Karayip Denizi’nde Hispanuola Adası toprakları içerisinde bulanan Dominik Cumhuriyeti, Latin Amerika ülkeleri arasında en büyük ekonomilerden birine sahiptir. Başkenti Santo Domingo olan ülkenin Haiti ile kara sınırı bulunurken, Venezuela, Küba ve Jamaika ile deniz sınırı bulunmaktadır.2017 ayı sayımlarına göre 10,77 milyon nüfusa sahip olan ülke, her yıl artan kişi sayısı ve gelen turist yoğunluğuyla beraber oldukça kalabalık bir hal almaktadır.
Kristof Kolomb’un yeni dünyayı keşfetmek için çıktığı yolculukta ilk ayak bastığı nokta olan Dominik Cumhuriyeti’nde resmi dil İspanyolca olmakla beraber kullanılan para biriminin ismi Dominik Pezosu ’dur. Yüzölçümü ve nüfus olarak Karayipler’in en büyük ülkelerinden biri olan Dominik, uzun yıllar boyunca İspanyol sömürgesi altında kalmış ve 1821 yılında bağımsızlığına kavuşmuştur.
Bağımsızlığının ardından canlanan ekonomi ve turizmle beraber gözde seyahat noktaları arasında girmiş olan Dominik Cumhuriyeti, yeni cazibe noktalarından biri haline gelmiştir.
Geniş bir yüz ölçümüne sahip olan ülkenin bir kısmını yağmur ormanları oluştururken, görülmesi gereken çok sayıda tarihi ve kültürel noktaya da ev sahipliği yapıyor. Muhteşem sahillerinin yanı sıra gezi noktalarını keşfetmek isteyenleri için ilk önerimiz Alcazar de Colon’dur. Santo Domingo’da buluna bu müze, bölgedeki en eski binalardan biridir.
1512 yılında yapılmış olan katedrali, Amerika’nın ayakta kalmayı başarmış en eski katedralidir. Duvarları tarih kokan bu katedrali gezdikten sonra şehrin muhteşem sahillerini ziyaret edebilir, deniz ve kumsalları keşfedebilirsiniz.
Aynı zamanda yoğun nüfusun getirmiş olduğu sorunların başında gelen salgın hastalıklar, seyahatiniz boyunca dikkat etmeniz gereken konuların başında geliyor. Umumi lavabolar, sokak lezzetleri ve açık yiyeceklerle bulaşabilen bu salgın hastalıklara karşı öncesinde rutin aşılarınızın ve zorunlu seyahat aşılarınızı yaptırmanız önerilmektedir.