Almanya’nın Saksonya eyaletinin merkezinde bulunan Dresden, ünlü Elbe Nehri’nin üzerinde konumlanıyor. Çek Cumhuriyeti’ne komşu olan Dresden, Avrupa’nın en güzel ve ihtişamlı su saraylarından biri olan Moritzburg’un 10 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Doğa tutkunlarının doğa yürüyüşü ve tırmanış yapmak için tercih ettikleri Sakson İsviçre bölgesi, Dresden’in yaklaşık 30 kilometre güneyinde konumlanmasının yanı sıra bu bölgede bulunan dağ geçitleri ve kumtaşı kayaları, doğaseverleri kendisine hayran bırakıyor.
Dresden’in tarihi MÖ 7500’e kadar uzanmakla birlikte, o dönemde balıkçıların ve yerel halkın yaşadığı bir köyden ibaretmiş. 1485 yılında Saksonya’nın başkenti seçilen Dresden, 1549 yılında Elbe Nehri’nin iki yakasında bulunan bölgelerinin birleşmesi sonucu şehir unvanını almış. Otuz Yıl Savaşları döneminde büyük ölçüde zarar gören şehir, 1745 yılında yapılan barış antlaşması sonucunda gelişim göstermeye başlamış. 18. yüzyıldaki saltanat döneminde bölgenin başında olan Augustus, ünlü ve yetenekli ressam, mimar ve müzisyenleri Dresden’e toplayarak şehrin, kültür ve sanat alanındaki gelişimine hızlı bir ivme kazandırmış.
2016 yılında yapılan araştırmalar; Dresden’in toplam nüfusunun ortalama 543 bin civarında olduğunu gösteriyor. Ilıman bir iklime sahip olan bölgede en kurak aylarda bile yağış olduğu için Dresden’e yapacağınız gezi için yanınızda muhakkak şemsiye ve hırka bulundurmanızı tavsiye ederiz. Tatil planlarınız arasında Dresden’e de yer vermeyi düşünüyorsanız kış aylarının ülke geneline nazaran daha ılık geçtiğini belirterek ortalama sıcaklığın 9 derece, yaz aylarında ise 20 derece civarında seyrettiğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda soğuk havaları sevmiyorsanız bölgeye yapacağınız en uygun ziyaret dilimi, ilkbahar ve yaz ayları olabilir.
Dresden; barok tarzı mimari yapılar ve 20’den fazla müzeye ev sahipliği yaptığı gibi, yemyeşil doğası, park ve sokak sanatçılarıyla özellikle yaz aylarında bölgeye gelen ziyaretçileri adeta büyülüyor. İçerisinde 5 adet müze barındıran Residenzschloss Sarayı’nı gezebilir, Albertinum Müzesi’ne gidip Vincent van Gogh gibi önemli sanatçıların eserlerini inceleyerek sanata doyabilirsiniz. Ayrıca şehrin barok tarzını yansıtan en bilindik yapısı Frauenkirche Kilisesi’ni ziyaret edebilir, kubbesinden şehrin büyüleyici manzarasını seyredebilirsiniz. 96 metrelik kubbeye sahip olan kilisenin yapımında 12.000 tonluk kumtaşı kullanılması da tarihi yapıyı dikkat çekici hale getiren detaylardan biri olarak biliniyor.
Dresden’e Türkiye üzerinden direkt ya da aktarmalı uçuşlarla gidebilirsiniz. Dresden Havalimanı’ndan Dresden merkezi arasında yarım saatlik bir sürüş mesafesi var. Dilerseniz, öncelikle Berlin gibi büyük şehirlere giderek, oradan otobüs veya tren ile aktarma yaparak da Dresden’e ulaşabilirsiniz.
Schengen ülkeleri listesinde yer alan Almanya’ya gitmek için Umuma Mahsus (Bordo) pasaportu bulunanların Schengen vizesi alması gerekiyor. Vizesiz gidebilmek için ise Hususi (Yeşil) Pasaport, Hizmet (Gri) Pasaportu ve Diplomatik (Siyah ve Kırmızı) Pasaport sahibi olunması gerekiyor. Eğer bu pasaportlardan herhangi birine sahipseniz, 180 gün içinde 90 günü aşmamak şartı ile vize almadan Almanya’da kalabilirsiniz.