İngiltere’nin güneydoğusunda bulunan Oxford şehri, ülkenin başkenti olan Londra’ya 80 kilometrelik bir mesafede konumlanıyor. Kültürel ve tarihi açıdan oldukça zengin olan bu kent, dünyanın en iyi eğitim veren ve en eski sayılabilecek Oxford Üniversitesi ile birlikte yılda binlerce öğrenciye seçkin bir eğitim sunuyor. Nüfusunun büyük bir kısmının öğrencilerin oluşturduğu bölge, özellikle eğitim için gelen kişilere kapılarını sonuna kadar açıyor. Oxford’un; kütüphaneleri, müzeleri, onlarca eğitim merkezi ile tam bir kozmopolit şehri olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Tarihi 8. yüzyıla kadar uzanan Oxford şehri, 10. yüzyılda Mercia ve Wessex krallıklarının arasında askeri bir sınır kasabası görevini üstlenmiş. İngiliz İç Savaşı sırasında Kral Charles’ın Londra’dan kovulması ile birlikte, Charles mahkemesine Oxford ev sahipliği yapmış. Grandpont, New Hinksey, Summertown ve Cowley’in batı kesiminin bölgeye eklenmesiyle birlikte 1890 yılında Oxford resmi olarak ilçe merkezi olmuş. 1920’li yıllarda sanayi ve ekonomi alanında hızlı bir ivme ile yükselen kent, öğrenci sayısının da artmasıyla birlikte gelişerek günümüze kadar gelmeyi başarmış.
2017 yılında yapılan araştırmalara göre; şehrin nüfusu 154 bin civarında seyrediyor. İrlanda Denizi’nde kıyısı bulunan Oxford’da sıcak ve ılıman bir iklim hâkimiyet sürüyor. Yıllık ortalama sıcaklık değeri 9,9 derece olan kentte, ülke genelinde olduğu gibi yılın her döneminde yağış görülme olasılığı oldukça yüksek. Bu sebeple yağmura karşı tedarikli olmanızda fayda var. Temmuz ayı 16-17 derece ile en sıcak geçen dönem iken ocak ayı ise 3-4 derece ile en soğuk geçen ay olarak biliniyor. Eğer gezi rotanızda Oxford şehrine de yer verecekseniz; bölgeye bahar veya yaz aylarında gitmeniz gayet uygun olacaktır.
Oxford’un, özellikle genç nüfusu ile birlikte eğitim, kültür, sanat ve eğlence merkezi olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. High Caddesi, şehrin bütün kolej, kütüphane ve dil okullarının bulunduğu en ünlü bölge olarak biliniyor. Oxford Üniversitesi’nin bir koleji olan ve aynı zamanda dünyaca bilinen Harry Potter filminin de çekildiği Christ Church okulunu mutlaka ziyaret etmelisiniz. 11 milyon civarında yayını barındıran Bodleian Kütüphanesi, şehrin tarihini yansıtan High Street, 1663 yılında inşa edilmiş olan Sheldonian Tiyatrosu ve dikkat çeken mimarisi ile turistleri etkileyen Doğa Tarihi Müzesi görülmesi gereken yerlerden sadece birkaçı..
Oxford’a Türkiye üzerinden direkt uçuş seçeneği bulunmuyor. Manchester veya Londra üzerinden otobüs ya da uçak ile aktarma yapılarak şehre ulaşılabilir. Kent, toplu taşıma konusunda oldukça gelişmiş bir sisteme sahip olup, şehir içinde yolculuk yaparken çoğunlukla otobüs tercih ediliyor.
İngiltere, Schengen ülkeleri arasında yer almadığı için şehre İngiltere vizesi alınarak gidilebiliyor. Bordo, gri ve yeşil pasaporta sahip olan vatandaşların vize alması gerekiyor. Siyah pasaport sahipleri ise 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla İngiltere’de kalabilirler.