvan resimleri duvarlarda ise bira bardakları asılı bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Burasının Adolf Hitler’in ilk konuşmasını yaptığı yer olduğu söylenmektedir. Bu da bu bira evin sadece tarihi bir bina olmaktan daha büyük bir öneme sahip olduğu anlamına gelmektedir. Biraevinin müdavimlerinden birinin de ünlü müzisyen Moazart’ın olması ise burayı ayrı bir değerli kılmaktadır. Sanatçı hayatta olduğu dönemde sıklıkla buraya gelmekte ve bira içmekteydi.
Kaçırmayın! Yöresel müziklerle lezzetli biraların tadına bakabileceğiniz mekan aynı zamanda muhteşem Bavyera lezzetlerini de deneme imkanı sunuyor. Bu arada eşsiz biraların tadına çok daha eğlenceli bir şekilde bakmak istiyorsanız Eylül ayının sonu ile Ekim ayının başında Münih’te gerçekleştirilen Octoberfest de mutlaka yaşamanız gereken deneyimler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Bu ünlü BMW karargahını tasarlayan Karl Schwanzer, genellikle bir salata kasesine benzetilen fütüristik binayı da çizdi ve bina 1973 yılında tamamlandı. Showroom size spor otomobiller, yarış arabaları, motosikletler de dahil olmak üzere neredeyse bütün modelleri ferah ve keyifli bir ortamda inceleme fırsatı sunmaktadır. Burada aynı zamanda şirketin geleceğe dair tasarımlarından örneklere de göz atabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Araçları sadece A noktasından B noktasına gitmek şeklinde düşünenler için bu müze çok bir şey ifade etmese de, otomotivle alakalı insanlar için bu müzeyi ziyaret etmek tam olarak bir zorunluluktur.
Kaçırmayın! Peki Elves Presley’in bir BMW sahibi olduğunu biliyor muydunuz? İşte, o araç da şu anda bu müzede sergileniyor. Bu arada Olimpiyat Stadı’na yakın bir konumda bulunan BMW Welt de ziyaret edilmeyi hak eden, ziyaretçilerine test sürüşleri yapma olanağı sunan yerlerden biri olarak görülmesi gerekiyor.
Burası neresi? Geçmişi 1836 yılına dayanan Alte Pinakothek, dünyanın en eski sanat galerilerinden biridir. Müzenin Neo-Rönesans tasarımı Brüksel ve Roma’daki galeriler için de bir rol model olmuştur. Müze içinde 13. yüzyılda 19. yüzyıla kadar çok özel 800 resim sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Leonardo Da Vinci, Titian, Rembrandt bu özel galeriyi ziyaret etmeniz gerekli sebeplerden sadece bir kaçı…
Kaçırmayın! Burada bir arada bulunan üç müze yer alıyor. Alte Pinakothek’in yanı sıra yeni Neue Pinakothek ve Pinakothek der Moderne de mutlaka görülmesi gereken galeriler arasında bulunuyor. Bu galerilerle ilgili bilgiler için de hemen sonraki maddelere göz atabilirsiniz.
Burası neresi? King Ludwig I, 19. yüzyılın çağdaş sanatına bakarak bu döneme ait çok önemli sanat eserleri toplamıştır. Müzenin kuruluşu 1853 yılında gerçekleşmiştir. Neue Pinakothek’te 1800’lü yıllardan itibaren yaklaşık 400 resim sergileniyor. Sergilenen eserler arasında Goya, Rodin, Klimt gibi çok önemli sanatçıların eserleri de bulunuyor.
Burası neresi? Her ne kadar daha genç olmasına ve “üçüncü” olarak tanımlansa da “Alter” ve “Noue” sonrasında modern sanat müzesi olarak Münih’in en önemlileri arasında yer almaktadır. Burası da diğer komşuları gibi oldukça kapsamlı ve son 100 yüzyılın en önemli sanatçılarının eserleriyle dolu. Bunun dışında endüstriyel tasarım, çizim ve mimari sergiler de ziyaretçileriyle buluşuyor.
Kaçırmayın! Hem Brücke hem de Blaue Reiter gruplarının Dışavurumculuk sergisi galeriye gelen herkesin mutlaka görmesi gereken sergilerden biridir.
Burası neresi? Bu müze sizi gün boyu meşgul edebilecek kadar kapsamlı bir müzedir ve içinde 17.000 eser sergilenmektedir. Müze insanlık tarihinden günümüze erken teknoloji ile yüksek teknoloji ile sürekli bir yolculuk imkanı sunmaktadır. Örneğim ulaşım kısmında trenlerden bisiklete kadar aklınıza gelebilecek her ulaşım aracıyla ilgili eski ve yeni araçları inceleyebiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Deutsches Müzesi, dünyanın en büyük teknoloji müzesi olma özelliğine sahiptir ve bu nedenle Münih’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Etkileşimli sergiler sayesinde hem yetişkinler hem de çocuklar için müze oldukça ilgi çekici bir nokta olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Kaçırmayn! 19. yüzyıldan kalma ahşap balıkçı teknesi serginin en görülesi parçalarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Burası neresi? Münih’in sanat dünyası 2013 yılında antik Mısır dünyasına yolculuk yapmanıza olanak tanıyan muhteşem bir müzeye yer açtı. Dünyadaki türünün en kaliteli koleksiyonlarından birine sahip olması burayı cazip kılan şeylerden biridir.
Neden gitmeliyim? 5.000 yıllık antik Mısır kültür ve sanatına genel bir bakış elde edebilmek için burayı kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Burası Mısır dışında tamamen antik Mısır sergilerine adanmış tek müze olma özelliğini de taşımaktadır.
Burası neresi? 20. yüzyıla girildiğinde Blaue Reiter kurulduğunda Münih tam bir sanat başkenti olmuştur. Üyeleri arasında Kandinsky, Franz Marc gibi çok önemli isimler yer almaktaydı ve galeride bu sanatçıların koleksiyonu sergilenmektedir. Bina 1887-1891 senesinde inşa edilmiştir ve binayı galeri olarak kullanmak isteyen Franz Von Lenbach’ın burayı almasıyla ismi de sanatçının ismiyle anılmıştır. Bina, 2013 yılın tamamen yenilenmiştir.
Neden gitmeliyim? Bu galeri, Alman sanat tarihine yön veren sanatçıların mabedi olarak kabul edildiği için mutlaka görülmelidir.
Kaçırmayın! Galeriyi ziyaret ettiğinizde hemen yakınlarda bulunan eski bir manastır olan St. Boniface’yi mutlaka ziyaret etmeli ve huzurlu ortamında bir süre dinlenmelisiniz.
Burası neresi? Öncelik müzenin mimari tasarımının çok ilgi çekici olduğunu belirtmeliyiz. İçeriğine oldukça uyum gösteren bir binada hizmet veren binada, şehirdeki Nazi rejiminin tarihi ve etkileri ile ilgili çok önemli belgelerden oluşan bir koleksiyon sergilenmektedir. Müzede Nazi dönemi öncesi, esnası ve sonrası ile ilgili belgeler dört katlı ve 1300 metrekarelik sergi alanlarında görülebilmektedir. Müze 30 Nisan 2015 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Nazilerle ilgili objektif bilgiler edinmek istiyorsanız bu müze sizin için mutlaka Münih’de görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Königsplatz’ın en etkileyici Neoklasik binalarından birisi Glyptothek Müzesi’dir. Bu güzel bina dünyada sadece antik heykele adanmış tek müze olduğunu iddia ediyor. Bina, Kral I. Ludwig tarafından Yunan ve Roma heykel koleksiyonu için depo olarak kullanılmak amacıyla yaptırılmıştır. 1830 yılında tamamlanan bina Münih’in en eski müzesi olmuştur.
Neden gitmeliyim? Burada sizi farklı bir müze ziyareti deneyimi bekliyor. Müzeyi gezerken heykellerle aranızda herhangi bir engel olmayacak ve heykelleri çok yakından görebileceksiniz. Bu da burayı sıradan bir müzeden ziyade eşsiz bir galeri gibi hissetmenizi sağlıyor.
Burası neresi? 1855 yılında Kral II. Maximilian tarafından açılan Bavyera Ulusal Müzesi, içinde çok fazla zaman geçirebileceğiniz Münih’deki bir başka cazibe merkezidir. Müze içinde antik çağdan 20. yüzyılın başına kadar çok çeşitli dönemlerden eserlerin sergilendiği 40’tan fazla oda ve dekoratif eşyaların satıldığı bir mazağa bulunmaktadır. Toplamda 13.000 metrekarenin üzerinde bir alana ev sahipliği yapmaktadır. Koleksiyondaki ana ögeler Wittelsbach Evi’nden gelmektedir. Bina bu muhteşem koleksiyonu muhafaza etmek adına özel olarak inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bu müzeyi ziyaret etmek Bavyera tarihi hakkında fikir edinmek için muhteşem bir fırsattır.
Burası neresi? Schleissheim Sarayı aslında Münih’in bir banliyösü Oberschleißheim köyündeki büyük bir barok parkta üç saraydan oluşuyor: Eski Shleissheim Sarayı(1598), Lustheim Sarayı(1688) ve Yeni Schleissheim Sarayı(1704). Saray, Bavyera hükümdarlarının yazlık evi olarak kullanılmaktaydı.
Kaçırmayın! Saray içinde birkaç odada sergilenen Devlet Resim Koleksiyonları’nın barok resim galerisi görülmeye değer önemli noktalarından biridir. Schleissheim Parkı ve bira bahçesi(beer garden) de görülmesi gereken diğer noktalar arasında bulunuyor.
Burası neresi? Münih’e gelenler arasında bu hazineyi bilen çok fazla kişi çıkmaz. Ünlü mimar Agostino Barelli, 200 hektarlık bu bahçe vahasını 1675 yılında tamamladı. Saray bir zamanlar Bavyera krallarının yazlık olarak olarak hizmet vermiştir. Cephesi 1716’da Fransız Barok tarzında yeniden tasarlandı ve şu anda tam tamına 700 metre genişliğinde. Şaşırtıcı değil mi!
Neden gitmeliyim? Saray, geçmişten günümüze şaşaası ve muhteşem mimarisi ile büyük ilgi görmektedir. Avrupa’nın en büyük saraylarından biri olması da burayı daha dikkat çekici bir yer haline getiriyor. Özellikle devasa ve özenli bahçesi insana burada ömür boyu yaşayabileceği hissi uyandırıyor. Bu nedenle Münih’te mutlaka görülmesi gereken yerler listenize bu sarayı da eklemenizi öneriyoruz.
Kaçırmayın! Pek çok ilgi çekici noktaya ev sahipliği yapan sarayda bulunan eski kraliyet ahırlarının içindeki Avupa’nın en büyük at arabası koleksiyonlarından biri bulunuyor ve kesinlikle görülmeyi hak ediyor.
Efsanesi! Kral II. Ludwig “Kuğu Kral” olarak anılmaktaydı ve bu nedenle sarayın pek çok yerinde kuğu figürlerinin olduğunu göreceksiniz.
Burası neresi? Şehrin kuzey tarafındaki Wittelsbach hükümdarları için 1385 yılında bir kale olarak yapılmaya başlanmasına rağmen, birkaç yüzyıl içinde muhteşem avluları ve 130 odalı devasa bir saray kompleksine dönüşmüştür. Rezidansın büyük bir kısmı II. Dünya Savaşı sırasında yıkılmasına rağmen 1945 yılından itibaren yeniden inşa edilmiştir. Saray, tiyatro ve hazine olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Sarayın büyüklüğü göz önüne alındığında burasını tam anlamıyla gezebilmek için birkaç farklı ziyaret gerekmektedir. Kompleks içindeki birçok şey imitasyon olmasına rağmen insanı etkilemeyi başarıyor. Siz gene de gezerken dikkatli olun, aksi takdirde bir şeylere zarar vermeniz durumunda ömür boyu hapis yatabilirsiniz 🙂
Neden gitmeliyim? Residenz, Almanya’daki en büyük saraydır ve bugün bile muhteşem mimarisi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmaktadır.
Kaçırmayın! Büyük Grotto Avlusu, yaldızlı pervazlar ve Antiqarium ziyafet salonu kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Eğer bu etkileyici yapıda bir etkinliğe tanıklık etmek isterseniz biletler için şu siteyi inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Blutenburg Kalesi, Münih’in batısında eski bir ducal kalesidir. 1438-1439 senesinde Bavyera Dükü III. Albert için Würm Nehri’nin iki kolu arasında bir av köşkü olarak yapılmıştır. Dükün oğlu Sigismund’un talimatıyla daha sonra kaleye üç kuleli bir uzantı daha eklenmiştir.
Neden gitmeliyim? Tarihi özelliklerinin yanı sıra burası, 1983 yılından bu yana Uluslararası Gençlik Kütüphanesi (Internationale Jugendbibliothek)’e ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda burada gerçekleştirilen Bluteng konserleri de çok sevilmektedir.
Burası neresi? 1869 senesinde Kral II. Ludwig’in emriyle yapımına başlanan Neuschwanstein Şatosu, 1882 yılında tamamlanmıştır. Kral öldüğü tarih olan 1886 senesine kadar burayı kendisine ev olarak kullanmıştır. Şatonun inşası için kral şahsi bütçesinden büyük oranlarda katkıda bulunmuştur. Şatonun masalsı görünümü Walt Disney’e Magic Kingdom’ı yaratması noktasında da esin kaynağı olmuştur.
Neden gitmeliyim? Her yıl 1,5 milyon civarında ziyaretçiyi ağırlayan Neuschwantein Kalesi, 6 katlı devasa görünümü ile adeta masal diyarlarından fırlamış gibi görünüyor. Bu görünüşü ile Münih’in en çok ziyaret edilen turistik yerleri arasında olmasına şaşmamak gerekiyor.
Kaçırmayın! Rehberli bir tura katılarak bu muhteşem kaleyi yakından görmenizi tavsiye ediyoruz. Neuschwanstein Kalesi turları ile Münih gezisi sizin için çok daha eğlenceli bir hale dönüşecektir.
Burası neresi? Şehrin gıda pazarı, şehir merkezinin büyümesi 1823 yılında yeniden tasarlanarak kurulmuştur. Burası şehir halkının her türlü gıda ihtiyacını karşılayabileceği 140 tane kapalı ve açık dükkan ve tezgahtan oluşmaktadır. Burada aynı zamanda çeşitli yeme içme tezgahları da yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Yaklaşık 200 yıllık tarihi bir pazar alanı olması ve şehrin dinamiğini daha iyi hissedebilmeniz için Viktualenmarkt kesinlikle zaman ayrılması gereken yerlerden.
Kaçırmayın! Meydan civarında bulunan çeşitli sanatçıların yapmış olduğu heykelcikleri gözden kaçırmamanızı öneriyoruz.
München Card & City Pass nedir? Münih gezisi için resmi Münih ziyaretçi kartıdır.
Nasıl temin edilir? München Card ve City Pass’i online olarak ya da istasyonlardaki bilet makinelerinden ve MVG müşteri hizmetlerinden temin edebilirsiniz.
Ücreti nedir? München Card ve City Pass ücreti, çocuk ya da yetişkin olmanıza, M ya da M-6 bölgesi seçimine göre ve kullanacağınız gün sayısına göre değişkenlik göstermektedir. 6-14 yaş arasındaki her iki çocuk bir kişi olarak kabul edilmekte ve o şekilde ücretlendirilmektedir. Detaylar için şu sayfayı ziyaret etmenizde fayda var.
*M bölgesi şehir merkezini kapsarken M-6 bölgesi şehrin bütün bölgelerini kapsamaktadır.
Ne kadar süre geçerli? Biletin 1 ile 5 gün arasında geçerlilik süresi vardır. Bileti kullanmaya başladıktan sonra geçerlilik süresinin ertesi günü saat 06.00’a kadar bilet kullanılabilmektedir. Örneğin 2 günlük bilet alındığında 3. gün 06.00’a kadar bilet kullanılabilmektedir.
Avantajları nelerdir? Bu bilet ile seçilen bölgede seçilen gün sayısı kadar otobüs, tram gibi ulaşım araçlarıyla ücretsiz ulaşım imkanı ve çok sayıda turistik yer, tur, alışveriş noktası ve yeme içme mekanlarında %70’e varan indirimlerden faydalanmak mümkün olabilmektedir.
*Avantaj sağlanan etkinlikler ve noktalar
City Tour Card nedir? Bu kart ile Münih’in keyfini çok daha ekonomik bir şekilde sürmek sizin elinizde.
Nasıl temin edilir? Kartı satın almak için çözüm ortağının mobil uygulamasını android için buradan ve ios için buradan indirebilirsiniz. Bunun dışında kartı aşağıdaki noktalardan da temin edebilirsiniz:
Ücreti nedir? Tıpkı München Card gibi bu kartta da ücreti tercih ettiğiniz bölge, yaş ve gün sayısı belirlemektedir. İki çocuk bir kişi olarak kabul edilmektedir. Ücretle ilgili detaylar için burayı inceleyebilirsiniz.
Ne kadar süre geçerli? Tercihinize bağlı olarak 1-6 gün arası geçerlilik süresi bulunmaktadır. Kart geçerlilik süresinin ertesi günü saat 06.00’a kadar kullanılabilmektedir.
Avantajları nelerdir? Toplu taşımalarda ücretsiz seyahat, gezi sırasında %50’ye varan tasarruf imkanı kartın sağladığı ayrıcalıklardan sadece bir kısmı.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…