İsviçre’nin kuzeybatısında yer alan Basel şehri, ülkenin en kalabalık üçüncü şehri olarak biliniyor. Almanya ve Fransa’ya komşu olan bölgenin tam ortasından geçen ve eşsiz güzelliğe sahip olan Rhein Nehri, kenti büyük ve küçük Basel olarak ikiye ayırmış durumda. Bu iki bölge arasında var olan 5 adet köprü, bağlantı görevi görüyor. Yaz aylarında ortalama 1 milyon civarında turiste kapılarını açan şehir; yıl boyunca konser, festival ve fuar organizasyonları düzenliyor. İtalya, Almanya ve Türkiye üzerinden çok sayıda göçmen alan kentte, resmi olarak 4 tane dil kullanılıyor.
Tarihi M.Ö 5. yüzyıla kadar uzanan Basel, 7. yüzyılda kendi parasını bastırmış ve resmi olarak kayıtlara geçmiş. 917 yılında Magyar işgaline uğrayarak yağmalanan şehir, hızlıca tekrar inşa edilmiş ve 1032’de Kutsal Roma İmparatorluğu himayesi altına girmiş. 13. yüzyılda kentte pazarlar kurulmaya başlamış ve özellikle kürkçülerin kurduğu hanlarla ekonominin durumu olumlu yönde gelişmeye başlamış. Uluslararası kongrelerin ve toplantıların merkezi konumuna gelen Basel şehri, ilaç üretimi, kimya ve ticaret alanlarında dünyaca örnek olarak gösterilen bir metropol olarak anılmaya başlanmış.
2017 yılında yapılan araştırmalar; Basel’in yaklaşık 171 bin civarında bir nüfusa sahip olduğunu gösteriyor. Sıcak ve ılıman bir iklimin hâkimiyet sürdüğü bölgede, yıllık ortalama sıcaklık değeri 10 derece civarında seyrediyor. Ekim’den mart ayına kadar olan süre içinde çetin bir kış geçiren kentte, en soğuk dönem ocak ayı olarak biliniyor ve yaklaşık -5 ila -7 derece arasında sıcaklık gözlemleniyor. Turistik açıdan ziyaretlerin ve gezi aktivitelerinin tamamen durduğu bu aylarda turist sayısı oldukça azalıyor. Bahar ve yaz aylarında rahatlıkla ziyaret edilebilecek şehirde sıkça yağış görüldüğü için yağmura karşı tedarikli olmakta fayda var. Ortalama 19 derece ile en sıcak geçen ay temmuz olarak biliniyor.
Gezip görülecek birbirinden renkli, hareketli ve tarihi yerlerin bulunduğu şehrin merkezindeki hükümet binasının yanı sıra bolca pazar ve çarşı keşfedilebilir. Kentin kalbi olarak bilinen Marktplatz, özellikle noel döneminde ilgi çekici süslemelerle turistlerin akın ettiği bölge olarak biliniyor. Basel’in simgesel yapısı olarak anılan ve ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelen Spalen Kapısı’nın önünde bol bol hatıra fotoğrafı çekilebilir. Gotik mimari tarzından etkilenerek inşa edilmiş olan Basel Katedrali ana meydanda yer almasıyla birlikte ihtişamlı yapısıyla dikkatleri üzerinde topluyor.
Şehir içinde otobüs hattının yanı sıra yerli halkın sıkça kullandığı geniş ve gelişmiş bir tramvay ve metro ağı mevcut. Türkiye’de İstanbul üzerinden Basel’e direkt uçuş seçenekleri bulunuyor olup, yolculuk ortalama 1 saat 10 dakikalık bir zaman dilimini kapsıyor.
İsviçre’ye gitmek isteyen bordo pasaport sahiplerinin Schengen vizesi alması gerekiyor. Diğer pasaporta sahip olanlar ise 180 gün içerisinde 90 günü aşmayacak şekilde vize almadan ülkeye gidebilirler.