Ege Denizi’nin kuzeyindeki Saros Körfezi’nin girişinde bulunan Gökçeada Türkiye’nin en büyük adası olması ile öne çıkıyor. Çanakkale ilinin bir ilçesi olan Gökçeada, Türkiye’de bulunan 11 sakin şehirden (Cittaslow) biri. Bu özelliğiyle şehir hayatından uzak sakin bir tatil için oldukça iyi bir seçenek. Yüz ölçümü 286 km², kıyı şeridi 95 km olan Gökçeada’ya metrekareye yıllık 950-1050 mm arasında yağış düşüyor. Türkiye’nin en batı noktası olan İncirburnu Gökçeada’nın batı kesiminde yer alıalmakla birlikte adanın nüfusu 2017 resmi verilerine göre 8.769 kişi. 1960 yılı öncesinde adada Rum nüfusu çoğunluktayken, adada yaşayan rumların zamanla göç etmesi sonucunda günümüzde Rum nüfusu 300 civarında seyrediyor.
Çok eski dönemlerde farklı medeniyetlerin yaşadığı Gökçeada’nın tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Bu durum adayı ziyaret edenlere çeşitli kültürleri bir arada görme fırsatı sunuyor. 1970 yılında Gökçeada ismini alan adanın, Antik Yunan dönemine dayanan tarihinden 1970’e kadar bilinen ismi İmroz’du. Bu ismin köken olarak, anlamı “Yüce Ana Tanrıça” olan, Imaura kelimesinden türediği düşünülüyor. Edebiyatta, İlyada Destanı’nda, deniz tanrısı olarak bilinen Poseidon’a ait bir ada olarak geçiyor. Yunanistan Balkan Harbi sırasında Gökçeada’yı işgal etti ve Lozan Anlaşması ile 22 Eylül 1923 yılında Türkiye sınırlarına dahil oldu.
Gökçeada’da bir baraj gölü ve 4 adet gölet bulunuyor ve adanın kuzey sahili dışında geneline Akdeniz iklimi hakim. Yaz döneminde 25 derece sıcaklıkların yanı sıra, yılın üçte dördü poyraz ve lodos estiği için bunaltıcı bir havası olmuyor. Akdeniz’in bunaltıcı ve nem oranı yüksek olan havasını sevmeyenler için Gökçeada harika bir alternatif olacaktır. Kış dönemi hariç yılın üç mevsimi huzurlu bir tatil için uygun olan Gökçeada’da toplamda 10 adet köy var ve bu köyler birbirinden biraz uzakta olduğu için kendi aracınız ile adaya gelmeniz tatilinizde de kolaylık sağlar. Adaya geldiğinizde, Aydıncık Plajı’nda rüzgar sörfü yapabilir, Sualtı Milli Parkı sınırlarındaki Yıldız Koyu’nda deniz, kum, güneş üçlüsünün tadını çıkarabilirsiniz. Ağustos ayında gerçekleşen Motosiklet Festivali’ne katılmayı da ihmal etmeyin.
Yaz aylarında hem yerli hem yabancı turistler tarafından rağbet gören Gökçeada’ya ulaşım yalnızca deniz yolu ile sağlanıyor. Çanakkale Limanı’ndan gelmek isteyenler için deniz otobüsü, Eceabat-Kabatepe Limanı’ndan gelmek isteyenler içinse arabalı vapur ve feribot seferleri bulunuyor. Eğer arabalı vapur kullanarak ulaşımınızı sağlayacaksanız, arabalı vapurların Kabatepe Limanı’ndan kalkarak Gökçeada Kuzulimanı’na hareket ettiğini belirtmek isteriz. İstanbul’a uzaklığı 330 km olan Gökçeada’ya İstanbul’dan gidecekseniz, Tekirdağ, Gelibolu ve Eceabat rotasını takip ederek Kabatepe Limanı’na ulaşabilirsiniz. İzmir, Bursa, Eskişehir ve Ankara yönünden Gökçeada’ya gitmek istiyorsanız, Çanakkale Boğazı’ndan Eceabat, Lapseki veya Kilitbahir rotasını takip ederek Kabatepe Limanı’na ulaşmanız mümkün. Gökçeada’ya otobüs ile gidecekseniz yaz döneminde İstanbul’dan direk Gökçeada’ya kadar giden otobüs seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Fakat; kış döneminde Eceabat İskelesi’ne kadar otobüs ile ulaşım mümkün. Ankara, İzmir ve Bursa’dan otobüs ile ulaşım sağlamak istiyorsanız, Çanakkale İskelesi’nde inerek, Çanakkale Boğazı’nı geçtikten sonra Eceabat İskelesi’ne ulaşacaksınız. İskeleden kalkan minibüslere binerek Kabatepe Limanı’na ulaşıp, buradan Gökçeada’ya geçebilirsiniz. Ada içerisinde ulaşım minibüsler ile sağlanır. Araç kiralamak da ulaşım için alternatif bir seçenek.