Evleri, sokakları ve tarihi mekanları ile masal diyarlarını aratmayan Işıklar Şehri Strazburg, Fransa’nın kuzeydoğusundaki Alsas bölgesinde bulunuyor. Bas-Rhin departmanında da başkenti olan şehrin, UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alması dışında AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de ev sahipliği yapması ile Avrupa’nın Başkenti unvanını taşıyor. Bu nedenle de Avrupa Birliği’nin Brüksel’den sonraki 2. önemli kenti olarak tanınıyor. Aynı zamanda Strazburg Üniversitesi’ne de ev sahipliği yapan şehir için büyük bir öğrenci şehri de diyebiliriz.
Fransa’nın tarih bakımından en önemli şehirlerinden biri sayılan Strazburg, Roma İmparatoru Augustus tarafından kuruldu. Şehrin, 1681 yılında Almanlardan Fransızlara geçmesi ile kültürel dönüşümü başlamış oldu. Fransız Devrimi ile ise şehir tamamen Fransız kültürü etkisi altına geçti. Şehir siyasi olaylar dışında kültürel ve bilimsel önemli olaylara ve kişilere ev sahipliği yaptı. Fransa milli marşı bu topraklarda bestelendi. Ayrıca Alman yazar Goethe bir dönem burada yaşadı ve Gutenberg matbaayı Strazburg’da icat etti.
2007 yılında yapılan sayıma göre Strazburg’un nüfusu 272.123 kişiden meydana geliyor. Şehir, ülkenin nüfus açısından 7. en kalabalık şehri olma özelliğini taşıyor. Şehirde karasal iklim hakim olduğu için en ziyaret için en keyifli aylar için haziran, temmuz ve ağustos diyebiliriz.
Tarih kokan sokaklara sahip şehir ziyaretçilerine birbirinden etkileyici gezi noktaları sunuyor. Gezilecek yerlerin çoğunluğu araç trafiğine kapalı olan tarihi kent merkezinde bulunuyor. Strazburg’u tanımak istiyorsanız ilk olarak La Petite France yani Küçük Fransa bölgesini dolaşmalısınız. 16. yüzyıldan kalma ahşap evlere ev sahipliği yapan bölge, şehrin ilk yerleşim bölgesi. Victor Hugo tarafından ‘dev ve narin harika’ olarak tanımlanan Notre Dame Katedrali ihtişamlı yapısıyla görenleri adeta büyülüyor. Romaneks ve Gotik mimari tarzında inşa edilen katedral Grand Ile bölgesinde yer alıyor. Katedral aynı zamanda şehrin meşhur simgelerinden biri olan Astronomik Saat’e de ev sahipliği yapıyor.
76 metre yüksekliğe sahip kuleleri ile Aziz Paul Kilisesi de, Strazburg’daki görkemli ibadethanelerden biri. Gotik mimari tarzdaki yapı tarihsel anıt statüsünü taşıyor. Küçük Venedik, Pfister Evi, Tabakacılar Mahallesi gibi popüler noktaları da içerisinde barındıran Alsas’ın şarap başkenti unvanlı kasaba Colmar Şarap Kasabası tarih meraklılarının uğraması gereken diğer bir nokta olabilir. Köklü tarihe sahip kasaba 9. yüzyılda kuruldu. Son olarak inşa edildiğinde Fransız soylu ailelerinden biri olan Rohan ailesinin yaşadığı Rohan Sarayı da Strazburg denildiğinde ilk akla gelen tarihi mekanlardan biri olarak tanınıyor.
Strazburg’daki havaalanına Türkiye’den direkt uçuş bulunmuyor. Bu yüzden şehre gitmek isteyenler Mulhouse Havaalanı’na gidip buradan trenle şehre ulaşabilirler. Aynı şekilde Paris’ten şehre trenle de ulaşım mümkün. Uçuş ve tren yolculuğu toplamda 6 saat sürüyor.
Bordo pasaport sahiplerinin Strazburg seyahatleri için Schengen vizesi almaları gerekiyor. Vize işlem ve başvuruları Fransız Konsolosluğu’nda yapılıyor.