İber Yarımadası üzerinde bulunan Portekiz, Avrupa’nın güneybatısında yer alıyor. Kuzey ve doğudan İspanya, güney ve batıdan ise Atlas Okyanusu ile komşu bir ülke olarak bilinen Portekiz’in başkenti Lizbon, resmi dili ise Portekizce olarak bilinse de İspanyolca ve Mirandacanın da hatırı sayılır çoğunluğu var. Ülkedeki etnik grupların %96,87’lik kısmını Portekizliler %3,13’lük bölümünü ise yasal göçmenler oluşturuyor. Bağımsızlığını 1 Aralık 1640 yılında kazanan ülke halkı, tarihinde birçok devlete ve farklı ırktan bireylere de ev sahipliği yapmış.
Ülkenin en hareketli bölgesi başkent Lizbon’da gezilecek ve görülecek yerlerin çoğunluğu size tatil süresini unutturacak cinsten… İlk olarak, şehre gidip de Lizbon Katedrali’ni görmeden kesinlikle dönmemelisiniz. Lizbon tarihindeki en eski kilise olarak bilinen bu tarihi yapı, 1147 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlamaya ve güzelliğiyle göz doldurmaya devam ediyor. İçerisinde 3000’den fazla esere yer veren Gulbenkian Müzesi de yine turistlerin oldukça ilgisini çeken bölgeler arasında… Müze, her hafta Salı günleri hariç 10.00-17.45 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.
Portekiz’in altın çağını yaşadığı Coğrafi Keşifler döneminde inşa edilen Belém Kulesi’nin geçmişi de çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Buram buram mazi kokan yapısıyla gelenleri kendisine hayran bırakıyor demek yanlış olmaz. Porto’da yer alan Soares Dos Reis Ulusal Müzesi, yağlı boya çalışmalarından seramiklere, heykellerden ilginç tablolara kadar birçok alternatifi bünyesinde barındırıyor. Ülkenin müzeler bakımından oldukça şanslı olduğunu ve her bölgede birden fazla yapıya rastlamanız muhtemel olacağı söyleniyor. Onlardan bazıları; Porto Şarap Müzesi ve Romantizm Müzesi diyebiliriz.
Mimari yapılar tarafında da kendini oldukça geliştiren ülke sakinleri Serra Do Pilar Manastırı’na yerli yabancı çok sayıda turistin ilgi duyduğunu dile getirmekten çekinmiyor. Tüm bunların yanı sıra; Guindais Füniküleri, Bolhao Pazarı, Sao Bento Tren İstasyonu, Sao Francisco Kilisesi, Lizbon Fado Müzesi, Rossio Meydanı, Antik Sanat Müzesi ve Clerigos Kulesi de yine görmeden dönmemeniz gereken bölgeler olarak kayıtlara geçmiş durumda. Şehri gezmek için tasarlanan sarı tramvaylar ile bir yerden diğer yere giderken keyifli ve bir o kadar da ferah bir seyahat geçireceksiniz.
Aynı zamanda ülkedeki toplu taşıma olayı yalnızca tramvay ile değil geniş ulaşım ağıyla otobüsler yardımıyla da sağlanıyor. Portekiz ziyaretinizi gerçekleştirebileceğiniz en uygun dönem; haziran-eylül aralığı olabilir çünkü bu dönemde ülkedeki hava sıcaklığı 30 derece ve üzerine çıktığı gibi sahil ve plajların da oldukça renkli ve hareketli olduğu belirtiliyor. Türkiye’den Portekiz’e İstanbul üzerinden Lizbon’a uçak ile aktarmasız olarak 4 saat 55 dakika gibi bir sürede gidebilirsiniz.
Portekiz bir Schengen ülkesi olduğundan vize şartları da ona göre şekilleniyor. Diplomatik, Hizmet ve Yeşil Pasaport sahipleri Portekiz’de toplam ikamet süresi, ülkeye giriş tarihinden itibaren 6 ay içerisinde, 90 günü aşmadığınız takdirde vize istenmezken Bordo Pasaport sahiplerinden vize isteniyor.