Romanya’nın başkenti Bükreş Romanya Ovası’nın ortasında, Dambovita nehrinin kıyısında konumlanıyor. Doğu’nun Paris’i olarak adlandırılan şehir 228 kilometrekare alan üzerine kurulmuş. 2016 yılında yapılan nüfus sayımına göre şehirde yaklaşık olarak 2.1 milyon kişi yaşıyor. Günümüzde oldukça planlı bir altyapıya sahip olan Bükreş’te konut sorunu yaşanmadığı gibi Romanya’nın ticaret merkezi olarak kabul görüyor.
Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu tarihi çok eski dönemlere dayandığı bilinse de yazılı kaynaklarda Bükreş ismine ilk kez 15. yüzyılda rastlanıyor. Bu yüzyılda III. Vlad Tepeş, Eflak Devleti’ni başkent Tirgovişte’yi Osmanlı saldırılarından karımak amacıyla Bükreş Kalesi’ni yaptırmış. 1462’de Fatih Sultan Mehmet’in düzenlendiği sefer sonucunda Eflak, dolayısıyla da Bükreş Osmanlı topraklarına katılmış. 19. yüzyılda ise Eflak ve Boğdan birleşerek Romanya Prensliği’ni oluşturmuş ve Bükreş yeniden başkent ilan edilmiş. Romanya’nın 20. yüzyılda komünizmi benimsemesiyle birlikte Bükreş büyümüş, yeni ilçeler inşa edilmiş. 2000’den sonra modernize edilerek günümüzdeki görünümüne kavuşmuş.
Sıcak ve ılıman bir iklime sahip olan Bükreş yılda ortalama 598 mm yağış alıyor. Sıcaklar en çok ortalama 22 C dereceyle Temmuz ayında hissediliyor. En soğuk geçen Ocak ayında ise ortalama -2 C derece hissediliyor. Avrupa’nın en kaliteli gece hayatına sahip şehirlerinden bir tanesi olan Bükreş’te yüzlerce bar, gece kulübü, kafe ve restoran hizmet veriyor. En kalitelileri arasında ise Bamboo, Kristal ve Studio Martin gösteriliyor. Güneşin batmasıyla birlikte dünyaca ünlü DJ’ler mekanlarda sahne almaya başlıyor.
Ziyaretçilerin Bükreş’i bir çırpıda gezmesi mümkün değil. Onlarca yapı ve tarihi eser arasında ilk durak noktası Bükreş Parlamento Binası. Rumen diktatör Çavuşesku tarafından inşa ettirilen devlet sarayı, Pentagon’dan sonra dünyanın en büyük ikinci devlet binası olarak kabul ediliyor. 1903’de inşa edilen Cantacuzino Sarayı, eski Bükreş belediye başkanı ve Romanya Başbakanı Gheorghe Grigore Cantacuzino için yaptırılmış. Miras yoluyla aile içerisinde dolaşan yapı son olarak George Enescu Ulusal Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış. Şehirde mutlaka gezmeniz gereken diğer yerler ise şu şekilde; Rumen Patriklik Katedrali, Stavrapoleos Manastırı, Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi, Ulusal Sanat Müzesi, Ateneum Romanian, Devrim Meydanı ve Zafer Takı.
Türkiye’den Bükreş’e gitmek isteyenler havayolu veya demiryolunu kullanabilirler. İstanbul’dan haftanın üç günü Henri Coanda Uluslararası Havalimanı’na direkt uçuşlar düzenleniyor. Havalimanından kent merkezine ulaşmaksa ortalama 40 – 45 dakika sürüyor. 3 Haziran – 2 Ekim arasında da İstanbul Halkalı’dan Bükreş’e tren seferleri düzenleniyor. Kuzey Garı’na ulaştığınızda otobüsle şehir merkezine 17 dakikada ulaşabilirsiniz. Şehir içi ulaşım altyapısı son derece gelişmiş olan Bükreş’te toplu taşıma aracı olarak metro, otobüs, tramvay, troleybüs ve minibüs kullanılıyor.
Bükreş’e gitmek isteyen Türk vatandaşları arasından bordo pasaport sahipleri vizeye tabi tutuluyor. Gri, yeşil ve siyah pasaport sahipleri ise vize almadan 90 gün süreyle Romanya sınırları içerisinde bulunabilirler.