Kütahya

Kültürel zenginlikleri ve tarihi dokusunun insanın içine ilmek ilmek işlediği Kütahya, sadece porselenleri ya da çinileri ile değil, aslında yıllar yıllar öncesine dayanan geçmişi ile de merak uyandıran bir şehir. Ege Bölgesi sınırları içerisinde yer alan ve toplamda 12.043 kilometrekarelik bir alana yayılmış olan Kütahya, tam olarak İç Batı Anadolu bölümünde yer alıyor. 500 bini geçkin nüfusu bulunan ve Pazarlar, Dumlupınar, Çavdarhisar, Şaphane, Aslanapa, Hisarcık, Emet, Domaniç, Altıntaş, Gediz, Merkez, Simav ve Tavşanlı gibi ilçeleri olan Kütahya’nın tamamını keşfetme gibi bir düşünceniz varsa eğer seyahatinizi en az 3 – 4 gün şeklinde ayarlamanızı öneriyoruz.

Nüfus yoğunluğunun en çok olduğu Merkez ilçede konaklayabilir ve kalacağınız gün sayısına göre araç kiralayarak Dumlupınar başta olmak üzere diğer ilçelerini gezebilirsiniz. Milattan Önce 3000’li yıllardan bugüne varlığını sürdüren bu kadim kenti hayatta bir kereliğine de olsa herkesin görmesi gerekiyor. Antik çağlarda kelime olarak Kotys’in Kenti anlamına gelen “Kotiaeion” olarak adlandırılan ve Koti adıyla da bilinen Kütahya, Türklerin hakimiyetine girdikten sonra günümüzdeki adını almış. Ege Bölgesi ve aynı zamanda Türkiye’nin en önemli termal turizm cennetlerinden biri olan Kütahya özellikle bahar aylarında yemyeşil doğası ve doğal güzellikleri ile öne çıkıyor. Ancak yıl boyu sağlık ve kaplıca turizm potansiyeli sayesinde çok sayıda yerli ve yabancı turistin ilgisini çektiğini de söylemek mümkün.

Kütahya’da tarih severleri muhteşem antik eserler ile buluşturan Frig Vadisi ile Kütahya seyahatinize hızlı bir başlangıç yapabilirsiniz. Kuruluş tarihi Milattan Önce 9. yüzyıla kadar uzandığı düşünülen Frig Uygarlığı’ndan kalma bu antik yerleşim yerinde o dönemlerde yaşayış tarzları ile ilgili ilginç bilgiler edinmeye hazır olun. Frig Vadisi’nin büyüsüne kapılıp da bu büyüyü bozmadan seyahatine devam etmek isteyenler yönünü, Çavdarhisar ilçesine bağlı Aizanoi Antik Kenti’ne çevirebilir. Roma Dönemi’ne ait en önemli antik kentler arasında bulunn bu bölgede rastlayacağınız yapılardan bazıları, antik tiyatro kompleksi ve macellumu, Zeus Tapınağı. 13.5000 kişi kapasiteli devasa stadyumu gördükten sonra nekropol ve su kanallarını fotoğraflamaya gidebilirsiniz.

Kütahya’nın doğa ile iç içe en bilindik yerleri arasında ilk sıralarda gelen Domaniç Ormanları’na bilhassa sonbahar aylarında gidecek olanlar çok şanslı çünkü telefonlarıyla bile kartpostalları kıskandıracak güzellikte kareler yakalayabilir. Ankara’dan 310 km, İstanbul’dan ise 360 km uzaklıkta yer alan Kütahya’nın genelinde karasal ve ılıman iklim özellikleri görüldüğü için seyahatinizi bahar aylarına denk getirmeniz daha uygun olacaktır. Türkiye’nin dört bir yanından aktarmalı veya aktarmasız olarak otobüsle ulaşım sağlayabileceğiniz Kütahya’ya Balıkesir’den gelecekler Ege Ekspresi’ni; Denizli-Eskişehir rotasından gelecekler de Pamukkale Ekspresi’ni tercih edebilir. Eskişehir’e 78 km, Afyon’a 94 km ve İzmir’e de 340 mesafedeki Kütahya’ya hava yolundan ulaşmak isteyenler ise şehir merkezinden 41 km uzaklıktaki Zafer Havalimanı’nı kullanabilir.