İngiltere’nin güneybatı kesiminde konumlanan ve törensel bir kontluk bölgesi olan Bristol, Avon Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Severn Nehri’ni Atlantik Okyanusu’na bağlayan Bristol Körfezi, İngiltere’nin en büyük ve önemli limanlarından biri olarak biliniyor. Körfez, şehirde hem ticari hem de ekonomik açıdan oldukça önemli bir yere sahip kuşkusuz. Birleşik Krallık’ın altıncı büyük, güneybatı İngiltere’nin ise en büyük şehri olan Bristol, batısında Bath, kuzeyinde de Gloucester ile komşu durumda.
Taş Devri’ne ait yerleşim izlerine rastlanan ve Romalıların işgali ile ilgili kalıntıların ortaya çıktığı kent, Orta Çağ döneminde yün, balıkçılık ve şarapçılık ticaretinde çok önemli bir yere sahip olmuş. 1542 yılında şehir unvanını almaya hak kazanan Bristol, 19. yüzyılın başlarında liman inşa edilmesi ile birlikte gemi ticaretinde büyük rol oynamış. Aynı zamanda demir yollarını da güçlendirerek, cam, kimya ve kâğıt endüstrisinde sanayileşmeye başlamış. Ardından, 20. yüzyılda uçak üretimine başlamış ve 21. yüzyılda ise ülkenin en önemli finans ve teknoloji şehri olmuş.
2011 yılında yapılan resmi araştırmalara göre; Bristol’ün nüfusu yaklaşık 535 bin civarında seyrediyor. Sıcak ve ılıman bir iklimin hâkim olduğu bölgede, yıllık ortalama sıcaklık değerinin 9,8 derece olduğu söylenebilir. Şehrin coğrafik olarak okyanusa yakın olması sebebi ile kentte yaz ve bahar ayları oldukça sıcak geçiyor. Nisan, yılın en kurak ayı, aralık ise en fazla yağış alan dönemi olarak biliniyor. Temmuz ortalama 20 derece ile en sıcak geçen dönem iken ocak yaklaşık 4 derece ile soğuk geçiyor. Gezi planınızda Bristol şehrine de yer verecekseniz; mayıs ve eylül ayları arasında gitmeniz gayet uygun olacaktır.
Gezip görülecek birçok yere sahip olan Bristol, tarihi yapıları, doğal zenginlikleri, kültür ve eğlence merkezleri ile turistlerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Kent, İngiliz şehrinin bilindik caddeleri, binaları ve köprüleriyle her yıl binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Dünyada transatlantik olarak kabul edilen ve ilk yolcu gemisi olan Brunel’s SS Britain, yapılan restorasyon sonucu, şehre gelen ziyaretçilere kapılarını açarak gezmelerine olanak sağlıyor. 12. yüzyılda inşa edilmiş olan Bristol Katedrali, 412 metre uzunluğunda ve 76 metre yükseklikte olan Clifton Suspension Bridge Köprüsü, şehirde gezilecek diğer yerler arasında bulunuyor.
Türkiye üzerinden Bristol şehrine direkt uçuş seçeneği bulunmadığı için Londra’ya giderek aktarmalı şekilde bölgeye ulaşılması gerekiyor. Şehir içi ulaşımda büyük ölçüde gelişmiş olan kent, geniş otobüs ağı ile bölgenin hemen hemen her yerine toplu taşıma hizmeti sunuyor. Dileyen ziyaretçiler, taksiyle ya da araç kiralayarak da gezilerini gerçekleştirebilirler.
Bristol’e seyahat etmek isteyen diplomatik pasaport sahipleri, vize almadan 180 gün içinde 90 günü aşmayacak şekilde ülkede bulunabilirler. Hususi, hizmet ya da umuma mahsus pasaport sahiplerinin ise ülkeye giriş yapmaları için vize alması gerekiyor.