Karadağ

Balkan ülkesi olarak bilinen Karadağ, doğusunda Arnavutluk, Kosova, kuzeyinde Sırbistan, batısında Hırvatistan, Bosna-Hersek, güneyinde ise Adriyatik Denizi’ne komşuluk ediyor. Nüfusu son sayımlara göre 678 bin civarında seyreden ülkenin yerli halkı %69’luk bir kısımdan oluşuyor. Başkenti Podgorica olan ülkenin resmi dili Karadağca/Sırpça olarak bilinse de Boşnakça, Arnavutça ve Hırvatça da sıkça kullanılan diller arasında yer alıyor. Tarihinde birçok ülkenin himayesi altına giren Karadağ, bağımsızlığına 3 Haziran 2006 yılında kavuşmuş.

Karadağ gezinize başlamadan önce belirtmek gerekir ki ülke birçok hanedanlığa ve beyliğe ev sahipliği yaptığından köklü bir geçmişe sahip, bu da ülkeyi daha gezilesi ve görülesi bir yer haline getiriyor. Stara Varos, Osmanlı mimarisinin esintilerini taşıyan ve yapımının 18. yüzyıla dayandığı ülkenin en eski sokaklarından biri… Taşların arasından buram buram tarih kokusu aldığınız bu sokakta gezerken, kendinizi zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissedeceksiniz. Başkent Podgorica’nın en beğenilen ve çokça ziyaretçi ağırladığı Petrovic Sarayı içerisinde bir müzeye de yer vermiş durumda…

Sanatseverlerin uğrak noktası haline gelen bu sarayda görebileceklerinizin sınır yok demek yanlış olmaz. Karadağ’ın aktif bölgelerinden biri olarak bilinen Budva’da da gezmeye sınır koyamayacaksınız. Örneğin bunlardan bir tanesi olarak bilinen Old Town, Budva’nın güney bölgesinde yer alan ve kayalıkların üzerine kurulmuş bir eser olmasıyla dikkat çekiyor. Aynı zamanda bölge Yunan ve Romalılara da ev sahipliği yapmasıyla bilinir bir konumda. Budva Şehir Müzesi de yine sanata ve sanatçıya ilgi duyanların uğramadan ülkeden gitmedikleri bir mekân esasında, çünkü 4.000’den fazla tarihi eseri içerisinde barındıran müze yerli ve yabancı turistlerin her daim ilgisini çekiyor.

Ülkenin kültürel aktivitelerde de kendisini oldukça geliştirdiği yadsınamaz bir gerçek. Aynı zamanda adalarıyla da ünlü olan ülkenin bilinen en ünlü adası ve bölgesi Sveti Stefan’ın geçmişi 15. yüzyıla dayanıyor. Bunun yanı sıra Sveti Nikola da görülmeye değer adalar arasında yerini almış durumda… Son olarak ülkeye gelip de fotoğraf çekmeden olmaz diyenlerin ve anı ölümsüzleştirmeye bayılanların adeta büyülendiği The Citadel (Hisar) eşsiz manzarasıyla ziyaretçilerine hoş anılar bırakıyor. Gezinizi bitirip döndüğünüzde buradaki fotoğraflarınıza bakarak şehri yeniden keşfedeceğinizin garantisi veriliyor.

Karadağ gezinizi planlayabileceğiniz en ideal ay aralığının mayıs-eylül arası olabileceğini söylenebilir.  Karadağ’da şehir içi ulaşım pek yaygın olmamakla birlikte gitmek istediğiniz yerlerin birbirine çok yakın mesafelerde olduğu belirtilebilir. Eğer şehirlerarası geçiş yapmak isterseniz taksi tutarak dilediğiniz yere rahatça gidebiliyorsunuz. Şehir içi ulaşımı kadar ülkeye giriş yapmak için de pek seçenek bulunmuyor ancak, İstanbul’dan Podgorica’ya uçak ile aktarmasız olarak 1 saat 50 dakikada gidebilirsiniz.

Bordo pasaport sahipleri için vize şartı aranırken, diplomatik, gri ve yeşil pasaport sahiplerinden 180 gün içerisinde 90 günü aşmadığınız müddetçe vize istenmiyor.