Filipinler’in başkenti olan Manila, en önemli turistik ve ekonomik noktalardan biridir. Ticari yoğunluğun ve ziyaretçi sayısının fazla olması sebebiyle Manila kalabalığın çok fazla olduğu bir bölgedir. Bu kalabalığa rağmen her yıl binlerce kişi Manila’yı keşfetmek için şehri ziyaret etmekte.
Tarihi boyunca birçok farklı ülkenin sömürgesi haline gelmiş olan şehir, bağımsızlığına 2. Dünya Savaşı sonrasında kavuşabilmiştir. Bu döneme kadar Amerika ve İspanya’nın sömürgesi olarak hayatlarına devam eden Filipin halkına eski günlerden kalan tek armağan, ana dilleri gibi İngilizce konuşabilmeleridir. Hatta diğer Asya ülkelerine göre en yüksek İngilizce konuşma oranı Filipinler’dedir diyebiliriz.
Manila’ya ilk ayak bastığınızda dikkatinizi en çok çekecek şeylerden biri sayısız gökdelenlerin şehirde yükseldiğidir. Dışarıdan baktığınızda çok zengin duran bu şehir sulieti içerisinde görünen gibi lüks içerisinde yaşayan pek çok insan varken açlık sınırının altında yaşamaya çalışan da sayısız insan bulunuyor.
Zengin ve fakir arasında oluşan bu durum ve kalabalık nüfusun birleşmesiyle şehirde çok fazla gasp ve kaçakçılık olayı yaşanmaktadır. Bu durumdan dolayı Manila sokaklarında gece geç saatlerde tek başına gezmeniz önerilmemekte ve güvenli olmadığı ziyaretçiler tarafından söylenmektedir.
Kabalık her şehirde olabilecek negatif yönlerini es geçersek görülmesi gereken noktaları, eğlence mekanları, yemekleri, festivalleri ve dahasıyla Manila’yı görmenizi şiddetle öneririz. Manila Gezi Rehberi sayfamızı inceledikten sonra ülke hakkına daha detaylı bilgi için Filipinler Gezi Rehberini ziyaret edebilirsiniz.