Dünyanın en romantik şehirlerinden biri kabul edilen Paris, Fransa’nın Ile-de-France bölgesinde yer alıyor. Ayrıca bölgenin merkezi ve ülkenin de başkenti olan şehir, Sen Nehri’nin üzerinde Paris Havzası’nın ise ortasında bulunuyor. Paris, sanatsal ve kültürel yaşamıyla dünyadaki önemli şehirlerden kabul ediliyor. Uluslararası taşımacılık ve politikada ise merkez konumunda bir şehir olarak tanınıyor. Lüks yaşam ve modanın başkenti Paris ‘Ville Lumiere’ yani “Işık Şehir” unvanına sahip. Şehrin özlü sözü ise ‘Fluctuat nec mergitur’ veya Türkçe karşılığıyla ‘Sallanır ama batmaz’.
2007 yılında yapılan sayıma göre Paris’in şehir sınırları içerisindeki nüfusu 2.200.000 kişiden oluşuyor. Şehrin 20. yüzyıldan itibaren sınırları dışına genişlediği için banliyölerle beraber olan nüfusu ise 11.8 milyon olarak biliniyor. Yılın 12 ayında da oldukça yoğun ilgi gören şehrin geneline yarı okyanusal yarı karasal iklimi hakim. Ziyaret için en güzel aylar nisan-haziran ve eylül-kasım dönemleri denebilir.
Paris denildiğinde ilk akla gelen yapı tabi ki de şehrin sembolü kabul edilen Eyfel Kulesi oluyor. Paris III. Evrensel Sergisi için inşa edilen demir kule yılda 6 milyon turist ağırlasa da şehir ziyaretçilerine bundan çok daha fazlasını sunuyor. Adeta açık hava müzesine benzeyen şehirde Orta Çağ ve Rönesans dönemine ait önemli tarihi yapıları bulunuyor. Paris’i tam anlamıyla tanımak istiyorsanız romantik atmosferiyle sizi büyüleyen Sen Nehri, Mona Lisa, Venus de Milo gibi tarihe adını yazmış sanat eserleri barındıran, dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Louvre Müzesi, şehrin en yüksek 2. yerinde bulunan Roma Katolik bazilikası Sacre-Coeur Bazilikası, Fransa’nın en önemli dini yapısı sayılan meşhur Notre Dame Katedrali ve şehrin meşhur lüks caddesi Şanzelize Caddesi’ni mutlaka gezmelisiniz. Bu yapılar dışında da Paris’de birden çok ibadethane, müze ve saray bulunuyor.
Paris mutfağı ile uluslararası üne sahip bir şehirdir. Şehirde hem dünya mutfağı lezzetlerini hem de şehre özgü yerel lezzetleri tadabileceğiniz restoranlar, bistrolar, barlar ve birahaneler yer alıyor. Şehre gittiğinizde meşhur şarap-peynir ve kruvasan-kahve ikilileri dışında creme brulee, salyangoz yemeği ve kaz ciğerini de denemelisiniz. Fransız yerel tatlarını denemek isteyenler zengin menülere sahip birahaneleri tercih edebilir.
İstanbul’dan Paris’in en büyük havaalanı olan Charles de Gaulle Havalimanı’na direkt uçuş bulunuyor. Bu uçuşlar yaklaşık 3 saat 45 dakika sürüyor. Paris’in 16 km güneyindeki ikinci havaalanı Orly Havalimanı’na ise sadece Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan aktarmasız uçuş yapılıyor. Bu uçuşlar da yaklaşık 3 saat 45 dakika sürüyor. Paris’in toplu taşıma ağı RATP ile sağlanıyor. RATP; otobüs, metro ve raylı sistem olarak üç birimden oluşuyor. İstasyon veya kulübelerden alınan biletler tüm toplu taşımalarda kullanılabiliyor.
Bordo pasaport sahiplerinin Paris ziyaretleri için Schengen vizesi almaları gerekiyor. Ancak gri, yeşil ve siyah pasaport sahipleri 180 gün içindeki 90 günü aşmayan ziyaretlerinde vizeden muaflar.