İskenderiye

İskenderiye, Mısır’ın en büyük ikinci şehridir. Akdeniz kıyısında ve Nil deltasının batı tarafında yer alan şehrin nüfusu 2018 verilerine göre 5,2 milyondur. Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan konumuyla önemli bir ticaret noktası olan İskenderiye, hem Akdeniz kıyısındaki en büyük şehir hem de önemli bir liman kentidir.

Mısır dış ticaretinin büyük bir kısmını karşılayan şehir, ülkenin ana liman merkezini oluşturuyor. Bunun dışında sahip olduğu tarihi kalıntılarla önemli bir turizm noktası olan kent: Rukheion (Yunan), Rhakotis (Mısır), Regio Judaeorum (Yahudi) ve Faros antik mahalleleri olarak belirli odak noktalara ayrılıyor. Şehrin girişinde hem Yunanca hem de Arapça olarak ‘‘Alexandria’’ yazıyor.

İskenderiye, M.Ö 332 tarihinde Büyük İskender tarafından kurulmuştur. Adından da anlaşılacağı üzere kurulan şehre kendi adını verir ve şehrin inşasını Grek tarzı Hippodamos (dama tahtası) planında yaptırır. Şehir planını hazırlayan kişi Rodoslu Mimar Dinokrates’tir. Küçük ve yoksul bir balıkçı kasabası olan İskenderiye, Avrupa ve Asya arasındaki ticaret yolu üzerinde yer almasından ötürü hızla gelişmeye başlar ve önemli bir ticaret merkezi olur.

Öyle ki Yunan biliminin ve düşün dünyasının önemli gelişmelerinin yaşandığı, Helenistik ve Semitik öğretilerin merkezi olur. Stratejik konumu sebebiyle Pers, Bizans, İspanyol, Osmanlı ve İngiltere gibi devletlerin hükmü altına giren şehir, bağımsızlığını tam anlamıyla 1970’li yıllarda kazanabildi. Yıllar süren savaşlardan sonra büyük tahribata uğrayan şehir için yine 70’lerden itibaren yenilenme ve yapılandırma çalışmaları başlar. Şehir, bulunan gaz ve petrol yataklarının da etkisiyle kendini toparlamayı başarmıştır.