Manisa

Ege Bölgesi sınırları içerisinde yer alan ve İzmir’den sonra bulunduğu bölgenin en büyük 2. şehri olma özelliğini taşıyan Manisa toplamda 13.269 kilometrekarelik alanında 17 ilçeye ev sahipliği yapıyor. Dericilik, gıda, dokumacılık ve tarım alanlarında Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olan Manisa 1,5 milyona yaklaşan nüfusu ile de bu gelişimi kanıtlıyor adeta. Osmanlılar, Saruhanoğulları, Bizanslılar, Romalılar, İranlılar, Lidyalılar, Yunanlar, Frigler, Hititler gibi çok sayıda medeniyete kucak açmış olan Manisa, kültürel zenginlikleri ve tarihi mirasları ile her gelende hayranlık duygusu uyandırıyor. Osmanlı Dönemi’nde “Şehzadeler Şehri” olarak anılan Manisa, gezilip görülmesi gereken yerler açısından da epey zengin bir yerleşim yeri.

Yüzyıllar boyunca sayısız uygarlığın birer birer hüküm sürdüğü Manisa, tarihi yapıları ve gösterişli mimarilerinin yanı sıra termal zenginlikleri ve kültürel mirasları ile de dikkat çekmeyi başarıyor. Müzeler, camiler, kaleler, antik kentler, kaplıcalar ve dahası için Manisa seyahatinizi en az 3 – 4 gün şeklinde ayarlamanızda fayda var. Şehrin en sembolik yapıları arasında gösterilen ve şehre adım atar atmaz sizi ilk selamlayacak olan Manisa Kalesi ilk günkü gibi olmasa da halen daha kalıntılarını görmek mümkün. Meşhur Spil Dağ’nın kuzey yamaçları boyunca uzana kale kalıntılarını gördükten sonra şehrin kadim geçmişine ışık tutmak adına yönünüzü Manisa Arkeoloji Müzesi’ne çevirebilirsiniz. Müzenin içerisinde Thyatira, Tabala, Apollonis, Daldis ve Attila gibi antik kentlerde yapılan kazı çalışmaları sonucu elde edilen eserler sergileniyor.

“Şifa kenti” olarak da adlandırılan Manisa’nın ünü il sınırlarını aşmış olan Kurşunlu Kaplıcaları’nı görmeden şehir turunu sonlandırmak olmaz tabii. 270 yatak kapasiteli tesislerde günübirlikçiler için de çeşitli oturma ve dinlence yerleri mevcut. Kurşunlu Çayı Vadisi sınırları içerisinde bulunan bu tesislerde 1 tam gününüzü dolu dolu geçirmemeniz için hiçbir sebep yok. Ayrıca Kurşunlu Kaplıcaları’nın şifalı sularının solunum yolu hastalıkları, cilt ve kadın hastalıkları, sinirsel rahatsızlıklar, eklem ve kireçlenme hastalıklarında iyileştirici rol oynadığını söylemek mümkün.

Batısında İzmir, doğusunda Uşak, kuzeyinde Balıkesir, güneydoğusunda Denizli ve güneyinde ise Aydın ile sınırlarını paylaşan Manisa dört bir yandan dağlar ile çevrili olduğu için ilk bakışta çok cezbedici olmayabilir, ancak bir kentin gizemi tam da bu noktada başlar, unutmayın. Şehri çevreleyen dağlar arasında Simav Dağları, Bozdağlar, Yamanlar Dağı ve Yunt Dağı bulunuyor. Genelinde Ege ve Akdeniz ikliminin etkilerinin görüldüğü Manisa’da kış ayları inanılmaz soğuk geçerken yaz ayları da bir o kadar sıcak geçer. Dolayısıyla şehri gezi amaçlı ziyaret edecekseniz eğer seyahatinizi ilkbahar ya da sonbahar aylarına denk getirmeniz daha uygun olur.

Kara yolu, demir yolu ve hava yolu ile ulaşımın pekala kolay olduğu Manisa’ya Türkiye’nin hemen hemen her ilinden hareket eden otobüs seferi bulmanız muhtemel. Ayrıca Ankara’dan 563 km, İstanbul’dan 442 km ve Antalya’dan 430 km uzaklıkta bulunan Manisa’ya hava yoluyla gelecekler 39 km uzağındaki İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nı kullanabilir.