Kuzey İtalya’daki Toskana bölgesinin başkenti olan Floransa şehri, geçmiş zamanlarda kısa süreliğine İtalya Krallığı’nın da başkentliğini yapmış. Şehrin içinden geçen Arno Nehri’nin etrafına kurulmuş olan bu yerleşim yeri, hem İtalya’nın hem de Avrupa’nın önde gelen ticaret merkezlerinden biri olarak biliniyor. Kent; ihtişamlı mimarisi, envaiçeşit sosyal aktivitesi, sanat galerileri ve müzeleri ile birlikte İtalyan Rönesans’ının doğduğu yer olarak anılıyor. Dünyanın en önemli sanatçılarından olan Leonardo da Vinci ve Michelangelo, her bir sokağının buram buram sanat koktuğu Floransa’da doğmuş ve büyümüş.
MÖ 59 yılında Arno Nehri’nin etrafına kurulmaya başlayan bölgeye ilk olarak Florentia ismi verilmiş. MS 3. yüzyılda dönemin Roma İmparatoru Diokletian, Floransa’yı Toskana ilinin başkenti olarak ilan etmiş. Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra kent işgal altında kalarak büyük oranda harabeye dönmüş ve nüfusu yaklaşık 1000 kişiye kadar düşmüş. 6. yüzyılda tekrar gelişmeye başlayan Floransa, 12. yüzyılda bağımsızlığını ilan etmiş. Şehir, hızla zenginleşip büyürken, 1865 yılında İtalya’nın başkenti olmuş, ancak ülke, Roma’yı işgal edip kendi topraklarına dâhil edince, başkent unvanı Roma’ya geçmiş.
Sıcak ve ılıman bir iklime hâkim olan şehrin, deniz kenarındaki konumu itibariyle İtalya’nın diğer şehirlerine oranla daha sıcak geçtiği söylenebilir. Kış aylarında, yaz aylarından daha fazla yağışa şahit olunan şehirde, en fazla yağış kasım ayında görülüyor. Bölgede yıllık ortalama sıcaklık değeri 14,5 derece civarında seyrederken, temmuz yaklaşık 24-25 derece ile en sıcak geçen, ocak ise 3-5 derece arasında soğuğun en çok hissedildiği dönem olarak biliniyor. 2017 yılında yapılan araştırmalar; Floransa şehrinin ortalama 382 bin civarında nüfusa sahip olduğunu gösteriyor. Gezi rotanızda bu bölgeye de yer verecekseniz, ilkbahar ya da sonbahar mevsimlerinde gitmeniz gayet uygun olacaktır.
Tarihi yapıları, sanatı, ünlü müzeleri ve hareketli gece hayatı ile bütün doğal güzelliklerini cömertçe ziyaretçilerine sunan Floransa, bir geziden bekleyebileceğiniz her detayı karşılıyor. Şehrin en büyük dini yapısı olan Floransa Katedrali, 1200’lü yıllardan 1400’lü yıllara kadar süren inşasıyla birlikte ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Dünyaca ünlü sanat galerisi olan Uffizi Galerisi, bölgenin en çok ziyaret edilen mimari yapılarından biri olarak biliniyor. Bina, gelen turistleri uzun ve dar avlusunun sonunda muhteşem manzaraya sahip Arno Nehri ile buluşturuyor. Ayrıca ünlü sanatçı Michelangelo’nun da eserlerini görebileceğiniz Bargello Müzesi’ne de mutlaka uğramalısınız.
Türkiye üzerinden Floransa’ya direkt uçuş seçenekleri bulunuyor ve havalimanından şehir merkezine ortalama 15 dakikalık bir yolculuk ile ulaşılabiliyor. Şehir içi ulaşımda en çok kullanılan toplu taşıma aracının hızlı tren olduğunu söylemekte fayda var.
Schengen ülkeleri arasında yer alan İtalya’ya gitmek isteyen bordo pasaport sahiplerinin Schengen vizesi alması gerekiyor. Diğer pasaport sahipleri ise 180 günde 90 günü aşmayacak şekilde vize almadan ülkeye seyahat edebilirler.
Türkler ve Müslümanlar için yurt dışı seyahatlerinde en çok merak edilen ve cevap bulunması gereken soruların başında tabi ki “helal gıda nerede bulunur?” sorusu geliyor. Keyifli bir gezinin en önemli unsurlarından biri de kuşkusuz yeme içme. Bu nedenle bir geziyi planlarken gidilecek yerde nerelerde neyin yenebileceğini de iyi araştırmak gerekiyor. Yurt dışında pek çok bölgede … Devamını oku…
Floransa’nın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından olan Pitti Sarayı, şehrin mutlaka görülmesi gereken ve Floransa gezilecek yerler listesine dahil edilmesi gereken yerlerinden biridir. Yapıldığı 15. yüzyılda Floransa’daki en büyük malikanelerden biri olan Palazzo Pitti, Rönesans mimarisinin en önemli icracılarından olan Brunelleschi tarafından Pitti ailesi için tasarlanmıştır. Bina daha sonra 16. yüzyılda Pittilerin en önemli … Devamını oku…
Vecchio Sarayı, Floransa’ya gelenler için mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Bina, bulunduğu Signoria Meydanı’ndan dolayı “Palazzo della Signoria” olarak da bilinmektedir. Floransa’nın bu esmer sarayı Arnolfo di Cambio tarafından 14. yüzyılın başlarında inşa edilmeye başlanmış ve günümüzdeki görünümüne en yakın halini 16. yüzyılda Giorgio Vasari tarafından gerçekleştirilen düzenlemelerle almıştır. Bina Floransa’daki en önemli tarihi resmi … Devamını oku…
Floransa’ya geldiğinizde görmeniz gereken pek çok önemli dini yapı bulunuyor. Bunların başında gelen San Lorenzo Bazilikası ise şehrin en özel kiliselerinin başında gelmektedir. Bazilika 15. yüzyılda döneminin en radikal mimarlarından biri olan Filippo Brunelleschi tarafından inşa edilmiştir. San Lorenzo Bazilikası, Floransa’nın en köklü ve zengin ailelerinden olan ve bazilikaya büyük maddi destekler sunan Medici ailesinin bazı … Devamını oku…