İsviçre

Batı Avrupa ülkesi olan İsviçre, kuzeyde Almanya, batıda Fransa, güneyde İtalya ve doğuda Avusturya’ya komşuluk ediyor. Federal devlet yapısına 12 Eylül 1848 yılında kavuşan İsviçre’nin 4 tane resmi dili bulunuyor. Ülke halkının %73’ü Almanca, %23’ü Fransızca, %6’sı İtalyanca ve %0,7’lik kısmı ise Romanşça’yı resmi dil olarak kabul ediyor. Bu bağlamda ülkenin çok kültürlü bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Başkenti Bern olan İsviçre’nin nüfusu, son yapılan sayımla birlikte 8.508.898 olduğu bilgisi kayıtlara geçmiş.  Ülke, aynı zamanda kişi başına düşen milli gelir bazında bakıldığında dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor.

İsviçre, iki önemli şehri olan Zürih ve Cenevre başta olmak üzere başkent Bern ile birlikte her dönem birçok festivale ev sahipliği yaparken, birden fazla tarihi yapıyı da içerisinde barındırıyor. Ülkeyi gezmeye başlamadan önce belirtmek gerekir ki İsviçre’de sıkılmanız hiç ama hiç mümkün değil çünkü her bakımdan gelişmiş olan ülkede gezilecek yerler bakımından birçok alternatif mevcut. Vakit kaybetmeden gezinize Bern ile başlayabilirsiniz. Birden fazla aktivite ile ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatan bu şehir ihtişamlı güzelliğiyle göz dolduruyor. İsviçre’nin çatısı olduğuna inanılan Alpler de her dönem yoğun ziyaretçi akınına uğrayan bölgelerden biri.

Manzara düşkünleri için harika bir seçenek olan Chillon Şatosu ve Cenevre Gölü’nün muhteşem atmosferi ile kendinizi Orta Çağ izlerinin arasında bulmanız olası… Ortaçağ döneminden kalma bu şatodaki odaların devasa büyüklükte ve iç içe olması tarihi yapıya büyüleyici bir hava katıyor.  Şapel Köprüsü de yine doğayla haşır neşir olmayı sevenlerin uğrak noktası  olarak biliniyor. Luzern şehrinde yer alan köprü, Reuss Nehri üzerinde bulunduğundan, ahşap ve kapalı olması yapıyı naif kılmasıyla dikkat çekiyor.

Avrupa’nın en büyük şelalelerinden biri olarak bilinen Ren Şelalesi de ülkeyi yine doğal güzellikler bakımından zengin hale getiren detaylardan biri haline getirmiş durumda. İsviçre, tarihi yapılarının yanı sıra kültür ve sanat bakımından da kendini geliştirmiş bir ülke olduğu için Abbey Kütüphanesi’nin kitap kurtları tarafından yoğun ilgi gördüğü söylenebilir. Mimari yapısı ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakacak güzellikteki bu kütüphaneye giriş ücreti biraz yüksek olsa da içerisindeki envai çeşit kitapla kültürel birçok bilgiye kapılarını açıyor.

İsviçre gezinizde şehir içi ulaşım size oldukça yardımcı olacak çünkü bölgedeki S-Bahn adı verilen ulaşım ağı; banliyö tren, otobüs, taksi, tramvay, bisiklet ve teleferikler ile dilediğiniz yere rahatça gitmenizi sağlıyor. İsviçre’ye gitmek için en uygun dönemin sonbahar ayları olduğu bilinse de Alpler için kesinlikle kış aylarını tercih etmeniz gerekiyor. Türkiye üzerinden İsviçre’ye aktarmasız uçuşlar ile 3 saat gibi kısa bir sürede gidebilirsiniz. Bordo pasaport sahipleri için vize şartı aranırken, diplomatik, gri ve yeşil pasaport sahiplerinden 180 gün içerisinde 90 günü aşmadığınız müddetçe vize istenmiyor.