Anadolu’nun büyüleyici tarihinin önemli şehirlerinden biri olan Çankırı’nın tarihi yerleri ile keyifli bir tarih yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz?
İç Anadolu’nun en önemli jeopolitik ve tarihi konumlarından birine sahip olan şehri Çankırı, Hititlerden, Osmanlı’ya kadar bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Bir yanında yer alan komşusu Ankara, diğer yanında yer alan Karadeniz’in önemli şehirlerinden Kastamonu ile tarihte oldukça önemli sayfalarda yerini alan şehir, haliyle birçok tarihi mirasa da ev sahipliği yapıyor. Çankırı geziniz sırasında sadece 1 gününüzü dahi ayırarak keşfedebileceğiniz keyifli noktalarıyla, Çankırı yazımız sizlerle. Hazırsanız başlayalım;
Çankırı tarihi hakkında; Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çankırı’nın tarihi MÖ 7 binli yıllara kadar uzanmaktadır. Geçmişi Hititler döneminde başladığı düşünülen Çankırı toprakları üzerinde Frig, Kimmer, Pers, İskender, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar sırasıyla hakimiyet kurmuştur.
Çankırı’nın en ünlüleri; Tarihi açıdan incelediğimiz zaman Çankırı’nın en önemli tarihi yerleri arasında Sakaeli Kaya Mezarları, Hüyük Yeraltı Şehri, Tarihi Çankırı Evleri sayılabilir. Tuz Mağarası ise geçmişi Hititlere kadar dayandığı düşünülen ve sağlık açısından kullanılan doğal güzelliklerden biridir. Mağarada nem oranının sıfır dolaylarında dolaşması nedeniyle mağarada ölen canlıların çok uzun süre bozulmadan kalabildiği belirtilmektedir.
Çankırı gezi tavsiyesi; Çankırı genel anlamda klasik bir Anadolu şehri görünümüne sahip. Bu nedenle şehrin çok aktif bir gece hayatı ya da eğlence dünyası bulunmuyor. Şehir merkezi de görece küçük olduğu için çok hareketli olmadığını belirtmeliyiz. Bu nedenle Çankırı gezisi planlayanlar için öne çıkan özellikler şehrin doğal ve tarihi güzellikleri olmaktadır. Bu nedenle Çankırı gezisi için en fazla 2 günlük bir planın gayet yeterli olacağını söyleyebiliriz.
Çankırı’ya geldiğiniz döneme denk gelen Çankırı festivalleri ise gezinizi daha keyifli hale getirebilir. Örneğin haziran ayında düzenlenen Yapraklı Yağlı Güreş Festivali ve Maruf Köyü Yağlı Güreş Festivali ata sporumuza meraklı kişiler için çok keyifli zamanların habercisi olacaktır. Gene yaz aylarında düzenlenen kiraz ve kavun festivalleri de renkli görüntülere sahne olmaktadır.
Müzekart; Çankırı’nın tarihi eserleri için Müzekart ihtiyacınız bulunmuyor. Eğer farklı şehirleri gezmeyi de planlıyorsanız daha ekonomik olması açısından Müzekart satın almak mantıklı olacaktır.
Burası neresi? Çankırı şehir merkezinin kuzeyinde yer alan Çankırı Kalesi, şehre tepeden bakan konumuyla ve tarihi geçmişiyle şehrin simge noktalarından. Üzerinde kitabesi bulunmadığı için tam olarak ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmeyen kalenin, Hititliler döneminde, MÖ 1200 senesinde yapılmış olabileceği düşünülüyor. Kalenin yüksekliği yaklaşık metredir.
Moloz taş ve tuğla malzeme ile inşa edilen kale, Romalılardan, Osmanlı’ya kadar birçok medeniyet tarafından kullanılmış. Her yönetim değiştiğinde yeniden onarım ve eklemelerden geçen kale, geçen son yüz yıla kadar aktif olarak kullanılmış.
Ancak ne yazık ki bugün kaleden geriye birkaç sur parçasından başka bir şey kalabilmiş değil. Son yıllarda yapılan kale ve çevresindeki ağaçlandırma ile birlikte ışıklandırılan kale, günün her saatinde mesire alanı olarak da kullanılıyor. Camdan yapılmış seyir terası ise ziyaretçiler için güzel manzaralar görebilecekleri bir alan olan hizmet vermektedir.
Neden gitmeliyim? İçerisinde Roma döneminden kalan sarnıç ve kaya mezarları dışında, Çankırı’nın fatihi olarak da bilinen, Danişment Beyliği’nden Emir Karatekin Bey ve ailesinin türbesi yer alıyor. Bölge hem manevi anlamda bir ziyaret noktası hem de mesire alanı olarak ziyaret edilebilmektedir ancak mangal yapılmasına izin verilmemektedir. 14. yüzyılda yapıldığı düşünülen türbeyi, siz de şehre geldiğinizde ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Listemize Çankırı’nın meşhur tarihi yerleri arasında bulunan ve ilgi çekici yapılarından biri olan Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları ile devam ediyoruz. Çankırı’nın şehir merkezine 1 saatlik mesafede yer alan Orta ilçesindeki tarihi alan, ilçe merkezine ise 7 km mesafede bulunuyor. İlçenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Sakaeli Köyü’ndeki mezar ve peri bacaları yüzlerce yıllık tarihiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
Eski tarihlerde doğadaki yırtıcı hayvanlardan ve doğal afetlerden korunmak için yüksekte bulunan mağaraların içine yerleşen insanlar yaşam alanlarını ve mezarlarını da bu mağaralar üzerinde kurmuş. Romalılar ve Bizanslılar döneminde yapıldığı tahmin edilen kaya mezarlar günümüzde halen gözle görülebiliyor. Peri bacalarının ve kaya mezarlarının yükseklikleri ise değişkendir. Yapıların arasında bir de 27 basamakla inilebilen, dibi suyla kaplı bir mağara yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Hemen ön kısmında ise aynı zamanda Kızılırmak’ı da besleyen Devrez Çayı’nın üzerinde peri bacaları yer alıyor. Gelin Kayası mevkii olarak da bilinen bacaları ve tarihi oda mezarlarını ziyaret ederek tarihe doyabilir, Devrez Çayı’ndan balık tutarak keyifli bir gezi günü de geçirebilirsiniz.
Burası neresi? Çankırı’da yer alan ve Çankırı’nın antik kentleri içinde olan önemli tarihi yaşam alanlarından birisi de, Çankırı’nın Ilgaz ilçesinde yer alan Salman Höyüğü. Cendere Köyü’nün içinde yer alan tarihi alan aynı zamanda Kastamonu – Çankırı yoluna da oldukça yakın bir noktada bulunuyor. Höyük, bölgedeki 1909-1974 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda gün yüzüne çıkarılmıştır. Bölgede bulunan yüksek bir tepenin üzerinde yer alan kaya mezarları, ne yazık ki kaçak defineciler tarafından talan edilerek zarar görmüş bir alan. Yüksekliği 30 metreyi ve çapı 60 metreyi bulmaktadır.
Bizans ve Romalıların yaşam sürdüğü alan olarak bilinen höyük, daha eski tarihlere de dayandırılıyor ve Tunç ile Demir Çağı’nı da kapsamaktadır. Devrez Çayı’nın yakınlarında yer alan Cendere Salman Höyük’ü ziyaret ettiğinizde kayaların içerisine oyularak inşa edilen mezar ve mağaraları görmeden dönmeyin.
Burası neresi? Çankırı’da bulunan bir diğer antik yaşam alanı da, Çankırı’nın Orta ilçesinde yer alıyor. Şehir merkezine 55, ilçe merkezine ise 11 km mesafede yer alan Hüyük Yeraltı Şehri, Çankırı’ya geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken oldukça ilgi çekici bir alan. Yer altı şehri 2005 yılında keşfedilerek tescillenmiş ve Çankırı’nın tarihi yerleri arasındaki yerini almıştır. Şehirde 25-30 kişinin aynı anda yaşayabileceği kadar bir yaşam alanının bulunduğu belirtilmektedir.
Net olarak bir tarihi kaynak olmasa da araştırmalara göre MS 3 ve 5. Yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen şehir, yerin altında oldukça etkileyici kilise, keşiş odaları ve sarnıç gibi yapılara ev sahipliği yapıyor. Zaman zaman doğal nedenlerden dolayı ziyarete kapatılsa da belki gittiğiniz dönemde ziyaret etme imkanı bulabilirsiniz.
Burası neresi? Bir şehrin tarihi dokusunu hissedebileceğiniz en güzel gezi noktalarından birisi de şüphesiz ki tarihi evleri oluyor. İşte bu nedenle Çankırı Evleri de Çankırı’nın tarihi yerleri listemizde yerini aldı. Çoğu şehrimizde ne yazık ki tarihi evlerden günümüze pek fazla iz kalmasa da bu konuda şanslı olan pek çok ilimiz de bulunuyor.
Çankırı’da tarihi konak olarak kabul edilen toplam 108 ev bulunuyor. Koruma altına alınan evler, eski Türk toplumunun geleneksel yaşam biçimini etkileyici bir biçimde yansıtmaya devam ediyor. Evler genellikle 17. ve 18. yüzyılda inşa edilmiştir. Özellikle 18. ve 19. yüzyılda yapılan evlerin cumbalı olmasına özen gösterilmiştir. Genellikle iki katlı ve ahşap pencereleriyle dikkat çeken evler, şehir merkezinin pek çok noktasında karşınıza çıkabilir. Evlerin birinci katları çoğunlukla ev sakinleri tarafından kullanılırken, ikinci katlar misafirler için ayrılmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Çankırı’daki sivil mimariyi incelemek ve etkileyici fotoğraflar çekmek için bu evlerden birkaçını mutlaka görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Evet, her şehirde olduğu gibi, Çankırı’nın tarihi yerleri listemize de bir adet saat kulesi bırakıyoruz 🙂 Günümüzde aktif olarak kullanılmayan kule, Osmanlı’nın son döneminden kalan şehirdeki önemli eserlerden biri olarak kabul ediliyor ve merkez ilçe olan Mimar Sinan Mahallesi’nde yer alıyor. Kulede kullanılan saat 1866 senesinde İsviçre’de yapılmış ve İnebolu yolu üzerinden Çankırı’ya kadar getirilmiştir. Kule ise 1869 senesinde tamamlanmıştır. Aynı yerde 1901 senesinde yeni bir kule inşa edilmiş ve o kule de 1948 senesinde taşınarak şu anki noktaya nakledilmiştir. Kulenin dört tarafındaki saat kadranları uzun yıllar, insanların zamanı takip etmelerine yardımcı olmuştur. Saat kadranlarının etrafı bir de balkonla çevrelenmiştir. Kulenin yüksekliği ise 15 metredir.
Neden gitmeliyim? Osmanlı’dan kalan önemli eserlerden biri olması münasebetiyle bu güzel eserin görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kim bilir, belki ziyaretçi sayısı artarsa turizm açısından daha önemli bir nokta olması amacıyla çalışmalar da başlar böylelikle…
Burası neresi? Türk tarihinin en önemli mücadelelerinden biri olan Milli Mücadele Dönemi’nde yaşanan ve Kastamonu‘dan Ankara‘ya uzanan İstiklal Yolu, 340 km’lik bir yolu kapsıyor. Kurtuluş Savaşı’nda Tekalif-i Milliye emirleriyle birlikte Anadolu’nun dört bir yanından toplanan cephanelik ve erzak yardımlarının geçtiği yol, Çankırı’nın içinden geçiyor. Tarihi açıdan çok önemli olan bu yol, 2018 senesinde milli park statüsüne kavuşmuştur.
Genç, yaşlı ve çocuk demeden herkesin çaba gösterdiği tarihi olayın, Büyük Taarruz ve Sakarya Meydan Muharebesi’nde kullanılarak savaşın yön değiştirmesine neden olduğu biliniyor. Günümüzde Çankırı Belediyesi tarafından anıt park şeklinde düzenlenen yolun bir kısmı Çankırı’ya gelen herkesin ziyaretine açık.
Neden gitmeliyim? Çankırı, Kurtuluş mücadelesi esnasında özellikle lojistik noktasındaki önemi ile savaşın seyrini değiştiren önemli coğrafi noktalardan biri olmuştur. Şehrin bu önemini daha iyi anlamak adına İstiklal Yolu’nu ziyaret etmenizi öneriyoruz. 2009 senesinden bu yana yolda, her yıl ekim ayında İstiklal Yolu Yürüyüşü gerçekleştirilmektedir ve gezinizi bu aya denk getirirseniz bu duygulandırıcı yürüyüşe katılma fırsatını da yakalayabilirsiniz.
Burası neresi? Çankırı’nın şehir merkezinde yer alan Buğday Pazarı Medresesi, aynı isimli cami ile yan yana, aynı avlu içerisinde bulunuyor. Tarihi kaynaklara göre 18. yüzyılda inşa edilen medrese, iki katlı ve klasik Osmanlı mimarisine sahip. Yapıldığı dönemde Sofizade Mustafa Hazım Efendi ve 19 öğrencisine ev sahipliği yapan medrese, günümüzde belediye tarafından restore ettirilerek turizme kazandırılmış. Medresedeki odalar kuzey ve güney yönünde tek sıra halinde sıralanmıştır.
Neden gitmeliyim? El sanatları ürünlerinin sergilendiği medresede, şehrin etnografik izlerini keyifli bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. Özellikle Çankırı mutfağı ile ilgili değerli eşyaların ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Çankırı gezinizde uğrayabileceğiniz tarihi medreselerden bir diğeri de Çivitçioğlu Medresesi. Üzerinde yer alan kitabesine göre 1754 yılında dönemin şehrin ileri gelenlerinden Çivitçioğlu Hacı Mehmet Efendi’nin isteğiyle yapılan medrese, bağışlanan para ile dönemin öğrencilerine eğitim yuvası olmuş. Bir diğer ihtimal olarak da medresenin daha eski tarihlerde yapılıp, 1754 yılında onarılarak yeniden canlandığı yönünde. Medrese, geçmişte Çankırı’nın en önemli eğitim ve öğretim merkezlerinden biri olarak görev yapmıştır.
Neden gitmeliyim? Günümüzde Çankırı Belediyesi tarafından kültür sanat etkinliklerinin düzenlendiği ve ney dinletilerinin yapıldığı medresede, kişisel sergi ve çalışmalara da katılabilirsiniz. Medresede günümüzde özellikle minyatür, ebru, tezhip, rölyef gibi Türk süsleme sanatlarına dair sergiler düzenlenmektedir. Aynı zamanda çeşitli sanat dalları ile ilgili kurslar da açılmaktadır ancak bu kurslara dahil olacak kadar uzun süre şehirde kalacağınızı düşünmüyoruz 🙂
Burası neresi? Bayramören Köprüsü olarak da bilinen Çankırı’nın önemli tarihi yerlerinden olan köprü, Bayramören ilçesi ile Köprülü Mahallesi arasında kalıyor. Melan Çayı’nın üzerinde yer alan köprü, kesme taştan yapılan ayakları dışında tamamen ahşaptan inşa edilmiş. Köprünün geçmişte hayvan ve yayaların daha kolay geçiş yapması amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Köprü, 2002 senesinde gerçekleştirilen restorasyon ile aslına uygun bir şekilde onarılmıştır.
Oldukça ilgi çekici bir mimariye sahip olan köprünün herhangi bir kitabesi bulunmadığı için tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Ancak tahminlere göre 100-150 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülen köprü, 40,40 metre uzunluğa ve 3,90 metre genişliğe sahiptir.
Burası neresi? Çankırı’nın Melan Çayı üzerinde yer alan tarihi köprülerinden bir diğeri de, Akbaş Köyü Köprüsü. Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde bulunan köprü, kesme taş ve molozdan inşa edilmiş. Tarihi kaynaklara göre Çerkeşli Hacı Gökmen’in isteğiyle Safranbolu‘nun meşhur Rum ustalarına yaptırılan köprü, 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Çayın üzerinde yemyeşil ağaçların arasında oldukça etkileyici bir görünüme sahip olan köprü, estetik görüntüsüyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Neden gitmeliyim? 100. yılı aşkın geçmişine karşın bütün heybetiyle bizleri karşılayan bu etkileyici köprü, özellikle mimari yapılara ilgi duyan gezginler için Çankırı gezilecek yerler listesine mutlaka dahil edilmesi gereken yerlerden biri.
Burası neresi? Büyük Cami adıyla da bilinen, önemli camilerden biri olan Sultan Süleyman Cami, şehirde mutlaka uğramanız gereken bir nokta. Tarihi dokusu ve mimari yapısıyla görenleri büyüleyen cami, üzerinde yer alan kitabesine göre Sadık Kalfa tarafından, dönemim padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa ettirilmiştir.
Yapımına 1522 yılında başlanan cami, 1558 yılında tamamlanarak, oldukça uzun bir yapım aşamasıyla ortaya çıkarılabilmiş. Kare bir plana oturtulan caminin ortasında büyük bir kubbe bulunmaktadır. Büyük kuleyi ise 4 adet küçük kule çevrelemektedir. Cami yıllar içerisinde yorgun düştüğü için 1992 ve 2015 yıllarında restore edilmiştir.
Neden gitmeliyim? İçerisinde yer alan işlemeleriyle ve hat sanatıyla ortaya çıkarılan yazılarla da oldukça dikkat çeken camiyi, Çankırı’nın merkezine geldiğinizde Mimar Sinan Mahallesi’ne gelerek ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Selçuklulardan ülkemize kalmış önemli tarihi miraslardan biri olan Taş Mescit, Cemaleddin Ferruh Şifahanesi ve Darülhadisi olarak da biliniyor. Dikdörtgen mimarisiyle kesme taştan inşa edilen yapı, tarihi kaynaklara göre 1235 yılında Atabey Cemaleddin Ferruh tarafından, I. Alaeddin Keykubat döneminde inşa edilmiştir. Cemaleddin Ferruh’un türbesi de aynı yapı içinde bulunmaktadır. Yapının şifahane kısmı ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır. Yapı, Cumhuriyet dönemine kadar epey uzun bir süre Mevlevihane olarak da kullanılmıştır.
Daha sonraları çevresine ve yanına çeşitli eklemelerin yapıldığı yapının, Şifahane kısmı ne yazık ki günümüze kadar ulaşamamış. Günümüzde eczacılık sembolüne de ilham kaynağı olan sembol ve motiflerin yer aldığı Taş Mescit, yakın zamanda restore edilerek hizmete açılmış. Ancak üniversiteye bağlanan tarihi yapı, belirsiz aralıklarda ziyarete kapalı olabiliyor.
Burası neresi? Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde yer alan Pir-i Sani Türbesi, şehirde manevi geziye çıkanların mutlaka uğradığı bir yer. Halvetiye Dergâhının bilinen şeyhlerinden olan ve 1734 yılında ölen Hacı Mustafa Efendi’nin mezarının bulunduğu türbe, Çerkeş ilçesinin Kurtlar Mahallesi’nde ziyaretçilerini ağırlıyor.
Burası neresi? Listemizin bu maddesinde ise, şehrin önemli inanç turizmi noktalarından Hacı Murad-ı Veli Türbesi’ne yer veriyoruz. Çankırı’nın Eldivan ilçesinin Seydiköyü’nde yer alan türbe, aynı isimli camisi ile birleşik bir şekilde inşa edilmiş. Üzerinde herhangi bir kitabe bulunmadığı için tam olarak ne zaman yaptırıldığı bilinmeyen türbenin, Hacı Murad-ı Veli’nin 1207 yılında öldüğü bilgisinden yola çıkılarak, bu tarihlerden sonra yapıldığı düşünülüyor. Kendisi Ahmet Yesevi’nin yanında yetişmiş çok önemli zatlardan biridir. Kendisi Batı Türkistan’da doğmuş ve çocuk yaşta Şanlıurfa‘ya yerleşmiştir. Bir süre Ankara’nın Kalecik ilçesinde bulunduktan sonra ise 1187 senesinde Çankırı’ya gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Hacı Murad-ı Veli Hazretleri, Anadolu’da İslamiyetin yayılmasında çok büyük katkıları olan bir erendir ve kendisinin türbesinin de bu yönden önemli ziyaret noktalarından biri olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? 116 eserler 1972 senesinde Halkevi Binası’nda ufak bir alanda hizmet vermeye başlayan Çankırı Müzesi, şehrin müzecilik anlamındaki en önemli ve ilk girişimi olmuştur. 1976 senesinde kadar burada hizmet veren müze, 23 Ağustos 1981 senesinde 100. Yıl Kültür Merkezi binasında hizmetine devam etmiştir. Zamanla müzeye ait eserlerin artması ile mevcut bina yetersiz kalmış ve Çankırı Hükümet Konağı ile Adliye Binası restore edilerek müzenin hizmetine sunulmuştur. Şu anda müze 3000 metrekare kapalı ve 600 metrekare açık alanda hizmet vermektedir.
Neden gitmeliyim? Doğa Tarihi, Arkeoloji ve Etnografya Bölümü olmak üzere üç bölüme sahip olan müze, ziyaretçilerin bu alanlarda çok önemli eserleri görmesine olanak tanımaktadır. Özellikle gerçekleştirilen kazılardan elde edilen 8 milyon yıllık fosil kalıntıları ziyaretçilerin büyük ilgisini çekmektedir. Müzede aynı zamanda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok önemli eserler de ziyaretçileriyle buluşmaktadır.
Burası neresi? Geçmişte çamaşırhane olarak kullanılan yapı, 1980 ile 2004 yılları arasında oldukça atıl bir durumda kaldıktan sonra belediye tarafından restore edilerek bölge halkının hizmetine kültürel bir değer olarak sunulmuştur. Çamaşırhanenin tam olarak hangi yılda yapıldığı bilinmemektedir. Yapı, 2016 senesinde müze olarak hizmet vermeye başlamıştır. Oldukça otantik bir havaya sahip olan müze, günümüzde çeşitli sanatsal ve kültürel etkinlikler için değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Müzeyi ziyaret edenler, özellikle Çankırı yöre halkına ait kıyafetlerden tutun da günlük hayatta kullanılan pek çok farklı araç gerece kadar önemli etnografik nesneyi inceleme fırsatına sahip olmaktadır.
Burası neresi? Çankırı’nın doğal güzelliklerle dolu Yapraklı ilçesinde yer alan Koca Meşe, şehrin simge ağaçlarından biri olarak biliniyor. Karacaözü ilçesinde yer alan Koca Meşe, bilinen tarihine göre 400 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Dünyanın en yaşlı meşelerinden biri olarak kabul edilen ağaç, 14 metre genişliğiyle ve heybetiyle görenleri oldukça etkiliyor. Ağacının içinin boş olması ise bu doğa harikasını daha da etkileyici kılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Geçmişe tanıklık eden bu yaşlı ağaç, 2006 senesinde tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Tarihi sadece mimari yapılardan ibaret görmeyenler için yüzlerce yıllık ömre sahip olan bu etkileyici doğal güzelliğe mutlaka zaman ayırmanızı öneriyoruz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…