Ada ve Avrupa ülkesi olarak bilinen İzlanda, Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde, Grönland’ın güneydoğusunda, İskandinavya ve Büyük Britanya’nın ise kuzeybatısında yer alıyor. 17 Haziran 1944 yılında bağımsızlığına kavuşan ülke halkının büyük bir kısmını Norveçli ve Kelt soyundan gelenler oluştururken küçük bir kısım yabancıları temsil ediyor. Başkenti Reykjavik olan ülkenin resmi dili İzlandaca ancak Danca, İngilizce, Nord lehçeleri ve Almancanın da hatırı sayılır çoğunlukta kullanıldığını belirtiliyor. İzlanda’da eğitim öğretime verilen değer ile birlikte ülke halkının büyük bir çoğunluğu en az okuma yazma bilir seviyesindeyken ülke gençleri eğitim hayatlarını yüksek derece ile tamamlıyor.
Ülkenin başlı başına huzur kaynağı olarak bilinen başkent Reykjavik’teki Tjörnin Göleti tam anlamıyla doğayı dinlemek için ideal nokta olarak gösteriliyor. Gölet etrafındaki ördekler ile sakinliği tadabileceğiniz gibi gün içerisindeki yorgunluğunuzu rahatça atabileceğiniz bir bölge aslında. Tarihi yapılara da önem verilen İzlanda’nın bilinen en eski yapısı olan Hallgrímskirkja Kilisesi ile şehre tepeden bakarak muhteşem manzaranın keyfini çıkarabiliyorsunuz. Açık hava müzesi olarak bilinen Reykjavik Şehir Müzesi ise sanatseverlerin uğrak noktası durumunda…
İçerisinde birden fazla tarihi esere yer veren müze, aldığı sayısız turist ile ülkeye gelenlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Tüm bunların yanı sıra birçok ülkeden görüldüğü gibi İzlanda’dan da görülen Kuzey Işıkları ziyaretçilerini büyülemeyi ve göz doldurmayı da devam ediyor. İzlanda gezisinde Kuzey ışıklarını görmek isteyenler tatil programlarını eylül-mart ayları arasında planlayabilirler. Ziyaretçilerine tam anlamıyla görsel bir şölen sunan Kuzey Işıkları Blue Lagoon’a gelen yerli ve yabancı turistlerin uğramadan şehri terk etmedikleri bir bölge halini almış durumda.
Akureyri şehrinde bilinen en eski kilise Akureyri Kilisesi demek yanlış olmaz. Gerek dış mimarisi gerek iç tasarımında yer alan 3.300 borulu kilise orgunu, Melek heykeli ve adak teknesi ile görenleri kendine hayran bırakıyor. İskandinav ülkelerinin bir zamanlar ki dev inancına göre tasarlanmış olan Hvitserkur, size zamanda yolculuk yaşatacak eserlerden biri… Ülkede gezilecek ve görülecek yerlerin yanı sıra Gasir-Orta Çağ Takas Pazarı da keşfedilmeye değer bir diğer tarihi yapı denilebilir. Burada, 13. yüzyılda bölgede yaşayan ve eski İzlanda insanları olarak da bilinen Sagolar’a dair birçok kalıntıya rastlanılabilir.
İzlanda genel itibariyle soğuk bir ülke olarak bilindiğinden yapacağınız seyahatin haziran – ağustos ayları arasında planlanması gerekiyor. İzlanda’da ulaşım da oldukça basit ve kullanışlı halde tasarlanmış… Şehrin içinde sizi istediğiniz yere götürecek olan otobüslerin büyük bir kısmı ücretsiz bir olarak hizmet veriyor. Bölgeler arası gezmek için taksi ya da araba kiralama işlemleri de mevcut.
Türkiye’den İzlanda’ya 1 aktarmalı uçuş ile 19 saatte gidebilirsiniz. Bordo pasaport sahipleri için vize şartı aranırken, diplomatik, gri ve yeşil pasaport sahiplerinden 180 gün içerisinde 90 günü aşmadığınız müddetçe vize istenmiyor.