İtalya’nın kuzeydoğu kesimindeki Veneto bölgesine bağlı olan Verona, bu bölgenin en değerli turizm kentlerinden biri olarak biliniyor. Bahar ve yaz aylarında, şehrin tarihi kalıntıları, mimari yapıları ve sanat eserlerinin sergilendiği fuarlar düzenleniyor ve turistler dünyanın dört bir yanından bu eserleri görmek için bölgeye akın ediyor. Kentteki antik alanların ve tarihi binaların önemi sebebi ile Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine girmeye hak kazanmış. Orta Çağ döneminden kalma yapılarıyla meşhur olan bölge, aynı zamanda dünyaca ünlü Romeo ve Juliet’in yaşadığı şehir olarak da biliniyor.
Verona’da ilk yerleşim izlerinin ne zaman olduğuyla ilgili net bir tarih tespit edilememiş olsa da yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda M.Ö 550 yılına kadar uzandığı iddia ediliyor. Romalıların elinde koloni olarak bulunan şehir, M.Ö 49’da belediye unvanını almaya hak kazanmış. O günden itibaren büyük ölçüde değerlenen Verona, coğrafik açıdan birçok şehrin kesişim noktasında konumlanmasıyla ün kazanmış. İtalya krallarından hemen hemen hepsinin bir dönem Verona’da kalması, savaşların da bu bölgede etkin bir şekilde görülmesine yol açmış.
Ilıman bir iklimin hâkim olduğu kentte yıllık ortalama sıcaklık değeri 13,2 derece civarında seyrediyor. En kurak aylarda bile yağışın fazla görüldüğü bölgede ocak ayı ortalama 2,6 derece ile yılın en soğuk geçen dönemi olarak biliniyor. Temmuz, yaklaşık 23 derece ile oldukça sıcak geçerken, turistlerin de çoğunlukla bu dönemde Verona’yı ziyaret ettikleri rahatlıkla söylenebilir. Şehre gezi düzenleyeceklerin, olası bir yağış durumuna karşı tedarikli olmalarında fayda var. 2017 yılında yapılan araştırmalar, kent nüfusunun ortalama 257 bin civarında olduğunu gösteriyor.
Verona, müze, tarihi yapı ve doğası ile ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Geçmiş zamanda önemli tiyatro oyunlarının ve gösterilerin sergilendiği dünyanın en büyük üçüncü arenası olan Arena di Verona, turistlerin bölgedeki ilk uğrak noktası olarak biliniyor. Günümüzde ise Pink Floyd gibi ünlü sanatçıların konser verdiği bu yeri mutlaka ziyaret etmeli ve denk gelmeniz durumunda bir etkinliğe katılmalısınız. Efsanelere göre Romeo ve Juliet hikâyesinin geçtiği evin, Verona’daki Casa di Guilietta olduğu söyleniyor ve burada Romeo’nun Juliet’e seslendiği meşhur balkonun fotoğraflarını çekmek mümkün. Geziniz sırasında dinlenip kısa bir mola vermek için Erbe Meydanı’nda bulunan restoran ve kafeleri keşfedebilir, hediyelik eşya dükkânlarından kendiniz ve sevdikleriniz için alışveriş yapabilirsiniz.
Türkiye’den Verona şehrine direkt uçuş seçeneği bulunmadığı için Roma üzerinden aktarmalı bir şekilde yolculuk yapılması gerekiyor. Şehir içinde, toplu taşıma aracı olarak çoğunlukla otobüs tercih edilirken bisikletle de varılacak noktaya ulaşmanın mümkün olduğu söylenebilir.
Schengen ülkeleri listesinde yer alan İtalya’ya gidecek olanlardan bordo pasaport sahiplerinin vize alması mecburidir. Gri, yeşil veya siyah pasaport sahipleri ise 180 gün içinde 90 günü aşmayacak şekilde vize almadan ülkede bulunabilirler.