Amasya, Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümü’nde yer alıyor. Yüz ölçümü 5.701 km2 olan şehir, kuzeyde Samsun, güneyde Yozgat ve Tokat, batıda ise Çorum ile sınırlarını paylaşıyor. İl genelindeki nüfus, 2017 sayımlarıyla 329.888 olarak tespit edildi. Mevcut nüfusun %40’tan fazlası il ile aynı adı taşıyan kent merkezinde yaşıyor. Tarım ve hayvancılık, kentin başlıca gelir kaynakları olarak kabul edilmekte. Şehrin 7500 yıllık bir geçmişe sahip olması, turizmi de önemli bir gelir kaynağı hâline getiriyor. Amasya’da Karadeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında geçişli bir iklim hüküm sürüyor. Yaz aylarında hakim olurken, kış aylarında Karadeniz iklimi görülüyor.
Amasya’daki ilk yerleşimler Kalkolitik Çağ’a tarihlenmekle birlikte, Hititler, Frigler, İskitler, Persler, Pontus, Roma ve Bizans gibi birçok medeniyet buraya hâkim olmuş. Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Türk egemenliğine giren Amasya, 1386 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına dâhil edildi. Fetret Devri’nden sonra Osmanlı’yı tekrar toparlayan Çelebi Mehmed, burada valilik yapıyordu ve restorasyon sürecini buradan yönetti. Amasya, Milli Mücadele tarihinde de önemli bir yere sahip. 22 Haziran 1919 yılında burada yayınlanan ve Milli Mücadele’nin esaslarını içeren Amasya Genelgesi, Kurtuluş Savaşı tarihinin en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor. Amasya, Mustafa Kemal’in Samsun’dan sonraki ilk durağı olarak biliniyor.
Tarım faaliyetleri kentin ekonomisinde büyük bir yere sahip. Amasya’daki ırmak ve dere havzalarının bolluğu, toprakları tarım için elverişli hâle getiriyor. Özellikle Taşova ve Suluova bölgeleri tarım bakımından oldukça aktif. Toprağın kendine özgü bir yapısı olduğu için, bazı ürünler kentle özdeşlemiş durumda. Amasya elması buna örnek gösterilebilir. Burada şekil ve koku bakımından benzersiz, özel bir elma yetişiyor. Ayrıca tütün ve bamya da Amasya’da yetiştirilen ürünler arasında önemli bir yere sahip. Kent sınırları içindeki arazinin yarıdan fazlasının otlak olması, burayı hayvancılık için de avantajlı bir yer hâline getiriyor. Yapılan son sayımlarda Amasya’daki meralarda ise yaklaşık 550 bin baş hayvan olduğu tespit edildi.
Yeşilırmak kenarında uzanan Yalıboyu Evleri, Amasya’nın turistik değerleri arasında önemli bir yere sahip. Yine bu ırmak üzerinde bulunan Alçak Köprü, Roma döneminden kalan nadide eserlerden biri. Kente uğrayacak olursanız, her yıl binlerce yabancı turistin ilgisini çeken Kral Kaya Mezarları’nı mutlaka görmelisiniz. II.Bayezid Camii ve Külliyesi de mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi yerlerden biri. Kış aylarında burada soğuk ve nemli bir hava hâkim. Nisan ve ağustos ayları arası, Amasya’yı ziyaret etmek için en uygun dönem.
Amasya, karayolu ile ulaşımın kolay olduğu bir noktada yer alıyor. İstanbul’dan Düzce, Bolu, Tosya, Merzifon rotasını, Ankara’dan ise Kırıkkale, Çorum rotasını izleyerek ulaşabilirsiniz. Hava yolu ile gelmeyi tercih ederseniz, Merzifon ilçesindeki havaalanını tercih edebilirsiniz. Kent merkezi, yürüyerek kolaylıkla gezilebilecek bir alanda olduğu için toplu ulaşıma pek ihtiyaç duyulmuyor. Ancak diğer ilçelere ulaşım sağlamak için belediye otobüsleri ve minibüsler bulunuyor. Havaalanından şehir merkezine ulaşmak için ise özel servis hizmetini kullanabilirsiniz.