Büyükada’nın ardından İstanbul’un en büyük adası olan Heybeliada, doğası kadar tarihi dokusu ile de ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor. Hazırladığımız Heybeliada tarihi yerler listesinde bu güzel adanın tarihi güzelliklerine odaklandık…
Heybeliada tarihi hakkında; Heybeliada’nın tarihinin tam olarak hangi yıla dayandığı bilinmese de 9. yüzyıldan itibaren adanın önem kazandığı düşünülmektedir. Geçmişte özellikle dini açıdan önemli bir sığınak ve eğitim noktası olarak değerlendirilmiştir.
Adanın ismi daha önce “Halki” idi ve bu kelime Yunancada “Bakır” anlamına gelmektedir. Bu ismin sebebi ise Heybeliada’nın geçmişte önemli bir bakır madeni olmasıdır. Heybeliada isminin ise adanın çam ağaçlarıyla çevrili bir heybeye benzemesinden geldiği rivayet edilmektedir.
1820 yılında yapılan nüfus sayımında adanın nüfusu 800 olarak belirlenmiştir. Bu tarihten sonra Adalar’a vapur seferleri gerçekleştirilmeye başlanmış ve nüfus hızlı bir şekilde artmıştır. Kurtuluş savaşı ve nüfus mübadelesi gibi olaylar Heybeliada’nın gelişimini yavaşlatmış olsa da 1950’li yıllardan sonra yeniden canlanmaya başlamıştır.
Günümüzde kış aylarında 7 bin civarında bir nüfusu bulunan Heybeliada, yaz aylarının gelmesiyle birlikte günlük 50 bin gibi bir nüfusa ulaşmaktadır ve İstanbul’un kaçış rotalarından biri olmaktadır.
Heybeliada’nın en ünlüleri; Aya Yorgi Manastırı, adaya geldiğinizde hemen sizi karşılayan Heybeliada Deniz Lisesi Heybeliada’nın en ünlü tarihi yerleri arasında bulunuyor.
Heybeliada gezi tavsiyesi; Öncelikle Heybeliada’nın özellikle yaz aylarında ve hafta sonları çok yoğun bir şekilde ziyaret edildiğini belirtmek istiyoruz. Bu nedenle eğer daha sakin bir Heybeliada gezisi gerçekleştirmek istiyorsanız ilkbahar ve sonbahar aylarını, gün olarak da hafta içini tercih etmenizi öneriyoruz.
Heybeliada’ya gelmişken tarihi güzelliklerinin yanı sıra muhteşem plajlarının da keyfini sürmenizi öneriyoruz. Böylece İstanbul’da denize girmenin tadını da masmavi sularda sonuna kadar çıkarabilirsiniz. Heybeliada’yı turlamak için ise geçmişte faytonlar tercih edilirken atların zarar görmesi nedeniyle artık faytonlar yerine elektrikli gezi otobüsleri kullanılıyor. Siz de bu otobüslere binerek güzel bir Heybeliada turu yapmayı ihmal etmeyin.
Heybeliada’da yeme içme konusunda ise öncelikli olarak tercihinizi balık yemeklerinden yana kullanabilirsiniz.
Müzekart; Heybeliada ziyaretiniz sırasında herhangi bir turist kartını kullanmanızı gerektirecek bir tarihi yer bulunmuyor.
Burası neresi? Yapının orijinal adı Hagios Georgios tou Kremnou’dur. Kilisenin ismi de uçurum kenarında olmasından dolayı bu anlama gelmektedir. Kilise, adanın Büyükada’ya bakan güney yamacında bulunmaktadır. Üç farklı yapıdan oluşan pembe renkli manastır kompleksinin 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Adanın simge yapılarından biri olan Aya Yorgi Manastırı, İstanbul‘daki veba salgınından kaçan Rumlar için 18. yüzyılda bir sığınak görevi görmüştür. Bu bilgi adaya 1939’da gelen gezgin Richard Pococke’nin kayıtlarından da anlaşılmaktadır.
1882 senesinde çıkan yangın kilise kompleksine büyük zarar vermiştir. Bu yangın esnasında kilisedeki orijinal ikonaların çoğu tahrip olmuştur. Günümüzde görülebilen ikonaların büyük çoğunluğu modern Rus eserleri olmakla birlikte, “Nartex” isimli ikonanın orijinal olduğu düşünülmektedir.
Neden gitmeliyim? Heybeliada’nın simgelerinden biri olması ve tarihi dokusunun çok eskilere dayanması, Uçurum Manastırı’nı Heybeliada’da kesinlikle görülmesi gereken tarihi yerlerden biri haline getirmektedir ancak şu anda çitlerle çevrili ve tadilatta olduğundan içi ziyaret edilemiyor. Gittiğiniz takdirde sadece uzaktan dış cephesini görebiliyorsunuz ve kilisenin bulunduğu noktadan manzarayı seyretmek büyük zevk.
Burası neresi? İmralı ve İşgüzar sokakları arasında bulunan Ayios Nikolaos Kilisesi’nin yapılış tarihi ve kim tarafından yapıldığı konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Kilisenin ön kısmında bulunan sütun nedeniyle araştırmacılar tarafından Bizans döneminde, 14. yüzyılda yapılmış olabileceği düşünülüyor. Haç planına sahip olan kilise, Aziz Nikola’ya (Noel Baba) adanmıştır. Kubbesi ise dört fil ayağı ile ayakta durmaktadır.
1857’de yıkılan Rum Ortodoks kilisesi, mimar Stefanis Gaitanakis tarafından yeniden inşa edilmiştir. 1894’de İstanbul’da meydana gelen deprem de kiliseye zarar vermiştir ve II. Abdülhamid’in izni ile gerekli restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Kilisenin iç kısmında bulunan bezemeler oldukça ilgi çekicidir.
Neden gitmeliyim? Kilisenin içerisini ziyaret etmek sıkıntı olabildiği için sadece dış kısmını görmeyle yetinebilecek kişilerin ziyaret etmesi daha mantıklı olacaktır.
Burası neresi? 20. yüzyılın ortalarında özellikle yaz aylarında artan Yahudi nüfusu nedeniyle, ibadet etmeleri için bir sinagog ihtiyacı doğmuştur. 250’nin üzerinde Yahudi ailesi için Neve Şelom Vakfı tarafından 1953 senesinde bir ibadethane yapılmıştır. Sinagog 10 Haziran 1956 tarihinde ibadete açılmıştır.
Sinagog, 1997 yılına kadar her gün ibadete açık tutulmuştur. Bu tarihten itibaren adadaki Yahudi nüfusunun azalmasıyla sinagog da belirli günlerde ve dini bayramlarda açık tutulmaya başlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Dini yapılara merakı olan ziyaretçiler için geçmişi çok eskiye dayanmasa da Heybeliada Sinagogu görülebilecek önemli duraklardan biridir.
Burası neresi? Heybeliada’nın en önemli tarihi yerleri arasında Deniz Lisesi yer alıyor. Okulun tarihi 1773 yılına dayanmaktadır ve o tarihte Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun ismiyle açılmıştır. Yıllar boyunca çeşitli kurumlara bağlı olarak eğitim vermeye devam eden okul, 1946 yılında yeniden Heybeliada’ya dönmüştür. Türkiye’deki ilk kapalı yüzme havuzu burada kurulmuştur.
Okul 2016 yılında eğitime son vermiş ve kapatılmıştır. Okulun kapatılması ise OHAL sebebiyle olmuştur. O dönem Heybeliada Askeri Lisesi ile birlikte ülkedeki bütün askeri liseler kapatılmıştır. Dileyenler şu anda binayı ziyaret edebiliyor.
Deniz Lisesi, Heybeliada için ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük öneme sahip bir eğitim kurumu olmuştur. Kurumun kapatılması ada için söylediğimiz bu konularda olumsuzluklara sebep olmuştur.
Neden gitmeliyim? Mimari açıdan büyük bir farklılığı olmasa da Heybeliada Deniz Lisesi, Heybeliada’nın tarihi açısından büyük öneme sahiptir. Lise denizcilik üzerine eğitim verdiği için bu konuda pek çok önemli olaya ve kişiye şahitlik etmiştir. Bu nedenle bu önemli okul binasını gezi planınıza dahil etmenizde fayda var.
Burası neresi? Heybeliada Ruhban Okulu, 9. yüzyıla kadar uzanan tarihi ile Heybeliada tarihi yerler listemize girmeyi hak eden önemli yapılardan biridir. Okulun yerinde ilk olarak Aya Triada isimli bir yapı bulunmaktaydı ve daha sonra genişletilerek Ruhban Okulu olarak hizmet vermeye başlamıştır. Okulunun isminin Heybeliada Ruhban okulu olarak değiştirilmesi ise 1923’de gerçekleşmiştir.
Aya Triada, İmparator I. Basil’in isteği üzerine kurulmuştur ve burası hem kilise hem okul olarak hizmet vermiştir. 1844 yılına kadar da her iki işlevini de korumuştur. Okul, açıldığından itibaren pek çok önemli din adamının yetiştirildiği önemli bir eğitim yuvası olmuştur.
1971 senesinde kapatılan Ruhban Okulu, devlete bağlanmış ve okul sadece lise eğitimi vermeye başlamıştır. Okulun ismi ise “Özel Rum Lisesi” olmuştur. 1971 yılına kadar aktif olduğu dönemde 1000 civarında mezunu olmuştur. Mezunlar arasında 12 İstanbul Rum patriği, 2 İskenderiye patriği, 3 Antakya patriği, 4 Atina başpiskoposu ve 1 Arnavut başpiskoposu vardır.
Neden gitmeliyim? Atina Üniversitesi’nden sonra dini eğitim amacıyla kurulan ikinci okul olması Heybeliada Ruhban Okulu’nu dinler tarihi açısından da çok önemli kılmaktadır. Binanın bahçesine ve giriş katına giriş için izin verilmektedir. İçeriyi ziyaret etmek için paylaşmış olduğum telefonu arayarak randevu talebinde bulunmak gerekiyor.
Burası neresi? Adanın havasının ve ortamının hastalara iyi geleceği düşüncesiyle 1924 senesinde Atatürk’ün emriyle adaya bir sanatoryum açılmıştır. O dönem veba, frengi, verem gibi hastalıkların yaygın olması nedeniyle açılan sanatoryum, ilk açıldığında sadece 16 yataklı oldukça mütevazı bir yapıydı.
1951 senesinde Ahmet Erbelger ve Siyami Ersek’in yoğun çalışmaları sayesinde burası Türkiye’nin ilk göğüs cerrahisi merkezlerinden biri olarak hizmet vermeye başlamıştır. Merkez 2005 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından kapatılarak ne yazık ki kaderine terk edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Kelebeğin Rüyası filminde de gördüğümüz Heybeliada Sanatoryumu ülkemizin en önemli sağlık kuruluşlarından biri olmuştur. Bir an önce tekrar hizmet vermeye başlaması gerektiğini düşündüğümüz bu yapıyı uzaktan da olsa görmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? İsmet İnönü’nün 1924’de rahatsızlanmasının ardından sakin bir yer olması nedeniyle Heybeliada’da konaklamasının uygun olacağına karar verilmiştir. Bunun üzerine asıl adı Mavromatakis Köşkü olan Pembe Köşk kiralanmıştır.
Kiralanan köşkte İsmet İnönü ve ailesi konaklamaya başlamıştır ve bir süre sonra konak aile tarafından satın alınmıştır. Konağın eşyalı hali 25.000 liradır ve Atatürk’ün önerisi ile ev eşyasız olarak 9,500 liraya satın alınır. Atatürk tarafından hediye edilen eşyalarla donatılan ev, günümüzde İsmet İnönü Vakfı’na aittir ve müze olarak değerlendirilmektedir.
Müze olarak ziyarete açık olan ev, İsmet İnönü zamanında kullanıldığı gibi muhafaza edilmektedir. Atatürk’ün hediye etmiş olduğu eşyalar ise restore edilmiştir ve müzede sergilenmektedir. Müzede aynı zamanda o döneme ait pek çok fotoğraf da sergilenmektedir. Müzenin bahçe kısmı ise 500 kişilik kapasiteye sahiptir ve çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? İsmet İnönü’ye dair pek çok nesnenin görülebildiği müze, kendisini yakından tanımak isteyen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir. Konakta aynı zamanda İsmet İnönü’nün meşhur “çivileme” fotoğrafları da sergilenmektedir.
Burası neresi? Edebiyat dünyamızın çok önemli isimlerinden biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar 32 yıl boyunca bu evde konaklamıştır. Kendisi 1912 ile 1944 yılları arasında konağı kullanmıştır. Müze olarak ziyaretçilerini kabul eden konakta edebiyatçıya ait eserler ve kişisel eşyaları sergilenmektedir. Müzedeki kitaplıkta ise 350 Türkçe kitabın yanı sıra diğer dillerde kitaplar ve 110 cilt gazete bulunmaktadır.
Konak müze yapılması amacıyla 1967 senesinde ilgili kurumlar tarafından devralınmış olsa da 2017 senesine kadar konakta herhangi bir yenileme çalışması gerçekleştirilmemiştir. 2017 senesinde başlayan restorasyon çalışmaları ise günümüze hala tamamlanmamıştır.
Neden gitmeliyim? Konak şu anda restorasyonda olduğundan konağın iç kısmı ziyaret edilemiyor. Dilerseniz konağın dış mimarisini görmek için konağın bulunduğu yere gidebilirsiniz.
Burası neresi? Süslü Mezar olarak bilinen bu yapı esasen Kengelaris Ailesi’ne ait bir anıt mezardır. Mezar 19. yüzyılda Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Gemlik Konsolosu olan Spyridon Kanglaris tarafından yaptırılmıştır. Kendisi, karısını çok genç yaşta kaybedince gömülmesi için böylesi bir anıt mezar yaptırmaya karar vermiştir.
Kemerli bir yapıya sahip anıt mezarın çevresi ise demir parmaklıklarla çevrilidir. İngiliz tarzında yapılan anıt mezarda Gotik ve Neoklasik mimarinin etkileri görülmektedir. Hayatını kaybettikten sonra konsolos da karısının yanına defnedilmiştir. Mezarın başındaki 1910’da başrahip tarafından konan kuğu başlığından hala su çekilebilmektedir.
Günümüzde bakımsız bir halde bulunan anıt mezar, ne yazık ki yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle bu önemli anıtın daha fazla insan tarafından tanınması ve bir an önce restorasyon çalışmalarına tabi tutulması gerekmektedir.
Neden gitmeliyim? Konsolosun eşine olan sevgisini anlattığı satırlara sahip bir de yazıyı barındıran anıt mezar, Heybeliada tarihi yerler listenize dahil ederek görmeniz gereken noktalardan biridir. Mezarın üst kısmında birbirine bakan kadın ve erkek figürü de mezarın dikkat çeken özelliklerinden biridir.
Heybeliada tarihi yerler yazımızda sizler için bu özel destinasyonun tarihi duraklarını listeledik. Yazımıza katkıda bulunmak isterseniz siz de yorum kısmından düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…