Inverness

Yerel dilde Inbhir Nis olarak adlandırılan Inverness, İskoçya’nın Highlands bölgesinin merkezi olma özelliğini taşıyor. Geçmişte Pikt adı verilen yerli kabileler tarafında kurulan şehir, Highlands bölgesinin coğrafik alanının taşıma ve iletişim bağlarının da merkezi aynı zamanda. İskoçya’nın başkenti olan Edinburgh’a 254 km, Birleşik Krallık’ın başkenti olan Londra’ya ise 903 km uzaklıkta yer alan; en hızlı büyüyen şehirlerden biri olarak öne çıkan Inverness’in 2009 sayımına göre nüfusu 44.220 olarak biliniyor. Doğası ve etkileyici Orta Çağ mimarisi ile turistlerin ilgisini çeken şehir de ılıman okyanus iklimi hakim olduğu için nisan-ekim ayları ziyaret için en uygun zaman.

İskoçya’nın her şehri için ayrı bir masal diyarı desek yanılmış olmayız. Inverness de gerek doğası gerek iyi korunmuş tarihi mekanları ile turistleri büyüleyen yerlerden biri. Şehrin popüler ziyaret yerlerinden olan Urquhart Kalesi, günümüzde kalıntı olarak kalsa da Orta Çağ döneminde büyük savaşlara tanıklık etmiş; tek kelimeyle tarih kokan bir mekan. Kaleyi haftanın her günü 09.30-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Kültür mirası olarak koruma altına alınan Cowdor Kalesi’nin popüler olmasının başlıca sebebi Shakespeare’in Macbeth kitabında geçen kale olması. Cowdor Kalesi’ni her gün 10.00-17.00 saatlerinde ziyaret etmek mümkün. Inverness Katedrali veya yerli halk arasında bilinen adıyla Aziz Andrew Katedrali, görkemli mimari yapısıyla turistlerin uğrak noktası olan yerlerden. Şehrin en önemli noktası olarak bilinen yer ise Clava Caim. İskoç tarihine ışık tutan bu kerpiç mezarlık tam 4000 yıl öncesine dayanıyor.

Tarihi mekanları gezdikten sonra zamanınızın bir kısmını da benzersiz İskoç doğal güzelliklerine ayırmalısınız. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için Bellfield Park’ı tercih edebilirsiniz. Parkta sakin bir gün geçirebileceğiniz gibi voleybol, tenis, bisiklet turu gibi aktivitelere katılarak eğlenceli bir gün geçirmeniz de garanti. Dünyanın en uzun kanallarından biri olan Kaledonya Kanalı’nda kanoyla gezebilir veya yürüyüş yapabilirsiniz. Popüler yerlerden bir diğeri olan Foyers Şelalesi de doğa aşıkları için benzersiz bir yer oluyor. Loch Ness Gölü’nün Inverness’in en ünlü yerlerinden biri olmasının nedeni Türkiye’deki Van Gölü Canavarı efsanesi gibi bir hikayeye sahip olması. Efsaneye göre ilk defa 6. yüzyılda görüldüğü iddia edilen bir deniz canavarının burada yaşadığı düşünülüyor. Efsanenin etkisi altında kalmadan gölü ziyaret ederek muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

İskoç mutfağının İngiliz mutfağına benzer özelliklere sahip bir menüsü var. Şehrin en meşhur yemeği olan Haggis, işkembe zarı içerisine bulgur, üzüm, fıstık ve sakatat koyarak hazırlanıyor. Onun dışında balık çorbası anlamına gelen cullen skink, yulaf lapası olan porridge ve meşhur İskoç pastası Aberdeen en çok tüketilen yiyecekler.

Inverness’in şehir merkezine 15 km uzaklığında bulunan havaalanına Edinburgh ve Londra aktarmalı uçuşlar ile ulaşabilirsiniz. İskoçya ziyaretleriniz için Birleşik Krallık vizesi almanız gerekiyor. İngiltere Konsolosluğu’nun görevlendirdiği TLS Contact ve İngiltere vize hizmet merkezlerinde başvurularınızı yapabilirsiniz.