Kamerun

Afrika’nın hem orta hem de batı bölümünde yer alan Kamerun, bir diğer resmi adıyla Kamerun Cumhuriyeti, üç –güney, orta, kuzey– bölgeye ayrılmaktadır. Ülkenin batı ve kuzeybatı bölümlerinde bulunan Kamerun fay hattı üzerinde volkanik sıradağların yanı sıra, Afrika’nın en yüksek dağı olan Kamerun Dağı’da bu bölgede yer almaktadır. 475.442 km2’lik bir yüz ölçümüne sahip olan Kamerun’un birçok komşu ülkeye sınırı vardır ve içerisinde daha pek çok coğrafi yer barındırır. Ülkenin başkenti Yaounde olup komşu ülkeleri ise şu şekildedir: kuzeybatıda Nijerya, kuzeydoğuda Çad, doğuda Orta Afrika Cumhuriyeti, güneyde Kongo, Gabon, Ekvator Ginesi, güneybatıda Gine Körfezi, batıda Atlas Okyanusu’dur.

Kamerun’un 2016 yılındaki verilere göre 24.360.803 nüfusu vardır ve birçok ülkeye göre oldukça fazla bir etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır. İçerisinde 286 etnik grubuna yer veren Kamerun’da, en fazla nüfus %40 oranıyla Bantu grubudur. Bu Bantu grubu da kendi içerisinde %31 Semi Bantu, %19 Ekvatoral Bantu ve %8 Kuzeybatı Bantu olarak ayrılmaktadır. Diğer Bantu etnik grupları; Duala, Fang, Ewondos, Basaa, Ngumba, Eton, Bulu, Makaa, Njem, Ndzimu, Kpe/Bakwiri ve Luanda’dır. Bantu etnik grubu dışında, daha pek çok sayıda etnik grup ve Avrupalı göçmenler bu ülkede yaşamaktadır.

286 etnik gruba ev sahipliği yapan Kamerun’da tahmin edersiniz ki konuşulan dil sayısı da oldukça fazladır. 230’un üzerinde dilin konuşulduğu Kamerun’da resmi dil Fransızca ve İngilizcedir. Bunların yanı sıra az da olsa Almanca ve İspanyolca konuşulmaktadır ve çok sayıda yerel dillere hâkimiyet vardır. Bu yerel dillerden birkaçı; Fulfulde, Kanuri, Kotoko, Ghomala, Yemba, Sudanca, Medumba… Ülkede en yaygın din %69,2 ile Hristiyan dinidir ve bu Hristiyan dini mezheplere göre dağılım göstermektedir. Katolik mezhebine %38,4, Protestan mezhebine %26,3, Ortodoks mezhebine inananların oranı ise %0,5’tir. En yaygın ikinci din İslamiyet olurken, İslami inanca olan oran %20,9 düzeyindedir. Bunun haricinde, ülkede batı-orta Afrika dinlerine ve diğer dinlere inananlarda bulunmaktadır.

Kamerun’un içerisinde barındırdığı etnik grup sayesinde dil, din ve kültür açısından oldukça etkilemektedir. Tarihi bir geçmişten bahsettiğimizde bile, içerisinde pek çok krallık, imparatorluk ve Avrupalıların egemenlik kurduğunu görmekteyiz. Ülkede Bantu toplulukları gibi küçük topluluklar yer almaktaydı ve devamında Fombina İmparatorluğu, Bamum Krallığı hâkimiyet kurmuştur.

Bir zaman sonra Portekizli denizci Fernando do Poo tarafından ilk kez ülkeye gelinmesi üzerine, diğer Avrupalılar da onun sayesinde buraya akın etmeye başlamışlardır. Bağımsızlık kazanana kadar, öncelikli olarak Portekizlilerin hâkimiyeti altındaydı ve daha sonra Almanya’nın sömürgesi altına girmiştir. Fransız ve İngilizlerin himayesi altına girdiğinde ise bu hem resmi dilleri olmasında hem de ticaret anlamında gelişmesine ve büyümesine katkı sağladığının birer kanıtıdır.

Kamerun’da tropikal bir iklim yaşanmaktadır ve üç bölge olarak ayrı mevsim görülmektedir. Ülkenin yüksek bölgelerinde ılık, Çad Gölü çevresinde kurak, kuzey kesimlerde ise nemli ve yağışlı bir hava hâkimdir. Temmuz-Eylül arası aylarda sıcaklıklar yüksek ve yağışlar az olurken, Ekim-Nisan arası aylarda ise kurak bir dönem olmaktadır. Bu nedenle sizlerin isteğine bağlı olarak yılın her döneminde Kamerun’a gidebilmeniz mümkündür.

Sadece birkaç sorundan bahsetmek gerekirse; ülkedeki yoğun sıcaklıklar nedeniyle hastalıkların önüne geçilmekte bi’ hayli zorlanılmaktadır. Hem ortaya çıkan sivrisineklerden hem de altyapı eksiklikleri ve sağlık sistemlerinin kısıtlı olması sebebiyle belli başlı hastalıklar görülmektedir. Hepatit A-B, Menenjit, Kolera, Tifo, Polio, Difteri, Tetanoz gibi hastalıklar için önlem almalı ve gerekli aşıları yaptırmalısınız.

Kamerun’un kültürel açıdan zenginliğinin yanı sıra doğa güzellikleriyle de sizleri etkileyecek bir ülke olduğundan bahsedelim. Afrika’nın en yüksek dağlarından olan Kamerun Dağı, turistlik yerlerden olmasıyla fazlasıyla dikkat çekmektedir. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine eklenen Dja Ulusal Parkı’nı ziyaret ederek, çeşitli sayıda bitki, ağaç ve hayvan türlerine ulaşabilirsiniz. Yine UNESCO tarafından biyosfer rezervi olarak belirlenen Waza Ulusal Parkı’na, en eski ve en zengin yağmur ormanları ile ünlü olan Korup Ulusal Parkı’na da uğramayı unutmayın.

Douala Denizcilik Müzesi’nde, Kamerun’un denizcilik tarihine ulaşacağınız gibi Blackitude Müzesi’nde ise Kamerun’un sanatsal mirasına ortak olabilirsiniz. Limbe Botanik Bahçesi ve Ekom-Nkam Şelaleleri gibi doğal güzellikleri yakından görebilme fırsatı elde etmek istiyorsanız, kesinlikle bu ülkeyi atlamamalısınız. Her bakımdan zenginliğini konuşturan Kamerun’a yolculuk yapmak, sizler için farklı bir deneyim olacaktır. Farklı deneyimleri, kültürleri, tarihi ve doğa yerleri keşfetmeyi seviyor ve bir gezgin olmayı hedefliyorsanız, bu ülkedeki güzellikleri de kaçırmak istemezsiniz değil mi? Öyleyse, rotanızı belirleyin ve keşfe çıkın…