Güney Afrika’nın en eski şehri olan Cape Town, ayrıca ülkenin ana şehri olarak da bilinmektedir. Halk ağzında ‘’Anne Şehir’’ olarak bahsedilen Cape Town, Güney Afrika’nın yasama başkentidir. Atlantik Okyanusu ile Hint Okyanusu arasında bulunan Cape Town’un kapladığı alan 400,28 km2’dir. Table Körfezi kıyısında yer alan Cape Town, kuzeyde Gordon Körfezine ve doğuda Mamre’ye kadar uzanmaktadır. Batı, kuzey, güney ve doğu bölgesi olarak ayrılan yerleşim yerlerinin olması, içerisinde barındırdığı zengin kültürün birer parçasıdır.
Yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip olan Cape Town, Güney Afrika’daki gibi dört büyük gruba ev sahipliği yapmaktadır. Nüfusun çoğunluğunu %42.4 ile Renkliler oluştururken, %32.3’ünü Beyazlar oluşturmaktadır. Cape Town’da yaşayan geriye kalan nüfusta ise: %15.8 Siyah Afrika, %1.4 Hint ve Asya, %1.9’u ile diğerleri’dir. Bu çeşitliliği Güney Afrika’da da gördüğümüz için, bu durumun dil açısından etkilenildiği de su götürmez bir gerçektir. Güney Afrika’da resmi olarak tam 11 ulusal dil mevcuttur ve bu diller arasında Cape Town’da hangilerinin daha yaygın kullanıldığından bahsedelim. %35.7 Afrikaanca, %29.8 Xhosa, %28.4 İngilizce en yaygın dil olarak konuşulmaktadır.
Portekizli Bartolomeu Dias tarafından gözlemlenene kadar şehrin geçmiş tarihi hakkında çok fazla bir bilgiye ulaşmak mümkün değildi. Cape Town, İngilizler işgal edene kadar bir süre Boerler’in egemenliği altındaydı. 16.yy sonlarına doğru Portekiz, Fransız, Danimarka, Hollanda ve İngiliz gemileri sık sık bu bölgeye gelerek ticaret yapmaya başlamışlardır ve bu bölgenin zamanla kozmopolit bir şehir olmasını sağlamışlardır. Pek çok işgale uğrayan şehir, ilk olarak Hollanda hâkimiyeti altındayken İngiltere hâkimiyet kurmak istemiştir fakat bunu başaramamış ve şehir Hollanda’ya geri bırakılmıştır. Devamında, bağımsızlığını kazanana kadar İngilizlerin sömürgesi altında kalmaya devam etmişlerdir.
Cape Town, ılıman bir iklime sahiptir ve sizlerin tahmin ettiğinden daha farklı bir iklim mevcuttur. Türkiye’deki yaz aylarını düşündüğünüzde burada o aylarda kış mevsiminin görüldüğünü ve tam tersi olarak da Türkiye’deki kış aylarına göre burada yaz mevsimi yaşanmakta olduğunu bilmelisiniz. Oldukça az yağışlı döne m geçiren bu şehir, genellikle sıcak ve kuraktır. Cape Town’u seyahat etmek istediğinizde, orada yaz ayı olması nedeniyle, Aralık-Mart arası bir yolculuk yapmayı tercih etmelisiniz.
Canlı bir şehir olan Cape Town, en popüler turistlik yer olarak önemini korumakta ve büyüleyici doğal ortamıyla, herkesin barış içinde yaşadığı bir şehirdir. Sokak sanatları, harika mimarisi, tarihi yerleri, lezzetli şarapları ve yemekleri, turları ile adeta bir cennettir. Ayrıyeten burada yapacağınız pek çok aktivite -doğa parkurları, su sporları, paraşüt, dalış- mevcuttur. Adrenalin tutkunları ve kuş bakışı ile olağanüstü bir manzaraya şahit olmak isteyenler için, Cape Town Tandem Yamaç Paraşütü yapmanızı kesinlikle önermekteyiz. Bir profesyonelle iki kişilik paraşüt deneyimi yaşayacak olmak, muhteşem bir aktivite olmalı.
Cape Town Sahili ve Körfezi Çevresinde Yelken Gezisine katılarak Masa Koyu, Robben Adası manzarasını yakından görebilir ve bir sürü fotoğraf çekebilirsiniz. 90 dakika süren Cape Town Günbatımı Katamaran Gezisi ile huzur ve sakinlik yaşayacağınız gibi keyifli dakikalar eşliğinde sevdikleriniz ile romantik bir gün geçirebilirsiniz. Masraftan kaçınmak istemiyorsanız, Cape Town 3 Kurslu Akşam Yemeği Turunu da önerebiliriz. Yerel yemekleri, lezzetli şarapları ve değişik tatları bir arada bulabilir, adeta bir gurme gibi tatlarına bakabilirsiniz.
Cape Town’un kusurları arasında, diğer pek çok yer gibi, tek başınıza dolaşmamak veya gece ıssız ve karanlık yerlerden geçmemek olabilir. Eğer ki bir arabanız ile gelmişseniz veya araba kiralamışsanız kesinlikle içerisinde -en azından dışarıdan görünen yerlere- eşya bırakmamalısınız. Ayrıca diğer Afrika ülkeleri veya şehirlerinde bulunan hastalıklar Cape Town’da görülmez ve bu yüzden buraya gelirken belirli bir aşı yaptırmanıza gerek yoktur.
Bunların dışında sıcak ve samimi bir ortam bulabilir, gezilecek yerleri ile de eğlenceli bir tatil yaşayabilirsiniz. Özellikle en ünlü yeri olan Masa Dağı, turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Buraya ister yürüyerek isterseniz teleferik ile çıkın ve hatta maceracı ruhlar için bir rehber aracığıyla buraya tırmanabilmeniz de mümkündür.
Bölge Altı Müzesi’ni ziyaret ederek, Cape Town’un tarihçesini yakından öğrenebilirsiniz. 19.yy da bisküvi fabrikası olan ve daha sonra köye dönüşen Eski Bisküvi Değirmeni, içerisinde barındırdığı dükkânları, el sanatları ve alışverişi ile ünlüdür. İki katlı evlerin bulunduğu tarihsel bir yer olan Bo-Kaap, her renkten boyanmış evlerle bilinmektedir ve sizlere görsel bir şölen sunmaktadır. Clifton Plajı, Ümit Burnu gibi daha pek çok yere sahip olan Cape Town’u mutlaka ziyaret etmelisiniz. Güney Afrika’da bulunması nedeniyle kesinlikle önyargıda bulunmayın ve gezi rehberinizin ilk sıralarına eklemekten çekinmeyin.