12. yüzyılda bir balıkçı kasabası olarak kurulan Amsterdam, Hollanda’nın başkenti ve aynı zaman kültür-sanat merkezi. Kuzey Hollanda bölgesinde yer alan şehir, ülkenin kültürel ve finansal olarak en önemli şehri görevini görüyor. Şehrin adı Amstel Irmağı’nın üstünde kurulmasından dolayı olan ‘dam’ yani su bendi kelimesinden geliyor. Köklü bir tarihe sahip şehir, huzurlu bir atmosfere sahip kanalları, yüksek yaşam koşulları, tarihi yapıları, eğlenceli yaşantısı ve rengarenk evleri gibi birçok avantajı sayesinde farklı ülkelerden kişilere ev sahipliği yapıyor. Amsterdam’ın tanınmış kişileri arasında ise Anne Frank, Rembrandt, Van Gogh ve Spinoza bulunuyor.
1300’lü yıllarda 1000 kişilik küçük bir nüfusa sahip Amsterdam günümüzde 821,752 kişilik nüfusa sahip. Ancak şehrin metropol nüfusu 2,431,000 kişiden oluşuyor. Amsterdam 20. yüzyıldan itibaren yoğun göç aldığı için Endonezya, Türkiye, Fas, İspanya ve İtalya’dan da birçok kişiyi sınırları içerisinde barındırıyor. Atlantik tipi iklimin görüldüğü şehirde de Kuzey Avrupa’nın gri ve nemli havası görülüyor. Tatilinizi Amsterdam’da geçirmeyi düşünüyorsanız mayıs-ekim arası dönemi seçebilirsiniz. Mayıs ayı şehrin en kurak ayı olarak bilinse de Amsterdam’ı sonbahar da gezmek de ayrı bir keyifli oluyor.
Amsterdam yıllık 4.2 milyon gibi yüksek bir oranda turiste sahipliği yapıyor. Bunda şehrin iyi planlanmış yapısı, renkli yaşantısı ve tabi ki tarihi mekanlarının büyük etkisi bulunuyor. Amsterdam ziyaretiniz sırasında şehre ‘Kuzeyin Venedik’i’ unvanını kazandıran Herengracht, Prinsengracht gibi muhteşem kanallarını, önemli aktivitelerin gerçekleştiği kenti kalbi de denilen Dam Meydanı’nı, dünyanın en büyük Van Gogh koleksiyonuna ev sahipliği yapan Von Gogh Müzesi’ni, Amsterdam’daki en sıra dışı yerlerden olan Seks Müzesi, erotik shop gibi yetişkinlere yönelik eğlence imkanlarını barındıran Red Light District’i, Anne Frank’ın nazilerden saklandığı evi olan Anne Frank Müzesi’ni, Amsterdam Çiçek Pazarı’nı ve Eski Kilise’yi gezmelisiniz.
Amsterdam’da geceleri sokaklar oldukça sakin görünse de kulüplerde ve barlarda gece hayatı oldukça renkli geçiyor. Canlı müziğin meşhur olduğu şehirde caz, blues, klasik ve rock gibi çeşitli müzik türlerini dinleyebileceğiniz etkinlikler yapılıyor. Şehrin gece hayatının en hareketli olduğu bölgeler ise Leidseplien ve Rembrandtplein. Amsterdam ayrıca festivaller şehri olarak da biliniyor. Her yıl 300 festivale ev sahipliği yapan şehrin en meşhur festivalleri de dünyaca ünlü DJ’lerin geldiği Kral Günü, tiyatro, konser ve dans gibi etkinliklerin yapıldığı Vondelpark Openluchttheather Festivali ve Amsterdam’ın dünyaca ünlü eşcinsel festivali Amsterdam Pride.
Amsterdam’a hem İstanbul’dan hem de Türkiye’nin bazı illerinden aktarmasız uçuş bulunuyor. Amsterdam Schiphol Havaalanı’na uçuşlar yaklaşık 3,5 saat sürüyor.
Şehir içi ulaşımlarınız için otobüs, tramvay ve metroyu tercih edebilirsiniz. Toplu taşıma için 1 saat geçerli tek kullanımlık kartları veya 1-7 gün geçerli gündüz kartlarını alabilirsiniz.
Gri, siyah ve yeşil pasaport sahiplerinin 180 gün içerisindeki 90 günü aşmayan ziyaretlerinde vize almaları gerekmiyor. Ancak bordo pasaport sahiplerinin Amsterdam ziyaretleri için Schengen vizesi alması gerekiyor.