İnanç turizmi adına yola revan onlar binlerce gezgin vardır. Camiler, kiliseler, sinagoglar ve diğer ibadet mekanları.
İslam dünyasında en önemli yerler camilerdir. Camiler, ibadethane olarak kullanılmakla birlikte toplumun din adına yaşadıkları sorunların çözümlenmesi için de uğradıkları yerlerdir ve tüm bunların yanında, bulundukları ülkelerin kültürel değerleridir. Ben de turizm dünyasını yakından ilgilendiren bu konuyla alakalı araştırmalar yaparak dünyanın en büyük 10 camisi hakkında topladığım bilgileri siz değerli okuyucularıma sunmak istedim. Hep birlikte göz atalım…
Sultan Ahmet Camii – Türkiye
İstanbul, dünyanın en uzun soluklu tarihine tanıklık etmiş kentlerden biridir. Yarımada özelliğini taşıması, denizinin diğer denizlerle bağlantılı olması, finansal alanlarının geniş olması gibi pek çok özelliği vardır. Bir de Osmanlı döneminden kalma yapılar da İstanbul’u cazip kılan nedenlerden biridir. Yine böyle bir yapı olarak karşımıza çıkan Sultanahmet Camii, dünyanın en büyük camileri arasında yer alıyor.
6 minaresi ile dünyanın en çok minaresi bulunan camilerden biri olarak ön plana çıkan Sultanahmet Camii, Osmanlı döneminde Sultan Ahmet hükümdarlığı döneminde inşa edilmiştir. İstanbul’un merkezi olması nedeniyle sultan, caminin hipodrom üzerinde yapılmasını özellikle istemiştir.
Minareleri ve kubbeleriyle dikkat çekici bir yapı olan Sultanahmet Camii’nin kubbeleri de bir hayli ilgi çekicidir. Ana kubbe yanında küçük kubbeler, adeta büyük kubbeye eşlik edercesine ön plana çıkıyor. Caminin bahçesi, neredeyse cami alanı kadar büyük ve ihtişamlıdır. Yerli ve yabancı turistler, burada her vakit görülürler. Caminin bahçesinde Sultan Ahmet’in kabri bulunmaktadır.
İstiklal Camii – Endonezya
Dünyada en çok Müslümanın yaşadığı ülke tartışmasız Endonezya’dır. Bu değeri ile dünyanın en büyük camisine sahip olması, en doğal hakkıdır ülkenin. Öyle de olmuş… 1978 yılında Başkan Suharto tarafından dünyanın en büyük camilerinden birinin temeli burada atıldı. Adına “İstiklal Camii” verildi.”
“İstiklal” Arapçada “özgürlük” anlamına gelmektedir. Caminin temelinin atılması, koloniden kurtulduğu yıllara denk gelmesi nedeniyle bu isim verilmiş.
Sovyet stilindeki binalara benzemesiyle Endonezya’da bulunan diğer camilerden farklı bir mimariye sahip olan İstiklal Camii, dörtgen ana dua salonu ile dikkat çekicidir. Ana dua salonunun ortasında ise 12 kolon bulunmaktadır. 5 katmanlı olarak yapılan balkonlar, ana dua salonu ile aynı seviyede inşa edilmiş ve kemerlerle desteklenmiştir. Endonezya’nın Jakarta kentinde bulunan bu cami, görülebilecek en ihtişamlı yapılardan biridir.
Badshai Camii
Hindistan’ın Lahor şehrinde yer alan Badshai Camii, dünyanın en büyük bahçesine sahip cami unvanı olarak ön plana çıkıyor. 1631-1654 yıllarında inşa edilen yapı, son Moğol hükümdarı Aurangazeb tarafından inşa edilmiştir. Hükümdarın babası Shah Jahan tarafından inşa edilen Taç Mahal Mozolesi’nin büyüklüğüne karşın, hükümdar da Lahor’da bu camiyi inşa etmiştir.
Caminin mimari yapısı bir hayli dikkat çekicidir. Üç büyük kubbesi ve sekizgen mermer kubbecikler haricinde kalan diğer kısımlar, kırmızı kum taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Uzaktan bakıldığından heybetli duruşu, kendini net bir şekilde gösteriyor.
Moğol İmparatorluğunun heybetini en iyi şekilde gösteren Badshai Camii’nin bahçesine iki katlı kapıdan giriş yapılıyor. Ana dua salonunun duvarında yer alan desenler ise bambaşka bir hayranlık uyandırıyor.
Şah Faysal Camii
Pakistan’ın başkenti İslamabad’ın kuzeyinde, Himalayaların yamaçlarında Margalla tepelerinin en batısında yer alan Şah Faysal Camii, Pakistan’ın en büyük camisidir. Cami, adını Kral Faysal Bin Abdül Aziz‘den almaktadır. Bir hayli ihtişamlı yapısı ile ön plana çıkan cami, Pakistan’ın diğer camilerinden farklı bir mimari ile inşa edilmiştir. Zira caminin herhangi bir kubbesi veya kemeri bulunmamaktadır.
Arab Bedouin’in çadırından esinlenilerek inşa edilen Şah Faysal Camii’nin ana dua salonu da bir hayli dikkat çekicidir. Üçgen yapı tarzı ile inşa edilen ana dua salonu kadar minareleri de dikkat çekicidir. Caminin minareleri, Türk minareleri gibi kalem şeklinde yapılmıştır.
Dünyanın en büyük 10 camisi arasında yer alan Şah Faysal Camii, gerek mimari tarzı, gerekse de kendine özgü biçimi ile ziyaret edilmesi gereken ibadet yerlerinden biridir.
Jame Asr Hassanil Bolkiah Camii
Güneydoğu Asya’da Borneo adasında yer alan Brunei’deki Jame Asr Hassanil Bolkiah Camii de dünyanın en büyük 10 camisi arasında yer alıyor. 1958 yılında yapılan cami, dışarıdan burayı ziyaret edenlerin en çok uğradıkları yerlerden biridir.
Brunei Sultanı tarafından ihtişamlı bir şekilde yaptırılan caminin yetkileri, Brunei Sultanı Hassanil Bolkiah’tadır. Cami 1994 yılında halka açılmış bir ibadet merkezidir.
24 karat altında yapılan kubbe, ilk andan itibaren ihtişamını görenlere sunuyor. Tabi ki minarelerinin üzerinde yer alan küçük çaplı kubbelerin de ilgi çekici olduğundan söz etmem gerekiyor. 4 minareye sahip cami, ihtişamı ve görece güzelliği ile ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
İmam Camii
Safavid Hükümdrarlığı’nın gelmiş geçmiş en büyük hükümdarının Şah Abbas olduğu kaynaklarda bildirilmektedir. Şah Abbas dönemi, İran için önemli bir dönem olmakla birlikte başkentin İsfahan’a taşındığı dönem olarak da bilinmektedir. Zira Naqsh-e Jahan Meydanı da bu dönemde inşa edilmiştir.
Naqsh-e Jahan Meydanı’nın güney cephesinde ihtişamı ile göz kırpan İmam Camii, İsfahan’da görülebilecek en güzel yapılardan biridir. Dört tarafı kubbelerle çevrili olan cami, bu yönüyle olduğu kadar kullanılan işleme ve tasarımlarıyla da bir hayli dikkat çekiciliğini ön plana koyuyor.
7 renkten oluşan mozaiklerle kaplı cami duvarları, kıbleye dönük olan mavi renkli kubbe ve kaligrafik işlemeleri baş döndürücü güzelliklere sahiptir. net yapım tarihi belli olmasa da 1611 yılında inşa edildiği söylenmektedir.
Sheikh Zayed Bin Sultan Al Nahyan Camii
Kuru bir çöl arazisi iken dünyanın en güzel destinasyonlarından biri haline gelen Dubai’nin kaderi, çok kısa bir süre içinde değişmiştir. Bir anda çöl ortasında yükselen binalar, modern yapılar, dünyanın dikkatlerini üzerine çekmeyi başarmıştır.
Abu Dhabi’de inşa edilen cami ise Dubai’ye yakışabilecek bir türdendir. 82 minaresi ile dikkat çekici bir yapı olan Sheikh Zayed Bin Sultan Al Nahyan Camisi, 2007 yılında hizmete açılmıştır.
Caminin ana kubbesi ve küçük kubbeleri bir hayli dikkat çekicidir. 38,2 metre ene sahip olan ana kubbe, 85 metre uzunluğu ile göz kamaştırıyor. Caminin dikkat çekici tek yeri kubbesi değil elbette. Ana dua salonu iki alana sahip ve bu ana dua salonlarından biri, dünyanın en büyük el dokuması halısı ile kaplı. Şehir yerlilerince “Grand Mosque” olarak adlandırılan cami, görülmeye değer ihtişamlı yapılardan biridir.
2. Hasan Camii
Morocco‘nun Kazablanka kentinde inşa edilen Hasan Camii de dünyada görülmesi gereken sayılı büyük camilerden biridir. 1993 yılında tamamlanan cami, Kral Hasan tarafından halkına ihtişamlı bir hediye olarak sunulmuş.
Caminin mimarisi kadar özellikleri de bir hayli konuşulmaya değerdir. Isıtmalı yerleri, otomatik kapıları ve hareketli kubbesi ile dikkatlerden kaçmayan 2. Hasan Camii’nin minaresinden Mekke’ye lazerle ışın gönderiliyor. Minaresi 210 metre uzunluğuna sahip olması ile dünyanın en yüksek yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
Atlantik Okyanusu’na bakan bir cephe üzerinde inşa edilen 2. Hasan Camii’nin en dikkat çeken yerlerinden biri de ibadet bölümünün bir kısmının zeminini camdan yapılmış olmasıdır. Ancak bu kısmın sadece krallığa ait olduğunu söylemek gerekiyor.
Mescid-i Nebevi
Camileri ihtişamından, heybetinden ve özelliklerinden bahsederken bir de ilk camilerden de söz etmek gerekiyor. İslam dininin kurucusu Hz. Muhammed (s.a.v) döneminde, kendisi tarafından yaptırılan Mescid-i Nebevi, Müslümanlar için oldukça önemli bir camidir. Son peygamberin en son kaldığı cami olması da ayrıca Mescid-i Nebevi’ye farklı bir değer katıyor.
Yapım tarihinden bu yana çok defa restore edilen cami, 105 metre uzunluğunda 10 minareye sahiptir. bunun yanında yeşil kubbesi de dikkat çekicidir.
İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v) kabr-i şerifleri burada yer almaktadır. Minberden mezara kadar uzanan küçük bir bahçe caminin tam ortasında yer almaktadır.
Mescid-i Haram – Kâbe
İslam dünyasının en önemli ve en kutsal yeri, hiç şüphesiz Mekke’de bulunan Mescid-i Haram yani Kâbe’dir. Müslümanların en kutsal mekanı olmasının yanında, dünyanın en büyük mescidi olma özelliğini taşıyor. Her yıl 1 milyondan fazla insanın ziyaret ettiği Mescid-i Haram’ın Kâbe’yi kapsamına alması, mescidin kutsal olarak kabul edilmesini sağlıyor.
Dünyanın her yerinde Müslümanlar Kâbe’ye yönelerek namaz kılarlar. Ancak Mescid-i Haram’a gidenlerin böyle bir sorunu yoktur. Çünkü Kâbe, mescidin tam ortasında yer alıyor ve yön hangi tarafa çevrilirse çevrilsin Kâbe’ye yönelmiş olunuyor.
Ebat olarak dünya üzerindeki bazı diğer mescitlerden küçük olması, kutsallığının önüne geçemiyor. Bütün dünya Müslümanları, buraya dönerek ibadet ederler.