Kristiansund

“Bacalao’nun evi” unvanına sahip Kristiansund, dört ana ada ve birkaç küçük adadan meydana geliyor. Üzerinde inşa edildiği adaların nispeten küçük olması nedeniyle, Norveç’in en yoğun nüfuslu şehirlerinden ve ülkenin en kentsel küçük şehir merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda Kristiansund’un kuzeybatısındaki Grip Adası da belediyenin bir parçası. 1964 yılında Kristiansund ile birleşinceye kadar Grip, Norveç’in en küçük belediyesiydi. Buradaki eski balıkçı köyü artık terkedilmiş durumda, ancak evler konaklama tesisi olarak kullanıldığı için gayet iyi korunmuş durumda.

Özel konumu ve mimarisi nedeniyle yazın popüler bir turistik nokta olan Kristiansund, geçmişteki savaştan sonra tam bir harabeye dönüştü ve çok renkli şehir anlamına gelen “polychrome city” takma adını alarak, kırmızı, sarı ve yeşil tonlarında dekore edilmiş, kendine özgü bir mimariyle yeniden inşa edildi.

Geleneksel olarak, şehir yaşantısının büyük bir kısmını denizcilik ve balıkçılık oluşturuyor. Ringa balığı avcılığı, nakliye, bacalao (kurutulmuş ve tuzlanmış morina balığı) üretimi ve ihracatı ve son yıllarda petrol ve gaz, Krsitiansund’un temel geçim kaynakları. Zengin bir kültürel mirası olan Kristiansund’un bambaşka bir yüzünü keşfetmek isterseniz, Opera Festivali, Nordic Light Uluslararası Fotoğraf Festivali, Şehir Festivali ve Tahiti Festivali gibi etkinliklere katılmayı düşünebilirsiniz.

Grip Adası’na giderseniz eğer Norveç’in en küçük ikinci çatma ahşap kilisesi olan Grip Stave Kilisesi ve Grip Deniz Feneri’ni ziyaret edebilirsiniz. 1876’da kurulan Kristiansund’daki Sundbåtene’nin halen faaliyette olan dünyanın en eski toplu taşıma sistemi olduğu hakkında güçlü iddialar var. Küçük yolcu feribotları, şehrin dört adası arasındaki ulaşımı sağlıyor. Daracık labirent sokakları ve iyi korunmuş ahşap evleriyle şehrin tarihi bölgesini görmeyi de es geçmemelisiniz.

Vågen’deki Eski Kent bölgesi,  esasında Kristiansund’daki tarihi balıkçı yerleşiminin merkezi. Burada ayrıca enfes bir liman manzaralı anıt taşı bulacaksınız. Norveç Bacalao Müzesi’nin de bulunduğu bölgeyi gezdikten sonra yönünüzü, Kristiansund’un çok özel ve eşsiz kıyı mimarisine sahip tarihi bir noktası olan Innlandet’e çevirebilirsiniz. Norveç’teki en eski opera binası unvanlı, Art Nouveau tarzında inşa edilmiş ve 1914 yılında tamamlanmış olan Festiviteten de (Kristiansund Opera) gezilecek yerler listenizde mutlaka olmalı. Bu yapı, II. Dünya Savaşı sırasında bombalamadan kurtulan Kristiansund şehir merkezindeki birkaç eski binadan biridir. İnşa tarihi 1964 yılına kadar uzanan Kirklandet Kilisesi, Norveç’teki en modern kilise binası olarak kabul ediliyor.

Norveç’in Kristiansund şehrine seyahat etmek isteyen umuma mahsus (bordo) pasaport sahibi Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alması gerekirken, siyah, gri veya yeşil pasaport sahipleri için herhangi bir vize şartı bulunmuyor.