Bangkok dendiğinde kiminin aklına Güneydoğu Asya’nın kalbi, kiminin ise dünyanın en hareketli ve sıcak şehri gelir. Tayland’ın başkentliğini yapan bu şehir 9 milyona yaklaşan nüfusuyla çok hızlı bir büyüme göstererek, en sık ziyaret edilen noktalardan biri haline dönüşmüştür. Cazibe noktalarından biri haline gelen şehirde çok fazla etnik çeşitlilik olması sebebiyle konuşulan diller arasında Tayca, Çince ve İngilizce bulunmaktadır.
Kültürel çeşitliliğin oldukça fazla olduğu şehirde sadece farklı diller değil farklı inanışlar da bulunmaktadır. Halkının %92’si Budist, geri kalan çoğunluğu Müslüman ve Hristiyanlardan oluşan şehirde insanlar dinlerine ve geleneklerine çok bağlıdır. Dinsel bağlılıkların bir getirisi olarak şehirde sayısı 400’ü buluna Budist Tapınağı bulunuyor. Budizm’in gerekliliklerini sosyal hayatta da uygulamaya dikkat eden Tay halkı arasında birbirine bağırmak, sinirlenmek veya çok samimi davranışlarda bulunmak hoş karşılanmıyor.
Saygının çok önemli olduğu halkta küçüklerin büyüklere, fakirlerin de zenginlere saygı göstermesi bir zorunluluk olarak görülmekte. Ayrıca sayısız tapınağa ev sahipliği yapan şehirde şort, kısa kollu veya mini etek benzeri kıyafetlerle tapınaklara girmeniz saygısızlık olarak görüldüğü için izin verilmemekte. Çok kalabalık olan ülkede düzenin sağlanması adına bu kurallara uyulması hem yerli halk hem de turistler için zorunlu olduğunu bilmelisiniz.
Turizmin kalbinin attığı şehirde çok sayıda gezi noktası bulunuyor. Dini mimarinin görülebileceği tapınaklar, tarihi yerler ve müzeler gezilecek yerlerin başında yer alır. En popüler gezi noktalarından biri olan Büyük Saray, eski kraliyet ailelerine ev sahipliği yapması ve dönemin izlerini taşıyan eserlerin sergilenmesiyle çok sayıda ziyaretçiyi kendisine çekiyor. Aynı şekilde Wat Phra Kaew,Wat Saket ve Wat Arun’da şehrin dini öğelerinden olan Budist tapınaklarını gezebileceğiniz, ince detaylara sahip olan mimarisini anlayabileceğiniz noktalar arasında yer almaktadır.