Irak

Irak’ın başkenti Bağdat, Orta Doğu’da, Kahire ve Tahrandan sonra üçüncü büyük şehirdir. Mezopotamya bölgesinde Dicle ve Fırat’ın birbirine en çok yaklaştığı noktada (40km), geniş bir alüvyon ovası üzerinde kurulmuştur. Köklü bir tarihe sahip olan kent, yüzyıllar boyunca İslam dünyasının, bilim, kültür ve ticaret merkezi olmuştur. 2015 verilerine göre toplam 7.100.346 nüfusa sahip olan Bağdat’ta, resmi dil: Arapça ve Kürtçedir. Geçmişten bu yana önemli bir kavşak noktası olan ve bu işlevini sürdürmeye devam eden şehir ekonomisi genel olarak: Petrol rafineleri, dokuma/tekstil, pamuklu ve yünlü kumaş tesisleri ve sanayi üzerine kuruludur. Kentte, kullanılan para birimi ise Bağdat Dinarıdır.

Bağdat, isim olarak Farsça kökenlidir ve tanrı anlamına gelen ‘‘bag’’ kelimesiyle, verilen anlamındaki ‘‘dad’’ kelimesinin birleşiminden oluşmuştur. Bu haliyle Bağdat, Tanrının hediyesi veya Tanrının verdiği anlamına gelmektedir.

İslamiyet’ten önce, Babil, Medain ve Seleukia gibi dünyaca bilinen eski medeniyetlerin kalıntılarının yanında konuşlanan Bağdat, sonrasında Sasanilere bağlı küçük bir şehir ve tüccarların panayır kurduğu bir merkez haline gelir. Şehir, 634’te, Dört Halife Döneminde Hz. Ömer’in ordusu tarafından fethedilir. İslamiyet ile tanışmasının ardından daha da gelişerek, ticaret merkezi olmaya devam eder.

Abbasi Halifesi Mansur, 759 tarihinde şehrin ticari ve stratejik açıdan önemini fark eder ve şehri Abbasi devletinin başkenti yapar. Kentin adını, Kur’an’daki ‘‘barış yurdu veya cennet’’ anlamına gelen ‘‘Dar’us Selam’’ isminden ilham alarak, Medinetu’s Selam koyar. Şehri baştan başa inşa eden Halife, dünyanın dört bir yanından getirttiği mimar ve işçilere, sağlam surlar, çarşılar, kapılar ve bir saray yaptırır.