Avrupa Kıtası’nın en güzel ülkelerinden biri olan İskoçya, İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda ile birlikte Birleşik Krallık’ı oluşturan dört ülkeden biri olma özelliğine sahip. Birleşik Krallık’ın %32,3’ünü kaplayan ülke, spor etkinlikleri, sanat festivalleri, gaydası ve meşhur İskoç etekleriyle her yıl binlerce turist ağırlıyor. Büyük Britanya’nın en kuzeyinde yer alan İskoçya, Highlands, Central Belt ve Southern Uplands olarak üç bölgeye ayrılıyor. Nüfusun çoğunluğu Central Belt sınırları içerisindeki Stirling, Glasgow ve Edinburgh şehirlerinde yaşıyor. Edinburgh aynı zamanda İskoçya’nın başkenti olmakla birlikte Orta Çağ döneminden kalma bina ve kaleleri ile de dikkat çekiyor. İskoçya’da tam tamına 790 ada bulunmasının yanı sıra bunlardan 130’unda da yerleşim mevcut.
Eski adı Kaledonya olarak bilinen İskoçya, İngilizlerden önce Piktler ve İskoçların ülkesiydi. Kraliçe I. Elizabeth’in ölümünden sonra 1603 yılında tahta çıkan Kral VI. James ile İskoçya, İngiltere’yle ilk bu dönemde bağlanmış olup resmi olarak 1707 Birleşme Yasasıyla da özerkliğini kaybetti. İki ülke komşu olmakla beraber İskoçya’da Golf Stream etkisi daha yoğun olduğu için haliyle iklimi de bu durumdan etkileniyor. İngiltere’den daha yağışlı bir iklime sahip olan İskoçya’da ocak ve şubat ayları en soğuk aylar. Haziran ve ağustos aylarında ise hava sıcaklıkları 19 dereceye kadar çıkıyor ve en sıcak dönem olarak geçiyor. Bu yüzden nisan ve eylül arası dönemler ziyaret için daha uygun.
2011’de yapılan nüfus sayımıyla 5.2 milyon nüfusa sahip olan ülkede, eğlence, spor ve eğitim oldukça gelişmiş durumda. 1451 yılında kurulan ve İskoçya’nın en eski üniversitesi olan Glasgow Üniversitesi, Avrupa’daki en prestijli üniversitelerinden biri. Charles Darwin, Alexander Graham Bell gibi mezunlar veren Edinburgh Üniversitesi eğitimiyle meşhur diğer bir üniversite. Ayrıca Edinburgh Üniversitesi, 2010 yılında dünyadaki üniversiteler arasında en iyi 9. üniversite olarak seçildi. Sporun popüler olduğu İskoçya’da spor severler, futbol dışında rugby, golf ve tenise de yoğun ilgi gösteriyor. İskoçya’da her yıl çeşitli sanat festivalleri oluyor. Bunlardan en bilineni olan ve 3 hafta süren Fringe adlı festivalde 2015 yılında toplam 50.459 sahne sanatları, sokak etkinlikleri gibi birçok etkinlik düzenlenmiş.
İskoçya’ya ulaşım için birden çok seçenek mevcut. İskoçya’ya hava yoluyla gitmek isteyenler Glasgow International, Edinburgh veya Aberdeen Havalimanı’nı tercih edebilir. Ayrıca İngiltere üzerinden de birçok yerel kurumun İskoçya’ya uçuş seferi bulunuyor. Karayoluyla gitmek isteyenler İngiltere Demiryolları BritRail hattını kullanabilir.
İskoçya Birleşik Krallığa bağlı olduğu için Schengen vizesi yerine İskoçya vizesi almak zorunlu. Yine bordo pasaport, hususi pasaport ve hizmet pasaportu olanların da Birleşik Krallık vizesi almaları gerekiyor. Diplomatik pasaport sahipleri ise 6 ayda 90 günü aşmamak şartıyla İskoçya vizesi almadan da seyahat edebiliyorlar. Birleşik Krallık dört ülkeyi kapsadığı için bu vizeyle vize süresi boyunca 4 ülkeye de giriş yapılabiliyor.