Minsk

Polonya, Ukrayna, Letonya, Rusya ve Litvanya arasına sıkışmış, Beyaz Rusya adıyla da bilinen Belarus’un başkenti Minsk, yaklaşık 2 milyon insana ev sahipliği yapıyor. Svislach ile Niamiha nehirleri arasında, dümdüz bir ova üzerine kurulduğu için şehri gezmek de bir hayli kolay. Ayrıca kent, 305 kilometrekarelik alan üzerine kurulmuş. Belarus’un da tam merkezinde konumlanıyor.

1918 yılında Belarus Halk Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edilen Minsk, 9 ay sonra Kızıl Ordu tarafından devralınmış. I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı zamanlarında şehir büyük hasar almış. Hatta, dünyanın en büyük askeri harekatlarından bir tanesi olarak kabul edilen Barbarossa Harekatı kapsamında ilk olarak Minsk saldırıya uğramış. Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte Belarus ve Minsk yeni bir kimlik kazandı.

Belarus, karasal iklimin etkisinde için güneşli gün sayısı oldukça az. Bu nedenle de kışlar oldukça soğuk geçiyor. Ayrıca, ülkenin doğusundan batısına gidildikçe sıcaklık artıyor. Kışın ortalama sıcaklık -15 C derecelere düşerken, ilkbahar ve yaz aylarında 20 – 25 C derece civarına çıkıyor. Gece hayatının da son derece hareketliği geçtiği Minsk’de çoğu gece kulübü veya diskoya damınız olmadan da girebilirsiniz. Ancak giyiminize özen göstermeniz gerekiyor. Ayrıca beyaz ayakkabıyla mekana gidenlerin kapıdan çevrildiği de söylentiler arasında. Şehrin en eğlenceli gece kulübü ise DazariNight Club. Mekan, gece saat 22:00 ile sabah saat 06:00 aralığında hizmet veriyor.

Tarihi 11. yüzyıla dayanan Minsk, II. Dünya Savaşı’nda büyük yıkıma uğrasa da yeniden restore edilerek günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Yapımına 1905’de başlanan ve 1910’da tamamlanan Aziz Simon ve Helena Kilisesi, kırmızı tuğlalardan yapılmış. Bu nedenle de adına ‘Kırmızı Tuğla Kilisesi’ diyorlar. Şehrin tarihi bölgesi Trinity’de konumlanan yapay ada Gözyaşı Adası, Svislac Nehri üzerinde kurulmuş. Üzerinde, Sovyetler Birliği tarafından Afganistan’a düzenlenen hareket sonucunda ölen 700 Belaruslu’nun anısına yapılan bir şapel bulunuyor. Şehrin sembolü ise Zafer Meydanı olarak kabul ediliyor. Moskova’nın Kızıl Meydanı’na benzeyen Zafer Meydanı’nın tam ortasında II. Dünya Savaşı’nda vefat eden Rus ve Belaruslular anısına 1954’de inşa edilmiş bir anıt konumlanıyor. Meydanda ayrıca 1961’de yakılan ve sonsuza dek yanması hedeflenen bir ateş ve Parlamento Binası yer alıyor.

Minsk’e gitmek isteyenler, İstanbul’dan Minsk Uluslararası Havalimanı’na haftanın 5 günü düzenlenen uçak seferleriyle ulaşabilirler. Kent merkezine 42 kilometre mesafede konumlanan havalimanından kalkan minibüs veya otobüslerle gitmek istediğiniz yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Oldukça gelişmiş olan şehir içi ulaşımda en çok kullanılan toplu taşıma aracı metro. Ardından metroya alternatif oluşturan otobüs, troleybüs, tramvay gibi diğer toplu taşıma seçenekleri bulunuyor. Ayrıca, rahatına düşkün veya acelesi olan kişiler de taksilerle diledikleri yere kolaya gidebilirler.

Minsk’in en güzel özelliklerinden biri de Türk vatandaşlarına vize uygulanmaması. Gri, yeşil veya borda pasaportunuz varsa vize almadan Minsk’e gidebilir, tatilinizi yapabilirsiniz.