Torino

İtalya’nın kuzeybatısında bulunan ve Piyemonte bölgesinin başkenti olan Torino, etrafı Alplerle çevrili olmasının yanı sıra Po Nehri’nin sol kesiminde konumlanıyor. Sanayi sektöründe oldukça gelişmiş olan bölge, kültürel ve sanatsal anlamda da adından söz ettirmeyi başarıyor. İtalya’da otomotiv sektörünün merkezi olarak sayılan Torino şehri, Savoya Krallık Hanedanı Sarayları sayesinde, 1997 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne de girmeye hak kazanmış. Kent, 2006’da düzenlenen Kış Olimpiyatları için tüm dünya ülkelerine ev sahipliği yapmasıyla da biliniyor.

Yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda, şehir tarihinin M.Ö 1. yüzyıla kadar uzandığı tespit edilmiş. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilen ve Romalıların eline geçen şehir, yeniden işgale uğrayarak Lombardların kontrolü altına girmiş. 13. yüzyıl sonlarında, Savoy Dükalığı’nın bölgede hâkimiyet kurması üzerine, Torino nüfus artışında hızlı bir ivme yakalamış ve mimari açıdan gelişmeye başlamış. 15. yüzyılda inşa edilen bahçe ve saraylardan sonra şehrin ilk üniversitesi olan Torino Üniversitesi kurulmuş.

Ülke geneline kıyasla karasal bir iklime sahip olan kent, Alp Dağları’nın eteklerinde bulunmasından ötürü kış mevsimini oldukça soğuk geçiriyor. İtalya’daki yaz turizmine sahip şehirlere nazaran Torino tamamen kış turizmi ile tanınmasıyla birlikte, turistlerin dikkatini çeken özelliğinin kayak merkezleri olduğu biliniyor. Eğer gezi rotanızda Torino şehrine yer verecekseniz ve soğuk havaları sevmiyorsanız mutlaka yaz veya bahar aylarında ziyaretinizi gerçekleştirmelisiniz. Şehrin sakinliğinden faydalanmak isteyenler ise festival döneminin de aktif olduğu bahar aylarında bölgeye gidebilirler. 2017 yılında yapılan araştırmalar, şehir nüfusunun 886 bin civarında olduğunu gösteriyor.

Tarihi yapıları, müze ve doğal güzellikleri ile her yıl binlerce turiste kapılarını ardına kadar açan Torino, Alp Dağları’na olan yakınlığıyla birlikte kış turizmini zirvede yaşıyor. Özellikle kayak merkezleri için tercih edilen bölgede, gezilecek onlarca destinasyon bulunuyor. Şehrin simgesi olarak görülen Sinema Müzesi, Eiffel Kulesi’ne benzer mimarisiyle birlikte Avrupa’nın en önemli müzeleri arasında yerini alıyor. Savoya Kraliyet Hanedanı Sarayları, bembeyaz heykeller ve duvarlarla bezenmiş olup belli başlı sanat eserlerinin sergilenmesiyle birlikte ziyaretçilerini bekliyor. Her döneme ait görebileceğiniz birbirinden ilgi çekici olan 200’e yakın otomobilin yer aldığı Torino Otomobil Müzesi ise gezilmesi gereken yerler listesinde yerini alıyor.

Türkiye üzerinden Torino şehrine direkt uçuş seçeneği bulunmadığı için Milano üzerinden aktarma yapılması gerekiyor. Milano’dan karayoluyla ulaşabileceğiniz kentte sık tercih edilen toplu taşıma araçları arasında metro, tren ve otobüs geliyor. Kent sokaklarının tarihi havasını solumak için bisikletle gezmenin de iyi bir alternatif olduğu söylenebilir.

İtalya’ya gidecek olan Türkiye vatandaşlarından bordo pasaport sahibi olanların Schengen vizesi alması gerekiyor. Siyah, yeşil veya gri pasaport sahiplerinin ise 180 gün içinde 90 günü geçmemek şartı ile vize almalarına gerek olmaksızın ülkeye gidip kalmaları mümkün.