Hem Baltık Denizi’ne hem de Finlandiya Körfezi’ne kıyısı olan, Estonya’nın ana liman kenti ve başkenti Tallinn şehrinde ilk yerleşim 5000 yıl önce kurulmuş ve ilk defa yazılı tarihte eski ismi olan Reval, 1219 yılında kayıtlara Danimarka’nın işgali üzerine geçmiş. Özellikle 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar önemli bir ticaret merkezi olan Tallinn, Danimarka, Almanya, Rusya, İsveç gibi farklı ülkeler tarafından yönetilmiş. 1918 yılında Estonya, bağımsızlığını ilan edene kadar ve hala bile çoğu Alman tarafından Reval olarak anılan Tallinn ancak bağımsızlıkla birlikte Tallinn ismini ilan ederek, şehrin ismini resmi olarak değiştirmiş.
1911 yılında UNESCO, Tallinn’i Dünya Mirası Listesi’ne eklerken, 2011 yılında ise Tallinn, Avrupa Kültür Başkenti unvanını elinde tutmaya başlıyor. Her ne kadar Tallinn şehri pek çok işgal ve saldırı görmüş olsa da tarihi yapıları ve kültürü güçlü bir şekilde ayakta kalmayı başarmış. Estonya’nın araştırma, endüstri, finans, kültür ve eğitim merkezi olan Tallinn’in, 2005’te yapılan sayıma göre nüfusu 401.694 ve Eurostat’ın istatistiklerine göre Avrupa Birliği dışında yabancı uyruklu nüfus, şehrin %27,8’ini oluşturuyor.
Helsinki ile Baltık Denizi’nin ikiz kardeşleri olarak anılan Tallinn’de hava yılın neredeyse tamamında aşırı soğuk denebilir fakat gezmek için ideal zamanların temmuz ila ekim ayları arasındaki dönem olduğu söylenebilir. Genel olarak ekim ortalarına doğru havaların yavaş yavaş soğumaya, kasım ayında ise kar yağışlarının başladığı görülür. Aslında her mevsim Tallinn şehri görülmeye değer manzaralar sunar bu yüzden eğer tedbirli gidilirse hava nasıl olursa olsun gezinizin keyfini çıkarabilirsiniz.
Dil ve dilin familyalarına merakı olan gezginler için Tallinn kenti, her yıl haziran ayının sonunda gerçekleşen Fin-Ugor Dillerinde Film Festivali’yle kaçırılmayacak, Estonca, Fince ve Macarca dillerinden filmler şöleni sunuyor. Ayrıca nisan ve haziran aylarında hava çok sıcak olmasa da kar yağışı olmadığından, bu aylarda da kenti rahatlıkla gezebilirsiniz. Kendinizi Orta Çağ’da gibi hissedebileceğiniz Tallinn şehrine Türkiye’den gelmek isteyenler için İstanbul’dan direkt olarak, yaklaşık 3 buçuk saatlik bir yolculukla Tallinn Havaalanı’na ulaşmak mümkün.
Tallinn şehrine geldiğinizde ise sizi gayet kolay ve düzgün bir toplu taşıma ağı beklemekte, otobüs, troleybüs ve tramvay seçeneklerini kullanarak 40’tan fazla müze, tarihi yapı gibi turistik alanı gezebilirsiniz. 24, 48 ve 72 saatlik seçenekleriyle alacağınız Tallinn Card ile hem bütün ulaşım araçlarını kullanabilir hem de turist olarak gezeceğiniz müze gibi yerlere ücretsiz girebilir ve belli restoran ve mağazalarda indirimli alışveriş yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra yine 24, 48 ve 72 saatlik seçenekleriyle, Tallinn Card’dan çok daha ucuz olan ama sadece toplu taşımada kullanabileceğiniz Smart Card satın alabilirsiniz.
Herhangi bir sıkıntı yaşanmaması açısından 15 gün önceden başvurabileceğiniz Schengen vizesi ile Estonya sınırlarında yer alan şehirlere giriş yapabilirsiniz.