Bağdat

Bağdat, Orta Doğu’da, Kahire ve Tahrandan sonra üçüncü büyük şehirdir. Irak’ın başkenti olan şehir, Mezopotamya bölgesinde Dicle ve Fırat’ın birbirine en çok yaklaştığı noktada (40km), geniş bir alüvyon ovası üzerinde konuşlanmıştır. Köklü bir tarihe sahip olan şehir, yüzyıllar boyunca İslam dünyasının, bilim, kültür ve ticaret merkezi olmuştur.

2015 verilerine göre toplam 7.100.346 nüfusa sahip olan Bağdat’ta, resmi dil: Arapça ve Kürtçedir. Geçmişten bu yana önemli bir kavşak noktası olan ve bu işlevini sürdürmeye devam eden şehrin ekonomisi, genel olarak: Petrol rafineleri, dokuma/tekstil, pamuklu ve yünlü kumaş tesisleri ve sanayi üzerine kuruludur. Kentte, kullanılan para birimi ise Bağdat Dinarıdır.

1055 yılında Selçuklu Hükümdarı Tuğrul Bey’in Bağdat’ı fethetmesiyle birlikte, şehirde Türk egemenliği başlamış olur. Bu dönem Bağdat’a, Muntasır tarafından, ilk İslam üniversitesi kurulur ve şehir, ticaretin yanında, bilim, sanat ve kültür şehri haline gelir. Moğollar döneminde işgal edilip büyük bir tahribata uğrayan şehir, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlıların kontrolüne geçer… Bağdat, süre gelen yıllar içinde savaşlarla yıpranmış, en son ABD’nin işgaline uğramış, her şeye rağmen günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.

Bağdat, başından geçen savaşların yanı sıra Dicle taşkınlarının etkisiyle de zaman zaman yıkılmış, her seferinde tekrar inşa edilmiş bir şehirdir. Buna rağmen, Şark pazarları ve kaldırım kahveleri gibi birçok yerle tarihi dokusundan izler taşımaya devam ediyor. El sanatlarının gelişmiş olduğu bölgede, yapılan ürünler Şark pazarlarında sergilenip satılıyor. Farklı yörelerin insanları tarafından oldukça rağbet gören ve Bağdat’ın dar sokaklarında kurulan bu pazarlarda baharat, kahve, çay, kitap, film gibi ürünlerin de satışı yapılıyor.

Gitmeden önce bilmeniz gereken bir diğer husus: Şehirde savaş sonrası güvenliğin sağlanması ve terör saldırılarından korunmak adına, gece hayatı denen bir olgu kalmamış; gece kulüpleri kapatılmış alkol satışı ise yasaklanmıştır. Bunun yanı sıra, kentte, giyim-kuşam yönünden hiçbir kısıtlama bulunmamaktadır.